Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/36 E. 2020/129 K. 24.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/36 Esas
KARAR NO : 2020/129
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 01/10/2019
NUMARASI : 2019/475 2019/474
DAVANIN KONUSU: Tespit (D.İş)
KARAR TARİHİ: 24/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Delil tespiti isteyen vekili, müvekkili firmanın … markasını 1999 yılından itibaren kesintisiz olarak kullandığını, 11/06/2014 tarihinde müvekkili firmanın İstanbul Ticaret Odası’na kaydının yapıldığını, ayrıca müvekkiline ait … tescil numaralı 24.sınıfta ve … tescil numaralı 35.sınıfta … markalarının bulunduğunu, karşı tarafın ise aynı iş kolunda ve müvekkili ile aynı bölgede iki mağaza ile faaliyet gösterdiğini ve müvekkilinin markalarına tecavüz eder nitelikte tabela ve ürünlerde etiket bulundurduğunu, ayrıca internet sitesi ve sosyal medya platformlarında da … şeklinde kullanımları bulunduğunu bellirterek karşı tarafın adreslerinde kullanılan tabelada, tekstil ürünlerinde, tanıtım malzemeleri ve ambalajları ile diğer her türlü dökümanda … ibareli markanın kullanıldığına dair delillerin keşfen tespiti, bu fiillerin marka hakkına tecavüz olup olmadığının tespiti ile müvekkilinin zarara uğramaması için SMK’nın 159.maddesi uyarınca ihtiyati tedbire karar verilmesini talep vetmiştir. Delil tespiti isteyen vekilince verilen 03/10/2019 tarihli ıslah beyanı konulu dilekçede ise; karşı tarafa ait iki ayrı adreste keşif yapılması, müvekkilinin sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması için her iki işyerinde asılı … ibareli tabelaların esas dava sonuçlanana kadar tedbiren indirilmesi, karşı tarafın kumaş toplarında, tanıtım ürünlerinde, ambalajlarında, internet sitesinde ve tespit edilen diğer materyallardeki …. ibaresinin kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece, 01/10/2019 tarihli tensip zaptıyla bilirkişi incelemesi yapılması ve rapor alındıktan sonra ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesine karar verilmiş, daha sonra bilirkişi raporu alındıktan sonra 25/10/2019 tarihinde dosya üzerinde yapılan inceleme ile bilirkişi raporu ve dosyaya sunulan deliller gerekçe yapılarak takdiren 10.000,00 TL teminat karşılığında ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile tespit isteyen adına tescilli “… ” ibareli tabeliların ve kumaş toplarında tanıtım ürünlerinde, ambalajlarında ve tespit edilen diğer materyallerdeki “…” ibaresinin tedbiren kaldırılarak yediemine teslimine karar verilmiş, karara karşı taraf vekili itiraz etmiştir. Karşı taraf vekili itirazında; müvekkilinin ticari unvanına ilişkin talepte bulunulduğundan asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu, müvekkilinin … ibaresini taklit veya iltibas amacıyla kullanmadığını, müvekkili şirketin ortağı ve yetkilisi olan … adından ibaret ticaret uvnanının kullanımının söz konusu olduğunu, müvekkilinin TPE nezdinde başvurusu yapılan … ibaresi için yapılan başvurunun inceleme aşamasında olduğunu, TTK gereğince müvekkili şirket isminden ibaret ticaret unvanının kullanımına hiçbir şekilde müdahale edilemeyeceğini, Yargıtay 11 HD’nin 2000/3792 Esas – 4770 Karar sayılı kararının da bu doğrultuda olduğunu, müvekkilinin ticari unvanı haricinde hiçbir şekilde marka olarak kullanımının mevcut olmadığını, ancak bu husus mahkemeye farklı şekilde aktarılarak tedbir kararı verilmesinin sağlandığını, müvekkilinin satımını yaptığı kumaşların hiçbirinde … şeklinde bir marka ve unvan bulunmadığını, sadece kumaşın alıcısına ilişkin boyahane tarafından yapıştırılan etiketler bulunduğunu, kumaş boyahanelerinin müşterileri ayırt etmek üzere yaptırdığı etiketler bulunduğunu, ayrıca müvekkilinin kullandığı tabelanın resminin de ekte sunulmakta olup önünde 75 ibaresinin bulunduğunu, müvekkilinin markaya tecavüzünün söz konusu olmadığını, ayrıca tarafların 2016 yılından bu yana aynı adreste faaliyette olup tespit talep edenin buna itirazının bulunmadığını, tespit isteyenin amacının müvekkilinin unvanının değiştirilmesini sağlamak ve haksız menfaat temin etmeye yönelik olduğunu, ihtiyati tedbir kararının müvekkilinin ticari faaliyetlerini bir anda sonlandıracak mahiyette ağır sonuçları olan bir karar olduğunu bildirmiş, dilekçe ekinde kumaşlar üzerinde bulunan etiket fotokopisi, karşı tarafa ait mağazanın üzerinde bulunan tabela fotoğrafı fotokopisi ve marka başvurusu evrakı (75 … ) sunulduğu görülmüştür. Mahkemece, duruşma açılarak yapılan inceleme sonunda; bilirkişi raporu ve karşı tarafın tabela ve kumaş etiketlerindeki ticaret unvanının kullanım şekli, etiketlerin kendi işletmesinde değil kumaşların boyandığı firmaca yapıştırıldığı iddiasının tacir olan karşı tarafı sorumluluktan kurtarmayacağı mütalaası karşısında yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği gerekçeleriyle itirazın reddine karar verilmiş, kararı karşı taraf vekili istinaf etmiştir. Karşı taraf vekili istinaf sebebi olarak; itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrar etmiş, ayrıca kumaşların hiçbirinde … şeklinde bir marka veya unvan bulunmadığını, sadece …. olarak etiket yapıştırıldığını, yine müvekkilinin tedbir isteyenin markasına ilişkin herhangi bir kullanımının da söz konusu olmadığını bildirmiştir. Delil tespiti isteyene ait … tescil numaralı … markasının 24.sınıfta 09/07/2014 tarihinden geçerli olmak üzere, … tescil numaralı … San. ve Tic. Ltd. Şti markasının 23,24,26,40 ve … tescil numaralı şekil markasının ise 35.sınıfta 19/07/2018’den itibaren geçerli olmak üzere tescil edildiği görülmüştür. Karşı tarafın ticaret unvanının “… Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi” olduğu, delil tespiti isteyenin ticaret unvanının ise … olduğu dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan 11/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; karşı tarafın adreslerinde yapılan tespitlerde tespit talep edenin markalarını ihtiva eden tekstil amaçlı iplikler, kumaşlar, güpürler vb emtialarında yoğun olarak sürdürüldüğü, bu kullanımların tespit isteyene ait markalarla nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verecek kadar benzerlik arzettiği yolunda görüş bildirildiği, ayrıca rapor içeriğinde fotoğraflara yer verildiği görülmüştür. TPMK tarafından itiraz edene gönderilen 22/06/2018 tarihli yazıda; karşı tarafın marka tescil başvurusuna yapılan itirazın 24.sınıftaki mal ve hizmetler yönünden kabul edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE:Talep, delil tespiti ve ihtiyati tedbir talebine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise itirazın reddi kararına yöneliktir. Mahkemece, yapılan delil tespiti ve tespit sonrası alınan bilirkişi raporu içeriği ve sunulan görseller dikkate alındığında ilk derece mahkemesince verilen kararın dosya münderecatına uygun olduğu, karşı taraf vekilinin itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılarak karşı taraf vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Karşı taraf vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın karşı taraftan alınarak hazineye irad kaydına, 3-Karşı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.24/01/2020