Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/480 E. 2020/414 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/480 Esas
KARAR NO : 2020/414 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/12/2019
NUMARASI : 2019/337 E. – 2019/969 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 21/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :Davacı vekili dava dilekçesinde ; davacının dava dışı … Kurumundan olan alacağının davalı tarafından ödeneceğinin temlik sözleşmesiyle vaadedildiğini, ancak bir miktar ödeme yaptıktan sonra kalan taksitleri ödemediğini, alacağın tahsili için başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; borcu nakleden … A.Ş’nin tasfiye sürecinin devam ettiğini, dolayısıyla alacağın talep edilebilir olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/848 esas, 2019/1166 karar sayılı, 23/05/2019 tarihli kararı ile; taraflar arasındaki sözleşmenin borcun nakli sözleşmesinin olduğu, borcu nakleden … A.Ş’nin tasfiye sürecinin halen devam ettiği, tasfiye sonuçlanıp kar ve zarar durumu belirginleşmeden alacak talep edilemeyeceği gerekçeleriyle erken açılan davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dairemizin 2018/848 esas, 2019/1166 karar, 23/05/2019 tarihli kararı ile, davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki …. A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacak da doğrudan doğruya davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, kaldı ki davacının da tacir olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümleri uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlığın ticari dava niteliği taşımadığı, bu itibarla davanın asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu gözetilerek davanın usulden reddine karar verilmesi yönünden dosyanın Mahkemesine iadesine karar verilmiştir.İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/12/2019 tarihli 2019/337 Esas-2019/969 Karar sayılı kararıyla; “Mahkemenin görevsizliği nedeniyle davanın usulden REDDİNE,-İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun tespitine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içinde talep halinde dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesine, bu süreye uyulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,-HMK’ nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik ve yetkisizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretlerinin o mahkemenin hükmedeceği, gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkemenin dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceği ön görüldüğünden yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretleri konusunda bu aşamada bir karar verilmesine yer olmadığına, ” karar verilmiştir.Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkili şirket ile davacı taraf arasında yapılan sözleşmeden kaynaklanan itirazın iptali davasının, sözleşme ve sözleşmenin ifası tacir olan müvekkilinin ticari işletmesi ile ilgili olduğundan, ticari iş niteliğinde olduğunu, TTK 19. Madde ve TTK 4 ve 5’inci maddeler gereğince Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunu, Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin güncel kararlarında da Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğunun açıklandığını beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davaya bakan mahkemenin yargı yeri olarak belirlenmesini talep etmiştir.
GEREKÇE;Davanın, taraflar arasında düzenlenen alacağın temliki sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali talepli olduğu, 6102 Sayılı TTK’nun 3.maddesinde “bu kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari işlerden olduğunun” belirtildiği, aynı kanunun 4.maddesinde ise ticari dava ve işlerin sayıldığı, davada ise davacı tarafından temlik sözleşmesi uyarınca davalının üzerine düşen edimlerini yerine getirmediğinden bahisle itirazın iptali isteminde bulunulduğu, davacının temlik sözleşmesine konu yaptığı alacağın borçlusu durumundaki … A.Ş’nin bu davada taraf olmadığı gibi uyuşmazlık konusu alacağın da doğrudan davalının ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacının da tacir olmadığı, uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağı, dava konusu uyuşmazlığın ticari dava niteliği taşımadığı, (Bakınız Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar; 2017/1069 Esas, 2018/5194 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181; 2017/8010 Esas, 2017/9945 Karar; 2015/39733 Esas, 2018/4765 Karar sayılı ilamları) ilk derece mahkemesince Dairemiz’in 2018/848 Esas, 2019/1166 Karar sayılı 23/05/2019 tarihli kararı gereğince görevsizlik kararı verildiği anlaşılmakla, mahkeme kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harç peşin yatırıldığından başka harç alınmasına yer olmadığına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 24,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/02/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.