Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/278 E. 2022/811 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/278 Esas
KARAR NO: 2022/811
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/10/2019
NUMARASI: 2019/78 2019/766
DAVANIN KONUSU: Finansal Kirala Sözleşmesine Konu Malın İadesi
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, 6361 sayılı Kanun çerçevesinde 24.06.2016 tarih … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin akdedildiği, sözleşmeye konu İstanbul ili Beyoğlu ilçesi … Mahallesi … pafta, … ada, … parselde kayıtlı 1, 5, 6, 8 ve 9 nolu bağımsız bölümde bulunan 5 adet taşınmazın satı geri kiralama yoluyla finansal kiralamaya konu edildiği ve kiracıya teslim edildiği, davalıya ödemede temerrüde düştüğü finansal kira borçları nedeniyle Beşiktaş … Noterliğinden 02/10/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarname gönderilerek borçların 60 gün içinde ödenmesi aksi takdirde sözleşmenin feshedileceğinin ihtar edildiğini, verilen kanuni süre içinde ihtarnamede belirtilen borçların ödenmediğini, bu nedenle finansal kiralama sözleşmelerine konu mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan malların aynen teslimini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın finansal kredi sözleşmesi kapsamında düzenlenen ileri tarihli senetlere dayalı olarak takip başlattığı, daha vadesi gelmeyen senetlere dayalı takip başlatmak suretiyle ileri tarihli finansal kiralama alacaklarının tahsili gayretine giriştiği, davalı şirketin İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyadan 980.780 EURO karşılığı 5.859.056 TL alacak üzerinden takip başlattığı, takibin dayanağının kira sözleşmesi kapsamında düzenlenen 2 adet senet olduğu, takip kapsamında davalının tüm lalarına haciz şerhi işlendiği, senetlerden takibe dayanak 895.000 EURO bedelli senedin vadesinin 25.12.2019 olduğu, davacı şirketin bir yandan doğmamış kira bedelleri talep ettiği, bir yandan huzurdaki dava ile taşınmazın teslimini talep ettiği, doğmuş kira bedelleri ile birlikte malın teslimini istemesinde beis yok iken mükerrer talepler ile hem ileri tarihteki alacaklarını hem de malın iadesi talep ettiği davanın bu nedenle reddi gerektiğini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesi ve taraflarına vekalet ücreti takdir edilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; ihtarnamenin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, mehil süresi içinde ihtara konu borcun tamamının ödenmediği, bu durumda 6361 sayılı Yasa gereğince sözleşmenin feshedildiğinin kabulü gerektiği, sözleşmenin feshedilmesiyle birlikte finansal kiralama sözleşmesine konu malın yahut malların kiracı tarafından derhal kiralayana iade edilmesi zorunlu olduğu, taşınmazların Sat-Geri Kirala yoluyla kiralandığı Sözleşme imzalanmadan önceki süreçte davalının mülkiyetinde bulunan taşınmazların kullanım amacına uygun olarak hukuki ayıptan ari olarak teslim edilmediği yönündeki davalı savunmasının 6361 sayılı Yasa’nın 24/6.maddesinde, kiracının seçimi ve talebi üzerine 3. kişiden sağlanan malın ayıplı olmasından kiralayanın sorumlu olmayacağı, ayrıca aynı durumun malın bizzat kiracıdan sağlanması halinde de uygulanacağının belirtilmesi ve taşınmazların kira konusu yapılmadan önce mülkiyetinin davalıya ait olması karşısında yerinde görülemediği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; – Davanın eksik harç ile açıldığını, dava harcının dava konusu taşınmazların gerçek değeri üzerinden tamamlatılması gerektiğini keşif yapılarak gerçek değerin tespiti gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesinin hatalı olduğunu, – ihtarnamenin tebliğinin usulsüz olduğunu, tebliğ yapılan …’nın şirketle ilgisi olmadığını, çalışan olmadığını, tebliğin Tebligat Kanunu madde 12’ye aykırı olduğunu, tebligat Yasa’ya aykırı olduğundan fesih ve iade koşullarının da oluşmadığını ve davanın reddi gerektiğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, – Müvekkilinin dav aile ihbarnameden haberdar olduğunu, – Sözleşmenin Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Kanun’un geçici 8.maddesi gereğince döviz yasağı kapsamında olup sözleşmenin uyarlanması gerektiğine ilişkin talebin mahkemece dikkate alınmadan karar verildiğini, bu kapsamda döviz cinsinden tutarların Türk parası olarak taraflarca yeniden belirlenirken mutabakata varılamazsa; akdedilen sözleşmede döviz ve dövize endeksli bedellerin 02.01.2018 tarihinden bedellerin yeniden belirlendiği tarihe kadar Türkiye İstatistik Kurumu’nun her ay için belirlediği Tüketici Fİyat endeksi aylık değişim oranları esas alınarak artılması sureti ile belirlenmesi gerektiğini, _Müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, İstanbul 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/21492 Esas sayılı dosyasında davacı tarafça başlatılan İstanbul … İcra Md nün … E sayılı dosyasında takibin durdurulmasına karar verildiğini, -İlk derece mahkemesinin müvekkili ile davacı arasındaki cari hesap ilişkisini ve ödemeleri detaylı incelenmediğini, bilirkişi raporunda da cari hesap durumunun net bir tespitinin yapılmadığını, mali incelemenin genel ve yüzeysel olduğunu, HMK gereğince hukuki değerlendirmenin bilirkişi tarafından yapılamayacağını, ancak bilirkişinin mahkemenin görev alanına giren hukuki konuda müvekkili aleyhine yorum yaptığını, kararı bu yönü ile e istinaf ettiklerini, – Davacının davadan sonra kira ödemelerini tahsil etmeye devam etmesinin fesih iradesi olmadığını gösterdiğini ve bu nedenle davacının mal iadesini isteyemeyeceğini, – Davacının taşınmazdaki hukuki ayıpları gidermediğini, müvekkilinin taşınmazları eksik ve ayıpsız teslim ettiğini ancak davacının edimini gereği gibi yerine getirmediğini, müvekkilinin taşınmazı gereği gibi kullanamadığını, imar planındaki sorunlar nedeni ile Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nden alınması gereken izinlerin işyeri açma ruhsatı alınması engellediğini belirterek eksik incelemeye dayalı kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, finansal kiralama sözleşmesinin feshi nedeni ile taşınmazların aynen iadesi ve finansal kiralama şerhinin tapudan terkini istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davalının usule ilişkin istinaf istemi davanın eksik harçla açıldığına yöneliktir. Dava dilekçesinde dava değeri 1.750.000,00TL olarak gösterilmiştir. Sözleşmeye konu taşınmazların tapu senetleri ve dava dilekçesi ekindeki fatura örneği incelendiğinde; Beyoğlu … Mh … Sk … pafta … ada … parsel sayılı taşınmadaki 1 nolu bb 600.000TL, 5 nolu bb 1.750.000TL, 2.kat 6 nolu bb 1.750.000TL, 4.kat 8 nolu bb 2.300.000TL, 9 nolu bb 2.100.000TL olarak yazılı olduğu görülmektedir. Dava değeri ile faturada yer alan bedel arasında oldukça büyük fark mevcut olup taşınmazlara ilişkin herhangi bir değerleme raporu da dosyaya sunulmamıştır. Davalı vekilinin bu husustaki istinaf istemi yerindedir. Bununla birlikte harç kamu düzenine ilişkin olmakla bu husus re’sen de dikkate alınmalıdır. Dava konusu gayrimenkullerin gerçek ve rayiç değeri üzerinden harç ödenmesi gerekli olduğundan, Finansal Kiralama konusu taşınmazın değeri tespit ettirilip buna göre Harçlar Kanunu 30.md gereğince harç ikmali için davacıya süre verildikten sonra değerlendirme yapılması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle sair istinaf istemleri bu aşamada incelenmeksizin davalının istinaf isteminin kısmen kabulüne, kararın kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KISMEN KABULÜNE, 2-İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 03/10/2019 gün ve 2019/78 Esas, 2019/766 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6, 355 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden istinaf peşin harcının (29.885,63TL) talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 152,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan istinaf masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/05/2022