Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2160 E. 2022/1839 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2160 Esas
KARAR NO: 2022/1839
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/01/2020
NUMARASI: 2017/357 E. – 2020/17 K.
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 22/11/2016
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketinin … markasını … marka no ile 28.03.2007 tarihinde 10 yıl süreyle … markasını … marka no ile 03.07.2007 tarihinden itibaren 10 yıl süreyle, … markasını yine aynı tarihte … marka no ile 10 yıl süreyle tescil ettirdiğini, davalılardan … ile üretmek ve pazarlama kaydıyla “…” marka profillerinin 2015 yılı Ekim ayına dek satıldığını, davalı tarafın yetkisi olmadığı ve sözleşmesinde yasaklandığı halde 3. şahıs şirketlere üretim hakkını devrettiği ve müvekkili şirket ürünlerini bölgedeki diğer bayilere kötülediği, spot piyasadan düşük fiyatlarla satmaya çalıştığının haricen öğrenildiğini ve davalı tarafın önce sözlü sonra da yazılı olarak birçok kez uyarıldığını, Espiye Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1 D.İş sayılı dosyası ile delil tespitinin yaptırıldığını, söz konusu rapor ve keşif tutanağı incelendiğinde, …’ın sözleşmeye aykırı eylemleriyle haksız rekabet ve marka hakkına tecavüzün fotoğraflarla belgelendiğini, 2 nolu davalı … -…’nin olay yerindeki beyanı ile sübut bulunduğunu, tespit tutanağında durumu ikrar ederek tutanağı imzaladığının görüleceğini, …’nın müvekkil şirket ile bir bayilik sözleşmesi olmamasına rağmen …dan aldığı müvekkili şirketin tabelasını işletmesine astığını, müvekkili şirketin antetli kartvizitini basarak kullanmakta olduğunu ve müvekkiline ait şirket logolu malları işleyerek sattığını, davalıların bu eylemlerinin hem haksız rekabet ve marka hakkına tecavüz hem de suç teşkil ettiğini, … Tarım Ürünleri İnşaat’ın 08.09.2016 tarihli ifade tutanağı ve … Tarım Ürünleri İnş.’nın yerinde yapılan tespit sonucu tanzim olunan 06.09.2016 tarihli savcılık bilirkişi raporunda; … tarafından halen fason olarak … Tarım Ürünleri İnş’a üretim yaptırdığının açıkca görüldüğünü, bu nedenlerle marka hakkına tecavüz eden ve haksız rekabete yol açan davalıların eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu tespiti, ref’i, meni ve ilanına, ileride belirli hale getirmek üzere 1.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminat ile 556 sy. KHK madde 68 gereğince 1.000,00 TL itibar tazminatına mahkum edilmesine, ileride belirli hale getirmek üzere 556 sy. KHK Madde 66/c bendi gereğince, 1.000,00 TL yoksun kalınan kazanca mahkum edilmesine, 67 maddeye göre 1.000,00 TL artırma kararı verilmesini, ileride belirli hale getirmek üzere 556 say. KHK. Madde 64 gereğince 1.000,00 TL zararlarının tazminine, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sanayi Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin “…” hükümleri uyarınca 20.01.2016 tarihine kadar davalı şirketin … markasının yetkili satıcısı sıfatıyla ticari ilişkin içerisinde yer aldığını, dava dilekçesinde belirtilen yaklaşık 1.7 milyon TL tutarındaki … marka 7060 model profiller kapalı paket halinde, 2015 yılı Eylül ve Ekim ayları içerisinde müvekkili şirkete davacı tarafından yetkili satıcılık faaliyeti kapsamında satılarak teslim edildiğini, müvekkili şirketin söz konusu sevkiyatın yapılmasından önce davacı şirketten o tarihlerde yeni üretime çıkmış olan “…” model PVC sipariş etmişse de, müvekkiline “… “…” yetkili satıcılarına verilmeyeceğini ve söz konusu ürünün yanlızca “…” markalı ürünlerin satışın yapan yetkili satcılar aracılığı ile piyasaya sürüleceğini belirterek siparişin reddedildiğini, söz konusu siparişlerinin reddedilmesini müteakip müvekkili tarafından 2016 yılı Eylül ve Ekim aylarında yüklü miktarda “… sipariş edildiğini, …’nin üretiminin davacı tarafça 2016 yılı Aralık ayı sonunda sonlandırdığını, ancak yüklü miktarda … satın almış olan müvekkiline bu ürünün üretimden kaldırılacağı bilgisi ne siparişten önce ne de siparişten sonra verilmediğini, devam eden süreçte kapalı pakette bulunan profillerin müvekkili şirket tarafından paketlerinin açılmasıyla, standart 6 metre uzunluğunda olması gereken profillerin 5.97-M, 5,96-M boylarında olduğu anlaşıldığını, ayrıca adet olarak kasa-kanat eşit sayıda gönderilmesi gereken profillerin adet bakımından birbirleri ile uyumsuz olduğunun tespit edildiğini, müvekkili tarafından, söz konusu emtianın ayıplı olduğunun Giresun 2. SHM’nin 2016/2 D.İş sayılı dosyası ve bilirkişi raporu ile tespit ettirildiğini, davacının haksız, kötüniyetli ve kasıtlı eylemleri nedeniyle müvekkilin elinde kalan ve davacı tarafça iade alınmayan yüklü miktardaki emtiayı işleterek ürün haline getirip satmaya çalışmış olsa da tüm ürünlerin müvekkilinin elinde kaldığını, bu hususun dava dilekçesine ekli tespit tutanakları ile de sabit olduğunu, davacı tarafın iddialarının iyiniyetten uzak olduğunu, davacı tarafın haksız rekabete ilişkin iddiasını soyut ve mesnetsiz iddialara dayandırdığını, müvekkili şirketin TTK’nın haksız rekabete ilişkin hükümlerini kesinlikle ihlal etmediğini, bahsi geçen marka, model ve yüklü miktardaki emtianın davacı firma tarafından yetkili satıcılık faaliyeti kapsamında müvekkiline gönderildiğini, ayrıca söz konusu emtianın da ayıplı olduğunun anlaşıldığını, davacı firmanın başkaca “…” Bayilerine “…” model PVC profili satışıyaptığının öğrenildiğini, bu hususunda açıkça müvekkili şirket aleyhine davacı firma tarafından haksız rekabet hükümlerinin ihlal edildiği sonucunu doğurduğunu, müvekkilinin uzun yıllar süren ticari ilişki kapsamında da faksla sipariş verdiğini, müvekkilinin yıllar içerisindeki faks yoluyla alınan siparişlerini kabul ederek müvekkiline sipariş edilen malları satarak ticari ilişki içerisinde bulunan davacı tarafın müvekkilinin son siparişlerinin geçerli olmadığı iddiasının gerçek olmadığını belirterek, davanın reddine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı … tarım Ürünleri İnşaat Gıda Nakliye Sanayi Ticaret Limited Şirketi; Davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15.01.2020 tarih ve 2017/357 Esas – 2020/17 Karar sayılı kararıyla; “Davacı ile davalılardan … firması arasında bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu dönemde söz konusu davalının davacıya ait markalı ürünleri de monte satın alarak atölyesinde imal edileceği ve satılabileceği hususunda anlaştıkları, sonrasında bu sözleşmenin feshedildiği taraflar arasında tartışmasızdır. Burada üzerinde durulması gereken nokta, davalı … firmasının sözleşme hükümlerine aykırı bir şekilde ürünleri diğer davalıya imal ettirip ettirmediği, fesih tarihinden sonraki eylemlerinin davacının marka hakkına tecavüz oluşturup oluşturmadığıdır. Davacının fesih ihbarnamesinden sonra mahallinde Espiye Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/1 D.İş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespitte diğer davalı olan … firmasının işyerinde davacıya ait markanın kullanıldığı ve yine davacı yanca üretilmiş pvc ve profillerin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Esasen davalı … firması da diğer davalıya, davacıdan sözleşme döneminde satın almış olduğu söz konusu ürünleri satmış olduğu hususunu kabul etmektedir. Ancak yine yapılan tespitler ışığında mahkememizce alınan raporlara göre davalı … firmasının uhdesinde tespit edilen davaya konu ürünlerin, davalı … firmasının bayilik sözleşmesi geçerliyken satın aldığı ve fesih ile elinde kalan ürünler olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda söz konusu ürünler için davacının marka hakkının tükenmiş olduğu ve bu itibarla marka haklarına tecavüzün koşullarının oluşmadığının kabulü gerekmiştir. Her ne kadar davacı, davalının markasını kötülediği iddiasıyla haksız rekabette bulunduğunu beyan etmiş ise de bu hususta herhangi bir delil mahkememize sunulmadığı görüldüğünden iddianın sübut bulmadığı anlaşılmıştır. Davalı …’ın sözleşmenin sona ermesinden sonra sözleşme kapsamında satın almış olduğu ürünleri diğer davalıya satmak şeklinde gerçekleşen eyleminin ise sözleşmeye aykırılık oluşturup oluşturmadığı hususu ise, dava markaya tecavüz davası olduğundan ayrıca irdelenmemiştir. Diğer davalı … San. Tic. Ltd. Şti bakımından yapılan tespit, fotoğraflar ve alınan raporlar ile; söz konusu davalının davacıya ait markayı işyeri tabelasında kullanarak davacının yetkili temsilcisi ya da bayii olduğu izlenimi yarattığı, bu hali ile marka hakkına tecavüzün tüm koşullarının oluşmuş olduğu, ticari defterlerin ibrazından kaçınmak suretiyle maddi tazminatın tam olarak defterler üzerinden tespitine engel olduğu, diğer davalının defterleri ve BA/BS formlar üzerinden yapılan değerlendirme sonucu bulunan davalı firmaların ticaret hacmi baz alınarak hesaplanan miktar üzerinden davacının talep ettiği tazminat miktarınnı somut olayın özellikleri ile BK 50-51 maddeler mucibince de uygun olduğu anlaşıldığından davacının maddi tazminat talebinin HMK 222/son’da dikkate alınarak tamamının kabulüne karar vermek gerekmiş; HMK 222/son nazara alınarak taktiren davacının manevi tazminat talebi yönünden ise davalının kusurunun, davacının uğradığı zararın derecesi hepbirlikte nazara alınarak talebin kısmen kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Elde edilen deliller ile davalı … San. Ve Tic. Ltd. Şti. tarafından gerçekleştirilen eylemlerin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu gösterdiğini, 09.01.2020 tarihli uzman görüşü uyarınca; (1) nolu davalının (2) nolu davalıya üretim lisansını devretmiş olması (marka lisans hakkını kullandırmış olması) “lisans yoluyla verilen hakkın izinsiz üçüncü kişiye devri” niteliğinde olup, bu nitelikli sözleşmeye aykırılık halinde davacının marka hakkının tükendiğinden bahsetmenin olanaklı olmadığını, Dosyada mübrez bilirkişi raporu ile hukuki mütalaa arasında ciddi çelişkiler bulunduğunu, bahsi geçen hukuki mütalaa gerekçeli kararda hiç bir şekilde değerlendirilmediğini, işbu davaya konu çelişkili hususların giderilmesi için yeni bilirkişi heyetinden rapor alınması gerektiğini, Davalı … ile davacı müvekkil arasında imzalanan Sözleşmesi”nin ilgili maddeleri uyarınca, söz konusu ürünlerin iyi niyetle muhafazası sonucunda sözleşmenin feshi halinde iadesinin gerektiğini, bu iadelerin gerçekleştirilmemiş olmasının marka hakkına tecavüz ile haksız rekabetin gerçekleştirdiğini gösterdiğini, Mahkemece (2) nolu davalı açısından davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, davanın tümüyle kabulünün gerektiğini, Hükmün tashihine ilişkin talebimizin mahkemece reddedildiğini, gerekçeli kararda bulunan maddi hataların düzeltilmesi gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Mahkemece alınan 26.07.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davalı … firmasının 556 s. KHK bağlamında bir ihlalinin bulunmadığı ve fakat takdiri mahkemede olmak üzere eylemlerinin sözleşmeye aykırılık teşkil ettiğini, davalı … Tarım Ürünleri/… eylemlerinin açıkça davacının tescilli markasından doğan haklarını ihlal ettiğini, Giresin’da talimat ile yapılan bilirkişi raporlarında … Firmasının 2016 yılında 12.056,15 TL kâr elde ettiği, … Tarım firmasının defter belge ibraz edinmekten kaçındığını, dava dosyasında yer alan Form BA/BS kayıtlarından davalılardan … firmasının … Tarım firmasına 2015 yılında davacı … ile sözleşmesi devam ederken ürün satış faturası düzenlendiğini, buna karşılık 2015 yılından önceki yıllarda … Tarım firmasından fason hizmet aldığına yönelik Form BA/BS sınırı aşan hizmet alışının olmadığını, dava dosyasında … Tarım firmasında … firmasına fason işçilik olarak düzenlenen faturanın davacı … ile … firmasının sözleşmesinin fesih tarihinden sonrasına denk geldiğini, Form BA/BS’ler üzerinden tarafların elde ettiği kara yönelik bir hesaplama yapılamadığını, tarafların 2015 yılında Form BA/BS sınırı olan 5.000,00 TL’nin üzerinde aralarında alış ve satış yaptıklarını bu yönde aralarında ticari bir ilişki olduğu” hususlarını bildirmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile maddi – manevi tazminat ile itibar tazminatı istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “-Davalı … Tarım Ürünleri İnşaat Gıda Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan davanın kabulü ile, davalının davacıya ait markadan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, ref’ine ve men’ine; tecavüz teşkil eden tabela, kartvizit, reklam, broşür, katalog ve ürünlere, münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılmaları kayıt ve koşuluyla araç, cihaz ve makinelere el konulmasına, 6.273,06 TL maddi tazminatın, 500,00 TL itibar tazminatının ve 4.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, -Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan davanın reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece aldırılan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu ile; davacı ile davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında bayilik sözleşmesi imzalandığı, bu dönemde söz konusu davalının davacıya ait markalı ürünleri de monte satın alarak atölyesinde imal edileceği ve satılabileceği hususunda anlaştıkları, sonrasında bu sözleşmenin feshedildiği, davalı … firmasının uhdesinde tespit edilen davaya konu ürünlerin, davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin bayilik sözleşmesi geçerliyken satın aldığı ve fesih ile elinde kalan ürünler olduğunun tespit edildiği, bu durumda söz konusu ürünler için davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi için davacının marka haklarına tecavüzün koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, mahkemece bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Mahkemece davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ne yönelik markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni ve refi taleplerinin kabulüne karar verildiği; davacının tazminat taleplerinin ise kısmen kabul edildiği anlaşılmıştır. Bilirkişi raporundaki dosya kapsamına uygun hesaplama uyarınca davacı lehine 6.273,06 TL maddi tazminat ile, ihlalin niteliği ve süresi, tarafların ekonomik durumları ve manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı yararına. 4.000,00 TL manevi tazminat ile 500,00 TL itibar tazminatı takdiri yerindedir. Ancak, davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin davada vekil ile temsil ettirilmediği halde mahkemece yanılgılı değerlendirme ile davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi hatalıdır. Yine hükmün (7) nolu bendinde “…”davalı … Tarım Ürünleri İnş. Gıda Nak. San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine” denilmesi gerekirken, “…davacıdan alınarak davalı … San. Tic. Ltd. Şti’ne verilmesine ” denilmesi hatalı olduğundan, davacı vekilinin hükümdeki anılan hatalara yönelik istinaf isteminin kabulüyle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-Bakırköy 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 15/01/2020 tarih, 2017/357 E. – 2020/17 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-İlk derece yarılaması yönünden; a)Davalı … Tarım Ürünleri İnşaat Gıda Nakliyat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan davanın KABULÜ ile; davalının davacıya ait markadan doğan haklarına tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, ref’ine ve men’ine; tecavüz teşkil eden tabela, kartvizit, reklam, broşür, katalog ve ürünlere, münhasıran bu ürünlerin üretiminde kullanılmaları kayıt ve koşuluyla araç, cihaz ve makinelere el konulmasına, 6.273,06 TL maddi tazminatın, 500,00 TL itibar tazminatının ve 4.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, b)Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılan davanın REDDİNE, c)Alınması gereken 735,91 TL harçtan, peşin yatırılan 415,00 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile bakiye 320,91 TL’nin davalı … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’den alınarak hazineye irad kaydına, ç)Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminatı talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TLücret takdirine, bu ücretin davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine, d)Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminatı talebi üzerinden hesaplanan 4.000,00 TLücret takdirine, bu ücretin davalı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine, e)Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen itibar tazminatı talebi üzerinden hesaplanan 500,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalı … Tarım Ürünleri İnşaat Gıda Nakliyat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine,f)Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen itibar tazminatı talebi üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne verilmesine, g)Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen maddi tazminatı talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ye verilmesine, ğ)Davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen manevi tazminatı talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalı … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ye verilmesine, h)Davacı tarafından yatırılan 29.20 TL başvurma harcı, 415,00 TL karar ve ilam harcı, 3.600,00 TL bilirkişi ücreti ve 34,00 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 4.078,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 2.396,87 TL’sinin davalı … Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine, 4-İstinaf yargılaması yönünden; a)İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, b)İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 140,00 TL posta ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 288,60 TL’nin davalı … Tarım Ürünleri İnşaat Gıda Nakliyat Sanayi ve Tic. Ltd. Şti’den alınarak davacıya verilmesine, c)İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 5-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/11/2022