Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/34 E. 2020/98 K. 23.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/34 Esas
KARAR NO : 2020/98 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/492 E.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 23/01/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekilinin dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin www……com.tr internet sitesinde “…” markasının kullanımlarının tespiti için Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2018/389 değişik iş sayılı doyası kapsamında alınan bilirkişi raporunda, davalının izinsiz ve hukuka aykırı olarak yetkilisi ve sorumlusu olduğu www…..com.tr alan adlı internet sitesinin , … Adwords aracılığı ile davacının tescilli “….” markasının anahtar sözcük şeklinde reklam verilmesi yoluyla kullanımını tespit ettiğini, anılan bilirkişi raporunda bilgisayar ve mobil cihazdan yapılan tespitte www…..com.tr sitesinin “….” markasını google adwords reklam sisteminde anahtar sözcük olarak kullanıldığının net bir şekilde ortaya konulduğunu beyanla davalının müvekkilinin markalarını google Adwords Reklam yöntemi ile anahtar sözcük olarak kulanımının tedbiren engellenmesi ve eğer bu mümkün değilde www…..com.tr. sitesine erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Bakırköy 1.FSHHM’nin 07/12/2018 tarihli (14/12/2018 yazılma tarihli) ara kararıyla tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin itirazının reddine karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine Dairemizin 03/05/2019 tarihli 2019/919 Esas- 2019/953 Karar sayılı kararıyla; Bakırköy 1.FSHHM’nin 19/02/2019 günlü itirazın reddi kararının kaldırılmasına, davalı vekilinin, tedbire itirazının kabulüne, mahkemenin 07/12/2018 tarihli (14/12/2018 yazılma tarihli) ihtiyati tedbir kararının HMK 393/1 maddesi gereğince 1 haftalık süre içerisinde infazı istenmediğinden kendiliğinden kalmış sayılmasına karar verilmiştir.Davacı vekilinin talebi üzerine Bakırköy 1.FSHHM’nin 23/05/2019 tarihli ara kararıyla; ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile, davalıların “…” ve “….” markalarını, … Adwords reklam yöntemi ile anahtar sözcük olarak kullanmalarının tedbiren önlenmesine, ihtiyati tedbir kararının uygulanması için bir örneğinin Erişim Sağlayıcıları Birliği’ne gönderilmesine karar verildiği görülmüştür.Davalılar vekilinin süresinde tedbir kararına itiraz ettiği, itirazın mahkemece 05/11/2019 tarihinde duruşmalı olarak incelendiği; mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve mevcut delil durumu karşısında yaklaşık ispat kuralının gerçekleşmediği gerekçesiyle, itirazın kabulüne, 23/05/2019 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına karar verdiği görülmüştür.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dairemizin 03.05.2019 tarihli kararı ile tedbirin infaz talebini içeren bir dilekçe bulunmadığından tedbir kararının kaldırıldığını, ilk derece mahkemesinden tekrar tedbir talep ettiklerini, 23.05.2019 tarihli karar ile tedbir taleplerinin kabul edildiğini, mahkemenin 17.07.2019 tarihli ara kararı ile yerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdiğini, davalının müvekkilinin markalarına reklam verdiğinin açıkça ispatlandığını, ancak murafaa incelenmesinde yaklaşık ispat sağlanamadığı gerekçesiyle tedbir kararının devamına karar verdiğini, -Bakırköy 1.FSHHM’nin 2018/389 D.İŞ sayılı dosyasında bilirkişi incelemesi yapıldığını, davalı internet sitesinin, müvekkilinin tescilli … markasına …. Adwords sisteminde anahtar sözcük olarak reklam verdiğinin tespit edildiğini, 10.10.2019 tarihli bilirkişi raporunda da; 01-30 Kasım 2018 tarihleri arasında dava konusu …. kelimesi ile reklam verilenlerin listesi incelendiğinde davalının tespit konusu ilgili anahtar kelimeyi kullanarak reklam verdiğinin tespit edildiğini, her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirileceği, dikkate alınmadan tedbir kararının kaldırılmasının hukuka aykırı olduğunu, -mahkemenin kendi içerisinde çelişkili kararlar verdiğini, www……com.tr adresli internet sitesinin internet ortamında kontrolsüz surette reklam vermeye devam etme ihtimalinin bulunduğunu, bu yolla müvekkili aleyhine oluşturduğu zararlı sonuçların engellenmesi amacıyla tedbir kararına hükmedilmesi gerektiğini, aksi halde zarar ve riskin artacağını, müvekkilinin markalarının anahtar sözcük olarak kullanmasının tedbiren engellenmesini talep ettiklerini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak tedbir kararına hükmedilmesini talep etmiştir. Bir kısım davalılar vekilinin istinafa cevabında; davacının iddia ettiğinin aksine raporun; …. markasını … Adwords de anahtar sözcük olarak kullandığını kanıtlamadığını, bilirkişi raporunun oluşturulması sırasında kullanılan ve bu verilerin ortaya çıkmasına sebep olan filtrelemelerin … markasına kimin reklam verdiğine odaklı değil, internet sitesi ile ilgili ibarelerin … da aranması sonucu ortaya çıkan arama sonuçları ile bağlantılı olduğunu, bu arama sonuçlarının … Adwords sistemine özgü algoritmalar aracılığıyla en uygun hale getirildiğini, kullanıcı tarafından seçilen asıl kelime gerçekte o ibareyi içermese dahi … Adwords reklam sisteminin özel ve özgün çalışma sistemi nedeniyle yalnızca başka kelime aranmasında dahi listeleme yapıldığını, reklam vermişcesine panelde görüntülendiğini, tedbir kararının kaldırılması kararının yerinde olduğunu, HMK 396/1 maddesi uyarınca durum ve koşulların değiştiği sabit olursa talep üzerine ihtiyati tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına teminat aranmaksızın karar verilebileceğinin düzenlendiğini, arama yapıldığında … tarafından anahtar sözcük olarak markanın kullanılmadığının tespit edildiğini, davacının iddiasının meşru bir kanıtı olmadığını, hukuki yararının da bulunmadığını, beyanla istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan 10/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “davacının … Adwords reklam sistemine ait panelden değişik iş dosyasında tespit edilen tarih olması sebebiyle 01 ile 30 Kasım 2018 tarihler arasında dava konusu bahsi geçen “…” kelimesi ile reklam verenlerin listesinin detaylıca incelenmesinde davalıya ait olan “www…..com.tr” internet sitesinin tespit konusu ilgili anahtar kelimeyi kullanarak reklam vermiş olduğunu, davalı şirket yönünden ihlalin devam edip etmediğini tespit edebilmek adına 03 Eylül ile 02 Ekim 2019 tarihleri arasında dava konusu bahsi geçen “….” kelimesi ile reklam verenlerin listesinin detaylıca incelenmesinde davalıya ait “www…..com.tr” internet sitesinin güncel olarak tespit konusu ilgili anahtar kelimeyi kullanarak reklam vermediği, davalı şirket yönünden ihlalin devam etmediğini beyan ettiği görülmüştür.
G E R E K Ç E :Davacı vekilinin, davalıya ait www…..com.tr alan adlı internet sitesinde, müvekkili adına tescilli “…” markasına anahtar sözcük olarak reklam verildiğini beyanla tedbir talep ettiği, ilk derece mahkemesinin 23/05/2019 tarihli kararıyla tedbir talebinin kabulüne karar vermişse de; davalılar vekilinin itirazı üzerine, mahkemenin 05/11/2019 tarihli kararıyla, dosya kapsamında alınan itirazın kabulü ile, mahkemenin tedbir kararının kaldırılmasına karar verdiği, davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. İlk derece mahkemesince dosya kapsamında alınan 10/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda; ” davalı şirket yönünden ihlalin devam edip etmediğini tespit edebilmek adına 03 Eylül ile 02 Ekim 2019 tarihleri arasında dava konusu bahsi geçen “…. ile reklam verenlerin listesinin detaylıca incelenmesinde davalıya ait “www…..com.tr” internet sitesinin güncel olarak tespit konusu ilgili anahtar kelimeyi kullanarak reklam vermediği, davalı şirket yönünden ihlalin devam etmediğini ” beyan ettiği anlaşılmakla, dava tarihinde davacının tescilli markalarının anahtar kelime yada yönlendirici kod olarak reklam verilip verilmediği, ihlal bulunup bulunmadığı hususları yargılamayı gerektirmekle birlikte, incelemenin yapıldığı tarihte, ihlalin devam etmediğinin tespit edildiği anlaşılmakla, HMK 389. Madde ve SMK 159/1 maddesi kapsamında davacının tedbir kararı verilmesinde hukuki yararı bulunmadığından, davalı vekilinin itirazının kabul edilerek tedbirin kaldırılmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL maktu istinaf harçtan, peşin alınan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 10,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 23/01/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.