Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/307 E. 2020/961 K. 09.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/307 Esas
KARAR NO : 2020/961 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI : 2018/574 E.
DAVANIN KONUSU: Tedbir (Markadan kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 09/06/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 17/12/2019 tarihli ön inceleme duruşmasında 4 numaralı ara kararıyla; ” Davacının markasının tescilli olduğu sınıf, davalı kullanımının alınan rapor kapsamına göre markasal kullanım olduğu, yaklaşık ispat şartının gerçekleştiği dikkate alınarak HMK 389 vd.maddeleri gereğince www…..com ibareli siteye erişimin engellenmesine, bu konuda erişim sağlayıcıya müzekkere yazılmasına” şeklinde tedbir kararı verilmiş, aynı tarihli gerekçeli ara karar yazılarak ara kararda iki hafta içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulacağı açıklanmıştır.Davalı vekilinin 30/12/2019 tarihli istinaf dilekçesiyle; tarafların aynı sektörde faaliyet göstermediğini, davalı müvekkilinin pırlanta ve altın takı ve aksesuar sektöründe iştigalinin bulunmadığı gibi, davacının da gümüş sektörüne özgülenmiş bir faaliyetinin bulunmadığını, ürünler arasında da benzerlik ve iltibas bulunmadığını, malın hitap ettiği tüketici kitlesinin farklı olduğunu, davacının zarara uğramasının söz konusu olmadığını, şekil+ … ibaresinin, tasarım itibariyle davacının şekil+…logo ve tasarımından farklı olduğunu, https://www….com/sayfa/hakkimizda uzantılı bölümünde davalı taraf işletmesine geniş yer verildiğini, tedbirin haksız ve hatalı olduğunu, telafisi imkansız zararlara yol açtığını, HMK 389 vd. maddelerine de aykırı olduğunu beyanla internet sitesine erişimin engellenmesi yönündeki tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde; dosya kapsamında bilirkişi raporu alındığını, davalı adına 35. sınıfta … markası tescilli iken internet sitesinde markasal kullanımının … olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin … markasının tanınmış marka olduğunu, davalı kullanımının davacı tanınmış markasına iltibas teşkil ettiğini, tüketici kitlesinin farklı olduğu iddiasının yerinde olmadığını, tedbir kararının hukuka uygun olduğunu beyanla istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E :Dairemiz önüne getirilen uyuşmazlık; İstanbul 1. FSHHM’nn 17/12/2019 tarihli ihtiyati tedbir kararıdır.Tedbir kararına karşı davalı vekilinin 30/12/2019 tarihli Bölge Adliye Mahkemesine hitaben yazdığı istinaf dilekçesinde itirazlarını bildirdiği görülmüştür. 6100 sayılı HMK 394/1 maddesinde “karşı taraf dinlenmeden verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarına itiraz edilebilir. Aksine karar verilmedikçe itiraz icrayı durdurmaz.” HMK 394/2 maddesinde “ihtiyati tedbirin uygulanması sırasında karşı taraf hazır bulunuyorsa, tedbirin uygulanmasından itibaren; hazır bulunmuyorsa, tedbirin uygulanmasına ilişkin tutanağın tebliğinden itibaren 1 hafta içinde, ihtiyati tedbirin şartlarına, mahkemenin yetkisine ve teminata ilişkin olarak, kararı veren mahkemeye itiraz edebilir.” hükmü düzenlenmiştir. İlk derece mahkemesinin 17/12/2018 tarihli kararında; kararın taraf vekillerinin yüzüne karşı verildiği, HMK 349/1-5 maddesi gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olduğu beyan edilmişse de; HMK 394.maddenin gerekçesinde 2.fıkra yönünden “itiraz bakımından ihtiyati tedbir kararı verilirken duruşma yapılmış veya yapılmamış olması ayrımına gidilmemiştir. Böylece kendisinin hazır bulunduğu duruşmada dinlenerek karar verilmiş olsa dahi karşı tarafın itiraz yoluna başvurması mümkündür. Çünkü itiraz tedbire karşı başvurulan bir hukuki çaredir. Bu çareden karar verilirken dinlenilsin veya dinlenilmesin karşı tarafı yararlandırmak gerekir.” denilmekle, itiraz yönünden kararın tarafların yüzüne karşı verilmesi ya da yokluğunda verilmesi arasında fark bulunmadığı, 1 hafta içerisinde itiraz edilebileceği, itiraz üzerine duruşma açılarak karar verilmesi gerektiği kanaatiyle, dosyanın itiraz hakkında karar verilmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 341/1 ve 352. maddeleri gereğince davalı vekilinin istinaf isteminin USULDEN REDDİNE,-Dosyanın itiraz hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, sehven yatırıldığı anlaşılan 54,40 TL maktu istinaf harcının talep halinde davalı tarafa iadesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 11,00 TL (tebligat) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 09/06/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.