Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/485 E. 2022/539 K. 31.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/485 Esas
KARAR NO: 2022/539
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/10/2019
NUMARASI: 2014/865 2019/757
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 31/03/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; dava dışı … Ltd Şti. İle davalı … AŞ arasında 26/09/2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi düzenlendiğini, müvekkilinin de dava dışı şirketi temsilen ve kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığını, ayrıca kendisine ait taşınmazı üzerinde kiralayan firma lehine ipotek tesis ettiğini, makinelerin kiracıya verildiğini, sözleşme sonunda malların mülkiyetinin kiracıya devredileceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme gereğince kiracı tarafından 100.000 Euro ödenmesine rağmen ekonomik kriz nedeniyle kiralama ilişkisinin malların finansal kiralama şirketine iadesi ve ödenen paranın da kiracıya verilmemesi kayıt ve şartıyla sonlandırıldığını, kiracının 4.yılın sonunda hak edeceği mülkiyet hakkından vazgeçtiğini, kiralayanın ise bakiye alacağından feragat ettiğini, tarafların bu şekilde birbirlerini ibra ettiklerini, her ne kadar protokolde imza yok ise de; feshin kabulü protokolünün müvekkiline email mesajıyla gönderildiğini ve müvekkilinin de içeriğini kabul ettiğini, tüm makinelerin finansal kiralama şirketinin onayı ve bilgisi dahilinde diğer davalı şirkete teslim edildiğini, davalı … şirketinin ise ipoteği fek etmek yerine diğer davalıya devrettiğini ve diğer davalının da müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını, ipoteğin devri işleminin usulsüz olduğunu belirterek müvekkilinin takip nedeniyle takip alacaklısı davalı ile diğer davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … vekili; sözleşmenin mevzuata uygun şekilde feshediliğini, müvekkilinin kiracı şirketin borcunun ibrası yönünde bir iradesi olmadığı gibi bakiye alacağından da feragat etmediğini, kaldı ki feshin kabulü protokolünde ibraya ilişkin bir ibare bulunmadığını, sözleşmede yapılacak değişikliklerin yazılı olarak yapılacağının belirtildiğini, kiracı şirketin protokol tarihi itibariyle borcunun 103.843,78 Euro olduğunu, malların satış bedeli olarak alınan KDV hariç 82.627,12 Euro’nun kiracının alacağından mahsup edilip kalan bakiye tutarın diğer davalı … Şirketi tarafından ödenmesi nedeniyle bakiye alacağın diğer davalıya temlik edildiğini ve alacağın teminatı olan ipoteğin tamamı değil diğer davalının ödemesine binaen 25.000 Euro’luk kısmının devredildiğini, davacıya bir fesih protokolünün gönderilmediğini, müvekkilinin kiracı ile arasındaki sözleşmeden doğan borcun ödenerek sona erdirilmesine ilişkin olarak yürütülen sürecin kiracının imzadan imtina etmesi sebebiyle sonuçlandırılamadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Davalı … A.Ş.vekili, müvekkilinin temlik alacaklısı olduğunu, toplam 25.000 Euro ödeme karşılığında ve ödeme miktarı ile sınırlı olarak ipoteğin diper davalı tarafından müvekkiline temlik edildiğini, Finansal Kiralama Sözleşmesi’ne taraf olmadığını, sözleşmenin feshi nedeniyle kiracının hem malları iade etmesi gerektiğini, hem de vadesi gelmemiş kiralama bedellerini ödemesi gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir.Mahkemesince toplanan delillere ve alınan bilirkişi raporlarına göre; “davalı – kiralayan … A.Ş ile dava dışı … Tic.Ltd.Şti arasında imzalanan 26.09.2006 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesinin mevcut olduğu, bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla davacı … ile dava dışı …’in imzaladıkları, davacının ayrıca kiracı şirketin finansal borçlarının teminatı olmak üzere maliki olduğu Ankara da bulunan betonorme apartmanının zemin katındaki “depolu dükkan” vasfındaki 10 nolu bağımsız bölümü, 02.10.2006 tarih ve 15118 yevmiye no’lu işlemle l.derecede toplam : 102.000,00-Euro bedelle üst sınır ipoteği ile kiralayan … A.Ş lehine ipotek verdiği, finansal kiralama sözleşmesi tarafları olan davalı … ile dava dışı …Limited Şirketi arasında 13.11.2009 tarihinde imzalanan feshin kabülü protokolünde, “Fesihe Takaddüm Eden Olaylar” başlıklı açıklamada, kiralayan ile kiracı arasında finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı ve kiracıya ödeme cetveli bildirildiği, kiralanan menkul malların teslim edildiği, kiracının borçlarını ödemede temerrüdü nedeniyle kiralayanın kiracıya, ödeme cetvelinde belirtilen borcu gösterir şekilde, Beşiktaş … Noterliğinin 24.02.2009 tarih ve … sayılı ihtarnamesinin keşide edildiği ve verilen 60 günlük yasal süre içinde borcun ödenmesinin ihtar edildiği, aksi halde sözleşmenin işbu ihtarname ile feshedilmiş olacağı ve sözleşme konusu malların kiralayana derhal tesliminin gerektiği, aksi halde yasal yollara başvurulacağı ihtar edildiği, verilen altmış günlük sürede borcun ödenmemesi üzerine sözleşmenin kiralayan tarafından feshedildiği ancak o tarihte sözleşme konusu malların kiralayana teslim edilmediği, sözleşmenin tarafları kabul edip, daha sonra vardıkları mutabakat uyarınca işbu feshin kabulü protokolünü imzaladıklarının açık olduğu, kiracının temerrüde düşmesi nedeniyle sözleşme, kiralayan-davalı … tarafından feshedildiği, buna göre kesin delil olarak kabul edilen kiralayan-davalı şirket kayıtlarında toplam borcun 103.843,36 Euro olduğu, sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte olan 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu’na göre, kiracının borçlarını ödemede temerrüde düşmesi ve sözleşmenin kiralayan tarafından feshi halinde, kiracının hem ödenmeyen kira bedelini ödemesi ve hem de kiralamaya konu malları bila bedel kiralayana iade etmesi yasal zorunluluk teşkil ettiği, ödediği kira bedellerinin ödenmeyen borçlanndan düşülmesini istemesi sözkonusu değil iken, kiralayanın menkul malların KDV’siz satış fiyatını toplam riskten indirdiği, yani kiracı lehine hareket ettiği de anlaşıldığı, zira 13.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6361 sayılı Finansal Kiralama Kanunu ile 3226 sayılı Kanun yürürlükten kaldırılmış olup, ancak yeni Kanuna göre menkullerin ikinci el satış değerlerinin toplam riskten düşülmesi suretiyle fazla yapılan tahsilatların kiracıya iade olanağı sağlandığı, yani eski Kanun zamanında olmayan bir uygulamayı kiralayan, kiracısına sağlamış olup, bu da tamamen kiracı lehine bir davranış teşkil ettiği, davacının Finansal Kiralama Sözleşmesindeki kiracı yararına verdiği ipotekten 25.000.-Euro “Borcun devir alınması ve mevcut ipoteğin borcu devralana intikaline ilişkin sözleşme” uyarınca, kiralayan tarafından diğer davalı … A.Ş’ne devredilmiş ve bu davalı tarafından da ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılıp, Ankara’ya yazılan talimatla, davacının verdiği ipotekli taşınmaz açık arttırma yolu ile satılarak 25.000,00 Euro’ luk alacak … tarafından tahsil edildiği, 25.000,00 Euro’nun 21.316,24 Euro’su dava dışı kiracı şirketin kalan borcu olup, 3.783,76 Euro’nun ise, bu borcun gecikme faizlerinden oluştuğu, bu borçtan, kiracı ile birlikte onun lehine ipotek veren davacının sorumlu olduğu ve davacının bu davadaki talebinin yerinde bulunmadığı” gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinafında; mahkemenin tek bilirkişi kök raporunu ve ek 2 rapora dayalı ve kök raporu aynıyla kopya ederek gerekçe yapmasını doğru bulmadıklarını, kök ve ek raporlara yapılan itirazların değerlendirilmediğini, tarafların eski FKK’daki usulden ayrılarak bir sulh içine girdikleri ve kendi aralarında yeni bir tasfiye usulünde anlaştıkları ve bu prosedüre uygun tasfiye yaptıkları hususunun dikkate alınmasını istediklerini, nitekim ek raporlarda bu hassasiyetin dikkate alındığını ve eski kanun döneminde olmayan menkul malların bedelinin kira borcundan düşülmesi uygulamasına gidildiğinin raporda yer aldığını, sözleşmede davalı … şirketinin kayıtlarının delil olduğu yazılı ise de; bu davalının defterlerinde dava konusu ile ilgisi olmayan ancak her iki davalı arasındaki başka işlemlere ilişkin kayıtların da yer aldığı bilirkişi raporlarında tespit olunduğunu, davalı … şirketinin gönderdiği hesap özetinin doğruyu yansıtmadığının bilirkişi tarafından tespit edildiğini, bu nedenle sadece eski FKK’ya ve sadece davalı defterlerine dayanılmasının doğru olmadığını, bu nedenle yeni tasfiye usulüne ilişkin noter onaylı belgelerin ve ikrarların dikkate alınması gerektiğini, bilirkişinin Finansal Kiralama Şirketi defterlerine ve “muhtemelen” diye başlayan mütalaadan ziyade noter onaylı davalıların belgelerini dikkate alarak rapor düzenlemesi gerektiğini, ancak bilirkişinin dosyada evvelce verdiği 3 adet rapordan dönmekte zorlandığını ve eski görüşlerinden ayrılamadığını, buna göre sadece davalı defterlerine göre değil ipoteğin devrine dair sözleşme, 24/02/2009 tarihli fesih ihtarnamesi, her iki davalının imzaladığı malların bedellerinin 97.500 Euro olduğuna dair belge, Ek -4 ve Ek -5 olarak sunulan belgelere göre değerlendirme yapılması gerektiğini, bilirkişinin vardığı sonuçları “muhtemelen şöyledir” ifadesiyle izahta zorlandığını, davalı FK Şirketinin 24/02/2009 tarihli ihtarnamede borcun 100.186,51 Euro olduğunu ikrar ettiğini, davalıların arasındaki sözleşmede malların diğer davalı şirkete devrinin 97.500 Euro olduğu ve bu bedelle diğer davalı şirkete fatura edileceğinin kararlaştırıldığını, makinelerin de teslim edildiğini, buna göre kabul anlamına gelmemek kaydıyla bakiye borcun 2686,51 olduğunu ve ipoteğin de fekkinin kararlaştırıldığını, buna rağmen müvekkiliyle ilgili olmayan başka işlemlerin dikkate alınarak müvekkilinin ipoteğinin icradan satıldığını, borcun tasfiye sürecine bakıldığında davalı … Şirketinin davalı FK Şirketine toplamda 25000 Euro çek ve bono vermesinin müvekkiliyle bir ilgisinin ve sebebinin olmadığını, ipoteğin fek edilmesi gerekirken muvafakatleri alınmaksızın kısmen devrinin mümkün olmadığını bildirmiştir. Davalı …. AŞ tarafından davacı ve dava dışı … Ltd. Şti.aleyhine 25.000 Euro asıl alacağın tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, taşınmazın satıldığı görülmüştür. Dayanak olarak ipotek senedi ve ihtarnamenin gösterildiği görülmüştür. Davalı … ile dava dışı … Ltd. Şti.arasında 28/09/2006 tarihinde düzenlenme şeklinde noterden Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığı, davacının sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı görülmüştür. Davacı tarafından sunulan feshin kabulü protokolü başlıklı belgede dava dışı kiracı şirketin imzasının bulunduğu, Finansal Kiralama Şirketinin imzasının olmadığı, sözleşmenin feshi konusunda anlaşıldığı, kiralananların kiralayana teslimini takiben 3.kişiye satılması ve satış bedelinin satış tarihi itibariyle kiracının kiralayana olan tüm borçlarını karşılaması halinde kiralayanın kiracıdan hiçbir hak ve alacak talebinin bulunmayacağı kiracı ve kiralayanın sözleşme ve fesih dolayısıyla karşılıklı olarak birbirlerine sözleşme konusu dışında hiçbir hak ve alacak talepleri bulunmadığı kabul ve beyan ettiklerinin düzenlendiği görülmüştür. Davalı … tarafından sunulan 13/11/2009 tarihli feshin kabulü protokolünde kiracının fesih nedeniyle hak ve alacak talebinde bulunmayacağı, kiracının kiralayanı anılan ilişkiler dolayısıyla kayıtsız şartsız ibra ettiği, protokolün uygulamasından doğabilecek ihtilaflarda kiralayanın defter kayıt ve belgelerinin kesin delil olacağının kabul edildiği görülmüştür. 23/01/2010 tarihli tutanak başlıklı belgenin incelenmesinde; dava dışı kiracı tarafından … AŞ’ye verilen makinelerin listesinin yapıldığı, teslim alanın …, teslim edenin de … olarak gösterildiği ve imzalarının yer aldığı görülmüştür. Satış protokolü başlıklı 18/03/2010 tarihli belgenin incelenmesinde ise davalılar tarafından imzalandığı, buna göre … Şirketinin mülkiyetinde olan ağaç işleme makinelerinin 97.500 Euro bedelle diğer davalıya satmayı taahhüt ettiği satış bedelinin 24/03/2010 tarihinde nakden ödeneceğinin kararlaştırıldığı ve bu bedelinin tamamının ödenmesini takiben fatura düzenleneceğinin belirtildiği görülmüştür. 28/12/2010 tarihli davalılar arasında düzenlenen borcun devri ve ödenmesi şartlarıyla teminat verilmesi ve mevcut ipoteğin borcu devralana intikaline ilişkin sözleşmenin incelenmesinde; davalı … ile kiracı arasında 13/11/2009 tarihli feshin kabulü protokolünün imzalandığı, protokol tarihi itibariyle … Şirketinin alacağının 103.843 Euro olduğu, bu alacağın tamamen tasfiyesini teminen borcu devralan davalı …’in 99.000 Euro ( % 18 KDV Dahil) nakden, sözleşme konusu malların devri karşılığında 18/03/2010 tarihinde devir sözleşmesi imzaladıkları, bakiye için ise 9.000 ve 14.500 Euro’luk çek ve bononun verileceği, 99.000 Euro’nun 24/03/2010 tarihinde ödeneceği, çek ve senetlerin ödenmesinden ve … Şirketinin alacağının tamamen tasfiye edilmesinden sonra 25.000 Euro ile sınırlı olmak üzere ipotekten dolayı tapuya bildirimde bulunacağı, ödemelerin belirlenen tarihlerde nakden ve defaten yapılması halinde ipoteğin 25.000 Euro ile sınırlı kısmının devralana temlik edeceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Davalı … tarafından davacıya gönderilen 24/02/2009 tarihli ihtarnamede ihtarname tarihi itibariyle toplam 28.553,04 Euro ve 500,87 TL borç bulunduğu, bu borçların 60 gün içinde ödenmesi, ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedilmiş olacağı ve malların 5 gün içinde iadesi, ödenmemesi halinde ise ayrıca fesih nedeniyle muacceliyet kazanacak borç toplamının 100.186,51 Euro ve 500,87 TL olup, bu tutarın ödenmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağının bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 29/12/2014 tarihli bilirkişi raporunda; “davalı … ile dava dışı … Ltd.Şti. arasında 28.09.2006 tarihli … yev.nolu finansal kiralama sözleşmesi yapıldığı, bu sözleşmeyi Müşterek Borçlu ve Müteselsil kefil sıfatıyla davacı … ile dava dışı …’in imzaladığı, davacının ayrıca kiracı şirketin, finansal kiralama borçlarının teminatı olmak üzere, maliki olduğu Ankara İli Çankaya ilçesi … Mahallesinde bulunan dükkan üzerinde 02.10.2006 Tarih ve … yev.nolu işlemle, 1.derecede toplam 102.000.-EURO bedelli üstsınır ipoteği ile kiralayan (…) lehineipotek verdiği, sözleşme bedelinin tutarı ile Finansal kiralama kira bedeli ödeme cetveli ile taksitlerin ödeme tarihleri ve tutarlarının davalı … A. Ş vekili tarafından dosyaya sunulmadığı, ödemelerin aksatılması üzerine … A:ş tarafından kiracı … Ltd.Şti” ne 24.02.2009 Tarih ve … yev.nolu Temerrüt ve feshi ihbara yönelik ihtarname yollanıp tebliğ edildiği, belirtilen süre içinde borçların ödenmediği için sözleşmenin feshedildiği, daha sonra aralarında 13.11.2009 tarihli (Feshin kabulü prokolü ) imzalandığı, kiralamaya konu makinaların kiracıdan alınıp … tarafından diğer davalı … Tic A.ş’ye 18.03.2010 tarihli satış protokolü ile 97.500.- EURO’ya satıldığı ve ona teslim edildiği, davalılar arasında imzalanan 22.03.2010 tarihli “Borcun Devir Alınması ve Ödenmesi Şartları ile Teminat Verilmesi ve Mevcut İpoteğin, Borcu Deviralana İntikaline İlişkin Sözleşme” imzalandığı, bu sözleşmenin gerçekte … A.Ş’nin kiracısı olan dava dışı şirketten olan alacaklarının …’e devri mahiyetinde olduğu, sözleşme gereği 22.03.2010 tarihinde davalı … A.ş’nin dava dışı kiracıdan toplam alacağının 103.843.-EUR olduğunun kabul edildiği, kiracıdan geri alınan Finansal kiralama sözleşmesi konusu makinaların 2.el satış fiatının 97.500.-EURO olarak kabul edilmesi sonucu eski kiracının kiralayana olan borcunun 6.343.-EURO ya düştüğü alacağı temlik olan … tarafından 24.03.2010 tarihinde 99.000.-EURO’nun davalı … ‘ye ödeneceğinin öngörüldüğü, ancak bu ödeme ile ilgili belgenin dosyaya sunulmadığı, keza satış protokolüne konu 97.500.-EURO’luk faturanın da düzenlendiğinin davalı … tarafından belgelendirilmediği, alacağın temliki sözleşmesinde temlik alan tarafından temlik edene verilen iki adet teminat senedinin tahsil edilip edilmediğinin, edilmiş ise karşılığı olan kiracı borcunun hangi miktarda ve nasıl oluştuğunun davalı vekilince kanıtlanmasının gerektiği, davalı …’nin diğer davalı … A.Ş arasında işbu davanın konusu satış protokolü ile alacağın temliki ve ipotek hakkının kısmen temliki ile ilgili ticari ilişkilerini yansıtan muavin defter dökümlerinin dosyaya sunulmasının gerektiği, davalı … A.Ş. nin de yukarıda yazılı husustaki belge ve bilgileri yansıtan muavin defter kayıtlarının da sunulmasının gerektiği ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan İstanbul …icra md.nün … E.sayılı takip dosyasında, ipotekle yükümlü taşınmazın Ankara ilinde olması nedeniyle Ankara icra müdürlüğüne yazılan talimat üzerine açılan icra dosyası ile Ankara Gayrimenkul satış icra Müdürlüğünün … Talimat sayılı dosyasının aslının veya tümünün bir fotokopisinin davalı … A.Ş vekili tarafından işbu dosyaya sunulması ve ipotekten dolayı ne kadar tahsilat yapıldığının belgelendirilmesi gerektiği, bu hususların tamamlanmasından sonra ek rapor düzenleneceğinin” bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan; 28/01/2016 tarihli ek bilirkişi raporunda; “… Kiralamada A.ş kayıtlarındaki bilgilere göre bu şirketin dava dışı … San.Ltd.Şti’n den 108.224,34 EUR alacağı görünmekte iken buna karşın protokolde 103.843.78 EURO yazmasının ve bu farklılığın nereden kaynaklandığının … FİNANSAL A.Ş vekilince açıklanıp belgelendirilmesi, … A.Ş’nin … A.Ş’ne satışına ilişkin satış faturası ve bu faturaya ait tahsilat kayıtlarının sunulması, davalılar arasında yapılan protokolde yazılı bulunan 9000.-ve 14.500.-EURO çek ve senedin tahsil bilgilerinin de davalı vekilince dosyaya sunulması, 22.03.2010 tarihli; davalılar arasındaki sözleşmede …’nin alacağının tamamen tasfiye koşulları arasında yer alan ve 99.00.-EURO’nun 24.03.2010 tarihinde … tarafından … Finansal Kiralama şirketine nakden ödendiğine ilişkin makbuzun, ödeyen şirket vekili tarafından dosyaya sunulması aynı sözleşmedeki çek ve senedin de keza ödendiğinin belgelendirilmesi sonucu, 25.00.-EURO borç kaldığının nasıl hesaplandığının ve bunun …’nin dava dışı … Ltd Şti’nden olan alacak miktarı olduğunun nasıl hesaplandığının davalı vekillerince dayanağı belgelerle birlikte dosyaya sunulması, Finansal kiralamaya konu menkullerin 2.el satiş değerinin neye göre belirlendiği ve buna ilişkin bir ekspertiz raporunun olup olmadığı varsa davalı vekilince dosvaya sunulması, yukarıda belirtilen hususta 2.sıradaki davalı vekilinin beyanda bulunup iliskin belgeleri dosyaya sunması, yukarıda açıklanan detaylı ve belirgin ödeme cetvelinin de keza ikinci sıradaki davalı vekilince dosyaya sunulması, eski İstanbul … İcra Müdürlüğünün… E.sayıl, ipoteğin paraya çevrilmesi yolundaki takip dosyası aslının ilgili yerden getirilmesi veya 22.07.2012 tarihinden sonraki bölümlerinin de fotokopilerinin (1) nolu davalı vekilince cektirilip dosyaya sunulması gerektiği, bunların tamamlanmasından sonra kesin raporu vereceği” ni bildirdiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 06/02/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda; “davacının, Finansal Kiralama Sözleşmesindeki kiracı yararına verdiği ipotekten 25.000.-EURO “Borcun devir alınması ve mevcut ipoteğin borcu devralana intikaline ilişkin sözleşme” uyarınca, kiralayan tarafından diğer davalı … A.Ş’ne devredilmiş ve bu davalı tarafından da ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatılıp, Ankara’ya yazılan talimatla, davacının verdiği ipotekli taşınmaz açık arttırma yolu ile satılarak 25.000 EURO luk alacak … tarafından tahsil edildiği, 25.000 EURO’nun 21.316,24 EURO su dava dışı kiracı şirketin kalan borcu olup, 3.783,76 EURO’nun ise, bu borcun gecikme faizlerinden oluştuğu ve bu borçtan, kiracı ile birlikte onun lehine ipotek veren davacının sorumlu olduğu ve davacının bu davadaki talebinin yerinde bulunmadığı sonucuna varıldığı” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 19/03/2019 tarihli ek bilirkişi raporunda ise; ikinci ek bilirkişi raporundaki görüşlerini koruduğu yolunda kanaat bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, davalılardan … A.Ş. Tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip nedeniyle ipoteğin devri işleminin usulsüz olduğundan bahisle borçlu olunmadığının tespiti ve takibin iptali talebine ilişkindir. Dosya içeriğinde dava dışı … şirketi ile davalılardan … A.Ş. Arasında 28/09/2006 tarihinde finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı, davacının bu sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığı, aynı zamanda davacının taşınmazı üzerinde davalı … lehine ipotek tesis ettiği, davalı … şirketinin 24/02/2009 tarihli ihtarname ile borcun ödenmesini istediği, borcun verilen 60 günlük süre içerisinde ödenmemesi halinde sözleşmenin feshedilmiş sayılacağı hususunun belirtildiği görülmüştür. Davacı taraf davalıyla bir araya gelerek feshin kabulü protokolünün hazırlandığını ileri sürmüş, davacı tarafından sunulan bu belgede davalı … şirketinin imzasının bulunmadığı, davalı … tarafından sunulan feshin kabulü protokolün ise 13/11/2019 tarihli olup, bu protokolde davalı … şirketinin imzasının bulunduğu görülmüştür. Yine dosya içeriğinden dava dışı kiracı şirketin finansal kiralama konusu malları davalı … şirketine teslim ettiği anlaşılmıştır. Davalılar arasında düzenlenen 18/03/2010 tarihli satış protokolünde ise finansal kiralama şirketinin mülkiyetinde olduğu belirtilen malların 97.500-EURO bedelli satışının diğer davalıya satışının yapılacağının taahhüt edildiği görülmüştür. İpoteğin devrine dayanak olan 28/10/2010 tarihli sözleşmede ise davalı … şirketinin sözleşmede belirtilen 99.000-EURO nakit ile 9.000 ve 14.500-EURO luk çek ve bononun ödenmesinden sonra ve finansal kiralama şirketinin alacağının tamamen tasfiye edilmesinden sonra 25.000-EURO ile sınırlı olmak üzere ipoteğin davalı … A.Ş ye temlik edileceğinin kararlaştırıldığı görülmüştür. Dosya içeriğinden alınan bilirkişi raporlarından dava dışı kiracı şirketin davalı … şirketine 103.843-EURO borcunun bulunduğu, davalı … şirketinin finansal kiralama konusu malların satışı ile ilgili olarak makinelerin KDV siz bedeli olarak 82.627,12-EURO yu kiracı şirketin bu borcundan mahsup ettiği, buna göre 3.783,76-EURO gecikme faizinin de eklenmesiyle kiracı şirketin borcunun 25.000-EURO olduğu görülmüştür. Gerek alınan 06/02/2018 tarihli ek rapor içeriğinden kiracı şirketin borcunun gecikme faizi ile birlikte 25.000-EURO olduğu, gerekse finansal kiralama şirketi ile dava dışı kiracı şirketin imzalarını taşıyan 13/11/2009 tarihli feshin kabulü protokolü başlıklı sözleşmede kiracının fesih nedeniyle hiçbir hak ve talepte bulunmayacağını, bu fesih dolayısıyla finansal kiralama şirketinden hiçbir hak ve alacağının ve talebinin bulunmadığını kabul etmesi, kiralayanı kayıtsız şartsız ibra etmesi hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Açıklanan bu hususlar gözetildiğinde davacı vekilinin ilk derece mahkemesi kararına yönelen istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.31/03/2022