Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2232 E. 2022/1763 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2232 Esas
KARAR NO: 2022/1763 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 13/10/2020
NUMARASI: 2019/78 E. – 2020/639 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA:Davacı asil dava dilekçesinde; davacıya ait 25.000,00 TL bedelli toplam tutarı 75.000,00 TL bedelli üç adet senedin 2017 yılında …’e, kendisi tarafından vadeleri ve düzenleme tarihleri açık olarak, yapmış olduğu iş karşılığı güvence bedeli olarak verildiğini, adi senetlerin izni ve bilgisi olmaksızın el değiştirdiğini ve … Tic. Ltd. Şirketi tarafından senetler üzerine ödeme vadesi ve düzenleme tarihi eklenerek borç senedine dönüştürüldüğünü, İşbankası Atrium şubesine tahsil için verildiğini, adi senetlerinin üzerlerine kendi el yazıları ile vade ve düzenleme tarihi eklendiğini, güven ilişkisi nedeniyle boş bırakılan yerlere yeni tarihler yazılarak, banka ihbarnamesi ile ödeme emrinin 20/11/2018 tarihinde eşine posta kanalıyla tebliğ edildiğini, Büyükçekmece C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağını, her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı aleyhine açtıkları menfi tespit davasının kabulüne, senetler karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, dava konusu farklı tarihli 3 adet senedin iptaline, teminatsız veya mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde, mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, dava onusu senetlerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerin durdurulması amacıyla ihtiyati tedbir kararı verilmesine, kötü niyetle hareket eden davalıların %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davacının muhatabının … olduğunu, bu sebeple pasif husumet itirazlarının bulunduğunu, senetlerin teminat senedi olduğu veya emre yazılı olduğuna dair senet üzerinde bir emare bulunmadığını, müvekkillerinin …’den dava konusu senetleri alırken tam ve eksiksiz aldığını, bu sebeple senet üzerindeki tahrifat iddiasının gerçek olmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 13/10/2020 tarihli 2019/78E. – 2020/639 K. sayılı kararıyla; “6102 sayılı TTK’nın 680. maddesi gereğince “Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” hükmü gereğince açık senet düzenlenmesi mümkündür. Senedin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasını ileri süren borçlunun bu yöndeki iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. ( T.C Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 20/03/2013 tarihli 2013/698 E., 2013/4868 K. sayılı kararıda bu doğrultudarı.), yine bononun illetten mücerret kıymetli evrak niteliğinde olması nedeniyle davalı tarafın bonoyu hangi nedenle iktisap ettiğini açıklamak zorunda değildir. Davacı tarafından dava dilekçesi ile bir adet bono sureti ibraz edilmiş olup; diğer bonoların birer suretinin ilgili banka müdürlüğünden celbi ile davacının ayrıntılı beyanına başvurulmuş davacı tarafından “yirmibeşbin”şeklinde senet bedellerin yazıyla belirtildiği kısım ve imzalar inkar edilmemiştir. Her ne kadar kıymetli evrak niteliği itibari ile senetten bağımsız ise de davacı tarafından dava dilekçesinde senedin güvence olarak lehtara verildiği iddiasında bulunulmuş olduğu davalı …’in diğer davalı şirket yetkilisi ve senet lehtarı ile arasında akrabalık ilişkisi bulunduğu nazara alınarak davacının yemin deliline dayanmış olduğu gözetilerek davacıya yemin delili hatırlatıldığı ve …’in davacı tarafından sunulan yemin metnini 24.12.2019 tarihli celsede okuyarak yemin ettiği, bu celsede ki beyanında senet lehtarı dava dışı amcasına gayrimenkuller verdiğini karşılığında senetleri aldığını senetler üzerinde oynama yapmadığını, davacı ile dava dışı lehtar arasında ki ilişkiyi bilmediğini ifade ettiği, elde edilen deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davasını kesin / yazılı deliller ile ispatlayamadığı” gerekçesiyle; DAVANIN REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı asilin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davacıya ait 25.000,00 TL bedelli toplam tutarı 75.000,00 TL bedelli üç adet senedin 2017 yılında …’e, kendisi tarafından vadeleri ve düzenleme tarihleri açık olarak, yapmış olduğu iş karşılığı güvence bedeli olarak verildiğini, adi senetlerin izni ve bilgisi olmaksızın el değiştirdiğini ve … Tic. Ltd. Şirketi tarafından senetler üzerine ödeme vadesi ve düzenleme tarihi eklenerek borç senedine dönüştürüldüğünü, … bankası Atrium şubesine tahsil için verildiğini, mahkemenin hukuka aykırı olarak davanın reddine karar verdiğini, mahkeme Hakimi’nce senet üzerinde bulunan, düzenlenme yeri ve tarihinde tahrifat yapıldığı, ilgili alanların başka birisi tarafından farklı kalem ve el yazısı ile doldurulduğu senetler üzerindeki vade ve senet ödeme adres bilgilerinin başkası tarafından doldurulduğu bu sebep ile senetler üzerinde tahrifat yapıldığının açıkça belli olmasına karşın davanın reddedildiğini, senetlerde düzenlenme yeri yazılmadığından kambiyo senedi olarak kabulünün mümkün bulunmadığını, bu hususun resen dikkate alınması gerektiğini, benzer konulara ilişkin Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak, dava konusu üç adet senedin iptaline karar verilmesini, senetlerin ödenmesinin engellenmesini, icra takiplerinin durdurulmasını talep etmiştir.
DELİLLER: Davacı tarafça dava dilekçesi ekinde, keşidecisi …, lehtarı … olan, 13/09/2017 düzenleme, 24/12/2018 vade tarihli 25.000 TL bedelli “malen” bedel kaydı bulunan senet fotokopisinin ibraz edildiği anlaşılmıştır. … Bankası Beylikdüzü Şubesi’nden keşidecisi …, lehtarı … olan, 31/03/2017 düzenleme, 17/12/2018 vade tarihli 25.000 TL bedelli “nakten” bedel kaydı bulunan senet fotokopisi ile, keşidecisi …, lehtarı … olan, 13/09/2017 düzenleme, 24/12/2018 vade tarihli 25.000 TL bedelli “malen” bedel kaydının üzerinin çizilerek “nakden” kaydı yazılan ve paraflanarak, düzeltme tarafımdan yapılmıştır yazılan senet fotokopisinin gönderildiği, senetlerin lehtar ciranta … tarafından, …’e onun tarafından da … Ltd. Şti.’ne cirolandığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Dava icra takibinden önce açılmış, kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olup, ilk derece mahkemesince davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde yazılı sebepler ile kamu düzeniyle ilgili hususlarla sınırlı olarak yapılmıştır. Davacı dava dilekçesi ve istinaf dilekçesinde; senetlerin dava dışı …’e aralarındaki iş karşılığında güvence bedeli olarak yani teminat olarak verildiğini, senetler nedeniyle davalılara borçlu bulunmadığını ileri sürmüşse de, davacı tarafça senet üzerindeki imzaların ve bedellerin inkar edilmediği, davaya konu senet fotokopilerinden 17/12/2018 vade tarihli senet ile, 24/12/2018 vade tarihli senetlerden birinde “nakden” kaydının, 24/12/2018 vade tarihli senette ise “malen” bedel kaydının bulunduğu, senetlerin teminat senedi olduğuna dair senet metninde bir açıklama bulunmadığı anlaşılmıştır. Senetlerin hangi ticari ilişki kapsamında ve neyin teminatı olarak verildiği de davacı tarafça HMK 200. Madde gereğince yazılı belge ile ispatlanamamıştır. Davacı tarafça senetlerin kambiyo vasfında olmadığı ileri sürülmüşse de, senet örneklerinden zorunlu unsurlarının tamam ve kambiyo vasfında olduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesinin kararının gerekçesinde açıklandığı üzere, 6102 sayılı TTK’nın 680. maddesi gereğince boş olarak verilen senedin unsurlarının sonradan doldurularak tedavüle çıkartılması ve yazıların farklı elden çıkması hukuka aykırı olmayıp, davacı tarafça anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunun yazılı delille kanıtlaması gerekmektedir. Esasen davacının aralarında iş ilişkisi bulunduğunu ileri sürdüğü …’in davada taraf olmadığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nın 680. Maddesinde; “Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa, bu anlaşmalara uyulmadığı iddiası, hamile karşı ileri sürülemez; meğerki, hamil poliçeyi kötüniyetle iktisap etmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.” hükmü düzenlenmiştir. Davacı tarafça bu hususta yazılı belge ibraz edilmediği, mahkemece lehtar ciranta ile … arasındaki akrabalık ilişkisi ve hamil şirketin yetkilisi olması dolayısıyla yemin teklif edildiği ve davalının mahkeme huzurunda yemin ettiği anlaşılıyorsa da, yemin teklif edilerek sonuca gidilmesi usule uygun olmamakla birlikte, sonuç itibarıyla davacının senetlerin teminat senedi olarak verildiğini ve bu senetler nedeniyle borçlu bulunmadığını yazılı delillerle ispatlayamadığından davanın reddine karar verilmesi yerinde olduğundan, istinaf edenin sıfatına göre davacı asilin istinaf başvurusunun esastan reddine, tedbir talebinin de koşulları bulunmadığından reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile: 1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı asilin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, -Davacı asilin tedbir talebinin koşulları bulunmadığından REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/10/2022 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.