Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/492 E. 2020/524 K. 28.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/492 Esas
KARAR NO : 2020/524
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 19/06/2019
NUMARASI : 2019/7 E. – 2019/586 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ: 28/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin birikimini faizsiz kazanç sisteminde değerlendirilmek üzere dava dışı … A.Ş. unvanlı şirkete verdiğini, bahse konu şirketin iflas ettiğini, 13.11.2009 tarihli sözleşme ile, davalı şirket tarafından borcun üstlenildiğini, davalı şirketin, sözleşme ile müvekkiline karşı 13.956,00 USD’nin ödemeyi yükümlendiğini, söz konusu bedelin 55 eşit taksitte ödeneceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme kapsamında 24 taksitin tamamı ile 25. taksitin 112,00 USD’lik kısmı olan 6.112,00 USD’yi tahsil ettiklerini, bakiye 7.844,00 USD’nin ödenmediğini, alacağın tahsili İçin İstanbul …. İcra Müdürlüğümün … Esas Sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, davalı-borçlunun haksız olarak borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyanla İstanbul …. İcra Müdürlüğümün … Esas Sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile 7.844,00 USD asıl alacağa vade tarihinden itibaren en yüksek faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf ile müvekkili şirketin 13.11.2009 tarihinde düzenledikleri sözleşme ile davacının, dava dışı 3. şahıs Tasfiye Halinde …A.Ş. nezdindeki kar ve zarar katılım hesap bakiyesinin temliki/borcun nakli hususunda mutabakata vardıklarını, söz konusu sözleşmeye istinaden davacının Tasfiye Halinde … A.Ş. nezdinde henüz vadesi gelmemiş, mutlak ödenmesi de hukuken garanti edilmeyen kar ve zarar katılım bakiyesinin temlik alındığını, 5098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu kapsamında düzenlenen işbu sözleşmenin 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında değerlendirilmesinin söz konusu olamayacağını, bu kapsamda sayın Mahkemelin görevli olmadığını görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin niteliği itibarıyla bir borcun nakli sözleşmesi olduğunu, dava dışı Tasfiye Halinde … A.Ş.’nin tasfiye sürecinin halen devam etmekte olduğunu, bu nedenle takip dayanağı alacağın muaccel hale gelmediğini, tasfiye sonuçlanmadan kar-zarar bakiyesinin belirli hale gelemeyeceğini, bu hususta başkaca emsal kararlar bulunduğunu, savunma dayanağı yapılan alacağın muaccel hale gelmediği gerekçesiyle benzer davaların reddedildiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olması sebebiyle davacının, davasının HMK’nın 114/1-c maddesi gereğince görev dava şartı yokluğundan, HMK’nın 115/2 maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ Davacı vekili istinaf isteminde özetle; dava, müvekkil şirket ile davacı taraf arasında yapılan sözleşmeden kaynaklanan itirazın iptali davası olduğu, ihtilaf konusu sözleşme ve iş bu sözleşmenin ifası tacir olan müvekkilin ticari işletmesi ile ilgili olup, ticari iş niteliğinde olduğu, TTK’nın 19. maddesi uyarınca taraflardan biri için ticari iş niteliğinde olan bir iş/sözleşme diğer taraf için de ticari iş sayılacağından, iş bu uyuşmazlığa bakmakla görevli Mahkeme, TTK’nın 4. ve 5. maddeleri gereğince ticaret mahkemesi olduğunu beyan ederek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılarak İstanbul 12.Asliye Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır.İlk derece mahkemesince görevsizlik nedeni ile davanın usulden reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur.İstinaf incelemesinin, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılması gerekli olmakla öncelikle görev hususu incelenmiştir. 6102 Sayılı TTK’nın 3.maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun belirtilmiş olup, aynı Kanun’un 4.maddesinde ise ticari dava ve işler sayılmıştır.Davacıların temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki Tasfiye Halindeki … A.Ş. bu davada taraf değildir. Eldeki dava TTK’da düzenlenen mutlak ticari davalardan olmadığı gibi davacının tacir olmadığı da gözetildiğinde her iki tarafın ticari işletmesiyle ilişkili değildir. Bu nedenlerle davaya bakmakla görevli mahkeme; asliye ticaret mahkemesi değil, 6100 Sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli asliye hukuk mahkemesidir.(Aynı yönde Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-2630 Esas, 2019/328 Karar sayılı, 21.3.2019 tarihli ilamı; Yargıtay 11.HD’nin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamları) Açıklanan nedenle ilk derece mahkemesinin kararı yerinde olup davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 57,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 28/02/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.