Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/253 E. 2022/1006 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/253 Esas
KARAR NO: 2022/1006 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: …ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/10/2019
NUMARASI: 2017/220 E. – 2019/251 K.
DAVANIN KONUSU: Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
KARAR TARİHİ: 02/06/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin binalar ve bina dışındaki duvar, kavşak, cadde, refüj gibi alanlarda kullanılmak üzere geliştirdiği duvar saksılarını TR … numaralı faydalı model belgesi ve … numaralı endüstriyel tasarım tescil belgesi ile koruma altına aldığını, davalının ise müvekkiline ait tasarım tescili ve faydalı modele konu ürünleri taklit ederek izinsiz olarak kullandığını, bu konuda davalıya 02.07.2013 tarihinde ihtarname gönderildiği, ancak ihtarnameye rağmen kullanıma devam ettiğini, davalının eylemlerinin müvekkilinin faydalı model ve tasarım hakkına tecavüz teşkil ettiği gibi TTK kapsamında haksız rekabet oluşturduğunu, ürünlerin kötü kullanımı nedeniyle davacının maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek, bu sebeplerle meydana gelen tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, şimdilik 100,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, kararın ülke genelinde ilan yoluyla duyurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 08.02.2017 harç ikmal tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 42.845,00 TL’ye arttırdıklarını beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; İdarelerinin Park ve Bahçeler Müdürlüğünün 31.12.2013 tarih ve 498 sayılı yazılarında Ümraniye Belediyesi tarafından İhale No:… ve … İşi adıyla 10.02.2012 tarihinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu Açık İhale Usulüne göre ihale yapıldığını ve bir bedel üzerinden … Tic. Ltd. Şti.’ne ihale edildiğini, ihale kapsamındaki ürünlerin yüklenici firma tarafından teknik şartnamesine uygun şekilde temin edildiğinin belirtildiğini, müvekkilinin ürünü üreten ve satan konumunda olmadığını, bir hak ihlali mevcut ise bundan ihaleyi alan ve ürünü temin eden firmanın sorumlu olduğunu, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul Anadolu 1. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 08.10.2019 tarihli 2017/220 E. – 2019/251 K. sayılı kararıyla; “… İncelenen ihale evrakında davalı …’nin bu saksıların görsellerine ihale şartnamesinde yer verdiğinin anlaşıldığı, dosyaya sunulan ve bilirkişiler tarafından incelenen dava konusu ürünlerin ve ihale şartnamesinde yer alan ürün görsellerinin davacıya ait patent ve tasarımın koruma kapsamında oldukları 30.07.2018 tarihli bilirkişi raporu dışındaki tüm bilirkişi raporları ile tespit edildiği, davacı tarafça bilirkişilerin dosyaya sunulan davalıya ait ürünlerin tüm parçalarını incelemediklerine dair itirazları üzerine 30/07/2018 tarihli bilirkişi raporunu hazırlayan bilirkişi heyetinden alınan 04.03.2019 tarihli ek raporda da, bu kez ürünün tüm parçaları incelenerek davalı tarafça kullanılan ürünün davacının tasarım ve faydalı modelinin kapsamında olduğu tespit edildiği…Lisans bedeli hesaplanırken sadece sınai mülkiyet hakkı sahibinin cirosu, elde ettiği kazancın değil, davalının cirosu, üretim ve satış kapasitesi, satabileceği ürün miktarı da nazara alınarak davalının ticari iş ve işlem hacmine uygun bir bedelin belirlenmesi gerektiği, bu itibarla, somut olayın özelliklerine, davalının ürünleri kullanım şekline, cirosuna ve elde ettiği gelire göre ödemesi gerekli, hakkaniyete ve menfaatler dengesine uygun, makul bir miktarın lisans bedeli olarak tespiti ile hüküm altına alınması gerektiği, davalı … ile ihbar olunan şirket arasında yapılan ihale şartnamesine göre … adet duvar saksısı temin edildiği, saksı fiyatının ne kadar olduğuna dair bir açıklık bulunmadığı, ihale bedelinin 286.300,00 TL olduğu, ancak bu bedelin içinde dava konusu saksılar dahil saksı montajı giderleri, çiçek giderleri ve sulama sisteminin tesis giderlerinin de yer aldığı, bu nedenle davaya konu ürünlerle ilgili lisans bedelinin kesin olarak hesaplanmasının mümkün olmadığının anlaşıldığı, bu nedenle mahkemece TBK’nun 50. maddesi uyarınca uygun bir maddi tazminat ve olayın özelliklerine, ihale sözleşmesinin kapsamına göre davacı lehine uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği, 20.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat takdir edildiği” gerekçesiyle; Davanın KISMEN KABULÜNE, davalının davacıya ait TR … numaralı faydalı modelden ve … numaralı endüstriyel tasarımdan kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, 20.000,00 TL Maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin 22.845,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat taleplerinin REDDİNE” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI: Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin 551 Sayılı KHK 138,139,140,141 ve 142. Maddeler ile, 554 Sayılı KHK 50,51,52 ve 53. Maddeler kapsamında tecavüzün tespiti ile tazminat talep edildiğini, mahkemece alınan bilirkişi heyet raporunda, İTO’nun 29/12/2016 tarihli yazısında tasarım ve faydalı modele ait cironun %15’i oranında rakamın emsal lisans bedeli olarak tespit edilebileceğinin belirtildiği ve tazminatın ihale bedeli olan 286.300 TL’nın %15’i üzerinden 42.945 TL olarak belirlenmesi gerekirken, bilirkişi tarafından belirlenen bedelin değil resen taktir edilen bedele hükmedildiğini, mahkemenin gerekçesinin yerinde olmadığını, davalı belediyenin itirazında belirttiği gibi ihale bedelinin saksıların temini, çiçek dikilmesi, su sisteminin tesisi, saksıların montajını içerdiğinin açık olmadığını, davalı ve ihbar olunan vekillerinin cevap dilekçelerinde ihalenin saksı temini konusunda olduğunun belirtildiğini, diğer alacak kalemlerine ilişkin olduğu yönünde beyanda bulunulmadığını, dosyada mübrez sözleşmenin 5. Maddesinde işin tanımının yapıldığını, ihale bedelinin saksıların temini, çiçek dikilmesi, su sisteminin tesisi, saksıların montajı kalemlerini de içerdiği iddiasının asılsız olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, ihale bedelinin tamamı üzerinden tazminata hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece alınan 30/07/2018 tarihli kök rapor ile 04/03/2019 tarihli ek rapor arasındaki tespitler yönünden 180 derece farklılık bulunduğunu, raporların mevcut haliyle hükme esas alınamayacağını, raporda her iki tasarım arasındaki farklılıklara değinilmediğini, ayırt edici özellikler olarak, ön yüzeyde dekoratif işleme bulunduğunu, saksıların yan yana birbirlerine tutunmalarını sağlamak için 2 adet çengel ve çengelin takılması için oyuk bulunduğunu, en önemli yenilik olarak saksıların üst yüzeyinde yan kenarlarında borularla yapabilmek için 2 adet yarım daire şeklinde oyuk mevcut olduğunu, böylece bir boru ile saksıların sulanmalarının sağlanabildiğini, saksıların toprağın havalanabilmesi için saksının en alt kısmında 2 adet havalandırma deliği bulunduğunu, bu özelliklerin işlevsel olarak diğer ürünlerden daha yenilikçi ve ayırt edici özellikler olduğunu, bilirkişilerin bu farklılıkları dikkate almadığını, sözleşmenin 22. Maddesi gereğince fikri veya sınai mülkiyet konusu olan bir hak veya menfaatin ihlal edilmesi halinde, bundan firmanın sorumlu olacağının açıkça belirtildiğini, mahkemenin endüstriyel tasarıma tecavüz ve haksız rekabet bulunduğuna dair tespit kararı ile maddi ve manevi tazminatın müvekkili idareden alınmasına ilişkin kararının bozularak kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarından; … numaralı “duvar saksısı”endüstriyel tasarım tescil belgesinin 08.05.2010 tarihinde, … numaralı “geliştirilmiş duvar saksısı ve çevre düzenleme sistemi” buluş başlıklı faydalı model tescil belgesinin 21.02.2011 tarihinde davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince hukukçu öğretim üyesi bilirkişi …, tasarım uzmanı öğretim üyesi bilirkişi …’dan oluşan heyetten alınan 20.04.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından davacı adına faydalı model ve endüstriyel tasarım olarak tescilli bulunan ürünlerin kullanılmasının 551 ve 554 sayılı KHK çerçevesinde tecavüz oluşturduğu, eylemin aynı zamanda TTK 54 çerçevesinde haksız rekabet oluşturduğu, davalıya durumun ihtar edilmesine rağmen kullanımın durdurulmadığı, bu çerçevede eylemin hukuka aykırı olduğunun bilindiği, davalının kusurlu olduğu, dosyada mevcut örnek lisans sözleşmesi ile talep edilen maddi tazminatın lisans anlaşması ile elde edilecek kazanç bedeline göre hesaplanmasının mümkün olmadığı yönünde görüş bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince aynı heyetten alınan 18.11.2015 tarihli ek raporda; bilirkişilerin önceki kök rapordaki görüşlerini korudukları, yine aynı heyetten alınan 31.01.2017 tarihli ikinci ek raporda; Ümraniye Belediyesi’nin 12.05.2014 tarihinde verdiği dilekçe ekinde sunulan … sayılı ihale numaralı duvarlara saksılı çiçek alım işi ile ilgili mal alımına ilişkin sözleşmenin 5.111. maddesi kapsamından 700,00 m² duvar tipi çiçeklendirilmiş çiçek ile 46100,000 adet duvar tipi çiçekçilik alım işine ilişkin sözleşme bedelinin 286.300,00 TL olduğunun anlaşıldığı, İTO’nun 29.12.2016 tarih 161014 sayılı yazısında söz konusu tasarım ve faydalı modele ait cironun % 15’i oranında rakamın emsal lisans bedeli olarak tespit edilebileceğinin belirtildiği, bu durumda davacının 286.300,- TL x 94 15 – 42.945,- TL. lisans bedelini tazminat olarak talep edebileceğinin hesaplandığı, davacının 42.945,00 TL lisans bedelini tazminat olarak talep edebileceği beyan edilmiştir. Mahkemece tasarım uzmanı bilirkişi …, mali müşavir … ve ihale konusunda uzman bilirkişi …’dan oluşan heyetten alınan 20.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacıya ait tescilli tasarım ile davalıya ait ürünler arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı ve benzer olarak algılandıkları, davacıya ait … numaralı tasarım ile … numaralı faydalı model belgesinde yer alan gerek tasarımı görsel olarak tanımlayan bütün ögelerin biçimi, yerleşim ve oranları, gerekse görseller üzerinde tanımlanan ve faydalı modelin koruma sınırlarını belirleyen ve yukarıda tanımlanan buluşun bütün özelliklerini barındıran 1 numaralı istemde bulunan tanımların re’sen yapılan araştırmalar sonucunda tespit edilen dava dışı şirketin ürün görselleri üzerinde yer aldığı, davalı belediyenin … Ticaret Ltd. Şirketi ile sözleşme imzaladığı ve dava konusu duvar saksılarının bu sözleşme içerisinde … şirketi tarafından kullanıldığı, … şirketinin ise duvar saksılarını … Tic. A.Ş.’ye hazırlattığını beyan ettiği, davalı belediyenin … şirketinin iştiraki olup olmadığı ve … nşirketinin hangi bedelle duvar saksılarını ürettiği veya temin ettiği hususunun dava dışı … şirketinin ticari defterleri üzerinden incelenmesi gerektiği, ancak şirketin Ankara’ya taşındığı ve talimat yoluyla incelenmesinin Mahkemenin takdirinde olduğu, davalı … ile … şirketi arasında düzenlenen sözleşmedeki maliyet unsurlarına göre bir değerlendirme yapılması hususunun benimsenmesi halinde ise davacının dava tarihi itibariyle talep edebileceği tazminat tutarının 10.736,25 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince bilirkişi heyetine Patent Uzmanı … dahil edilerek, heyetten alınan 30.07.2018 havale tarihli bilirkişi raporunda; dava dosyasına delil olarak sunulan ibaresiz saksıda TR 2010/03648 nolu faydalı model belgesinin 1 numaralı bağımsız isteminde tanımlanmış; iç süzgeç (8), süzgeç deliği (9), askı iskelesi dikey kolonu (10) ve askı iskelesi yatay askı sırası (11) özelliklerinin ürün üzerinde bulunmadığı, dosyaya delil olarak sunulan …Plastik ibareli saksının TR 2010/03648 nolu faydalı model belgesinin koruma kapsamından farklı teknik özelliklerde olduğu, davacı tarafça ticari defterler ibraz edilmediğinden tazminat yönünden inceleme ve değerlendirme yapılamadığı belirtilmiştir. Davacı tarafça müvekkiline ait faydalı modelin 3 parçadan oluşmasına rağmen bilirkişi tarafından tek parça olarak değerlendirildiğini, bilirkişilerin ürün üzerinde olmadığını iddia ettiği “iç süzgeç ve süzgeç deliği” ayrı bir parça, “askı iskelesinin” ise ayrı birer parça olduğunu, bilirkişilerin faydalı modeli tak parçadan oluşuyormuş gibi değerlendirdiğini ve parçaların davalıya ait ürün üzerinde yer almadığı şeklinde değerlendirme yaptığını, iç süzgeç ve süzgeç deliğinin ayrı bir parçanın üzerinde bulunduğunu, saksının iç kısmına monte edilen bir parça olduğunu, yine askı iskelesinin de saksıların yan yana ve alt alta sıralı şekilde dizilmesi amacıyla kullanılan parça olup, dosyada bulunan davalı kullanımını gösteren fotoğraflarda da görüleceği üzere davalı tarafından aynı şekilde kullanıldığını beyanla itiraz ettiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince bilirkişi heyetinden alınan 04.03.2019 tarihli ek raporda; dava dosyasına delil olarak sunulan isimsiz ürün ile davacının … numaralı tasarım tescili arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı ve benzer olarak algılandıkları, ihale şartnamesinde yer alan ürün görselleri ile davacıya ait tasarım tescili ve dosyaya delil olarak sunulan isimsiz ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı ve benzer olarak algılandıkları, TR … nolu faydalı model belgesinin 1 nolu bağımsız istemi ile koruma altına alınmış olan özelliklerin tamamının dava dosyasına sunulmuş olan ibaresiz saksı üzerinde bulunması nedeniyle ibaresiz saksının TR … numaralı faydalı model belgesinin koruma kapsamında olduğu ve faydalı modelin koruma kapsamına tecavüz oluşturduğu yönünde görüşte bulunulmuştur.
G E R E K Ç E: Davacı vekili davalı tarafça müvekkiline ait … numaralı tescilli tasarım ve TR … numaralı faydalı model belgesinin koruma kapsamında kalan ürünlerin davalı tarafça kullanıldığından bahisle, tasarım tescili ve faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, davacı vekili ve davalı vekili ayrı ayrı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesi, HMK 355. Madde gereğince taraf vekillerinin dilekçelerinde yazılı sebepler ve kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı vekili, hükmedilen maddi tazminat yönünden istinaf başvurusunda bulunmuş, ihale bedelinin %15’i oranında tazminata hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Davacı tarafça lisans sözleşmesi yapılmış olsaydı, ödenmesi gereken lisans bedeline göre maddi tazminatın hesaplanmasını talep etmiş, mahkemece İTO’dan emsal lisans bedeli sorulmuş cevabi yazıda, tasarım ve faydalı modele ait cironun %15’i oranında lisans bedeli istenebileceği bildirilmiştir. Mahkemece iki ayrı heyetten alınan bilirkişi raporunda, ihale bedeli üzerinden %15 oranında lisans bedeli hesaplanarak davacının 42.945,00 TL lisans bedelini tazminat olarak talep edebileceği beyan edilmişse de, mahkemece ihale sözleşmesinin kapsamına göre BK 50. Madde gereğince 20.000 TL tazminata hükmedilmiştir. Mahkemece celp edilen “duvarlara saksılı çiçek alım işi” ile ilgili ihale evrakları celp edilmiş, teknik şartnamenin 5. Sayfasında “İŞİN KISIMLARI” başlığı altında, “işin 4 kısımdan oluştuğu, saksıların temini, saksılara çiçek dikilmesi, sulama sisteminin tesisi, saksıların montajı” şeklinde açıklandığı, “Duvarlara Saksılı Çiçek Alım İşi, Mal Alımına Ait Sözleşmesi” 10. Madde son fıkrasında “Her bir saksıdaki mevsimlik çiçek saksıları dolduracak şekilde dikimi yapılmış olarak monte edilecektir” şeklinde olduğu, ihale bedelinin tamamının saksı teminine ilişkin olmadığı, 4 kısım işin tamamına ait olduğu, mahkemece BK 50. Madde gereğince maddi tazminatın dosya kapsamı ve ihale belgelerine göre belirlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; endüstriyel tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ile maddi ve manevi tazminatın tahsiline ilişkin hükme yönelik istinaf başvurusunda bulunduğu, faydalı model belgesinden kaynaklanan haklarına tecavüzün tespiti kararına yönelik istinaf başvurusunda bulunmadığı anlaşılmıştır. Davalı vekilinin mahkemece alınan 30/07/2018 tarihli kök rapor ile 04/03/2019 tarihli ek rapor arasındaki tespitlerin farklı olduğunu, bu haliyle raporların hükme esas alınamayacağını, tasarımlar arasındaki farklılıklara raporda değinilmediğini ileri sürmüştür. Bahsi geçen kök rapor ile ek rapordaki farklılığın, dosyaya sunulan tecavüze konu ürün örneği ile patent belgesi 1 numaralı bağımsız istemi ile korunan unsurların karşılaştırılmasına ilişkin olduğu, kök raporda, ürün örneğinde bulunmadığı tespit edilen unsurların, dosyaya sonradan sunulan “süzgeç” ve “iskele küçük hali” ibareli ürünlerle birlikte incelendiğinde mevcut olduğunun kök raporda beyan edildiği, raporlar arasında çelişki bulunmadığı, incelenen ürünler yönünden farklılık bulunduğu, kaldı ki faydalı modele tecavüz iddiasına yönelik istinaf başvurusu da bulunmadığından istinaf sebebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti kararına yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; mahkemece alınan her iki bilirkişi heyet raporunda, davalının ürün tasarımının, davacı adına tescilli tasarım ile benzer olduğu, ileri sürülen farklılıkların küçük ayrıntılarda olup tasarımın farklı algılanmasını sağlamayacağı, dosya içerisine getirtilen ihale evrakları incelendiğinde, davalı belediyenin ihale teknik şartnamesinde üretilecek saksıların tüm ebatlarını bildirdiği, gibi ayrıca üretilecek saksının ve askının şeklini dahi çizimlerle belirlediği anlaşılmakla, davalı belediyenin 554 Sayılı KHK 17. Madde gereğince, tasarıma tecavüz ve haksız rekabet fiili ile maddi ve manevi tazminatlardan sorumlu olduğu, (bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 06/05/2014 tarihli 2014/1013 Esas- 2014/8509 K sayılı kararı) sözleşmenin 22. Maddesinin kendi iç ilişkileri ile ilgili olup, davacı tarafa karşı ileri sürülemeyeceği kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf istemlerinin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı yandan alınması gereken 80,70 TL maktu harçtan, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı yandan alınması gereken 1.707,75 TL nispi harçtan, peşin alınan 426,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,82 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 36,35 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 18,17 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 38,00 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 19,00 TL’sinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yönünden kesin, davalı yönünden iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 02/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.