Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/240 E. 2020/2103 K. 04.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/240 Esas
KARAR NO : 2020/2103 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/07/2017
NUMARASI : 2016/991 E. – 2017/547 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 04/12/2020
KOCAELİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 14/07/2017 tarihli kararına karşı davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkili aleyhine Bursa …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takip yaptığını, takip talebinde “borcun sebebi” olarak gösterilen protokol ve faturanın borçlu tarafın … Limited Şirketi olduğunu ve müvekkilinin bu protokolde gerçek kişi olarak taraf olmadığını ve yine icra takibine konu faturanın muhatabı da olmadığını, limited şirketlerin borçlarından dolayı mal varlığı ile sorumlu olup, şirket ortaklarının şirket borçları nedeniyle sorumlu olmadığı, müvekkilinin takipte haksız olarak borçlu gösterildiği iddiası ile borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; davaya konu Bursa …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyadaki borçtan, davacının şahsen sorumlu olduğunu, sözleşmeye davacının yetkilisi olduğu şirketi ilzam edecek şekilde şirketin kaşesi üzerine imza atmadığını, açığa atıldığı, bu nedenle davacının şahsını borçlandırıcı nitelikte olduğunu, tersi düşünülse bile TTK 644. maddesinin atfı gereği TTK 553 maddesi uyarınca … Ltd. Şti.’nin yöneticisi konumundaki davacının, bu şirketten alacaklı konumda olan müvekkili şirkete karşı da sorumluluğunun söz konusu olduğunu, şirketin borca batık durumda olup, borca batıklık bildiriminde bulunmayarak, ticari faaliyetini devam ettirerek yöneticisi olduğu şirketin basiretli bir tacir gibi davranmasını temin edememekle şirketin yetkilisi olan davacının TTK 553. maddesi hükmü uyarınca alacaklı konumudaki müvekkiline karşı sorumluluğunun bulunduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; Kocaeli 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/07/2017 tarihli 2016/991 Esas-2017/547 Karar sayılı kararıyla; “6102 sayılı TTK 644. maddesi yollaması ile limited şirketlere de uygulanacak anonim şirketlere ilişkin kurucuların, yönetim kurulu üyelerinin, yöneticilerin ve tasfiye memurlarının sorumluluğuna ilişkin hükmün, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerini kusurlarıyla ihlal ettikleri takdirde, hem şirkete hem pay sahiplerine hem de şirket alacaklılarına karşı verdikleri zarardan sorumluluk olup, şirket yetkili temsilcisinin, şirket adına 3. kişilerle yaptığı sözleşmeden kaynaklı olarak davacıya sorumluluk yöneltilemeyeceği, davacının protokol ve sözleşmeden kaynaklı olarak davacıya her hangi bir sorumluluk terettüp etmeyeceği, davacının şirket adına sözleşmenin imzalanmasında davacıya atfedilebilecek her hangi bir kusurunun da söz konusu olmadığı, davalının davacının sözleşmeye şirket yetkilisi olarak imza attığını, sözleşme ve protokol uyarınca şahsen sorumlu olmadığını bilmesine rağmen takibinde kötü niyetli olduğu” gerekçesiyle; “açılan davanın kabulü ile, davalı tarafça davacı … aleyhine Bursa …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile yapılan icra takibi nedeniyle davacı …’in davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, davalı açmış olduğu takipte haksız ve kötü niyetli olduğundan takip konusu 18.880,00-TL alacağın %20’si oranında kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar etmiş, davacının yöneticisi olduğu … şirketinin borca batık olduğunu, borca batık şirketin ticari faaliyetini yürüten, borca batıklık bildiriminde bulunmayan, basiretli bir tacir gibi hareket etmesini temin etmeyen davacının TTK 644 ve TTK 553 hükmü uyarınca sorumlu olduğunu, davacının sözleşmeden kaynaklanan sorumluluğunun iddia edilmediğini, sözleşmedeki borcun ödenmemesi bakımından, davacının yetkilisi olduğu şirketin gayrı faal ve borca batık duruma gelmesinde davacının kusurlu eylem ve işlemlerinin etkili olduğunun iddia edildiğini, delil listesinde belirttikleri, … şirketinin defterler ve kayıtlarının incelenmesi, bilirkişi incelemesi, muamele merkezinde keşif yapılması, şirketin son beş yıla ilişkin Vergi Dairesi kayıtlarının incelenmesi, tanık beyanlarına başvurulması delillerinin toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiğini, takip bakımından müvekkilinin kötüniyetli olduğunun değerlendirmesinin de hatalı olduğunu beyanla, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacı vekilinin istinafa cevabında; davalının varsayım üzerine icra takibi yapıp müvekkilini şahsen sorumlu tutmaya çalıştığını, TTK 553. Madde gerekçesinde “Kanundan ve esas sözleşmeden doğan hükümlerin ihlali” denilerek sorumluluğu doğuran sebeplerin somutlaştırıldığını, TTK’da yönetim kusurunun açık bir sorumluluk hali olarak düzenlenmediğini, TTK 553. Maddeye göre ortakların veya yöneticilerin doğrudan şirkete karşı olan sorumluluğu olduğunu, şirket alacaklısının şirkete, şirketin de yönetim kusurunun bulunması halinde ortağa yada yöneticiye yönelmesi durumunun söz konusu olduğunu, bu durumun şirket alacaklılarının doğrudan yönetici veya ortaklara yönelmesini sağlamadığını, beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; Bursa …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile protokol ve faturaya dayalı olarak 18.880,00 TL’nin tahsili için davacı ile birlikte dava dışı Umay Kozak aleyhine davalı şirket tarafından ilamsız takip başlatılmıştır. Takibe konu 18/03/2014 tarihli “Danışmanlık Hizmet Bedeli” açıklamalı faturanın, … San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından …Şirketine düzenlenen 16.000TL+KDV=18.880 TL bedelli açık fatura olduğu görülmüştür.02/05/2012 tarihli, Genel Müdürlük İş Sözleşmesi ile … ile … Ltd. Şti bünyesinde kurulan/kurulacak geri dönüşüm tesisleri ve diğer yatırımlar bünyesinde ofis, üretim tesisi ve diğer işletmelerin yönetiminde görev yapacak olan genel müdür ve işveren arasındaki ilişkileri düzenlemek üzere sözleşmenin tesis edildiği, taraf olarak işveren İnnova şirketi, genel müdür olarak ise … olduğu belirtilmiştir.07/03/2014 tarihli Protokol ile 02/05/2012 tarihli sözleşmenin feshedildiği, … bakiye hesabının 22.207 TL olduğu en geç 15/05/2014 tarihinde ödeneceği, … sahibi olduğu … San. Tic. Ltd. Şti. Üzerinden 15/05/2014 tarihine kadar vereceği danışmanlık hizmeti için 16.000TL+ KDV danışmanlık faturası keseceği kabul edilmiştir. Gerek Genel Müdürlük Sözleşmesi, gerekse Protokol’ün … Ltd. Şti ile … tarafından imzalandığı görülmüştür.
G E R E K Ç E :Menfi tespit talepli davada, takip konusu alacağın dayanağının “18.880 TL ( 07/03/2014 tarihli protokol ve 18/03/2014 tarihli fatura)” olarak gösterildiği, davacı borçlunun takip dayanağı protokolün tarafı olmadığı, protokolde … Ltd. Şti.’nin taraf olduğu ve atılan imzanın şirket adına atıldığının anlaşıldığı, yine takip dayanağı fatura borçlusunun da bu şirket olduğu, davacının şahsen sorumlu olmadığı görülmüştür. Davacı tarafça TTK 644. Madde yollamasıyla TTK 553. Maddenin uygulanacağı ileri sürülmüştür. TTK 553. Maddesinde; alacaklıların şirket yöneticilerine karşı doğrudan başvurabilecekleri haller, kanundan ve esas sözleşmeden doğan yükümlülüklerin ihlal edilerek, yönetici yada ortakların doğrudan zarar vermesi hallerine özgülenmiştir. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde sözleşme konusu borcun, davacının kusurlu eylem ve işlemleriyle dava dışı şirketin gayrı faal ve borca batık duruma gelmesine sebep olduğu ileri sürülmüşse de, davacı yöneticinin, hangi fiilleriyle, hangi kanun maddesini ihlal ettiği, yada hangi esas sözleşme hükmünü ihlal ettiği somut olarak açıklanmamış, dayanılan deliller ile (dava dışı … şirketinin ticari defter ve kayıtları, vergi kayıtları , tanık beyanları) neyin ispatlanmaya çalışıldığı da anlaşılamamıştır. Davacı tarafın takip dayanağı protokol ve faturadan kaynaklanan şahsi borcunun bulunmadığı anlaşıldığından, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmesi yerindedir. Davalının davacının şahsen sorumlu olmadığını bilmesine rağmen, icra takibi başlatmakta kötüniyetli olduğu kabul edilerek, kötüniyet tazminatına hükmedilmesinde de usul ve yasaya aykırılık görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.289,69-TL harçtan, peşin alınan 322,42-TL harcın mahsubu ile bakiye 967,27-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderlerinin istinafa gelen üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 04/12/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.