Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2177 E. 2021/25 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2177 Esas
KARAR NO: 2021/25
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
NUMARASI: 2019/266
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dilekçesinde, müvekkilinin 1846 yılında Almanya’da kurulmuş ve 140 senedir çamaşır ve ev bakımı, kişisel bakım, yapıştırıcı teknolojileri sektörlerinde lider markaları ve 70’in üzerinde ülkede var olan şirketleriyle dünyada tanınmış bir firma olduğunu, … AŞ’nin genel merkezinin İstanbul’da olmak üzere 1963 yılında kurulduğunu ve Gebze, Tuzla, Ankara’da fabrikaları bulunduğunu, sektör faaliyetlerini tescilli tasarımları ve markalarıyla sürdürdüğünü, … markasının 2006 yılında Türkiye pazarına sunulduğunu, dava konusu “…” topların 2012 yılında piyasaya sürüldüğünü, … markasının dünya çapında tanındığını ve Türkiye’de sektörün lideri konumunda olduğunu, … ürünlerinin WIPO ve TPMK nezdinde tescilli olduğunu, davalı taraflardan … AŞ’nin dava konusu … ibareli markaları ürünlerinin üretimi ve satışını yaptığını tanıtım ve satışı www…com.tr alan adlı web sitesi üzerinden yaptığını, davalı taraflardan … AŞ’nin www…com.tr alan adı sahibi olduğunu, her iki firmanın adres bilgilerinin aynı olduğunu, davalıların … ibareli ürünleri ve marka kullanımlarıyla davacı tarafın … ibareli ürünlerin tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden fiilleri bulunduğunu, davacı tarafın tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddialarının dayanağı olan görsellerin … www…com.tr web sitesinin ilgili linklerinde yer aldığı şekliyle dökümlerinin alınarak tespitinin yapılmasını, davalılar tarafından … markalı “koku giderici tuvalet bloğu” ürünlerinin davacı tarafın … nolu tescil belgesi kapsamındaki 1.1, 1.4, 1.6, 3.6, 4.6, 5.6 sayılı tasarımların aynısının veya karıştırılmaya yol açacak benzerinin üretilmesiyle, tasarım tescil belgesinden kaynaklı haklara tecavüz oluşturduğunun tespiti, durdurulması ve önlenmesi, davalı tarafın … … nolu marka tescilinin, davacı tarafın … markasının görsel kimliğini kopyalamak suretiyle alınmış olduğunu, tescilin kötü niyetli olduğunun tespitine, ticari kullanımda davalı tarafın … marka ambalajlarının davacı tarafın … marka ambalajlarıyla iltibas yaratır nitelikte benzerliğinin ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması ve önlenmesine, davalılar tarafından davacı tarafın tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan fiil ve işlemlerinin neticesi olan durumların ortadan kaldırılması, www…com.tr web sitesine Türkiye’den erişimin engellenmesine, davalı tarafın … … nolu markasının hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, … markasının 3.kişilere devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; markanın devrinin önlenmesine ilişkin tedbir talebinin tensiben, diğer tedbir taleplerinin ise bilirkişi raporu alınarak kabulüne karar verilmiştir. Davalı …’ne ise dava dilekçesi, tensip zaptı, rapor ve 06.11.2019 Tarihli tedbir kararı müraafa günü ile tebliğe çıkarılmış ise de; tebligat bila iade edilmiş, mahkemece davalı …’un tebligat aşaması tamamlanmadan mürafaa yapılarak davalının sicil adresine TK 35 maddesine göre dava dilekçesi, 12.12.2019 Tarihli itirazın reddi kararı ve tensip tutanağı tebliğe çıkarılmıştır. Bu durumda davalılardan … şirketine 06.11.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararının TK 35’e göre tebliğ edilmediği ve itiraz süresinin tamamlanmadığı anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılardan … vekilince 11.07.2019 Tarihli tedbir kararı ve 05.11.2019 tarihli ihtiyati tedbir kararına itirazın reddi kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Dairemizin 05/06/2020 tarih, 2020/380 Esas – 2020/924 Karar sayılı ilamıyla; “mahkemece tensiben 11.07.2019 Tarihinde markanın devrinin önlenmesine ilişkin tedbir talebi kabul edilmişse de; bu hususta HMK 391.maddesi gereğince usulüne uygun gerekçeli karar yazılmadığı gibi davalı vekili ihtiyati tedbire itiraz dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde 11.07.2019 ve 05.11.2019 Tarihli tedbir kararlarının yerinde olmadığını beyan etmiş ise de; tedbire itirazın reddine ilişkin 12.12.2019 Tarihli kararda tensiben verilen 11.07.2019 tarihli tedbir kararına davalının itirazı hususunda herhangi bir değerlendirme yapılmadığı” gerekçesiyle eksikliklerin ikmali için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine karar verildiği anlaşılmıştır. İlk derece Mahkemesi’nce verilen 06/10/2020 tarihli ara kararla “İstanbul Bölge Adliye 16. Hukuk Dairesinin 05/06/2020 tarihli kararı doğrultusunda 24/09/2020 tarihinde açık tedbir mürafaası yapıldığı, 6769 sayılı Kanun’un 159.maddesinde ihtiyati tedbirler düzenlenmekte olup, madde hükmü “(1) Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkiniğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” şeklinde olup, söz konusu ihtiyati tedbir kararının, davacının sınai mülkiyet hakkına tecavüz teşkil eden fiillerin önlenmesi ve durdurulması, sınai mülkiyet hakkına tecavüz edilerek üretilen veya ithal edilen tecavüze konu ürünlere, bunların üretiminde münhasıran kullanılan vasıtalara ya da patenti verilmiş usulün icrasında kullanılan vasıtalara, tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimini engelleyecek şekilde, Türkiye sınırları içinde veya gümrük ve serbest liman veya bölge gibi alanlar dahil, bulundukları her yerde elkonulması ve bunların saklanması, herhangi bir zararın tazmini bakımından teminat verilmesi şeklinde verilebileceği, bu kanunda hüküm bulunmadığı durumda 6100 sayılı HMK hükümleri uygulanacağı, HMK 389.maddesi uyarınca mevcut durumda meydana gelecek bir değişiklik nedeniyle gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebileceği, tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçünün tereddütsüz ortaya konması gerektiği, yaklaşık ispat durumunda ise hakimin o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimal de olsa aksinin mümkün olduğunu göz ardı etmeyeceği, bu sebepledir ki genelde geçici hukuki korumalara, özelde ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacize karar verilirken haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınmasının öngörüldüğü, geçici hukuki korumalarda bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine, tüm delillerin incelenmesine yeterli bir zamanın olmaması gibi sebeplerle, yaklaşık ispatın yeterli görüldüğü, burada hem tam ispatın aranmadığı belirtilmiş hem de basit bir iddianın yeterli olmadığının vurgulanmak istendiği, zira kesin hukuki korumanın zaten deliller toplanıp yargılama sonuçlandırıldıktan sonra haklılık durumuna göre sağlanacağı, dolayısıyla geçici hukuki korumanın önemi ve amacı verilecek bir tedbir kararı ile gerçekleştirilmiş olacağı, Bölge Adliye Mahkemesi’nin geri çevirme kararı üzerine davalı …’un tebligat aşaması tamamlandığı, yine geri çevirme kararında belirtildiği üzere itirazın değerlendirilmesi yönünden tekrar mürafaa açıldığı, devir ve temlikin önlenmesine yönelik tedbir kararı yönünden davanın niteliği dikkate alındığında verilen tedbrin gerek ve zorunluğu olduğu, bu kapsamda oluşması muhtemel zararın bulunmadığı dikkate alındığında takdiren teminatsız olarak tedbirin verildiği, yine yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapor içeriği dikkate alındığında yaklaşık ispat şartlarının oluştuğu, 06.11.2019 Tarihli tedbir kararının da yerinde olduğu, sonuç olarak davalının tedbire yönelik itirazlarının yerinde olmadığı, gerekçesiyle davalının tensiben verilen tedbire itirazlarının reddine, dosyanın tedbir kararlarına yönelik istinaf incelemesi yönünden tekrardan BAM’a gönderilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dava; haksız rekabetin tespiti , tasarım hakkına tecavüzün tespiti, bunların önlenmesi ,markanın hükümsüzlüğünün tespiti, markanın terkini taleplerinden ibarettir. Mahkemece alınan bilirkişi raporuna göre ; İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN takdiren 1.500.000,00 TL (birbuçukmilyontürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KABULÜ İLE, Dava tarihi olan 06/09/2019 TARİHİNDEN ÖNCE ÜRETİLMİŞ OLAN ÜRÜNLER VE DAVA DIŞI 3. KİŞİLERE AİT MARKALARI İÇEREN ÜRÜNLER HARİÇ OLMAK ÜZERE, davacıya ait … sayılı tasarım tescil belgesi kapsamındaki tasarımların aynısının ve/veya karıştırılmaya yol açacak derecede benzerinin uygulanmış olduğu, davalılar tarafından üretilip, satılan ürünler … markalı ve şeklindeki “koku giderici tuvalet bloğu” ürün ambalajları ve aynı/benzer nitelikteki sair ürün ve ürün ambalajlarının, üretim, dağıtım, tanıtım, ithalat, ihracat ve satışının durdurulmasına, DAVALILAR ADRESLERİNDE BULUNANLARLA SINIRLI OLMAK ÜZERE, bu ürünlere ve bu ürünlerin üretimine yarayan makine, araç kalıp, ambalaj, etiket, kutu, iş evrakı, katalog ve her türlü tanıtım ve promosyon araçlarına EL KONULARAK (Tecavüze konu ürünler dışındaki diğer ürünlerin üretimi ve satışını engellemeyecek şekilde) masrafları davacıya ait olmak üzere YEDDİEMİNE TESLİMİNE, Dava konusu www…com.tr alan adlı web sitesine ERİŞİMİN ENGELLENMESİNE, bu hususta Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına şeklinde ihtiyati tedbir kararı verildiği ; yine mahkemece teminatsız olarak Davalılardan … A.Ş adına tescilli bulunan 2018/107794 sayı ve “…” ibareli markanın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi üzerine İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı yanın itirazı üzerine murafaa yapıldığı ; itirazların reddine karar verildiği görülmektedir. Davacı vekilinin davalılara karşı birden fazla istemini aynı dava dilekçesinde ileri sürdüğü ; dava yığılmasının söz konusu olduğu ,markaya tecavüz ve haksız rekabete yönelik taleplerin SMK 156/3 maddesi gereğince davacının yerleşim yeri, SMK 156/4 madde gereğince yurt dışı menşeli şirketin tescil kaydındaki vekilinin adresi ) ve internet üzerinden fiilin işlendiği iddia edilmekle fiilin etkilerin görüldüğü her yerde ileri sürebileceği, bu nedenle İstanbul FSHM ‘nin yetkili olduğu ,hükümsüzlük davası açısından SMK 156/5 madde uyarınca davalı yanın ikametinde dava açılabilecek ise de ; davacı taleplerinin birbiri ile irtibatlı olduğu, yargılamanın her istem yönünden birlikte görülmesi gerektiği anlaşılmakla ; davalı yanın yetkiye ilişkin istinaf başvurusun reddi gerekmiştir. Alınan bilirkişi raporuna ve sunulan delillere göre ; geçici hukuki koruma yargılaması açısından ; yasanın anladığı şekilde tam ispat değil yaklaşık bir ispat gerekmekte olup, mevcut delillere göre yaklaşık ispat koşulunun gerçekleştiği anlaşılmakla davalı yanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – Davalı … Vekilin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir yazılmasına 3-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden davalı yan üzerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/01/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.