Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2192 E. 2022/1744 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2192 Esas
KARAR NO: 2022/1744
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/10/2020
NUMARASI: 2015/1091E, 2020/468K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 20/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile dava dışı …-… isimli şirket arasında satış sözleşmesi akdedildiğini, detayı sözleşmede belirtilen müvekkili şirkete ait çeklerin dava dışı şirkete teslim edildiğini, dava dışı şirketin müvekkili şirkete sözleşme kapsamında teslimi gereken malları sözleşmede belirtilen kesin vadede teslim etmediğini, Gebze … Noterliğinin ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini, dava dışı şirket aleyhine Gebze 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/688 Esas sayılı dosyası ile Menfi Tespit davası açıldığını, dava dışı şirkete sözleşme çerçevesinde teslim ettiği karşılıksız çekler yönünden ödeme yasağı kararı alındığını, 25/09/2015 vade tarihli 25.000 TL çekin dava dışı şirket tarafından işbu davanın davalısı olan faktoring şirketine temlik edildiğini, ayrıca gerek dava konusu olan çekin gerekse de dava dışı … Şirketine temlik edilen çekin, dayanağı olan ve sahte olarak kesildiğini tespit ettikleri faturalar yönünden Pendik Vergi Dairesi Müdürlüğüne 13/11/2015 tarihinde … kayıt numarası ile ihbar dilekçesi sunulduğunu, faktoring şirketinin mevzuata uygun hareket ettiğinden gerekli tüm istihbarat çalışmasını eksiksiz yaptığından yahut basiretli ve özenli davrandığından yahutta iyi niyetli olduğundan bahsedilemeyeceğini ileri sürerek davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı temlik eden şirket vekili davaya cevap dilekçesinde özetle; dava konusu 25/09/2015 tarih ve 25.000.00.-TL. bedelli çekin ciranta …’nun tasarruf yetkisi kapsamında müvekkili şirkete ciro ve teslim edildiğini, dava konusu çeke yönelik olarak 6361 sayılı finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Kanun ve Yönetmelik hükümleri kapsamında, müvekkili şirketin faktoring işlemine konu edilecek alacağa yönelik yükümlülüğünün, alacağa konu kambiyo senedi dahi olsa mal veya hizmet satışını tevsik eden fatura vb. belgelerin faktoring sözleşmesi kapsamında aranarak alınması olduğunu, basiretli bir tacir gibi davranmakla kanunen yükümlü olan davacının müvekkili şirkete temlik edilen çeklere ilişkin dava dışı … ile yaşadığı ticari uyuşmazlıklara yönelik itirazlarını müvekkili şirkete karşı ileri sürmesinin hukuki ve kanuni dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili ile dava dışı … arasında 17.12.2013 tarihinde Faktoring Sözleşmesi imzalandığını, bu kapsamda dava dışı firmaya muhtelif tarih ve adetlerde yapmış olduğu mal/ hizmet satışlarından kaynaklanan doğmuş/doğacak alacakları karşılığında finansman hizmeti verildiğini, müvekkili şirket tarafından bu aşamada 6361 Sayılı Kanun kapsamında sorumlu olduğu biçimde çeklerin gerçek bir ticari ilişkiden doğup doğmadığının araştırıldığını, sunulan çeki tevsik eden fatura örneğinin de temlik kaşesiyle ve diğer davalı firma tasdikiyle birlikte Alacak Bildirim formu ile Çek Senet Tevdii Bordrosu ekinde faktoring işlemine konu fatura örneğinin müşteri firmadan teslim alındığını, faktoring işlemine konu edilen çek bedelleri üzerinden ilgili işlem kesintileri yapılarak çek bedellerinin faktoring müşterisi firmaya ödendiğini davanın reddini, davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “… Davalı faktoring şirketinin Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanununun 9. maddesinin 2. fıkrasına uygun olarak dava konusu çekleri faktoring müşterisi dava dışı …- … ile 17.12.2013 tarihinde imzaladığı faktoring sözleşmesi temelinde alacak bildirim formu, ödeme araçları tevdii bordrosu ile ve dava konusu çekin bedelini tevsik edici faturaya dayanarak temlik aldığı anlaşılmış, davalı faktoring şirketinin üzerine düşen yükümlülükleri tam olarak yerine getirdiği kabul edilerek davanın reddine, davacının kötü niyetli olduğu kanıtlanamadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin reddine …” şeklinde karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili ile dava dışı … arasında, dava dilekçesi ekinde sunulan PVC Kapı ve Pencere Doğrama Yapım Sözleşmesi imza edildiğini, bu sözleşmedeki ürünlerin müvekkiline en geç 31/05/2015 tarihine kadar teslim edilmesi kararlaştırıldığını, karşılığında ise kendisine seri numaralı belirtilen 6 adet çek teslim edildiğini, bu davanın konusunu oluşturan … seri numaralı çek ,dava dışı … tarafından faktoring şirketine 16/04/2015 tarihinde temlik edildiğini, ancak 31.05.2015 tarihi itibarı ile malların müvekkiline teslim edilmediğini, … seri numaralı, 25/09/2015 vade tarihli 25.000 TL meblağlı çek yönünden vade tarihinden evvel 27/07/2015 ödeme yasağı kararı verilmiş ve bankaya bildirildiğini, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğini, her iki dosyadaki bilirkişi raporunda defterlerin lehe delil niteliğinde olduğu belirlendiğini, Gebze Asliye Tic Mahk 2015/364 E sayılı dosyasındaki menfi tespit davasında iş bu dava dosyasına konu edilen 6113906 seri numaralı 25.000 TL çekinde bulunduğu, bu çekin ve diğer dava dışı çeklerin , davacı müvekkil şirket tarafından …’na mal-hizmet karşılığı verildiği, yapılan yargılama neticesinde … -… tarafından müvekkil şirkete herhangi bir mal-hizmet tesliminin yapılmadığı ,bu nedenle müvekkilin …’na çeklerden dolayı karşı herhangi bir borcunun bulunmadığına karar verildiği kararın ise 8/12/17 tarihinde kesinleştiğini Somut olayda; faktoring işleminin usule uygun olup olmadığının değil, sözleşme kapsamında …’na verilen çeklerin, sözleşme konusu malların müvekkiline teslim edilmemesi sebebiyle bedelsiz kaldığı ve bu bedelsizlik definin faktoring şirketine karşı ileri sürülüp sürülmeyeceği hususu olduğunu, Faktoring sözleşmesinin alacağın temlikine dayalı olduğunu, Faktoring işleminin tarafları arasında 6361 sayılı yasanın 9/2 fıkrasının uygulaması gerekiğini, faktoring işleminin 9/2 maddeye uygun olup olmadığı mahkemece hukuki ihtilaf olduğundan re’sen araştırılması ve çözümlenmesi gerekirken rapor alındığını, faktoring işlemi üçlü bir ilişki olduğunu, her ne kadar, çek ve fatura yönünden şirket çalışanı olan … isimli kişiden onay ve teyit alındığı karar gerekçesinde belirtilmiş ise de ilgili şirketin yetkilisinin … olduğunu ve ortada şirket yetkilisinden alınan bir teyit bulunmadığını, kesin hüküm mevcutken … isimli kişinin hatalı beyanı neticeye etkili olmayacağını, alacağın temliki niteliğindeki faktoring işleminin tarafı olanların şahsi defileri ileri sürebileceğini, istihbarat çalışmasının da yerine getirilmediğini, ortada malların teslimini gösteren irsaliye bulunmuyorken salt fatura ile alacağın tevsik edildiğinin kabulünün yerinde olmadığını, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı vekili istinaf süresinden sonra sunduğu ek beyan dilekçesinde;Dairemizin 2018/3797, 2021/1804 k sayılı ilamının emsal karar olduğunu, kararın kaldırılarak menfi tespit kararı verilmesini, çekin iptali yahut müvekkiline teslimini, %20 kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiğini beyan ederek karar örneğini sunmuştur.
İNCELEME: *Dava konusu … bankası Kocaeli/Çayırova Şubesi’ne ait … numaralı 25/09/2015 vadeli 25.000,00 TL bedelli çekin keşidecisinin davacı … San. ve Tic. Ltd. Şti., lehtar ve 1.cirantasının dava dışı … olduğu, hamilin … Aş olduğu , çekte karşılıksız kaşesi olduğu görülmektedir. * İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı tarafından davacı ve dava dışı …-… alacaklı aleyhine 05/11/2015 tarihinde 25/09/2015 keşide tarihli, … seri numaralı,… bank Çayırova Şubesine ait 25.000,00 TL bedelli çekten kaynaklanan 25.000.00 TL çek alacağı, 294.86 TL işlemiş faiz (ticari) 500.00TL karşılıksız çek tazminatı alacağı, 77,40 TL ihtiyati haciz harç alacağı, 300.00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti aLacağı olmak üzere toplam 28.172,26 TL alacağın tahsili amacı ile kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. *Dava konusu çekin de yer aldığı davacı ile dava dışı …- … arasında “pvc kapı pencere yapım sözleşmesinin” sureti dosyaya sunulmuş olup sözleşmede ürünlerin 31.05.2015 tarihinde teslimi kararlaştırılmıştır. *Faktoring uzmanı … tarafından düzenlene bilirkişi raporunda Dava dışı …- … firmasının kayıtlarının incelenmesinin mümkün olmaması nedeni ile değerlendirmelerin tamamen davacı ve davalı kayıtları ile Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu tarafından bankalar yeminli murakıbına yaptırdığı incelemeye dayandığı, davacının dava dışı …’e borcu olmadığının 38.038,99 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği ancak davacı ile dava dışı firma arasındaki ticari ilişkinin mal alım satımından çok karşılıklı çek değişiminden oluştuğu ve davacının alacağının kaynağının …’in davacıya verdiği 115.000,- TL tutarlı çeklerin karşılıksız çıkmasından kaynaklandığı, davalı … dava konusu işlemi davacının çek iptal davası açmasından çok önce yapmış olup çekte takyidat olduğunu bilmesinin mümkün olmadığı, 50.150 TL tutarlı faturanın 25.000,- TL lık kısmının temlik alındığı ve aynı faturanın 25.000,- TL lık bölümü de … tarafından temlik alındığından faturada mükerrer kullanım olmadığı, fatura yanında bir sözleşme teyit edilmesine gerek olmadığını belirtmiştir. *Gebze ATM’nin 2015/364 E, 2017/683 K sayılı ilamı incelendiğinde; davacının ..Şti, davalının … ihbar olunanın … AŞ olduğu, dava konusu çekin de yer aldığı çekler yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verildiği, kararın istinaf edilmeksizin 08.11.2017 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, icra takibine konu edilen çekin keşidecisi olduğunu, verilen çek karşılığı malların dava dışı lehdar tarafından kendilerine teslim edilmediğini, lehdara karşı açılan menfi tespit davasının kabul ile sonuçlandığını beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı ise çekin faktoring hukukuna uygun olarak ciro yoluyla temlik alındığını, iyiniyetli hamil olduğunu savunmuştur. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacının keşidecisi olduğu dava konusu çeki ticari ilişki kapsamında dava dışı lehtar …’na verdiği, ancak lehtarın çek karşılığı mal teslimini yapmadığı, bu hususun Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/09/2017 tarih ve 2015/634 Esas, 2017/683 Karar sayılı kesinleşen ilamı ile sabit olduğu, lehtarın davaya konu çeki faktoring ilişkisi kapsamında dosyamızın davalısı faktoring şirketine ciro ve temlik ettiği, faktoring sözleşmesi alacağın temliki hükümlerini de içeren karma nitelikli bir sözleşme olup çek keşidecisi olan davacı ile lehtar arasındaki defilerin faktoring şirketine karşı da ileri sürülebileceği, çek karşılığı ürünlerin davacıya teslim edilmemesi karşısında çekin bedelsizliği durumunun yukarıda belirtilen mahkeme kararı ile sabit olması karşısında davacının davaya konu çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken davanın reddi yerinde görülmemiş ve davacının istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince Dairemizce yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2-İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14/10/2020 gün, 2015/1091 Esas, 2020/468 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince yeniden HÜKÜM KURULMASINA, 3-Davanın KABULÜ İLE; İstanbul ….İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası (ve takibin dayanağı olan … bankası Kocaeli/Çayırova Şubesi’ne ait … numaralı 25/09/2015 vadeli 25.000,00 TL bedelli keşidecisi davacı …San. ve Tic. Ltd. Şti., lehtar ve 1.cirantası dava dışı …, hami … Aş olan çek) kapsamında davacının, davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE, Davalının takipte kötüniyetli olduğu sabit olmadığından davacının kötüniyet tazminat isteminin reddine, 4-İlk derece yargılaması yönünden; A)Alınması gereken 1707,75 TL harçtan, peşin alınan 426,94 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.280,81 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, B)Davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 27,70 TL başvurma harcı, 426,94 TL peşin harç ile 1.900TL bilirkişi ücreti, 246,50 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 2601,14TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, C)Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 9.200,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf yargılaması yönünden; A)İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, B) İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 11,00 Tl Tebligat ve 32,50Tl posta masrafı ki toplam 192,10 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, C)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi. 20/10/2022