Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/223 E. 2020/302 K. 07.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/223 Esas
KARAR NO : 2020/302 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 25/10/2019
NUMARASI : 2018/703 E. – 2019/741 K.
DAVANIN KONUSU: İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 07/02/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ticari faaliyetleri gereği 28/02/2018 tarih, … nolu, 5.000,00 TL tutarlı çekin … ciro edilerek teslim alındığını sonrasında çekin kaybolduğunu, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2017/928 E. sayılı dosyasında çek iptal davası açıldığını, çeke ödeme yasağı konduğunu, davada ilgili bankanın çekteki son cironun davalı factoring şirketine ait olduğunu bildirdiğini belirterek dava konusu çekin davalı şirketten istirdadı ile müvekkile iadesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde; çekte davacının cirosu olmadığını, çekin hamili olduğunu ispat etmesi gerektiğini, dava konusu çekin 03/11/2017 tarihinde factoring işlemleri ile temlik alındığını, ödeme yasağı olması üzerine temlik eden müşterinin çek bedelini 06/03/2018 tarihinde müvekkile ödediğini, aynı tarihte çekinde temlik eden müşteriye iade edildiğini, dava tarihinde çekin müvekkilinde olmadığını, müvekkilin çeki … Ltd.Şti.’den aldığını, onun da çeki … A.Ş.’den ciro yoluyla aldığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/10/2019 tarihli 2018/703 E. – 2019/741 K.sayılı kararıyla; “davaya konu çekin davalı tarafından önceki cirantaya iade edildiğinin yargılama devam ederken anlaşılması, istirdat talebinin yalnızca davalı tarafa yöneltilmiş olması ve davalı yanın davacıya ve/veyahut çek iptali dosyasına bildirimde bulunmaksızın çeki önceki cirantaya iade etmiş olması sebebiyle aleyhine dava açılmasına sebebiyet verdiği” gerekçesiyle taraflar arasında konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; dava konusu çekin kaybolduğunun öğrenilmesi üzerine İstanbul Anadolu 2.ATM’nin 2017/928 E.sayılı dosyası ile çek iptali davası açtıklarını, yargılamada çekteki son cironun davalı … AŞ ye ait olduğunun öğrenildiğini, mahkemenin istirdat davası açılması için süre verdiğini, bu davanın açıldığını, dava tarihinde davalının çek’i üçüncü kişiye verdiği hususunun bilinmesinin mümkün olmadığını, mahkeme tarafından kamu yararı gözetilerek davanın çeki elinde bulunduran üçüncü kişi ….Ltd şirketine yöneltilmesi için süre verilmesi gerektiğini, davanın konusuz kaldığına yönelik kararın hukuka aykırı olduğunu, yargılama safahatında davalı şirketin kötüniyetli olduğunun tespit edildiğini, üçüncü kişilere ileri sürülecek def’ileri davalıya karşı da ileri sürebileceklerini, davalı şirketin ödemeden men kararı verilmiş çeki aldığını, yeterli araştırma inceleme yapmadığından basiretli davranmayarak müvekkili zararına hareket ettiğini, müvekkilini zarara uğrattığını beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin kararının gerekçesinde davacının aktif husumet ehliyetinin bulunduğuna yönelik gerekçesinin yerinde olmadığını, 23.09.2019 tarihli bilirkişi raporunda, Adana 3.ATM ce dava konusu çeki davacıya verdiği iddia edilen … ticari defterleri üzerinde yapılan incelemede çekin ticari defterlerde kayıtlı olmadığının tespit edildiğini, raporun 2.sayfasında çek teslim makbuzunun aslının bulunmadığının belirlendiğini, … yazılan tezkere ile sorulduğundan 16.01.2019 havale tarihli cevabi dilekçesinde çeki davacıya verdiğine dair soruyu cevaplamaktan kaçındığının görüldüğünü, davacının çeki nasıl kaybettiğine ilişkin delil de sunulmadığını, davacının çeke hamil olmadığının anlaşıldığını, her zaman düzenlenecek tahsilat makbuzunun da hamil olduğunu göstermeyeceğini, davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığını, -müvekkiline ödeme yasağı veren mahkemeye veya davacıya bir bildirimde bulunması yükümlülüğü olmadığını, ödeme yapan kişiye çekin iade edilmesinin yasal zorunluluk olduğunu, davacı basiretli tacir yükümlülüğüne uymadığından yargılama giderlerinden sorumlu tutulması gerektiğini, -dava tarihinde çek müvekkilinde olmadığından pasif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyanla mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine, yargılama giderlerinden davacının sorumlu tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E : Davaya konu uyuşmazlıkta, davacı vekilinin çekin müvekkili elinde kaybolduğu ve davalı elinde bulunduğundan bahisle istirdadını talep ettiği, ilk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporundan davacı defterlerinde davaya konu çekle ilgili giriş kaydının bulunmadığı, 18.09.2017 tarihli muhasebe kaydında, 28.02.2018 tarihli … nolu 5.000 TL tutarındaki çekin girişinin yapıldığı ve … cari hesabına alacak kaydedildiği, davaya konu çekin ise 28.02.2018 tarihli … seri nolu 5.000 TL bedelli çek olduğu, çek numarasının farklı olduğunun anlaşıldığı, çek fotokopisinin incelenmesinde, çekin lehtar … tarafından beyaz ciro ile devredildiği, sonraki cironun …. ait olduğu, … ticari defterlerinde de davaya konu çekin kayıtlı olmadığı, dava konusu çeki (… seri numaralı) davacıya teslim ettiğine dair makbuz fotokopisi bulunduğu, makbuz aslının bulunmadığı, … mahkemenin müzekkeresine verdiği cevapta “…” ile ticari ilişkisinin bulunduğunu, … ile ticari ilişkisinin bulunmadığını” beyan ettiği ancak dava konusu çek ile ilgili herhangi bir beyanda bulunmadığı, davacının çekte cirosunun bulunmadığı, çekin defterinde de kayıtlı olmadığı, çekin elinde iken kaybolduğu iddiasını ispatlayamadığı kanaatine varılmıştır. Davalı şirketin 06/03/2018 tarihinde davaya konu çek bedelini dava dışı … Ltd. Şti’ne ödediğini, aynı tarihte şirket yetkilisi/çalışanı … iade edildiğini savunduğu, dosya kapsamında alınan 27/09/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda da davalı savunmasının kayıtlarla doğrulandığı, davanın açıldığı 25/07/2018 tarihinde çekin davalıda bulunmadığı göz önüne alınarak; davanın davacının ve davalının husumet yokluğundan reddine karar verilerek, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması gerekirken konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin, mahkemenin davayı çekin iade edildiği bildirilen …. Ltd şirketine yöneltilmesi için süre verilmemesi ve davalının kötüniyetli olduğu, müvekkilinin zararına hareket ettiğine yönelik istinaf başvurusunun yerinde olmadığı kanaatiyle, davacı istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, davacı ve davalının husumet sıfatı bulunmadığından, HMK 114/d ve 115. Maddeler gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin istinaf isteminin esastan REDDİNE,2-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜNE,-İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 25/10/2019 tarihli 2018/703 E. – 2019/741 K.sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Davacı ve davalının husumet sıfatı bulunmadığından, HMK 114/d ve 115. Maddeler gereğince dava şartı yokluğundan DAVANIN REDDİNE,3-İlk derece yargılaması yönünden;-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 85,39 TL’ den mahsubu ile bakiye 30,99 TL’ nin talebi halinde davacıya İADESİNE,-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 152,80 TL davetiye ve müzekkere posta masrafı, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.488,70 TL yargılama masrafının davacı üzerinde bırakılmasına, -Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,4-İstinaf yargılaması yönünden; -Davalı tarafın istinaf talebi yerinde görülmekle, peşin yatırılan istinaf karar harcının talebi halinde davalıya İADESİNE, -Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, -Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 07/02/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.