Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2217 E. 2020/2312 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R
DOSYA NO: 2020/2217 Esas
KARAR NO : 2020/2312
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2020
NUMARASI : 2020/251 2020/500
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 29/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, davalının yetkilisi olduğu dava dışı …. Ltd.Şti’nde müvekkilinin Ocak 2011’den 08/01/2016’ya kadar ön muhasebe görevlisi olarak çalıştığını, ancak müvekkilinin hakları ödenmeksizin işten çıkarılmak istendiğini, bu nedenle hesaplarda eksiklik bulunduğu iddiasıyla müvekkiline iftira atılarak iş akdine son verilmeye çalışıldığını, kendisinden dairesini ipotek vermesi ya da satmasının istendiğini, müvekkilinin bunu kabul etmemesi üzerine tehditle 400.000 TL bedelli bononun imzalattırıldığını, daha sonra kendisine bononun iade edileceği söylenerek iş yerine çağrıldığını ve bu defada tehdit ve zorla zimmetine para geçirdiği şeklinde beyan yazıldığını belirterek müvekkilinin bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre; davanın reddine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine dairemizin 08/07/2020 tarihli , 2017/4735 Esas, 2020/1231 Karar sayılı ilamıyla dava konusu senedin iş akdinin devamı sırasında iş akdi ile ilgili olarak düzenlendiği, görevli mahkemenin iş mahkemeleri olduğu gerekçesiyle tarafların esasa dair istinaf sebepleri incelenmeksizin istinaflarının kabulüne ve iş mahkemesine görevsizlik kararı verilmek üzere kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmiş olup dairemiz kaldırma kararından sonra yapılan yargılamada mahkemece, istinaf mahkemesi kararı doğrultusunda dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiş, kararı davalı vekili istinaf etmiştir. Davalı vekili, istinaf sebebi olarak; iş mahkemelerinin görev alanının iş mahkemeleri Kanunu’nun 5.maddesinde düzenlendiği, dava konusu senedin davacının özgür iradesiyle imzalandığını, her iki taraf arasında iş sözleşmesi bulunmasının tek başına uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülmesini gerektirmediğini, olayda haksız fiilden bahsedilebileceğini, kaldı ki 6102 Sayılı TTK’nun 1, 3, 19 ve 4/1-a maddeleri gözetildiğinde kambiyo senedinden kaynaklanan bu davanın ticari dava niteliğinde olduğunu, ayrıca davacının iddialarıyla ilgili olarak takipsizlik kararı verildiğini, İstanbul Anadolu 31.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/664 Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporunda davacının müvekkili aleyhine 424.507,61 TL tutarında zimmete para geçirdiğinin tespit edildiğini, davacının müvekkilinden işçilik alacağı bulunmadığını, bu şekildeki bir kararın yargılamayı uzatacağını ve müvekkilinin mağduriyetini artıracağını bildirmiştir. Dava konusu senedin 06/01/2016 tanzim, 10/02/2016 vade tarihli, 400.000,00 TL bedelli, keşidecisinin davacı, lehtarının davalı olduğu ve nakden kaydıyla düzenlendiği görülmüştür. İbraname başlıklı belgenin ise 08/01/2016 tarihli olduğu, davacı ile dava dışı iki kişi arasında imzalandığı, içeriğinden davacının …. Ltd. Şti’nde kasa sorumlusu iken kendi isteği ile dönem dönem belirli zamanlarda zimmetine para geçirmesi nedeniyle sözleşmesinin feshedildiğinin, fesih olayını kabul ettiği yolunda beyanda bulunduğu görülmüştür. Davanın başlangıçta İstanbul Anadolu 18.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açıldığı, uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verildiği görülmüştür. Hazırlık soruşturması sonunda davalı ve dava dışı …hakkında cebir ve tehdit kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit ve yağma suçlarından dolayı yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, karara itiraz edildiği, bu itirazın İstanbul Anadolu Sulh Ceza Hakimliğince reddedildiği görülmüştür. Duruşmada dinlenen davacı tanıklarından … beyanında; davacının 2016 yılı başında zimmetine para geçirdiğine dair konuşmalar olduğunu, davacıdan doğrudan bildiği bir şey bulunmadığını, senedin düzenlendiği dönemde ise markette bulunduğunu, tarafların yanında olmadığını, bildiği bir şey olmadığını beyan ettiği görülmüştür. Tanık … ise ; senedin düzenlenmesi sırasında kendisinin olmadığını, olaya şahit bulunmadığını, istasyonda oluşan açıktan davacının sorumlu olduğunun belirlendiğini beyan ettiği görülmüştür. Tanık … beyanında; hesaplardan bilgisi olmadığını, senet düzenlenmesi sırasında tarafların yanında bulunmadığını, ortada zorlama gibi bir durumun olmadığını, bir gerginlikte farketmediğini beyan ettiği görülmüştür. Tanık … beyanında; davacıdan zimmetine para geçirdiğine dair doğrudan birşey duymadığını, ancak açık olduğu tespit edilince davacının eli üzerinde kendisi lehine ipotek yapmasının istenildiğini, bundan da vazgeçildiğini, davacının tedirgin korkmuş bir hali bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür. Tanık … ise; davacının zimmetine para geçirildiğine ilişkin duyumların kendisinin işten ayrılmasından iki , üç ay öncesine ait olduğunu, senedin imzalandığında orda olmadığını, görgüye dayalı bir şey bilmediğini, zorla imzalatıldığına dair izlenimler olduğunun etraftan söylendiğini beyan ettiği görülmüştür. Tanık … ise; davacının istasyonda muhasebeci olarak çalıştığını, hesabında bir miktar açık olduğunu ve bu paranın davacı taraftan alındığını duyduğunu, bu konuda davacıdan bir şey duymadığını, senedin zor ve tehditle alındığına dair bir bilgisinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür. İstanbul Anadolu 11.Asliye Hukuk Mahkemesi’nde davacı … tarafından davalılar … aleyhine açılan davada bir adet mp3, bir adet de mp4 kaydının çözümlenmesinin bilişimci bilirkişi tarafından yapıldığı ve kamera kaydı görüntülerinin raporda yer aldığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Davacı taraf, davalının yetkilisi olduğu dava dışı şirkette çalıştığını, işçilik haklarının ödenmeksizin işten çıkarılmak istenmesi nedeniyle dava konusu senedin hesaplarda eksiklik olduğu iddiasıyla zorla ve tehditle imzalattırıldığını iddia etmiş, davalı taraf ise davacının şirkete verdiği zarar karşılığında senedin imzalandığını savunmuştur. Dava konusu uyuşmazlıkla ilgili mahkemece verilen 03/05/2017 tarihli kararın istinaf edilmesi üzerine dairemizce yapılan istinaf incelemesi sonunda 08/07/2020 tarihli ve dairemizin 2017/4735 Esas, 2020/1231 Karar sayılı ilamında davalı tarafça dava konusu senedin iş akdinin devamı sırasında düzenlendiğinin kabul edildiği, uyuşmazlığa iş hukuku kurallarının uygulanması gerektiği, dolayısıyla davanın iş mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve kaldırma kararı sonrası ilk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda iş mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Mahkemece verilen usulden red kararı dairemizce kesin olarak verilen karara uygun nitelikte bulunduğundan ve uyuşmazlığın iş mahkemesinde görülmesi gerektiğinden davalı vekilinin istinaf talepleri yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.29/12/2020