Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/435 E. 2020/409 K. 21.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/435 Esas
KARAR NO: 2020/409
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 31/10/2019
NUMARASI: 2017/517 E. – 2019/291 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili, müvekkilinin “…” esas unsurlu markalar altında toptan satış mağazacılığı alanında faaliyet gösteren köklü bir firma olduğunu, “…” esas unsurlu markaların toptan market zincirinin adı haline geldiğini, davalının ise “… …” ibaresini kullanarak ticaret yaptığını, davalının ticari işletmesinin tabelasında kullandığı markaların müvekkiline ait “…” esas unsurlu markalarla iltibas oluşturduğunu belirterek davalının eylemlerinin markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun tespiti ile bu fiillerin önlenmesine, durdurulmasına, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, “… …” ibaresinin ticaret sicilinde unvan kaydı bulunması halinde terkinine karar verilmesi talep ve dava etmiştir. Davalı hak düşürücü sürelerinin geçtiğini, tabelada “…” ibaresi bulunmadığını tabelada … “her zaman yanınızda” … yazdığını, davacının davayı açmakta menfaati bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı istinaf etmiştir. Davalı, istinaf dilekçesinde davaya itiraz ettiğini bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması talebine ilişkindir.
HMK’nın 355. maddesi gereğince; istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Davalı asıl tarafından verilen istinaf dilekçesinde sadece davaya itiraz edildiği belirtilmiş olup herhangi bir somut sebep ileri sürülmemiştir. Kararda re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırı bir hal de görülmemiştir. Hal böyle olunca davalı asılın istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı asılın yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE, 2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına, 5- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan posta ve elektronik tebligat gideri toplam 37,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 21/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.