Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/226 E. 2022/810 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/226 Esas
KARAR NO: 2022/810
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI: 2016/1076 2019/964
DAVANIN KONUSU: Alacak (Bankacılık işleminden kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Müvekkili … adına, … tarım Gıda tarafından 04/11/2016 tarihinde 54.146,10 TL ‘lik çek keşide edildiğini, müvekkilinin İznik Noterliğinin … yevmiye numaralı vekaletnamesine istinaden dava konusu çeke muhatap banka olan … Bankası A.Ş. Bakırköy Dikilitaş şubesinde 09/11/2016 tarihinde vekaleten işlem yaptırmak istediği, ancak banka yetkilileri vekaletnamede bu işlemin yapılabilmesi için özel bir ibare olmasını gerektiğinden bahisle işlem yapmaktan imtina ettiklerini, müvekkili tarafından verilen vekaletnamede “tüm kamu bankaları ve özel bankalarda, bankalar nezdinde çek işlemlerini yaptırmak” ibaresi ve “ahzu kabza” yetkisi bulunduğunu, buna rağmen davalı bankanın 09/11/2016 tarihinde dava konusu çekle ilgili işlem yapılmasını istediklerini ancak işlemle ilgili vekaletnamede yetki bulunmadığını hukuk biriminden onay alınmasından sonra işlemin yapılacağının bildirildiğini, yapılan yazışmalar neticesinde talep edilen işlemin yapılamayacağının bildirildiğini, dayanak vekaletname ile aynı müvekkilin aynı borçludan keşide aldığı farklı çeklerle ve farklı muhatap bankalarda işlem yaptıklarını ve bir sorunla karşılaşmadıklarını, bir bankanın bu vekaletnameyi kabul ederken diğer bankanın kabul etmemesi kendine özgü kurallar ortaya koymaya çalışmasının hukuki ve kanuni dayanağı olmadığını, davalı bankanın dava konusu çekin karşılığının olup olmadığının bilinmesini engellemesi ve keşideci aleyhine icra takibi yapılmasını engelleyerek dava konusu çekin tahsil kabiliyetini düşürdüğünü, belki de yok ettiğini bu nedenle doğan zarardan sorumlu olduğunu, 54.146,10 TL bedelli çekin ibraz tarihinden itibaren uygulanacak ticari faiz ile birlikte taraflarına ödenmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili bankanın bir güven kuruluşu olması nedeniyle söz konusu işlemin gerçekleştirilebilmesi için yasaya uygun hareket edildiğini, aksi yönde bir uygulamanın basiretli tacir olmanın gereklerini aykırı olacağını, davacı … adına vekili tarafından vekâletname ile müvekkil bankada işlem yaptırılmak istediği, talep edilen işlem, çekin cirolanmasını gerekli kıldığından, bahse konu işlemin vekaleten yapılabilmesi için vekâletnamede açık bir yetki olması gerektiğini, ancak işlem yapılmak istenen vekaletname; genel ve muğlak ifadeler içeren bir vekaletname olduğunu, “çeklerle ilgili işlemleri yapılması” ibaresinin açık olmadığını, “ahzu kabz” dava ve icra takiplerindeki parasal işlemleri kapsadığından çeklerle ilgili bir işlemin yapılmasına olanak sağlamadığını, hak kaybına mahal verilmemesini teminen, asilden, ayrıca vekilin bu işlemi de yapabileceğine ilişkin bir talimat vermesi istendigini, asil bu talimatı vermekten imtina ettiği için de, basiretli tacir olmanın gereği olarak işlem gerçekleştirilemediği, müvekkil bankanın uygulaması usul ve yasaya uygun olduğunu, haksız davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “…davacı vekilinin işlem yapmak istediği vekaletnamenin incelenmesinde “Genel Dava Vekaletnamesi” olduğu, vekaletnamede “ahzu kabz” ve “tüm kamu bankaları ve özel bankalar nezdinde çek işlemlerini yaptırmak” yetkilerini içermekte ise de, “çeki cirolama, ibraz, tahsil” yetkisinin vekaletnamede açık ve özel olarak verilmiş olması gerektiği, “çek işlemleri yaptırmak” şeklindeki yetkinin geniş olarak yorumlanamayacağı, bu nedenle davalı bankanın çek bedelini ödememesinin hukuka aykırı nitelikte olmadığı kanaatine varılmakla davanın reddine….” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 10.10.2016Tarhli vekaletnameye istinaden davalı bankanın Dikilitaş Şubesinde 09.11.2016 tarihinde vekaleten işlem yapılmak istendiğini, talep edilenin çekin üzerindeki karşılıksızdır damgası vurulması olduğunu, sonrasında 3.kişi hakkında takip başlatılacağını, müvekkilinin diğer çeklerinin karşılıksız çıktığını ve ilgili bankalardan karşılıksız şerhi alınarak takip başlatıldığını, bu işlemin dava öncesi ilk adım işlemi olduğunu, Müvekkilinin çeklerin tahsili istediğini. Bankanın hukuka aykırı olarak bunu engellediğini, Diğer bankalarda hiçbir sorunla karşılaşılmadan işlemlerin yapıldığını, Davalı bankanın çekin karşılıksız olup olmadığının bilinmisenin önüne geçerek takip yapılmasını engellediğini ve çekin tahsil kabiliyetini düşürdüğünü, bankanın zararı tazmin etmesi gerektiğini, Avukatlık Kanunu 2.md gereğince bankaların avukatlara yardımcı olmak zorunda olduğunu, Vekaletnamede “tüm kamu bankaları ve özel bankalar nezdinde çek işlemlerini yaptırmak” “ahzu kabz” yetkileri olduğunu, ahzu kabz yetkisinin müvekkili adına her türlü teslim alma, tahsil etme işlemlerini kapsadığını, avukatın genel vekaletname ile çek işlemleri yapmaya hakkı olduğunu, çeklerin ibrazının dava öncesi işlem niteliğinde olduğunu, ibraz edilemeyip takip açılamadığından avukatın vekaletname almasının sebebi olan işlemin bankaca engellendiğini, Vekaletnamelerde çek ibraz etmek için ayrı bir yetki olması gerektiğinin hiçbir kanunda yazmadığını, bankanın yorumunun tamamen kişisel ve kötü niyetli olduğunu, YHGK 2002/19-249, 2002/258 K, ” vekaletname sigortadan para alabilmeyi gerçekleştirebilmek için düzenlenmiştir. İşin mahiyetinden sigortanın saptadığı paranın da alınmasını kapsar niteliktedir. Özel yetki gerektiren durumlar HMUK 33,63 ve Avukatlık Kanunu 17/2, Anayasa mahkemelerinin Kuruluşuna Dair Kanun 31. Md yer almıştır.. ” şeklinde olduğunu, Avukatlık Kanunu 171/2, HMK 74, TBK 502 md gereğince bankanın Kanunlara aykırı davranarak müvekkilini hak kaybına uğrattığını, 5941 sayılı Çek kanunu md 3/7 gereği bankanın sorumlu olduğunu ve Bankadan gecikme cezası talebinin devam ettiğini, Bir güven kuruluşu olan bankanın 5411 sayılı kanun, TBK, TTK gereğince müvekkilinin zararından sorumlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını, davanın kabulü ile zararın tazminini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Davacı, vekaletname gereğince işlem yapmayan bankanın haksız eylemi nedeni ile çek bedeli ve gecikme cezasının tahsilini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; İznik Noterliği’nin 10.10.2016 tarihli ve … yevmiye nolu vekaletnamesinde davacının vekiline “tüm kamu bankaları ve özel bankalarda, bankalar nezdinde çek işlemlerini yaptırmak” ve “ahzu kabz” hususunda özel yetki verdiği, ancak “çeki cirolama, ibraz, tahsil” şeklinde özel olarak yetki verilmediği, vekaletnamedeki “çek işlemleri yaptırmak” şeklindeki yetkinin geniş olarak yorumlanamayacağı dikkate alındığında ilk derece mahkemesinin davanın reddi kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin yatırılan 44,40 TL’nin mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-Davalının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 5,50 TL Posta masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.18/05/2022