Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/340 E. 2022/1134 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/340 Esas
KARAR NO: 2022/1134 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2019
NUMARASI: 2018/116 E. – 2019/371 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı borçlu hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 24/12/2013 tarihli sözleşme ve faturalardan kaynaklanan 4.551,26 TL alacağın tahsiline ilişkin olarak 15/11/2016 tarihinde ilamsız takip başlatıldığını, borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi ile; borca, faize, yetkiye ve takibe itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verilmesinin talep edildiğini, taraflar arasında imzalanan 24/12/2013 tarihli Meslek Birlikleri Lisans Sözleşmesi kapsamında 01/01/2013-31/12/2013 dönemine ilişkin mali hak bedelinin toplam 2.231,18 TL+KDV olduğunu, taraflar arasındaki lisans sözleşmesinin 01/01/2013-31/12/2013 tarihleri arasındaki süreyi kapsadığını, sözleşmenin yenilenmesi ile ilgili 8.madde gereğince, taraflar arasındaki sözleşmenin yenilenerek devam etmekte olduğunu, sözleşmenin Mali Şartlar başlıklı 6/c maddesi gereği 01/01/2014 tarihinden itibaren sözleşmenin otomatik olarak yenilendiği her bir takvim yılı için ödenecek mali hak bedeli bir önceki yılın mali hak bedeli olan 2.231,18 TL+KDV olduğu, TUİK tarafından belirlenen yıllık ortalama ÜFE+TEFE/2 üzerinden belirlendiğini ve ilgili yılın en geç 3.ayının ilk iş gününe kadar nakden meslek birliklerine ödeneceğini, sözleşmenin yenilendiği dönemler için davalı/borçlu şirket tarafından müvekkili Meslek Birliği’ne ödenmesi gereken mali hak bedeline ilişkin icra takibine konu fatura düzenlendiğini, davalı aleyhine başlatılan icra takibinde, sözleşmede belirtilen oranlara göre 06/11/2014 tarih … no’lu 1.395,24 TL bakiye bedelli fatura, 28/12/2015 tarih … no’lu 1.528,49 TL bedelli fatura alacağı, 24/10/2016 tarih … no’lu 1.627,53 TL bedelli fatura alacağı olmak üzere davalı şirketten toplam 4.551,26 TL alacağının bulunduğunu, söz konusu alacaklara ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığından, itirazın iptali ile takibin devamına, müvekkili lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; yetki itirazında bulunmuş, davanın ve icra takibinin yetkili mahkeme ve icra dairesinde açılmadığını, İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, 1 yıllık hak düşürücü sürede dava açılmadığını, ekte sunulan sözleşmede müvekkilinin imzasının bulunmadığını, davacı ile akdedilmiş bir sözleşme bulunmadığını iddia ederek takibin iptali davasının reddi ile kötü niyetli davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 1.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 03.10.2019 tarihli 2018/116 E. – 2019/371 K. sayılı kararıyla; “…Davalı vekili yetki itirazında bulunmuş ise de; sözleşmede açıkça İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair düzenleme dikkate alındığında bu yöndeki itirazın yerinde olmadığı,… Denetim ve mali veriler ile uyumlu bilirkişi raporu dikkate alındığında; Davacının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle, 4.551,26 TL asıl alacak ve 1.036,17 TL faiz ile birlikte toplam 5.587,43 TL alacak hesap edildiği ve takipte 17,69 TL eksik talepte bulunulduğunun tespit edildiği” gerekçesiyle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takip dosyasında davalı borçlu tarafça yapılan itirazın iptaline, takibin ASIL ALACAK MİKTARI OLAN 4.551.26 TL ile 1036.17 faiz olmak üzere toplamda 5.587.43 TL üzerinden devamına, kabul edilen asıl alacak tutarının takdiren % 20′ si üzerinden hesaplama yapılmak suretiyle 910- TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, İstanbul İcra Müdürlüğü’nün de yetkisiz olduğunu, İstanbul Anadolu Mahkemeleri ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu.-Davanın hak düşürücü süreye uğradığını. -Müvekkili ve davacı arasında akdedilen bir lisans sözleşmesi bulunmadığını, olmayan sözleşmenin yenilenemeyeceğini. -Dosyada alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, hukukçu olmayan bilirkişinin uzmanlık alanı dışında hukuki yorumlarda bulunduğunu. -Mevcut olmayan sözleşmeye dayalı olarak gönderilen faturaların müvekkili tarafından kabul edilmediğini, tarafların defterlerinin uyumlu olmadığını. -Davacının kötü niyetli olduğunu, müvekkiline ait … Restoranda 05/12/2013 tarihinde tespit yaptırarak, cezai yaptırım talep edileceği konusunda baskı yapıldığını, müvekkilinin cezalandırılma korkusuyla 2013 yılına ait ödemeleri yaptığını, devamında 2014 ve 2015 yıllarında da tespitlerde bulunarak şikayet ettiğini, ceza dosyalarında beraat kararları verildiğini, mevcut olmayan sözleşmeye dayalı olarak başlatılan takibe itirazın iptali davasının reddi gerektiğini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin istinaf dilekçesine cevabında ; taraflar arasındaki Lisans Sözleşmesinin 11. Maddesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, itirazın iptali davası açma süresinin, itirazın alacaklıya tebliğinden itibaren 1 sene olduğunu, davalı tarafça itiraz dilekçesinin tebliğinin sağlanmadığını, dava dilekçesi ekinde sundukları 24/12/2013 tarihli Müzik yayın Lisans Sözleşmesinde, …’ın kaşesi ve yetkili …’ın imzasının bulunduğunu, sözleşmenin varlığına itirazın kötüniyetli olduğunu, bilirkişi raporunun usule uygun olduğunu, bilirkişi raporundaki değerlendirmeler ile mahkeme hakiminin bağlı olmayıp serbestçe değerlendirebileceğini, müvekkilinin tüm işlemleri yasanın kendisine verdiği yetkiye dayanarak yaptığını, kötüniyet iddialarının yerinde olmadığını beyanla, istinaf isteminin reddini talep etmiştir.
DELİLLER: …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı meslek birliğinin, davalı borçlu aleyhine 06/11/2014 tarihli … no’lu 1.395,24 TL bakiye bedelli fatura, 28/12/2015 tarihli … nolu 1.528,49 TL bedelli fatura, 24/10/2016 tarih … nolu 1.627,53 TL bedelli faturalar ile … adına 2013 yılına ilişkin ödeme dekontları dayanak gösterilerek, 2014, 2015, 2016 yılı Telif Hakkı Bedelleri ile işlemiş faiz alacağı toplamı 5.587,43 TL alacağın, asıl alacağa aylık %2,03 faiz işletilerek tahsilinin talep edildiği, borçlu vekilinin 22/11/2016 havale tarihli borca, faize, yetkiye ve takibe itiraz dilekçesi ibraz ettiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince mali müşavir bilirkişiden alınan 10/01/2019 tarihli raporda; Davacının İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip tarihi itibariyle, 4.551,26 TL asıl alacak ve 1.036,17 TL faiz ile birlikte toplam 5.587,43 TL alacak hesap edildiği ve takipte 17,69 TL eksik talepte bulunulduğu beyan edilmiştir.
G E R E K Ç E: İtirazın iptali talepli davada, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde mahkemenin ve icra müdürlüğünün yetkisine itiraz edildiğini, İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğü ve Mahkemelerinin yetkili olduğunu, mahkemenin yetki itirazının reddi kararının yerinde olmadığını, davanın hak düşürücü sürede açılmadığını ileri sürmüştür. İtirazın iptali davalarında usulüne uygun icra takibi yapılmış olması dava şartı olmakla, öncelikle icra müdürlüğünün yetkili olup olmadığı incelenmiştir. İlk derece mahkemesince, taraflar arasındaki lisans sözleşmesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı gerekçesiyle yetki itirazının reddine karar verildiği anlaşılıyorsa da, HMK 17. Madde gereğince yetki şartının geçerli olabilmesi için yetki sözleşmesinin tacirler arasında yapılmış olması gerektiğinin düzenlendiği, davacı Meslek Birliğinin tacir olmadığı göz önüne alınarak, yetki sözleşmesinin geçerli olmadığı kanaatine varılmıştır. Mahkemenin yetki itirazına yönelik gerekçesi yerinde olmamakla birlikte, icra takibinin fatura alacağına dayandığı, alacağın para borcuna ilişkin olması nedeniyle, HMK 10. Madde göndermesiyle uygulanacak olan TBK 89/1. Maddesi gereğince, alacaklının yerleşim yeri icra müdürlüğü ve mahkemelerinin yetkili olduğu, yetki itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı vekili hak düşürücü süre itirazında bulunmuşsa da, İİK 67. Madde de düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin tebliğden itibaren başlayacağının düzenlendiği, icra dosyasının incelenmesinde, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmekle, hak düşürücü süre itirazının da yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Davanın dayanağı icra takibinin fatura alacağına dayandığı, takipte 2014, 2015,2016 yılları telif bedellerinin faiziyle birlikte talep edildiği, davacı vekilinin delil listesinde 24/12/2013 tarihli Müzik yayın Lisans Sözleşmesine dayandığı anlaşılıyorsa da, davalı vekilinin cevap dilekçesinde taraflar arasında sözleşme bulunmadığını, müvekkilinin ibraz edilen sözleşmede imzasının bulunmadığını beyan ettiği, mahkemece davacıdan sözleşme aslının ibrazının istenilerek, davalının sözleşmedeki “…” kaşesi üzerindeki imzanın davalıya ait olup olmadığı konusunda isticvap edilerek, imzanın inkarı halinde imza incelemesi yaptırılması gerekirken, davalı savunması üzerinde durulmaması yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 03/10/2019 tarihli 2018/116 E.- 2019/371 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b) Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 17/06/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.