Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/239 E. 2021/1246 K. 16.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/239 Esas
KARAR NO: 2021/1246 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 27/12/2016
NUMARASI: 2015/827 E., 2016/902 K.
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 16/06/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, “müvekkili ile davalı şirket arasında 18/04/2011, 04/01/2012 ve 14/01/2013 tarihlerinde 3 adet kredi sözleşmesi imzalandığını, diğer davalıların ise kefil olduğunu, krediler ödenmediğinden, Bakırköy …. Noterliğinden ihtarname gönderildikten sonra İstanbul … İcra Müdürlüğünde … E. sayılı dosyada icra takibi başlattıklarını, davalıların haksız ve mesnetsiz itirazları sonucunda takibin durduğunu,” iddia ile itirazın iptalini, %20 tazminata hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.Davalılar, süresi içinde davaya cevap vermemiştir.Mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 19/07/2016 tarihli hesap bilirkişisi raporunda, “davalının kullandığı kredilerden kalan borcun 42.161,36 TL olduğu belirtilerek hesap kat edilmek suretiyle ihtarname gönderildiği, ihtarname tebliğ tarihinin 24/06/2015 olduğu, bu tarih temerrüt tarihi olarak alındığında davacının bakiye kredi alacağının takip tarihi olan 30/07/2015 tarihi itibariyle 46.047,37 TL olduğu, noter ve icra vs. giderleriyle birlikte davacı alacağının 48.556,94 TL olduğu,” görüşü açıklanmıştır.Davacı vekili bu rapora itirazla, “talepleri ile raporda belirtilen rakam arasındaki farkın, faiz hesabından doğduğunu, kendilerinin %60 temerrüt faizi istediklerini, oysa bilirkişinin %27 faiz hesabı yaptığını, taraflar arasındaki 3 sözleşmenin 3.maddesinde faiz oranının %60 olduğunun açıkça yazılı olduğunu,” iddia ile buna göre karar verilmesini istemiştir.Mahkemece 27/12/2016 tarihinde, davanın kısmen kabulüne, İstanbul …. İcra Müdürlüğü … no’lu takip dosyasına yapılan davalı tarafın itirazının kısmen iptaline, takibin 46.047,37 TL üzerinden devam olunmasına, (42.161,36 TL asıl alacak, 2.578,20 TL akdi faiz, 128.91 TL BSMV, 1.122,76 TL temerrüt faizi ve 56.14 TL vergi olmak üzere ve %27 temerrüt faizi ile %5 gider vergisi) icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiştir.Bu karara karşı her 2 taraf vekili de ayrı ayrı istinaf isteminde bulunmuşlardır.Davacı vekili istinaf dilekçesinde, “alacak ve feri’ilerinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını, borcun bilinebilir ve belirlenebilir olduğunu,” iddia ile kararın icra inkar tazminatı yönünden kaldırılmasını ve icra inkar tazminata da hükmolunmasını istemiştir.Davalılar vekili istinaf dilekçesinde, “davacının talep ettiği %60 ve bilirkişinin hesapladığı %27 faiz oranını kabul etmediklerini, bu faiz oranlarının sözleşme özgürlüğüne, ahlaka, kamu düzenine ve kişilik haklarına aykırı olduğunu, kullanılan kredilerden dolayı 42.000 TL bakiye borç kaldığını, davacının haciz ve icra işlemleri sırasında 22.000 TL tahsilat yaptığını, bu tahsilatların kredi borcundan mahsup edilmesi gerektiğini, tahsilatlara ilişkin evrakların bilahare sunulacağını, müvekkillerinden … ve …’nun önceden hazırlanmış kredi sözleşmelerine kefil olarak imza attığını, her 2 müvekkilinin de eşlerinin imzalarının bulunmadığını, dolayısıyla kefalet sözleşmelerinin bu müvekkilleri yönünden geçersiz sayılması gerektiğini,” iddia ile icra inkar tazminatı haricinde kalan kısım yönünden kararın kaldırılmasını ve müvekkilleri yönünden davanın reddini istemiştir.
DAİREMİZ KARARI VE YARGITAY BOZMASI Dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda; 06/11/2017 tarihli, 2017/1156 Esas – 3436 Karar sayılı ilam ile, davalılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf talebinin ise kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 11/12/2019 tarih, 2018/375 Esas, 2019/5520 Karar sayılı ilamıyla davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ayrıca taraflar arasında üç adet genel kredi sözleşmesi imzalandığı, ilk iki sözleşmenin 818 Sayılı BK döneminde, son sözleşmenin ise 6098 Sayılı TBK döneminde imzalandığı, buna göre son sözleşmenin davalı kefiller … ile …’nun kefaletlerinin geçerli olabilmesi için eşlerinin rızasının bulunması gerektiği, dosya içeriğinde rıza verildiğine dair bir belgeye rastlanılamadığı, diğer iki sözleşmedeki bu kefillerin kefaletlerinin geçerli olduğu, buna göre mahkemece son sözleşme açısından davalı kefillerin eş rızasının olup olmadığının araştırılması, eş rızası yoksa bu sözleşmenin geçersiz olduğunun kabulü gerektiği, ayrıca takip dayanağı borcun kaynağı olan kredinin hangi sözleşme kapsamında verildiğinin banka kayıtları üzerinde bankacı bilirkişiye inceleme yaptırılarak tespit ettirilmesi, kredi son sözleşme kapsamında kullanılmış ise kefiller … ile …’na yönelik davanın reddi gerektiği, diğer iki sözleşmeye bağlı olarak kullandırılmış ise bu durumda da kefalet limiti dikkate alınarak kefillerin sorumluluk sınırının belirlenmesi gerektiği gerekçeleriyle dairemiz kararının bozulmasına karar verildiği anlaşılmış, bozma sonrası yapılan yargılamada usul ve yasaya uygun olan bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilip sonuçlandırılmıştır.
GEREKÇE:Dava, İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davasıdır. Davacı vekilinin istinafı yönünden yapılan değerlendirmede; dairemiz ilk kararında da belirtildiği üzere dava konusu alacak likit ve belirlenebilir olup icra inkar tazminatı talebinin reddedilmesi doğru olmayıp davacı vekilinin bu yönde istinaf talebi yerinde görülmüş ve davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi yoluna gidilmiştir. Davalılar vekilinin istinaf talebinin değerlendirilmesi yönünden ise; yukarıda özetlenen Yargıtay bozma ilamı çerçevesinde bilirkişiden rapor alınmış, ayrıca davalı kefiller yönünden söz konusu belgelerin bulunup bulunmadığı sorulmuş, verilen cevabi yazı içeriğinden davalı kefillerin eşlerinin muvafakat belgelerinin bulunduğu anlaşılmıştır. Ayrıca dairemizce yaptırılan bilirkişi incelemesinden, dava konusu kredilerin 14/01/2013 tarihli sözleşme kapsamında kullandırıldığı ve az önce de belirtildiği üzere davalı kefillerin eşlerinin kefalete rızalarının bulunduğu anlaşılmış, buna göre davalı kefillerin temerrütleri ve bu temerrüdün hukuki sonuçları çerçevesinde sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır. Bozma sonrası alınan bilirkişi raporunda, davalıların sorumluluklarının toplam 47.217,24 TL olduğu anlaşılmakta ise de, dairemizce kurulan ilk hükümde davalıların sorumluluğunun toplam 46.047,37 TL olduğu, davacıların bu karara karşı temyiz yoluna başvurmadığı ve icra takibindeki talepler de gözetilerek ve taleple bağlılık ilkesi gereğince davalıların takip tarihi itibariyle 42.161,36 TL asıl alacak, 1.194,85 TL temerrüt faizi, 59,74 TL BSMV olmak üzere toplam 43.415,95 TL üzerinden sorumlu oldukları kanaatine varılmıştır. Öte yandan davalılar vekilinin faiz oranına ilişkin istinaf talepleri de dairemiz ilk kararında belirtilen gerekçe ile reddedilmiş olup %27 oranındaki temerrüt faizinin usulüne uygun olduğu, bu yöndeki istinaf talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Öte yandan davadan sonra 22/02/2016 tarihinde yapılan 3.000 TL ödemenin de icra müdürlüğünce infazda nazara alınması gerektiği yolunda hüküm kurmak gerekmiştir. Yukarıda yapılan açıklamalar gözetildiğinde taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :1-Davalılar vekili ile davacılar vekilinin istinaf istemlerinin kısmen kabul kısmen reddine, 2-İstanbul 7. Asliye Tic. Mah’nin 27/12/2016 tarih 2015/827 Esas – 2016/902 Karar sayılı hükmünün HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, 3-Davalılar hakkında açılan davanın kısmen kabul kısmen reddine, 4-Davalıların İstanbul 8. İcr. Müd’ün … sayılı takip dosyasına yapmış oldukları itirazlarının kısmen iptaliyle takibin 43.415,95 TL üzerinden (42161,36 TL asıl alacak, 1194,85 TL temerrüt faizi, 59,74 TL GSMV) 42161,36 TL esas alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek % 27 temerrüt faizi ile % 5 gider vergisi yürütülmek suretiyle takip talebindeki diğer koşullar dairesinde devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 5-Alacak likit ve belirlenebilir olduğundan 42161,36 TL esas alacağın takdiren % 20’si oranında hesap edilen 8432,27 TL icra inkar tazminatının davalılardan tahsiliyle davacıya verilmesine, davadan sonra 22/02/2016 tarihinde yapılan 3.000 TL ödemenin icra müdürlüğünce infazda nazara alınmasına,6-Alınması gereken 2.965,74 TL harçtan, peşin alınan 610,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.355,09 TL harcın davalılardan alınarak hazineye irad kaydına, 7-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 642,45TL ( 27,70 TL BH, 610,65 TL PH, 4,10 TL VH ) harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,8-Davacının yaptığı bilirkişi ücreti 550,00 TL, tebligat gideri 270,00 TL toplam 820,00 TL nin red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 704,12 TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,9-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.444,07 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,10-Davalılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi asgari avukatlık ücret tarifesi hükümleri gereğince red ve kabul oranına göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 11-İstinaf peşin harçlarının talepleri halinde taraflara iadesine, 12-Davacı tarafından istinaf yargılaması sırasında yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti ile 127,00 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 1.212,70 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,13- İstinaf aşamasında davalılar tarafından yapılan yargılama gideri olan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 359,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 444,70 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 14-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve birden fazla duruşma icra edildiğinden davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,15-İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından ve birden fazla duruşma icra edildiğinden davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,16-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, duruşmalı yapılan inceleme sonucunda kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.16/06/2021