Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/244 E. 2020/303 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/244 Esas
KARAR NO : 2020/303 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 02/09/2019
NUMARASI : 2018/436 E. – 2019/478 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nden verilen 02/09/2019 tarihli kararına karşı davacı davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize intikal etmekle, incelendi. İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı taraf, davalı taraftan borç para aldığını ve bunun karşılığında da bono verdiğini, bononun bedelini de eşinin sahibi olduğu şirketin hesabı üzerinden davalı tarafa havale yaparak ödediğini, ancak davalının bonoyu icra takibine koyarak bedelini kendisinden tahsile çalıştığını, bu nedenle İstanbul …. İcra Dairesinin … sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde; davacı ile aralarında sürekli para ilişkisi olduğunu, kendilerine 02.10.2014 tarihinde ilk ödeme yapıldıktan bir yıl sonra 58.000,00 TL tutarlı ödemeler yapıldığını, davacının kendilerinden daha önce 16.000,00 TL tutarlı para aldığını, bu parayı 17.000,00 TL olarak geri ödemesi konusunda anlaştıklarını, bunun için de 15.02.2016 vade tarihli bononun hazırlandığını, bu borcun 1.000,00 TL tutarını eşinin şirketi üzerinden ödediğini, borç olarak aldığı 17.000,00 TL’nin dışında 42.000,00 TL daha borç istediğini, bu paranın da kendisine verildiğini ve bu para karşılığında da tutanak alındığını, ancak tutanakta belirlenen ödeme takvimi aksatıldığı için borcun tamamının muaccel hale geldiğinin davacıya bildirildiğini, davacının da borcunu kapattığını, söz konusu bononun da kendisine iade edildiğini, söz konusu senedin takibe konu senetlerle ilgisinin olmadığını belirtmiştir. İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/09/2019 tarihli 2018/436 Esas- 2019/478 Karar sayılı kararıyla;” davacının davalıdan borç para aldığı maddi vakıası konusunda taraflar arasında bir anlaşmazlık bulunmadığı, borç para alınmasının hukuki nitelik olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 386 ve devamı maddelerine göre tüketim ödüncü sözleşmesi kapsamına girdiği, davacının söz konusu ödünç sözleşmesini kendi ticari faaliyeti ya da ticari işletmesi için yaptığına dair dosya kapsamında bir delil bulunmadığı” gerekçesiyle ; mahkemenin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize başvurularak dilekçe verilmesi halinde dosyanın istanbul nöbetçi asliye hukuk mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermiştir.Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; müvekkilinin borç aldığı para karşılığında davalıya senet verdiğini ve bu senetleri eşine ait şirketin banka hesaplarından ödediğini, davalının müvekkili aleyhine takip başlattığını, taraflar arasındaki uyuşmazlığın konusunun icra takibine konu olan senetler nedeniyle müvekkilinin borçlu olup olmadığının tespitine ilişkin olduğunu, TTK 4/1-a maddesi gereğince TTK’da düzenlenen hususlardan doğan uyuşmazlıklarda Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılarak dosyanın incelenmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklının, davacı borçlu aleyhinde 01/11/2015 ,01/12/2015 01/10/2015 ,01/09/2015 ,01/08/2015 ,01/07/2015 ,01/06/2015 vadeli her biri 17.000 TL bedelli bonolardan kaynaklanan 119.000,00TL Asıl Alacak , 31.660,56 TL işlemiş faiz, 357,00 TL Komisyon alacağının tahsili talebiyle kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı görülmüştür.
GEREKÇE ; Menfi tespit davasına dayanak icra takibinde, alacaklı davalının, davacı borçlu aleyhinde 01/11/2015 ,01/12/2015 01/10/2015 ,01/09/2015 ,01/08/2015 ,01/07/2015 ,01/06/2015 vadeli her biri 17.000 TL bedelli bonolardan kaynaklanan 119.000,00TL Asıl Alacak ve ferilerinin tahsili talebiyle kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlattığı, ilk derece mahkemesince, uyuşmazlığın ödünç sözleşmesinden kaynaklandığı ve ticari nitelikte olmadığı, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle, görevsizlik kararı verdiği davacı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu görülmüştür. Dava tarihi olan 16/05/2018 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesinde görüleceği, yine Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu, bu durumda göreve ilişkin usul hükümlerinin resen uygulanacağı, 6100 sayılı HMK’nın 1/1. maddesi gereğince de mahkemelerin görevinin, kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların, kamu düzenine ilişkin olup aynı zamanda HMK’nın 114/1-c maddesi uyarınca dava şartı olduğu düzenlenmiştir. Menfi tespit davasına konu olan icra takibinin kambiyo senetlerine özgü takip olduğu, takibe konu senetlerin bono vasfında olduğu anlaşılmakla, görevli mahkeme TTK’nun 4. ve 5.maddesi uyarınca Ticaret Mahkemeleridir. İlk derece mahkemesi tarafından, işin esasına girilerek karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile uyuşmazlığın ticari nitelikte olmadığı, ödünç sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi yerinde görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına, dosyanın yargılamaya devam etmek üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 02/09/2019 tarihli 2018/436 Esas- 2019/478 Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Yargılamaya devam olunmak üzere, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine,2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,3-İstinaf yargılama giderleri olarak; davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 121,30TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 28,00 TL (posta-teb-müz) masrafı olmak üzere toplam 148,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/02/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.