Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2231 E. 2020/2340 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2231 Esas
KARAR NO : 2020/2340 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/10/2020
NUMARASI : 2018/530 E. – 2020/503 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2020
İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 05/10/2020 tarihli kararına karşı, davalı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının sahibi olduğu … San, Ve Tic. A.Ş de 18.10.2010 – 20 07.2015 tarihleri arasında müşteri temsilcisi olarak çalıştığını, davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak 20.07.2015 tarihinde işten çıkarıldığını, davalı şirket patronu tarafından işe girdikten sonra teminat amaçlı olarak tarafından 12/04/2012 tarihli boş senet alınmış olduğunu ve işbu senetin teminat amaçlı olarak kalacağı herhangi bir işlem yapılmayacağı hususunun tarafına bildirildiğini, davalı şirket tarafından haksız ve hukuka aykırı olarak işten çıkarılması üzerine feshin haksız olduğunun tespiti ve hak etmiş olduğu tazminatların tarafına ödenmemesi üzerine 08.09.2015 tarihinde Bakırköy 16. İş Mahkemesinde açmış olduğu davanın 19/04/2018 tarihinde sonuçlandığını, söz konusu dava neticesinde davasının kabul edilmiş 6.914,00 TL Kıdem Tazminatı ile 3.346,83 TL İhbar Tazminatının davalı şirketten alınarak tarafına verilmesine hükmedildiğini, tarafına hükmedilen tazminat alacaklarını 28/05/2018 tarihinde Bakırköy…. İcra Müdürlüğü nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine konu edildiğini, söz konusu icra takibi neticesinde davalı haksız ve hukuka aykırı olarak kötüniyetli şekilde teminat olarak tarafından almış olduğu senedi İstanbul …. İcra Müdürlüğü nün … esas sayılı dosyası ile icra takibine konu ettiklerini belirterek, dava dilekçesinde yazılı nedenlerle davamızın kabulüne karar verilmesini, ayrıca takip konusu alacağın en az %20’si oranında da kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmştir.
CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında iş ilişkisi bulunduğunu, davacının, müvekkilinin kişisel ihtiyaçları sebebiyle borç istediğini, müvekkilinin de bu nedenle elden 15.000 TL borç para verdiğini, müvekkilinin verdiği borç para karşılığında ise takibe konu edilen 12.04.2012 tanzim, 12.04.2016 vade tarihli 15.000 TL değerinde bir bono alındığını, vade tarihinde ödenmemesi sebebiyle bono takibe konu edilmiş borçluya karşı 06.06.2018 tarihli 2018/20597 esas sayılı icra takibi başlatıldığını, davacının dava dilekçesinde iddia etmiş olduğu hususların gerçeği yansıtmadığını belirterek, cevap dilekçesinde belirtilen nedenlerle davanın reddi ile davalı aleyhine asıl alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 05/10/2020 tarihli 2018/530 Esas-2020/503 Karar sayılı kararıyla;”Davanın HMK 114/1-c ve 115/2 maddesi gereğince usulden reddine, -Görevli mahkemenin İstanbul İş Mahkemeleri olduğunun tespitine, -Karar kesinleştikten sonra HMK.nın 20.maddesi gereğince yasal sürede başvuru halinde dosyanın görevli ve yetkili İstanbul İş Mahkemelerine gönderilmesine, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına mahkememizce karar verilmesine, -Harç ve yargılama giderinin görevli mahkemece değerlendirilmesine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; davanın kambiyo senedinden ötürü borçlu olunmadığı iddiasına dayanan menfi tespit davası olduğunu, kambiyo senetlerinin TTK’da düzenlenen hususlardan olduğunu, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, kararda Bakırköy 16. İş Mahkemesindeki 2015/470 Esas sayılı dava dosyasına dayandırılmışsa da, gerekçenin hatalı olduğunu, iş mahkemesindeki davanın iş akdinin haksız feshi nedeniyle alacak davası olduğunu, davacının … San. Ve Tic. A.Ş.’de işe başlama tarihinin 12/04/2012 olduğunu, müvekkilinin bonoyu 1,5 yıl sonra davacıya verilen borç nedeniyle aldığını, davacının işe girerken teminat amacıyla alındığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, davacının işe başlama tarihinde müvekkilinin bahsi geçen şirkette yöneticilik yetkisinin bulunmadığını beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesine karşı cevap vermemiştir.
G E R E K Ç E :Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca bonoya dayalı olarak açılan menfi tespit davasıdır. Davacının, davalının ortağı olduğu şirkette, iş akdinin feshedildiği 20.07.2015 tarihine kadar, müşteri temsilcisi olarak çalıştığı, tarafların kabulündedir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde davacının dava dışı şirkette çalıştığını kabul etmekle birlikte, bononun işe giriş tarihinden 1,5 yıl sonra kendisine verdiği borç nedeniyle alındığını beyan etmiştir. Dava konusu bono fotokopisinden, 12/04/2014 tanzim ve 12/04/2016 ödeme tarihli, 15.000 TL bedelli olduğu, davacı tarafından, keşide edildiği, lehtarının davalı olduğu görülmüştür. Uyuşmazlık işçi-işveren ilişkileri nedeniyle verildiği iddia edilen bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. İşe girerken veya iş akdi devam ederken işveren tarafından işçiden aralarındaki iş akdi ile ilgili olarak alınan senetten dolayı çıkan uyuşmazlıklarda iş hukukunun uygulanması gerekir. Dolayısıyla bu hususlarda yapılacak yargılamada iş mahkemeleri görevlidir. Mahkemenin görevli olup olmadığı, HMK 1. Maddesi gereğince kamu düzeni ile ilgilidir ve resen incelenmesi gerekir. Mahkemece verilen görevsizlik kararının yerinde olduğu kanaatiyle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 54,40 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak;a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 24,50 TL (posta-teb-müz) masrafının davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/12/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.