Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/391 E. 2020/456 K. 25.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/391 Esas
KARAR NO : 2020/456
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2019
NUMARASI : 2019/382 2019/823
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/05/2019
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2019/383 ESAS, 2019/652 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/05/2019
BİRLEŞEN BAKIRKÖY 1.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2019/482 ESAS, 2019/804 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ04/07/2019
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 25/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Asıl davada davacı …. LTD.ŞTİ vekili, dava konusu 17/04/2019 tarihli, 400.000,00 TL bedelli çekteki kaşe ve imzanın sahte olduğunu iddia ederek müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/383 Esas sayılı dosyasında davacı …. LTD.ŞTİ vekili, dava konusu 29/05/2019 tarihli, 400.000,00 TL bedelli çekteki kaşe ve imzanın sahte olduğunu belirterek müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Birleşen Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2019/482 Esas sayılı dosyasında davacı….. LTD.ŞTİ vekili, dava konusu 06/07/2019 tarihli, 250.000,00 TL bedelli çekteki keşideci imzasının sahte olduğunu belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davanın ticari dava olduğu ve arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı olduğu, tarafların ara bulucuya başvurmadan dava açıldığı gerekçeleriyle asıl ve birleşen davaların dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, kararı asıl ve birleşen davaların davacı vekili istinaf etmiştir. Asıl ve birleşen davaların davacı vekili vekili istinaf sebebi olarak; davanın imza inkarı ve sahtecilik nedeniyle menfi tespit davası olduğunu, amaçsal yorum yapılmasının doğru olmadığını, alacak ve tazminat taleplerinin bulunmadığını bildirmiştir.
GEREKÇE: Asıl ve birleşen davalar, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartıdır.Eldeki davalar, icra takibi nedeniyle menfi tespit davası olup konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talebine ilişkin değildir. Dolayısıyla eldeki davalar zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan değildir. Mahkemece açıklanan bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hal böyle olunca asıl ve birleşen davaların davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Asıl ve birleşen davaların davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-Bakırköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/07/2019 tarih, 2019/382 esas, 2019/823 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE,4-İstinaf peşin harçlarının talebi halinde asıl ve birleşen davaların davacısına iadesine, 5-İstinaf aşamasında asıl ve birleşen davaların davacısı tarafından yapılan yargılama gideri olan 418,50 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 47,90 TL posta gideri olmak üzere toplam 466,40 TL’nin asıl ve birleşen davaların davalılardan alınarak asıl ve birleşen davaların davacısına verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 ve 353/1-a-6 maddeleri uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.25/02/2020