Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/270 E. 2020/312 K. 10.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/270 Esas
KARAR NO: 2020/312
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/09/2019
NUMARASI: 2018/369 2019/240
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 10/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının müvekkiline ait yazılımları lisanssız olarak kullandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla FSEK’in 68.maddesi uyarınca 77.748,00 TL olarak açtıkları belirsiz alacak davasının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının dava dilekçesinde belirttikleri bedelin üç katı yerine, yalnızca 77.748,00 TL için belirsiz alacak davası açtığı, davacının kendisi tarafından üretilen ve satışa sunulan bilgisayar programlarının toplam rayiç bedelini dava dilekçesinde belirttiği, buna rağmen belirsiz alacak davası açma yoluna gittiği, bu programların önceki ürünlerinin de değerini belirleyebilecek durumda olup belirsiz alacak davası açamayacağı, bu konuda hukuki yararı bulunmadığı gerekçeleriyle HMK’nun 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf sebebi olarak; huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak açılabileceğini, bu konuda istinaf kararları bulunduğunu, sözleşme bedeli tayin edilirken objektif kriterlerin mahkemece esas alınması gerektiğini, Yargıtay denetiminden de geçen başka bir davada davacının davasını belirsiz alacak davası olarak açtığını, daha sonra ıslah ettiğini ve Yargıtay’ın da kararı uygun bulduğunu, ayrıca FSEK’in 68.maddesine göre açılacak davalarda Hakimin takdir yetkisinin bulunduğunu, içtihatlara göre de bu davaların belirsiz alacak davası olarak açılabileceğini, kararın hatalı olduğunu, ayrıca iddiaya konu yazılımların eski sürüm olup tam ve kesin fiyatlarının bilirkişi incelemesiyle belirlenmesi gerektiğini bildirmiştir.
GEREKÇE: Dava, davacıya ait bilgisayar programlarının lisanssız kullanılması nedeniyle FSEK’in 68.maddesine dayalı olarak açılan tazminat davasıdır. FSEK’in 68.maddesi incelendiğinde; tazminat kriteri olarak sözleşme yapılmış olması halinin yanı sıra, rayiç bedelin de dikkate alındığı anlaşılmaktadır. Sözleşme yapılması ihtimalinde dahi iki tarafın mali ve sosyal durumu, alınacak ürün adedi, kullanım süresi, ürünün sürüm tarihi ve güncelliği gibi fiyatlandırmayı etkileyecek yan unsurlar bulunmaktadır. Rayiç bedel ise tamamen piyasa koşullarıyla belirlenecektir. Bu durumda ise davanın netice-i talep kısmının kesin ve net olarak belirli olduğundan bahsetmek mümkün değildir. Dolayısıyla mahkemenin eldeki davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında davacının hukuki yararı bulunmadığına dair değerlendirmesi hatalıdır. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26/09/2019 tarih, 2018/369 esas, 2019/240 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 23,50 TL posta gideri olmak üzere toplam 144,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.10/02/2020