Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2216 E. 2022/1959 K. 24.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2216 Esas
KARAR NO: 2022/1959
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2018/35 2019/1123
DAVANIN KONUSU: Tespit
KARAR TARİHİ: 24/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili …nin faktoring şirketi olduğunu, müvekkili ile … Loj. ve Taş. A.Ş. arasında faktoring sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında doğan alacağın vadesinde ödenmemesi üzerine … Loj. ve Taş. A.Ş. aleyhine, İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyalarıyla icra takibi başlatıldığını, takip dosyalarından dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’ ye İİK.’ nun 89/1. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, karşı taraf … San. Ve Tic. A.Ş.’ nin Kartal … Noterliği’ nin 04.10.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyle; … Lojistik A.Ş.’ nin, nezdinde bulunan alacaklarından 115.972,88 TL’ nin … İlaç San. Ve Tic. A.Ş. Lehine temlik edildiğinin bildirildiğini, aynı tarihte … A.Ş.’ nin Kartal … Noterliği’ nin 06.10.2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnameyle firmalarında bulunan alacaklarının bildirilen isim ve IBAN numarasına yatırılmasının beliirtildiğini ve temliknamenin geçerliliği hususunda ihtilaf bulunduğunu ileri sürerek Gebze 2. Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin 2017/79 D. İş sayılı dosyasıyla tevdi mahalli tayini istemli dava açtığını bildirildiğini yargılama neticesinde mahkemece temlik mahalli tevdi edildiğini, … İlaç San. ve Tic. A.Ş. ile … Lojistik A.Ş. arasında gerçekleştirilen temlike ilişkin ihtilaf bulunduğu ve temlikin hükümsüz kaldığını, alacağını tahsil edemeyen müvekkili, işbu hükümsüz temlik sebebiyle borçlunun 3. kişiler nezdindeki alacağını da tahsil edemez olduğunu, temlik işleminin hükümsüzlüğünün tespitini ve … Bankası T.A.O Gebze şubesi nezdinde açılan hesaba bloke edilen tutarın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmek gerektiğini belirterek temlik işleminin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. – Mahkemenin tensip zabtına istinaden davacı vekiline 115.972,88TL’lik temliknamenin hükümsüzlüğünün tespiti talep edildiğinden, bu tutar üzerinden harç ikmali için süre verilmiş, davacı tarafça harç ikmal edilmiştir. Davacı vekili replik dilekçesinde; müvekkilinin temlikname nedeni ile alacağına kavuşamadığını, Gebze 2.Sulh HM’nin 2017/79 D.iş esas, 2017/81 D.iş karar sayılı kararı ile bankadaki hesaba bloke edilen sözde alacağın devri işleminin tarafların zıt beyanları ile sürüncemede bırakılan meblağın müvekkiline ödenmesi gerektiğinin tespiti amacıyla dava açıldığını beyan etmiştir. Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle:Diğer davalı … ile müvekkili arasında uzun yıllardır devam eden bir ticari ilişki mevcut olduğunu, bu kapsamda, müvekkil firmanın … firmasından 4.000.000,00-TL alacağı doğduğunu, müvekkili şirketin, … firmasından alacaklı olduğu resmi defter ve kayıtlarından da tespit edilebilir durumda olduğunu, söz konusu alacağın karşılığında, 25/09/2017 tarihli Temliknamenin akdedilmesi ile müvekkili, diğer davalı …’dan olan alacağı karşılığında, …’ın alacaklarını temlik aldığını, işbu temlikname gereğince, temlik listesinde bulunan alacakların tahsili için müvekkili yetkilendirildiğini, bunun üzerine temlikname borçlularına …’ın da beyanının olduğu ihtarnameler gönderilerek …’a olan borçların, temlik alan sıfatı ile alacaklı …’ya ödenmesi gerektiği ihtar edildiğini, İşbu bildirimlerin yapılmış olmasına rağmen, müvekkilinin alacağını henüz tahsil edemediğini, hukuka uygun şekilde gerçekleştirilen alacağın temliki işlemi, işlemin tarafları olan müvekkili ile diğer davalı … arasındaki bir iç ilişkiyi ifade etmekte olduğunu, işbu işlemin kurulması, geçerliliği ve sonlandırılması konularında davacı …’nin iradesi söz konusu olamayacağını, davacının işbu davayı ikame etmek için aktif husumet ehliyeti de bulunmadığını, hükümsüzlüğüne karar verilmesi talep edilen temlik işlemi, tüm şartları haiz ve hukuken geçerli bir temlik işlemi olduğunu, davacı yanın kötü niyetle ikame etmiş bulunduğu işbu haksız ve mesnetsiz davanın reddedilmesini talep etmiştir. Davalı … A.ş’ne usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “….Mahkememizde; … İlaç San A.Ş ile … Loj. Taşımacılık A.Ş arasındaki 25/09/2017 tarihli alacağın temliki sözleşmesinin hükümsüz olduğunun tespiti amacıyla davacı … tarafından dava açılmış ise de; kesinleşen İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/808 E. 2018/874 K. Sayılı dosyası ile taraflar arasında imzalanan 25/09/2017 tarihli temliknamenin geçerli olduğunun tespit edildiğinin anlaşılması ve İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/267 E. 2019/469 K. Sayılı dosyası ile mahkememiz dosyasında aynı davacı … … A.Ş’nin mahkememiz dosyasında aynı davalılara yönelttiği borçlu … A.Ş. ile diğer davalı … A.Ş. arasında 25/09/2017 tarihli “Temliknamenin” İİK.nun 277vd. maddeleri gereği iptalinin gerekip gerekmediği noktasında olduğu ve ilgili mahkemece inceleme yapılıp karar verildiği anlaşılmakla; HMK 114/-I maddesi gereğince aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması dava şartları olarak düzenlendiğinden; mahkememizde görülmekte olan dava ile birebir aynı hususta tasarrufun iptali davası olarak davacı tarafça İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/267 E. 2019/469 K. Sayılı dosyası ile dava açıldığı, mahkememizde de alacağın temliki sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti nitelendirmesi ile aynı davanın açıldığı; Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında karar verildiği fakat kesinleşmediği anlaşılmakla; dava şartlarından derdestlik dava şartı nedeniyle mahkememizde açılan davanın usulden reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin E.2018/267, K.2019/469 sayılı dosyasının konusu mahkemenin gerekçesinde de belirtildiği üzere İ.İ.K.277 maddesine dayalı tasarrufun iptali davası olup, bu anlamda iş bu davada davalılar arasındaki temlik sözleşmesinin iptali talep edildiğini, tasarrufun iptali davasının, kesin veya geçici aciz vesikasına sahip alacaklının, kanunda öngörülen sebeplere dayanarak, iptal edilebilir olduğunu iddia ettiği tasarrufi işlem hiç yapılmamış gibi, sadece kendisi açısından ve aciz vesikasına bağlanmış alacağıyla fer’ileri nispetinde, bu işleme konu mal, hak ya da alacağın, alacaklının icra takip sahasına sokulmasını amaçlayan ve alacaklının, borçlu ile lehine tasarrufi işlemin yapıldığı üçüncü kişiye karşı açtığı, 5 yıllık hak düşürücü süreye tabi olan şahsi nitelikte, bir eda davası olduğunu, Somut uyuşmazlığın ise temlik işleminin hükümsüzlüğüne ilişkin olup, niteliği itibariyle tespit davası olduğunu, tespit davasının, bir hukuki ilişkinin veya hakkın varlığını, yokluğunu veya belgenin sahte olup olmadığı konusunun mahkeme kararıyla saptanması olduğunu, tespit davasının, yalnızca hukuki ilişkinin var olup olmadığı konusunda açılabilecek bir dava olduğundan nitelik itibariyle eda davasından farklı olduğunu, tespit davasının, gecikmesinde sakınca olan hallerde gündeme gelmekle birlikte kaldı ki mahkemenin gerekçesinin doğru olduğunun kabul edilebilmesi için eda davası sonunda verilen hükmün tespite ilişkin bölümü ile huzurdaki uyuşmazlığa konu tespit davası sonunda alınacak tespit hükmü arasında, meydana getirdikleri kesin hüküm etkisi bakımından farkın olup olmadığının belirtilmesi gerektiğini, diğer bir söyleyişle tespit davası ile istenen hukuki korunma, eda davası ile tamamen elde edilebilecekse, o zaman, ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yarar bulunmadığından söz edileceğini, ancak mahkemenin gerekçesinde bu hususa yer vermediğini, kararın bu haliyle eksik ve hatalı olduğunu, tüm bu itirazları saklı kalmak kaydıyla 1965 tarihli bir içtihadı birleştirme kararında eda davası için ilerideki hukuki ilişkinin belli edilmesi bakımından kesin delil olarak kullanılmak üzere tespit davası açılabileceğinin de belirtildiğini, izah edilen nedenlerle her iki davanın konusu aynı olmadığından ve yine tespit davası açılmasında hukuken korunmaya değer yararı bulunduğunu beyanla mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME Davacı vekili; … Faktoring ile … Servis … A.Ş arasında 25/11/2014 tarihinde imzalanan genel faktoring sözleşmesi ve ekleri alacak bildirim formunu sunmuştur. İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2018/808 E. 2018/874 K. Sayılı dosyasında; davacının … … A.Ş, davalının …A.Ş olduğu; davacının taraflar arasında imzalanan 25/09/2017 tarihli temliknamenin geçerli olduğunun, temliknameye konu alacak üzerindeki muarazanın men’i talebi ile dava açtığı; cevap dilekçesi ile davalı kabul beyanında bulunmuş; 12/10/2018 tarihli Karar ile taraflar arasında imzalanan 25/09/2017 tarihli temliknamenin geçerli olduğunun, temlik edilen alacakların davacı şirkete ödenmesi gerektiğinden bahisle davanın kabulüne karar verildiği, kanun yoluna başvurulmadan kararın 11/10/2018 tarihinde kesinleştiği görülmüştür. İstanbul Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/267 E. 2019/469 K. Sayılı dosyasında; davacının … Faktoring davalıların …. A.Ş ile … Servis …A.Ş olduğu; davacı tarafın, davalı borçlu ile üçüncü kişi olan … şti arasındaki 25/09/2017 tarihli temlik sözleşmesi şeklindeki tasarruf işlemin muvazaalı olduğu iddiası ile İİK 277.md gereğince iptali ile alacak tutarında haciz isteme yetkisi verilmesine karar verilmesini talep ettiği, mahkemenin davanın reddine karar verildiği, kararın istinaf aşamasında kaldırıldığı görülmektedir. Gebze 2.Sulh HM’nin 2017/79 D.iş esas, 2017/81 D.iş karar sayılı dosyası incelendiğinde mahkemenin 01.11.2017 tarihli kararında … IN TALEBİNİN kabulüne, ödeme yeri belirlenmesini isteyenin karşı tarafa ödeyeceği paranın talep eden adına … Bankası Gebze Şubesinde açılmış ve yatırılmış hesaba bloke konulmasına karar verilmiş, talep üzerine İstanbul Anadolu 2.ATM kararına istinaden paranın … İLAÇ ..Şti’ye ödenmesi hususunda 07.12.2018 tarihinde müzekkere yazıldığı anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, davalılar arasındaki alacağın temliki sözleşmesinin hükümsüzlüğünün tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın derdestlik nedeni ile reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. İstinafa konu uyuşmazlıkta çözümlenmesi gereken husus, derdestlik kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 6100 Sayılı HMK’nun 114’üncü maddesiyle derdestlik dava şartı kabul edilerek maddenin (ı) bendinde “Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması” düzenlemesine yer verilmiştir. Derdest bir davanın ilk koşulu, tarafları, müddeabihi ve dava sebebi aynı olan bir davanın daha önce açılmış olmasıdır. İkinci koşulu ise daha önce açılmış bulunan davanın hâlen görülmekte olması, kesin hükümle sonuçlanmamış olmasıdır. Somut uyuşmazlıkta; mahkemenin derdest dava olarak kabul ettiği İstanbul Anadolu 20.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/267 Esas sayılı dosyasının evveliyatında esas numarasının 2018/49 esas sayılı dosya olduğu ve davanın ise iş bu davanın açıldığı tarih olan 09.01.2018’den sonra 26.01.2018 Tarihinde açıldığı görülmekle dava tarihinde derdestlik koşulları bulunmadığı gibi İstanbul Anadolu 20.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/267 Esas sayılı dosyasında muvazaa iddiasına dayanıldığı, hukuki sebeplerin farklı olduğu görülmekle derdestlik oluştuğu yönündeki gerekçe yerinde görülmemiştir. Davacının dava tarihinde hukuki yararı mevcut ise de; tasarrufun iptali talebi ile açılan davanın aşamasının bu davadan daha ileride olduğu, ilgili davanın bu davanın sonucunu etkileyeceği dikkate alınarak bekletici mesele yapılması gerekirken davanın derdestlik nedeni ile reddi yerinde görülmemiş, kararın kaldırılması gerekmiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf istemini kısmen kabulüne karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2- 6100 sayılı HMK.’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince İlk derece mahkemesinin kararının KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; -İstinaf talebi kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının talep halinde iadesine-İstinaf yargılaması için davacı tarafından yapılan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 79-TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 227,60-TL’nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.24/11/2022