Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/218 E. 2022/802 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/218 Esas
KARAR NO: 2022/802
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/03/2019
NUMARASI: 2015/878 2019/292
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasında takibin dayanağı olan … Bankası A.Ş Ünye Şubesi 28/10/2014 keşide tarihli, 28.750,00 TL bedelli … çek numaralı çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin imzalarının bulunduğu resmi evraklarda mukayese edildiğinde çek üzerinde imzanın müvekkile ait olmadığı çıplak gözle dahi açık şekilde görülebildiğini belirterek davanın kabulü ile çekteki imzanın müvekkile ait olmaması nedeniyle müvekkilin davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine ve takibin müvekkil yönüyle iptaline, davalının %20’de az olmayacak şekilde kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu edilen çek müvekkili şirketin faktoring müşterisi tarafından gerçekleştirilen faktoring işlemi ekinde ciro yolu ile devredildiğini, faktoring işlemi gerçekleştirilirken çek keşidecesinden telefon teyidi alınmış ve çeki davacı …’na teslim ettiği bilgisi teyit edildiğini, bu nedenle bu hususta keşideci, davası ve çeki müvekkil şirkete gerçekleştirilen faktoring işlemi ekinde ciro yolu ile devreden … Ltd. Şti ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılmaksızın bu hususun açıklığa kavuşturulamayacağının açık olduğunu, davaya konu edilen çekin şirket müşterilerinden … Ltd. Şti ile gerçekleştirilen usul ve bağlı olunan mevzuatına uygun faktoring işlemi ekinde iş bu müşteriden mevcut hali ile ciro yoluyla devir ve teslim alındığını, davacı söz konusu çek hakkında İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2015/335 E. Sayılı dosyası ile dava ikame edildiği ve iş bu dava aleyhine sonuçlandığını, iş bu davada da kendisi tarafından hiçbir imza itirazı husus dahi zikeredilmediğini, tüm bunların yanında huzurdaki davanın açılmasına müvekkil şirket sebebiyet vermediğinden asla kabul anlamına gelmemek kaydıyla yargılama sonucunda verilen karara göre müvekkil şirket aleyhine yargılama giderlerlerine ve ücreti vekale hükmedilmemesine, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, davacının kötüniyeti sabit olduğundan %20 ‘den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: Mahkemece, raporun hukuken denetlenebilen hüküm kurmaya elverişli belirli ve eksiksiz olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, davalının çekteki son ciranta hamil olduğu, kötü niyetli sayılamayacağı gerekçesi ile; “… davanın kabulü ile; İstanbul … İCra Dairesinin … E. Sayılı dosyasında “… Bankası Ünye Şubesi … çek numaralı keşidecesi … olan 28/10/2014 keşide tarihli Ünye keşide yerli 28.750 TL bedelli çek nedeniyle” davacının davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından davacının tazminat talebinin reddine…” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; – Çekin faktoring işlemi ekinde ciro yolu ile devralındığını, çek keşidecisinden telefon ile teyit alındığını, çekin davacıya teslim edildiği bilgisinin teyit edildiğini, keşideci davacı, çeki müvekkiline devreden … Ltd. Şti ticari defter ve kayıtlarında inceleme yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, – Yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesinin haksız olduğunu, somut olayda müvekkili şirketin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, imza inkarına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İstanbul … İcra Dairesinin … E. sayılı takip dosyasında; davalı tarafça, davacı ve dava dışı 3. Kişiler aleyhine 28.750,00TL bedelli çek yönünden takip başlatılmıştır. Takibe konu çek incelendiğinde; 28.10.2014 tarihli 28.750,00TL bedelli çekin keşidecisinin (dava dışı) … olduğu, çekin …- … emrine keşide edildiği, sonrasında sırasıyla … Gayrimenkul ve … Faktoring’e ciro edildiği görülmektedir. İstanbul Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliği tarafından 13/10/2017 tarihli uzmanlık raporunda; İncleme konusu çekin arka yüzü üzerinde birinci ciranta “… ” adına atfen atılı bulunan imzanın … eli ürünü olmadığı bildirilmiştir. Davalı istinaf isteminde çekin faktoring müşterisinden teslim alındığını, mahkemenin tarafların ve dava dışı faktoring müşterisinin defterlerini incelemeden karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürmüştür. Mahkemece bilirkişi raporunda imzanın davacıya ait olmadığının tespit edildiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, davalı rapora karşı herhangi bir istinaf sebebi ileri sürmemiştir. İmza defi, mutlak defilerden olup sonraki cirantalara, hamile karşı ileri sürülebilir. Bu durumda mahkemenin defter incelemesi yapmaksızın menfi tespit isteminin kabulüne karar vermesinde usul ve esasa yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Davalı yanın diğer istinaf istemi ise; yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkindir. Davalı tarafça, davacı aleyhine takip başlatıldığı, davacının imzayı kabul etmeyerek dava yoluna başvurduğu ve davanın kabulüne karar verildiği dikkate alındığında davanın açılmasına sebebiyet verildiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesinde usul ve esas yönünden hukuka aykırılık görülmemiştir. Açıklanan tüm bu nedenlerle davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2- Alınması gereken 1.963,91TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40TL ve 447,00TL harcın mahsubu ile bakiye 1472,51TL harcın davalıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, – Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 24,50TL istinaf masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 4- İstinaf incelemesi duruşmasız olarak yapılmış olmakla vekalet ücreti takdirine yer olmadığına Dair; dosya üzerinde yapılan istinaf incelemesi sonucu KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.18/05/2022