Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/422 E. 2022/837 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/422 Esas
KARAR NO: 2022/837
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: GEBZE ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/12/2017
NUMARASI: 2016/406 2017/930
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; müvekkilinin davalı bankadaki hesaplarından usulsüz ödemeler ile hesabı boşaltılan … Tic.Ltd.Şti. ve … Ltd. Şti.’nin davalı bankada olan alacaklarını temlik aldığını, dava dışı … Ltd.Şti. ‘nin 803.865,00 TL tutarlı ana para işlemiş faiz ve alacağı ile tüm ferilerinin Kocaeli …Noterliğinde 24.09.2014 gün ve … temlikname ile dava dışı … Ltd. Şti.’nin 416.313,00 TL tutarındaki ana para ve ana paraya işlemiş faiz ve alacağın tüm ferilerini de …Noterliğinin 24/09/2014 gün ve … sayılı temliknamesi ile devir ve temlik aldığını, her iki temliknameninde noter tarafından davalı-borçlu bankaya bildirilmiş olmasına rağmen müvekkilinin hak ve alacaklarının ödenmediğini, bunun üzerine Gebze …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı bankanın icra takibine haksız ve dayanaksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptalini talep ettiklerini, müvekkilinin alacağı temlik aldığı … Tic.Ltd.Şti.nin davalı Bankanın Gebze İspetpaşa Şubesinde bulunan hesabındaki 803.865,00 TL’nin, temlik eden … Şirketinin davalı bankanın Gebze İsmetpaşa şubesinde bulunan hesabındaki 416.313,00 TL sinin sahte, gerçek olmayan,üretilmiş talimatlar ile şirket yetkilisinden onay alınmadan … isimli kişiye ödendiğini, temlik eden şirketin banka hesabı boşaltıldığını, bu ödemelerin davalı banka çalışanlarının hatası ile gerçekleştiğini, bu suretle temlik eden şirketin zarara uğratıldığını, şirket yetkilisinin bu konuda Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu, soruşturma dosyasında alınan bilirkişi raporunda sahte talimatlar ile şirket hesabının boşaltıldığının tespit edildiğini, Gebze 2.Ağır Ceza Mahkemesinde 2014/12 Esas sayılı dava açıldığını, görevsizlik kararı verilmesi üzerine Gebze 3.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/241 Esas sayılı dosyada dava açıldığını, banka çalışanları ödeme prosedürüne uymadığından davalının oluşan zararı tazmin etmesi gerektiğini, müvekkilinin temlik aldığı alacaklarının işlemiş faizi ile birlikte ulaşmış olduğu 1.992,808,91 TL’nin tahsili için Gebze …İcra Müdürlüğünde … Esas sayılı takibe geçtiğini, davalı bankanın takibe itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının Gebze …İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyada yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına,davalının asıl alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; davacının müvekkili bankanın Gebze İsmetpaşa şubesi müşterilerinden … Tic.Ltd.Şti.’nin 803.865,00 TL tutarındaki alacağı ve … Tic. Ltd. Şti.’nin 416.313,00 TL alacağını devir ve temlik aldığını belirterek, temlike konu tutardaki huzurdaki işbu itirazın iptali davası ile müvekkili bankadan talep ettiğini, huzurdaki davada müvekkili bankanın herhangi bir kusurunın ve sorumluluğunun olmadığını, … tarafından temlik eden şirketler sahibi …’ya bir adet gayrimenkul devredildiğini, tapunun üzerine de “09/03/2012 tarihi itibariyle …’ dan alacağım yoktur ” yazdığını, bu şeklide, esasen hesaptan bilgisi dışında işlem yaptığı iddia edilen …’un ibra edildiğini, davacının huzurdaki davadaki taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu Gebze 1.Ağır Ceza Mahkemesinin beraat kararı ile ortaya çıktığını, tüm sanıklar yönünden beraat kararı verildiğini, davacı firmanın, müvekkili banka nezdindeki hesaplarını aktif olarak kullandığını, dava dilekçesinde temlik eden … hesabından gerçekleşen tüm işlemlerin temlik edenin bilgisi dahilinde olduğunu, davacı firmanın hesaplarında yapılan işlemleri bilmemesi, kontrol etmemesinin mümkün olmadığı gibi kötüniyetle hareket edilerek işbu davanın açıldığını ve bilgisi dahilinde yapılan işlemlerin inkar edildiğini, gerçekte yetki verdiği kişilerce onayı ile gerçekleşen işlemleri inkar etme yoluna gittiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre; “Haksız fiil nedeniyle tazminat talebinde bulunabilmek için davalının kusurunun ispat edilmesi gerekir. Zarara yol açan eylemin dava dışı … İnşaat şirketi ile … İnşaat Ltd Şti’nin yetkilisinin talimatı üzerine …’un şirketin banka hesabında bulunan paraları çekerek kullanması olduğu açıktır. Dava dışı şirketlerin yetkilisi …’nın bu miktardaki bir paranın şirket hesabından çekildiği halde şirket için harcanmadığını, vergi borcu ve SGK ödemelerinin yapılmadığını, çek ödemelerinin yapılmadığını bilmemesi, eylemin 3 yıla yakında sürmesi nazara alındığında hayatın olağan akışına terstir. Gerek mahkememiz dosyası ve gerekse ceza dosyası kapsamında paraları çeken … ile davalı Banka çalışanının birlikte hareket ederek paraları çektikleri ve mal edindikleri ispat edilememiştir. Nitekim Gebze 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarih, 2015/88 Esas, 2016/208 Karar sayılı ilamında davalı banka çalışanı hakkında suç kastıyla hareket ettiğine ilişkin iddiadan başka delil bulunmadığından beraat kararı verilmiştir. Davalı banka şubesi çalışanı dava dışı şirketlerin yetkilisi olan …’nın yetkili kıldığı …’a ödeme yaptığından görevinin gerektirdiği özen ve dikkati gösterdiği, kasıt ve ihmal şeklinde gerçekleşen kusurunun bulunmadığı ve doğan zarardan da sorumlu olmayacağı kanaatine varılmıştır. Bu durumda temlik sözleşmesine konu tazminat ala”Haksız fiil nedeniyle tazminat talebinde bulunabilmek için davalının kusurunun ispat edilmesi gerekir. Zarara yol açan eylemin dava dışı … İnşaat şirketi ile … İnşaat Ltd Şti’nin yetkilisinin talimatı üzerine …’un şirketin banka hesabında bulunan paraları çekerek kullanması olduğu açıktır. Dava dışı şirketlerin yetkilisi …’nın bu miktardaki bir paranın şirket hesabından çekildiği halde şirket için harcanmadığını, vergi borcu ve SGK ödemelerinin yapılmadığını, çek ödemelerinin yapılmadığını bilmemesi, eylemin 3 yıla yakında sürmesi nazara alındığında hayatın olağan akışına terstir. Gerek mahkememiz dosyası ve gerekse ceza dosyası kapsamında paraları çeken … ile davalı Banka çalışanının birlikte hareket ederek paraları çektikleri ve mal edindikleri ispat edilememiştir. Nitekim Gebze 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 30/05/2016 tarih, 2015/88 Esas, 2016/208 Karar sayılı ilamında davalı banka çalışanı hakkında suç kastıyla hareket ettiğine ilişkin iddiadan başka delil bulunmadığından beraat kararı verilmiştir. Davalı banka şubesi çalışanı dava dışı şirketlerin yetkilisi olan …’nın yetkili kıldığı …’a ödeme yaptığından görevinin gerektirdiği özen ve dikkati gösterdiği, kasıt ve ihmal şeklinde gerçekleşen kusurunun bulunmadığı ve doğan zarardan da sorumlu olmayacağı kanaatine varılmıştır. Bu durumda temlik sözleşmesine konu tazminat alacağından davalı Banka çalışanının kusuru bulunmadığından davalının tazminat sorumluluğu doğmayacaktır. Başka bir ifadeyle davacı kendisine temlik edilen takip konusu alacağın doğduğunu ve muaccel bir alacak olduğunu ispat edememiştir. Bu nedenle davacının doğmamış bir alacak için davalı banka aleyhine takip başlatamayacağı” gerekçesiyle davanın reddine, davalı banka tarafından kötüniyet tazminatı talep edilmiş ise de davacı temlik alacaklısı var olduğuna inandığı alacağının tahsili için icra takibi yapmıştır. Temlik borçlusu ile davalı banka arasındaki alacağın var olup olmadığı konusunda bilgi sahibi olması kendisinden beklenemeyeceğinden kötüniyetli kabul edilemeyeceği, bu nedenle kötüniyet tazminatı talebinin de reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/19196 soruşturma nolu dosyasında, garanti bankası’nın ismetpaşa şubesi’ne yazılmış olan 04/11/2013 tarihli müzekkereye, garanti bankası 23/11/2013 tarihli ve .. sayılı yazısı “… inş. şti. tarafından …’a hesabından para çekmeye yönelik yetki verildiği hususunda bankamızda mevcut bir yazı aslına rastlanılmamıştır.” şeklinde cevap verdiğini, kaldı ki bu yazı cevabıyla bile, şirketi temsile ve imzaya tek yetkili temlik eden-dava dışı şirketler tarafından, …’a para çekme yetkisi verilmediğini, talimat ile para çekmenin şartlarının mevcut olmadığını, alınan bilirkişi raporunda, bu hususlarda hiçbir değerlendirme yapılmadığını, sadece ödemelere ilişkin tablolar düzenlendiğini, bu nedenle raporun, hükme esas alınması hiçbir şekilde mümkün olmamasına karşın, mahkemenin hatalı ve eksik incelemeye dayalı olduğunu, bilimsel delil niteliğinde olan kriminal raporlarının dikkate alınmadığını, dosyada mevcut olan 06/05/2016 tarihli BDDK raporunun dikkate alınmadığını, temlik eden … zararının giderileceği gerekçesi ile oyalandığını, alacağını temlik eden dava dışı …’nın, bu kadar süre beklemesine rağmen, zararı giderilmeyince kanuni hakkı olan şikayet yoluna başvurduğunu, …’a …şti’nin hesabından para çekmeye yönelik herhangi bir yetki verilmediğini, … Bankası’nın 21/11/2013 tarihli yazısı ile sabit olduğunu, dava dışı temlik eden şirketler, banka hesaplarının usulsüz ve sahte talimatlarla boşaltılması nedeniyle vergi ve sgk borçlarını dahi ödeyemediğini, sunulan nedenlerle salt bu gerekçe ile davanın reddi’ne karar verilmesi hatalı olduğunu, dava dilekçelerinde de açıkladıkları üzere davalı banka nezdinde mevcut … tic. ltd. şti.’ne ait banka hesaplarından şirket yetkilisi olmayan ve geçerli bir talimat verilmeyen … isimli şahsı mükerrer kez ödemeler yapıldığını, bu ödemelerin … isimli şahıs tarafından üretilen sahte talimatlar ile şirket yetkilisinden hiç bir şekilde telefon onayı alınmaksızın gerçekleştirildiğini, bu ödemeler tamamen davalı banka yetkilileri ve çalışanlarının kusuru ve hatası ile gerçekleştirilmiş olduğunu,, talimatlar incelendiğinde bu talimatların el ile yazıldığı, fotokopi/çoğaltma talimatlar olduğunu, talimat asıllarının bankaya teslim edilmediği, şirket yetkilisinden telefon onayı alınmadığını, herkesçe bilinen bir işlem konusunda bankanın hafif değil ağır kusurlu olduğu ve özen borcuna açıkça aykırı davrandığı açıkça ortada olduğunu, hesaba yatan ve hesaptan çekilen tutarların işlem saatleri incelendiğinde; hesaba yatan tutarların en geç birkaç saat içerisinde çekildiği net bir şekilde görüleceğini, bu husus bile hesaba para yattığında, banka çalışanlarından birinin ihbar olunan …’a haber verdiğini ve …’un da talimat olmaksızın hesaptan para çektiği hususunu yani banka çalışan/larının … ile beraber hareket ettiklerini açıkça ispatladığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı tarafından davalı … Bankası A.Ş ile … Bankası A.Ş Gebze İsmetpaşa şubesi aleyhine 803.865-TL si ve 416.313-TL si asıl alacak olmak üzere toplam 1.992.808,81-TL nin tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, dayanak olarak inş. … Ltd.Şti nin … nolu hesabından usulsüz çekilen 803.865-TL nin faiz ve fer’ileriyle birlikte yine …Ltd.Şti nin … nolu hesabından usulsüz çekilen 416.313-TL alacağın faiz ve fer’ileriyle birlikte …’ye temlik edilmiş olup, takibin konusu olduğunun belirtildiği, davalı tarafın itiraz ettiği ve takibin durduğu görülmüştür. Gebze … Noterliğinin 24/09/2014 tarihli … yevmiye numaralı temliknamesinde temlik edenin … Ltd.Şti olup … Bankası A.Ş Gebze İsmetpaşa şubesinde bulunan 416.313-TL alacağının faizleriyle ve tüm fer’ileriyle birlikte temlik ettiği; Gebze … Noterliğinin 24/09/2014 tarihli … yevmiye numaralı temliknamesinde temlik edenin … Ltd.Şti olup, … Bankası A.Ş Gebze İsmetpaşa şubesinde bulunan 803.865-TL sinin davacıya temlik ettiği görülmüştür. Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/88 E sayılı 2016/208 Karar sayılı ilamının incelenmesinde, dava dışı … Ltd. Şti yetkilisi …’nın şikayeti üzerine sanıklar … ve … hakkında açılan sahtecilik dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçlarından kamu davasının sonunda sanıkların beraatine karar verildiği, kararın temyiz edildiğini, dosya içeriğinden henüz kesinleşmediğinin anlaşıldığı görülmüştür. 15/08/2017 tarihli bilirkişi raporunda; ” … Tic. Ltd. Şti.’nin davalı … Bankası’nın, İsmetpaşa Caddesi Şubesi’nde bulunan … no.lu ticari mevduat hesabından, 20.07.2008 – 17.03.2010 tarihleri arasında 27 adette 1.187.674,00 TL ve … Tic. Ltd. Şti nin davalı … Bankası’nın, İsmetpaşa Caddesi Şubesi’nde bulunan … nolu ticari mevduat hesabından, 07.07.2008 – 17.01.2011 tarihleri arasında 26 adette 162.148 TL, dava konusu nakit para çekilişlerinin gerçekleştirildiği, Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu’nun, dava konusu para çekilişleri ile ilgili olarak düzenlediği 06.05.2016 tarih ve 90102173-659 (4836) – E. 7048 sayılı Raporu’na göre, … Bankası’nın işlem açıklamasında “fiş ile para çekme” ifadesinin yer aldığı, ancak buna ilişkin ödeme talimatı ve benzeri bir belgenin bulunmaması, yine … Bankası’nda bulunan ödeme talimatlarının faks talimatı olduğuna yönelik ifadelerin bulunması, ancak bunların asıllarının teyit edilememesi) nedenlerinden dolayı … Bankası A.Ş. hakkında Kanun’un 146’ncı maddesinin birinci fıkrasının (e) bendi kapsamında idari işlem tesis edilmesi gerektiği” sonucuna varıldığı, bununla birlikte, anılan hesap üzerinde tasarruf yetkisi bulunan, … Tic. Ltd. Şti. ve … Tic. Ltd. Şti.’nin yetkilisi tarafından, İraporumuzun ilgili maddelerinde açıklandığı üzere) hesap hareketlerinin izlendiği ve hesap bakiyesinin bilindiği, hesap sahibinin, dava konusu ödeme işlemlerinden haberdar olmamasının mümkün görülmediği ve bu işlemlere 2013 yılına dek itiraz edilmediği, bu ödemelerin davacı şirketin yetkilendirdiği kişiye yapılmış olduğu, davacı şirketin banka hesabından çekilen paralar konusunda bir anlaşmazlık var ise, sorumluluğun hesaptan para çekilişlerini gerçekleştiren kişide olduğu, bu anlaşmazlığın davalı … Bankası A.Ş.’yi ilgilendirmediği, davalı banka tarafından yapılan ödeme işlemlerinde bir usulsüzlüğün bulunmadığı, dolayısıyla; davacının banka hesabından, şirketin yetkilendirdiği kişi tarafından çekilen paralar ile ilgili olarak davalı … Bankası A.Ş.’nin sorumlu tutulamayacağı, … Bankası A.Ş. Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 07.01.2013 tarih ve 2013/37871 20 sayılı İnceleme Raporu’ndaki tespitler, Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2014/388 E. 02.04.2015 T. 2015/133 K. sayılı Kararı’ndaki gerekçeler ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; davacının |dava dışı … Ltd. Şti. ve … Ltd. Şti.’nin) davalı … Bankası A.Ş.’den, Gebze … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına konu bir alacağının bulunmadığı, davacının 1.220.178 TL asıl alacak talebin ayrıca izlemeye ve denetlemeye uygun olmadığı” yolunda görüş bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı taraf davacı hesaplarından davalı bankanın onay almaksızın dava dışı şahsa ödeme yaptığını, böylelikle zarara uğradıklarını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Konuyla ilgili olarak mahkemece bilirkişi heyetinden rapor alınması cihetine gidilmiş, yapılan incelemede davacının uyuşmazlık konusu hesap hareketlerini izlediği ve hesap bakiyesini bildiği, hesap sahibinin dava konusu ödemelerden haberdar olmamasının mümkün olmadığı ve söz konusu 2007 yılında başlayıp 2011 yılına kadar devam eden ödemelerle ilgili olarak davacı tarafça 2013 yılına kadar itiraz edilmediği, ayrıca ödemelerin yetkilendirilen kişiye yapıldığı, dolayısıyla davalı bankanın sorumluluğuna gidilemeyeceği kanaati belirtilmiş olup, söz konusu rapor ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi istinaf denetimine de elverişli nitelikte bulunduğundan hükme esas alınmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. Öte yandan dosya içerisinde bir örneği bulunan Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/388 E – 2015/133 K sayılı ilamının içeriği de gözetildiğinde davacı vekilinin istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/05/2022