Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/370 E. 2022/965 K. 01.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/370 Esas
KARAR NO: 2022/965
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/10/2019
NUMARASI: 2019/127 E. – 2019/750 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 01/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine
göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili tarafından davalıya yönelik olarak İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasıyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya 19/04/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafça yapılan takibe itiraz edilerek takibin durduğunu, yapılan itirazın yerinde olmadığını beyan ederek davanın kabulü ile davalı borçlunun İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin devamına, asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davaya konu çeklerin arka yüzünde “…” olarak yer alan imzanın, sahte olarak atılmış olduğunu söz konusu sahte imzanın müvekkili …’a ait olmadığını, çeklerin keşidecisi …’nin tek pay sahibi ve münferit imza yetkilisi “…” isimli şahıs olduğunu, bu şahsın kendi şirketinden kendi şahsına çekleri keşide ederek daha sonra işbu çeklerin müvekkiline ciro edildiğini, müvekkili tarafından … isimli şahıs adına, sahte kaşe bastırmak ve sahte imza atmak suretiyle ciro işlemeleri yaparak …’ni ve …’ı borç altına sokarak kendisi lehine haksız menfaat sağlama amacıyla gerçekleştirme niyetinde olduğu ve suç niteliği sabit olan çekleri keşide etme vb. sair eylemlerine son verilmesi amacıyla Beşiktaş … Noterliği’nin 07.12.2016 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile müşteki şirket tarafından …’ya ihtarname keşide edildiğini, İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/996 E. sayılı dosyasında çekler üzerinde yer alan imzaların …’a ait olmadığının tespit edildiğini, dava dilekçesinde belirtilen “…” isimli belge ve içeriğinin, hiçbir surette müvekkilinin bilgisi ve onayı-rızası dahilinde tanzim ve imza edilmediğini, imzaların müvekkiline ait olmadığının tespiti ile işbu davanın esastan reddini, alacaklının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın %10’u oranında para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23.10.2019 tarih ve 2019/127 Esas – 2019/750 Karar sayılı kararıyla; “… alınan hüküm kurmaya yeterli görülen bilirkişi raporuna göre, dava konusu icra takibine dayanak teşkil eden çeklerin arkasında ciranta olarak bulunan … ismi ve altındaki imzanın (parafın) davalı borçlu …’a ait olmadığı anlaşıldığından davalının imza ve borca itirazında haklı olduğu kanaatine varılmıştır. Her ne kadar 16/05/2015 tarihli ”…”isimli belgede borçlu olarak yer alan …’ın yazı ve imzaların davalıya ait olduğu yönünde bilirkişi raporu var ise de icra takibinin esas dayanağının 2 adet çek olması sebebiyle davalının herhangi bir borç taahhüdünde bulunmadığı, davacının alacaklı olarak tek taraflı olarak borçlular lehine yapılacak ödemeler karşılığında herhangi bir alacağının kalmadığı yönündeki beyanının hukuken davalıyı borçlu saymayı gerektirmediği, takibin dayanağının da bu belge olmadığı anlaşıldığından, davalının söz konusu belgedeki isim ve imzanın kendisine ait olmasının davanın esasına tesir etmeyeceği hukuki kanaatine varılmıştır. Açıklanan sebepler gereğince dava konusu icra takibine dayanak teşkil eden çeklerdeki ciranta olarak görünen … ismi altındaki isim ve imzaların davalıya ait olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılmıştır. Davacının, davalının 16/05/2015 günlü mutabakat isimli belgedeki imza ile ciro silsilesindeki imzaların biribirinden farklı olduğunu bilebilecek bir konumda olması, davalının cirosunu mutabakat isimli belgeyi düzenlerken alması gerektiğinden, davalının ciro silsilesi gereğince borçlu olmadığını bilerek icra takibini yapmış olduğu düşünüldüğünden ve bu sebeple icra takibini yapmakta haksız ve kötü niyetli olduğu analşıldığından davalının kötü niyet tazminat talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin değerlendirilmesine göre, davanın reddine, davacının asıl alacak üzerinden % 20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, davalı tarafın davacının % 10 para cezasına mahkum edilmesi talebinin reddine karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Mahkemece aldırılan grafoloji raporuna itiraz etmelerine rağmen, mahkemece Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılması gerekirken yetersiz bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verilmesinin hatalı olduğunu, Bilirkişi raporunun; yeterli mukayese belgesi incelenmeden düzenlendiğini, raporun kendi içinde çelişkili olduğunu, dosyada mevcut ‘…’ ile alacağın varlığının kanıtlanmış olduğunu İmzası davalıya ait olduğu bilirkişi raporuyla kanıtlanan ‘Mutabakat’ ile davanın kanıtlandığını, mutabakatta dava konusu çeklerin de yazıldığını ve davalının hem kendi adına hem de şirketi temsilen imzasının bulunduğunu, takip talebinde ve ödeme emrinde mutabakat isimli belgeden söz edilmemiş olmasının durumu değiştirmeyeceğini, Takip dayanağı çeklerin seri çekler olduğunu, mutabakat belgesinde de yazıldığı üzere davalının müvekkile verdiği çeklerden listede belirtilen (birinci ve dokuzuncu sıradaki çeklerin) ikisinin davalı tarafından ödendiğini, ikisinin bu davanın konusu olduğunu ve ödenmediğini, listedeki on ikinci sıradaki çekin de ödenmediğini ve İstanbul Anadolu …İcra Hukuk mahkemesi’nin … Esas – 2019/896 Karar sayılı dosyasına konu olduğunu (bu dosyada alınan Adli Tıp Kurumu raporu ile çekteki imzanın davalıya ait olduğu tespit edilmiştir), Davalının tüm samimi imzalarının İstanbul Anadolu 14.İcra Hukuk mahkemesi’nin 2018/574 Esas sayılı dosyasına celp edildiğini, mahkemece talebimize rağmen bu belge asılları celp edilmeden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının usule aykırı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; davacının, … Bankası Zeynep Kamil şubesine ait keşidecisi (boçlusu) … Tic. Ltd. Şti., lehdarı … olan 25/05/2016 keşide tarihli 150.000,00 TL meblağlı çek ile 30/05/2016 keşide tarihli 150.000,00 TL meblağlı 2 adet çek ile ilgili 19/03/2018 tarihinde çekin arkasında ciranta olarak görünen davalı aleyhine ilamsız takiplere özgü yolla icra takibi yapmış olduğu, davalının süresi içerisinde imzaya, borca ve ferilerine itiraz etmiş olduğu, icra dairesinin 24/04/2018 tarihli kararı ile takibin durdurulmasına karar verildiği, çeklerin süresi içerisinde muhatap bankaya ibraz edildiğine dair bir şerhin veya bilginin çeklerde bulunmadığı anlaşılmıştır. *Adli Tıp ve Adli Belge İnceleme uzmanı Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 30/09/2019 günlü raporda; ”…İnceleme konusu 16.05.2015 tarihli “…” başlıklı belgedeki … ve … A.Ş, yetkilisine atfen atılmış olan imzaların karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla ve grafolojik tanı unsurları bakımından aralarında saptanan uygunluk ve benzerliklere nazaran davalı …’ın eli ürünü olduğu, İnceleme konusu 150.000 TL bedelli, … ve … sayılı 2 adet çekin arka yüzlerindeki ikinci ciroya ait …’a atfen atılmış olan imzaların ve “…” isim-soy isim yazılarının mevcut karşılaştırma belgelerindeki yazı ve imzalarına kıyasla ve grafolojık tanı unsurları bakımından aralarında saptanan farklılıklara nazaran davalı …’ın eli ürünü olmadığını, İnceleme konusu 2 adet çekin arka yüzündeki ikinci ciroya ait TC kimlik numarasına ait rakamlar konusunda, dosyada …’a ait rakam örnekleri mevcut olmadığı için bir inceleme yapılamadığı” kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 67.maddesine dayalı olarak açılan itirazın iptali davasıdır. İlk derece mahkemesi tarafından,”… dava konusu icra takibine dayanak teşkil eden çeklerin arkasında ciranta olarak bulunan … ismi ve altındaki imzanın davalıya ait olmadığı anlaşıldığından davanın reddine, davacının davalının ciro silsilesi gereğince borçlu olmadığını bilerek icra takibini yapmış olduğu düşünüldüğünden ve bu sebeple icra takibini yapmakta haksız ve kötü niyetli olduğu analşıldığından davalının kötü niyet tazminat talebinin kabulüne, davalının davacının % 10 para cezasına mahkum edilmesi talebinin reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacının … Bankası Zeynep Kamil şubesine ait keşidecisi (boçlusu) … Tic. Ltd. Şti., lehdarı … olan 25/05/2016 keşide tarihli 150.000,00 TL meblağlı çek ile 30/05/2016 keşide tarihli 150.000,00 TL meblağlı iki adet çeke dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığı, davalının borca ve imzaya itirazı üzerine takibin durduğu ve davacı tarafından işbu itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür. Mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan Prof. Dr. … tarafından düzenlenen 30/09/2019 tarihli grafoloji raporu ile takip dayanağı çeklerdeki davalı adına atılı ciranta imzasının davalı eli ürünü olmadığının tespit edilmesi karşısında davacının itirazın iptali talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı isabetlidir. Ancak, davacı vekilinin “Mutabakat belgesi uyarınca aynı ticari ilişki kapsamında davalı tarafından davacıya beş adet çekin verildiği, çeklerden ikisinin davalı tarafından sorunsuz olarak ödendiği, ödenmeyen çeklerden ikisinin bu davanın konusu olduğu, ödenmeyen diğer çekin ise İstanbul Anadolu 14.İcra Hukuk mahkemesi’nin 2018/574 Esas – 2019/896 Karar sayılı dosyasına konu olduğu” yönündeki iddialarının ilgili bankadan ödeme bilgilerinin ve çek asıllarının ve icra hukuk mahkemesi dosyasının celbiyle araştırılması, gerektiğinde imza incelemesinin belirtilen beş çek üzerinde karşılaştırmalı olarak yapılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 23/10/2019 tarih, 2019/127 E. – 2019/750 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5- İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 75,40 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 196,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.01/06/2022