Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2172 E. 2021/46 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2172 Esas
KARAR NO: 2021/46
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29.09.2020 tarihli ara karar
NUMARASI: 2020/251 E.
DAVANIN KONUSU: Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğü, Haksız rekabet
KARAR TARİHİ: 15/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket il eaynı iştigal konusunda ticari faaliyette bulunmakta olduğunu, aynı müşteri kitlesine hitap ettiğini, davalının faydalı modele konu ürünün çok önceden beri vaar olduğunu piyasada yer aldığını bildiği halde kötü niyetli olarak davacının müşterilerini arayarak kendisinden başka ürün alımı yapıldığı takdirde toplatacağını belirtip haksız çıkar sağlamayı amaçladığını, müvekkilinin hukuki yararı olduğunu, davalıya ait … nolu “Gergi şeridinde yenlilik” ile … nolu “aksesuarlı geri bandı” başlıklı faydalı modellerin yenilik unsuruna haiz olmadığını, faydalı modellerin sektörde bilinen kullanılan maruf hale gelen ürün kopyası mahiyetinde benzeri olduğunu, uzman mütalaasında görüleceği üzere davalının faydalı model belgelerinin yenilik unsurunu taşımadığını, tekniğin bilinen durumundan öte olmadığını, youtube görsellerinin yüklenme tarihlerinin davalının faydalı model belgesinden çok önceki tarihlere ilişkin olduğunu, hükümsüzlük koşullarının oluştuğunu, tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdiğini, haksız rekabetin tespiti ve meni ile faydalı modelin devrinin önlenmesi ve faydalı model belgesinden kaynaklana hakların davalı tarafından davacıya ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin önlenmesine ilişkin ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI İlk derece mahkemesi tensiben yaptığı inceleme neticesinde 29.09.2020 Tarihli ara karar ile; davacının tedbir talebinin kısmen kabulüne, davalının haklarını davacının faaliyette bulunduğu üçüncü kişilere karşı ileri sürmesinin önlenmesine ilişkin talebin üçüncü kişilerin dosyada taraf olmaması ve bu derece geniş tedbirin ileride davalı açısından teminatla dahi giderilemeyecek zararlara sebep olma ihtimali nedeni ile reddine karar verilmiştir.”
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin, davalının haklarını davacının ticari ilişkide olduğu üçüncü kişilere karşı ileri sürmesinin önlenmesine illişkin tedbir kararı vermemesi halinde gereken faydanın sağlanamayacağını, yaklaşık ispatın gerçekleştiğini, talebin muthattabının üçüncü kişiler değil davalı olduğunu, menfaat dengesi gözetilerek müvekkilinin talebi gibi tedbir kararı verilmesi gerekirken reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, faydalı model belgelerinin hükümsüzlüğü ile terkini, haksız rekabetin tespiti ve meni ile hükmün ilanı istemlerine ilişkin olarak açılmıştır. Davacı vekili davalının faydalı model belgelerinin yenilik kriterini sağlamadığını ve tekniğin bilinen durumundan öte olmadığını beyanla hükümsüzlüğünü ve hükümsüzlük kararı verilinceye kadar faydalı modelin davacının iş yaptığı üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince bu yöndeki talebin reddine karar verildiği görülmüştür. Dairemiz önüne gelen somut uyuşmazlık; mahkemenin 29.09.2020 Tarihli ihtiyati tedbirin kısmen reddine ilişkin kararın kaldırılması istemine ilişkindir. 6769 Sayılı SMK 159/son maddesinde yapılan atıf nedeniyle, somut uyuşmazlıkta da uygulanması gereken HMK 389/1 maddesi, dosyada mevcut delil durumu dikkate alındığında davalının faydalı modelden kaynaklanan haklarını üçüncü kişiye ileri sürmesinin önlenmesine ilişkin tedbir talebi yönünden bu aşamada koşulları oluşmadığından mahkemece tedbir talebinin kısmen reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük görülmemiştir. Açıklanan nedenle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30TL harçtan peşin alınan 54,40Tl harcın mahsubu ile bakiye 4,50TL harcın davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/01/2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.