Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2226 E. 2022/1760 K. 21.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2226 Esas
KARAR NO: 2022/1760 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/09/2020
NUMARASI: 2016/975 E. – 2020/541 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde; … Bankası Küçükköy Şubesine ait 20/09/2016 keşide tarihli 45.000,00 TL bedelli bir adet çek hakkında alacaklı vekili tarafından Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/502 D.İş E. 2016/503 K. Sayılı 10/10/2016 tarihli ihtiyati haciz kararının alındığını, ihtiyati haciz kararı ile 11/10/2016 tarihinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile takibe geçilerek Küçükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Talimat dosyası ile 17/10/2016 tarihinde itiraz eden müvekkilin Küçükçekmece adresinde bulunan merkezinde fiilen icra edildiğini, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile anılan ihtiyati haciz kararının esas takibe geçilmesine rağmen borçlulara tebligatın çıkarılmadığını, takibe dayanak çek üzerindeki müvekkili şirket kaşesi üzerinde bulunan imzanın müvekkili şirketin imzasıyla temsile yetkili kişiye ait olmadığını ileri sürerek, 52.829,74 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte istirdadına, davalının tazminata mahkumiyetine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının haciz sırasında borca herhangi bir itirazda bulunmadığını, hemen hesaba havale ile borcu ödediğini, davacının işbu davayı açmakla kötüniyetli olduğunu ileri sürerek, davanın reddine, davanın … isimli şahıs şirketine ihbar edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İHBAR OLUNAN …’ın -… cevap dilekçesinde; dilekçe ekinde sunduğu cari hesap ekstresinden de görüleceği üzere, … Tekstil Firmasına ait 2016 yılında 15 adet fatura mukabili toplam 364.037,76 TL tutarında satış yaptığını, faturaları ticari defterlerine kaydettiğini, bu satışların karşılığında davacı şirketten 7 adet çek olarak 346.300,00 TL tutarında tahsilat yaptığını tahsilatları defterine kaydettiğini, davaya konu … 20/09/2016 vadeli … numaralı çeki 12/05/2016 tarihinde davacı şirketten cari hesap bakiyesine mahsuben alarak, borçlu olduğu … A.Ş.’ye ciro ettiğini, çeki defterine kaydettiğini beyanla cevaplarının kabulünü talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/09/2020 tarihli 2016/975 E. – 2020/541 K. sayılı kararıyla; “….alınan bilirkişi raporunun gerekçeli, ayrıntılı hükme elverişli olup teknik olarak yeterli nitelikte bulunduğu, zaten çıplak gözle yapılan incelemede dahi imzalar arasındaki farklılık hayatın olağan akışı içinde normal bir kişi tarafından dahi tespit edilebilecek nitelikte bulunduğu, T.T.K. ‘nun 818/1-c maddesi yollamasıyla ve TTK’ nun 677. maddesi uyarınca bir çek üzerinde bulunan imzanın sahte olması halinde imza sahibinin bu çek ile bağlı olamayacağı sonucuna varmak gerektiği, bu durumun diğer imzaların sıhhatini etkilemediği halde kendisine imza atfedilenin şahsen sorumlu olmasını engelleyeceği, çekteki imzanın sahte olduğunun açıklanmış olması imza atfedilen kişi tarafından ileri sürülen bir def’i niteliğinde olduğu,… doktrinde dahi kambiyo evrakı niteliğindeki belgede yer alan imzanın sahte olması halinde ileri sürülen definin herkese karşı ileri sürülebilen bir defi olduğu kabul edildiği, … davalı şahsın iyi niyetli olması dahi herhangi bir önem arzetmeyeceği,…Çek, davalının huzurunda düzenlenip imzalanmamış olmakla imzası sahte çekin icra takibine konulmasında davalıyı kötü niyetli kabul etmenin olanaksız olduğu” gerekçesiyle; 52.829,14 TL nin ödeme tarihi olan 17/10/2016 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, tarafların kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE, karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemece çekteki imza üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, çekteki imzanın şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle, diğer iddia ve itirazları incelenmeden karar verildiğini, müvekkilinin bu çek nedeniyle dolandırıldığını, şüpheliler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılık soruşturması sonucunun beklenmeden karar verilmesinin yasaya aykırı olduğunu.-Davacı şirket yetkilisinin haciz işlemi sırasında bizzat hazır bulunarak “borç bizim borcumuz, buraya gelmenize gerek yoktu, biz zaten ödeyecektik” gibi beyanlarda bulunduğunu, bunun üzerine mahalde haciz işlemi dahi yapılmadığını, şirket yetkilisi hemen borcu ödemek istediğinden hesap numarası verilerek, dosya kapak hesabı yapıldığını ve takip bedelinin havale edildiğini,olağan koşullarda en başından bizim böyle bir borcumuz yok, itiraz ediyoruz deyip çekteki imzanın kendilerine ait olmadığını haciz sırasında söyleyip tutanağa yazdırmaları gerektiğini.-Müvekkili şirketin çekteki son yetkili hamil olup, davacıya ait kaşe altındaki imzanın sıhhatini araştırabilecek durumda olmadığını. -İhbar olunun …’ın dosyaya sunduğu dilekçesinde davaya konu çeki, davacı ile aralarındaki ticari ilişki kapsamında, fatura mukabilinde aldığını, fatura ve çeklerin ticari defterlerine kayıtlı olduğunu, buna ilişkin tahsilat ve ödeme makbuzlarını dosyaya sunduğunu beyan ettiğini, dosyaya sunulan davacı Şirkete ait cari hesap ekstresi incelendiğinde görüleceği üzere, dava konusu çekin ihbar olunan … şirketinin ticari kayıtlarında mevcut olduğunu, ihbar olunanın dilekçesine … nolu bir tahsilat makbuzu eklediğini, tahsilat makbuzundaki dava dışı çekin dava dışı davacı tarafından ödendiğini, tahsilat makbuzundaki imza ile davaya konu çekteki imzanın da çıplak gözle bile anlaşılacağı üzere aynı olduğunu, diğer cari hesap ekstresinden, …’dan tahsil edilen çeklerin ihbar olunan tarafından müvekkiline ödeme vasıtası olarak kullanıldığının anlaşıldığını, … tarafından ciro yoluyla geçen toplam 288.800,00 TL bedelli 5 adet çek daha verildiğini, bu çeklerin … tarafından ödendiğini. -Müvekkili şirketin tüm malların faturalarını …’a kestiğini, ancak sevk irsaliyelerinden görüleceği üzere malların davacı şirketin çalışanlarına imza karşılığı teslim edildiğini. -Davacı şirketin ticari defterlerini sunmaktan kaçındığını, mahkemeyi defterlerin bir kısmının Vergi Dairesi’nde, bir kısmının bilirkişide olduğunu söyleyerek oyaladığını, defterlerinin incelenebilmesi halinde davaya konu çekin defterlerinde kayıtlı olduğunun anlaşılabileceğini, davacı defterleri incelenmeden davanın kabulü kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu.-Müvekkilinin davacı ve ihbar olunan tarafından dolandırıldığını, her ikisi hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, savcılık soruşturması sonucu beklenmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: İlk derece mahkemesince Sahtecilik ve grafoloji uzmanı üçlü bilirkişi kurulu’ndan alınan 01/02/2018 tarihli raporda; “… mevcut inceleme şartları, belirlenen ve mukayese tablosunda gösterilen bulgular ışığında inceleme konusu … bankası Küçükköy Şubesine ait, İstanbul-20/09/2016 keşide yer ve tarihli, 45.000,00 -TL bedelli, … seri numaralı çekin arka yüzünde atılı bulunan ikinci ciranta imzasının, mukayeseye esas imzalarına kıyasla …’nin elinden çıktığını gösterir bulguların bulunmadığı” teknik görüş olarak açıklamış, dosyada ıslak imzalı bilirkişi raporunun bulunmadığı anlaşılmakla, UYAP’ta taranmış olan bilirkişi raporundan bir örnek çıkarılarak Dairemizce dosyaya konulmuştur. Davacı tarafça Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2016/746 Esas sayılı dosyasında; davaya konu … Bankası Küçükköy Şubesi 20.09.2016 keşide tarihli 45.000.TL miktarlı, … Ltd. Şti. Keşideli bir adet ÇEK hakkında; alacaklı vekili tarafından ihtiyati haciz kararı alındığı, haciz sırasında müvekkili şirket yetkilisinin borca, çekteki imzaya itiraz etmiş ise de, bu itirazlarının tutanağa geçirilmediği, haciz ve muhafaza baskısı altındaki alacaklı, ticari itibarının zedelenmemesi için vekilinin banka hesabına haricen ödeme yapmak zorunda kaldığını beyanla imzaya itiraz ettiği, Mahkemenin 18/07/2018 tarihli 2018/515 K sayılı kararıyla davanın kabulüne, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasında takibin davacı bakımından durdurulmasına, tazminat koşulları oluşmadığından reddine karar verildiği, kararın davalı vekilinin istinafı üzerine İstanbul BAM 22. Hukuk Dairesi’nin 15/03/2019 tarihli 2018/2914 E-2019/503 K sayılı kararıyla istinaf başvurusunun reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır. Davaya konu … Bankası Küçükköy Şubesi 20.09.2016 keşide tarihli 45.000.TL miktarlı, … Tic. Ltd. Şti. keşideli çekin … Tekstil tarafından … Tekstil-…’a cirolandığı, daha sonra da davalı şirkete ciro edildiği anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince mali müşavir bilirkişiden rapor alındığı, bilirkişinin davalı şirket ticari defterlerini ve ihbar olunan … (… Tekstil)’in dosyada mübrez, muavin defter dökümleri ile ticari evraklarını incelediği, dava konusu çekin … (… Tekstil) tarafından davalıya cari hesap borcuna mahsuben verildiği ancak defter dökümlerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığının davacı defterleri incelenemediğinden değerlendirme konusu yapılamadığının beyan edildiği anlaşılmıştır. Dosyada davacı şirket yetkilisinin Küçükçekmece C.Başsavcılığının 2018/36210 soruşturma sayılı dosyasında verdiği ifade tutanağı bulunuyorsa da, soruşturmanın akıbetinin araştırılmadığı, mahkemenin 05/07/2019 tarihli ara kararı ile savcılık soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılmasına karar verdiği, bu ara kararın 22/01/2020 tarihli duruşmada tekrar edildiği, daha sonra bekletici mesele ara kararından rucu edilmeden karar verildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Davacı vekilinin dava dilekçesinde, davalı alacaklı tarafça ihtiyati haciz kararı alınarak adresine hacze gelindiğini, haciz sırasında borca ve imzaya itirazlarının zapta geçirilmediğini, haciz tehdidi altında davalı alacaklıya ödeme yapıldığını, ancak Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu çekteki ciranta imzasının müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını ileri sürmüştür. İlk derece mahkemesince üçlü bilirkişi heyetinden rapor alınarak, çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dosya kapsamında sahtecilik ve grafoloji uzmanı üçlü bilirkişi kurulundan alınan 01/02/2018 tarihli raporda; “… inceleme konusu … bankası Küçükköy Şubesine ait, İstanbul-20/09/2016 keşide yer ve tarihli, 45.000,00 -TL bedelli, … seri numaralı çekin arka yüzünde atılı bulunan ikinci ciranta imzasının, mukayeseye esas imzalarına kıyasla …’nin elinden çıktığını gösterir bulguların bulunmadığı” görüşü açıklanmıştır. Davalı vekilinin istinaf dilekçesinde, esasen imza inceleme raporuna itiraz ileri sürmediği ancak davacı ile dava dışı …’ın müvekkilini dolandırdığını, şikayeti üzerine Küçükçekmece C.Başsavcılığının 2018/36210 sayılı dosyasında soruşturma açıldığını, mahkemenin bu soruşturmanın sonucunu beklemeden karar verdiğini, davacı defterleri incelenseydi defterlerinde bu çekin kayıtlı olduğunun görüleceğini ileri sürdüğü anlaşılmıştır.Davaya konu çek örneğinin incelenmesinde çekin keşidecisinin dava dışı … Ltd. Şti. Olup, davacı şirket lehine düzenlendiği, davacı şirket adına kaşe ve imza ile, çekin ihbar olunan …-… Tekstil şirketine cirolandığı, …’tan da davalı şirkete geçtiği, davalı şirketten sonraki ciroların iptal edildiği, davalı şirketin yetkili hamil olduğu anlaşılmıştır. Davalı alacaklı tarafça, ticari ilişkide … tarafından davalı şirkete verilen diğer 5 çekin ödendiğinin, sadece bu çekteki imzanın inkar edildiği, davacı ile … hakkında şikayeti üzerine dolandırıcılık suçundan soruşturma başlatıldığının beyan edildiği, mahkemece bu dosyanın bekletici mesele yapılmasına karar verildiği ancak daha sonra ara karardan rücu edilmeksizin soruşturma sonucu beklenmeden karar verildiği anlaşılmıştır. Dairemizce Küçükçekmece C.Başsavcılığının 2018/36210 soruşturma sayılı dosyasının akıbetinin müzekkere ile sorulduğu, derdest olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır.İlk derece mahkemesince, bekletici mesele ara kararından rücu edilmeden ve davalı tarafça ileri sürülen savunmaların tamamı incelenmeksizin, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde olmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, Küçükçekmece C.Başsavcılığının 2018/36210 soruşturma sayılı dosyasının incelenerek, sonucunun beklenmesi gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi, davalı vekilinin aynı ilişki kapsamında verildiği ve ödendiği ileri sürülen 5 adet çeke yönelik savunmalarının incelenerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 09/09/2020 tarihli 2016/975 E. – 2020/541 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 54,50TL (posta-teb-müz) masrafının davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 21/10/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.