Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2157 E. 2022/1820 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2157 Esas
KARAR NO: 2022/1820
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 18/09/2020
NUMARASI: 2017/541 2020/199
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davaya konu patent korumasına konu buluşunu geliştirmesine takiben Avrupa Patent Ofisi nezdinde 14.11.2011 tarih ile … tescil numarası ile patentini tescil ettirmiştir. … sayılı patentle korunan buluşun bir kompozit streç ipliğe ve bu tür bir ipliği içeren streç dokuma kumaşı ile bahsedilen streç ipliğin üretimi için bir tertibata ve usule ilişkin olduğunu, Davalıların …, … ve … kodlu ürünlerinin müvekkili şirketinin … sayılı incelemeli patentine patent tecavüzü yarattığı iddia edilerek müvekkili patentine yaratılan tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, delil tespiti yapılması, ihtiyati tedbir kararı verilmesi, dava sonunda verilecek hüküm kesinleşmesini müteakip masrafları davalıya ait olmak üzere Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasına, müvekkilinin haksız rekabet sebebiyle TTK madde 56 ve ayrıca patent tecavüzü sebebiyle 6769 sayılı kanunun 151/2(a) bendinde yer alan “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olsaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir” uyarınca davalılardan talep ve tahsile hakkı olduğu tazminat miktarının hesaplanmasına, talep sonucunun belirlenebilmesi için gereken bilgilerin önemli bir bölümü davalılar bünyesinde bulunduğundan, yargılama esnasında yapılan olan hesaplamaya göre değiştirilmek üzere şimdilik 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın, patent tecavüzü ve haksız rekabetin işlenmeye başlandığı tarihten itibaren, merkez bankasının Türk Lirasına uygulamış olduğu senelik en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, masraf, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile ürünlerin imhası ile ilgili masraflar ve imha sürecine kadar olacak süreçte ortaya çıkacak her türlü masrafların davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …-… vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin müvekkili açısından haksız ve fuzuli talepleri içerdiğini, müvekkilinin her türlü kumaş toptan alım-satım işi ile iştigal eden bir firma olup kumaş piyasasında çeşitli firmalardan istek doğrultusunda kartela üzerinden kumaş siparişi alıp talep eden firmaya satış yapmakta olduğunu, müvekkilinin diğer davalı …’dan müşteri talebi karşılığı dava konusu çeşit kumaştan sadece bir tanesi olan 154 metre … cinsi kumaş almış ve müşterisine teslim etmiştir. Müvekkilinin diğer davalı firma ile bunun dışında her hangi bir ticareti bulunmadığını, davacının” davalının bilerek ve isteyerek kasten hareket etmekte olduğu ortadadır” şeklindeki müvekkiline suç isnat etmiş olmasının gerçeği yansıtmamakta olduğunu, müvekkilinin iddia edilen kasıtla hareket etmiş olmasının düşünülemeyeceğini, bu nedenlerle davacının iddialarını kabul etmediklerini ve davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VEKARŞI DAVA:Davalı … Tic. A.ş vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine açılan davanın ayrılarak mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini talep etmiş, davaya asıl bakmaya yetkili olan Kahramanmaraş Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, Davacı tarafın patentinin müvekkili şirketçe ihlal edilmediği, müvekkiline ait ürünlerde kullanılan birinci ve ikinci elyaf dava konusu patentle açıklanan ve korunan buluşta olduğu gibi birbirine bağlanmamakta olduğunu, tek bir elyaf halinde birlikte esneyecek ve düzelecek şekilde yapılandırılmadığını, birinci ve ikinci elyaf, aralarında önceden oluşturulmuş herhangi bir bağlantı olmaksızın doğrudan pamukla kaplandığını, dava konusu patentin birinci isteminde yer alan “bahsedilen birinci ve ikinci elyaf, tek bir elyaf halinde birlikte esneyecek ve düzelecek şekilde en azından çok sayıda noktada(P) birbirine karıştırmayla birlikte ekstrüzyonla veya bükmeyle birbirine bağlanır” unsuru gerek istemin açıklığı, gerek yeniliği, gerekse buluş basamağı için son derece önemli bir unsur olduğunu ve müvekkiline ait ürünlerde kullanılan ipliklerin unsuru içermediğini, herhangi bir patent ihlali bulunmadığından tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, ihtiyati tedbir taleplerinin reddi gerektiğini, karşı davalının patentine konu buluşun yenilik ve buluş basamağı kriterlerini taşımaması ve buluşun yeteri kadar açıklanmadığı iddia edilerek karşı davanın kabulü ile davacı/karşı davalının … sayılı patentinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davacı/karşı davalı tarafından açılan davanın reddine, her iki dava için de yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı/karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 17/10/2017 tarihli kararı ile; “…Mahkememizce toplanan tüm deliller, yapılan tespit, alınan raporlar ve ek raporlar ve duruşmada dinlenen bilirkişilerin yeminli beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde ana dosyada davacı patenti ile davalı ürünleri kıyaslandığında 1. Ve 10. İstemleri ile benzerlik bulunmadığı ve tecavüzün koşullarının oluşmadığı; karşı dava yönünden ise davacı patentinin yeni olduğu ve buluş basamağı içerdiği, bu yönden son alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya içeriğine ve dinlenen bilirkişi beyanları ile uyumlu olduğu ve mahkememizce de yeterli bilimsel gerekçeyi havi olduğu kanaatiyle ana dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine şeklinde karar verilmiştir. Kararı taraf vekilleri istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ:Davacı/Karşı davalıvekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesinin davalının müvekkilinin patentinin hükümsüzlüğüne ilişkin karşı davasının haksızlığını isabetle tespit etmekle beraber mahkemenin teknik itiraz ve talepleri dinlemeksizin tecavüz davasına ilişkin hüküm oluşturmasının yerinde olmadığını, açılan esas dava konusu hakkında tekrar yargılama yapılması ve Yerel Mahkeme kararının asıl davanın reddine ilişkin kısmının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, davalı ürünlerinde kullanılan ve müvekkilinin patentinde tercih edilen elyaflardan olan PBT elyafının müvekkilinin patentinde ifade edildiği üzere “en azırdan %93 elastik istemindeki bu unsuru da içerdiğinin açık olduğunu, nitekim PBT ipliğinin elastik düzelme kabiliyetinin en az %93 olduğunun sektörde bilinen ve kabul edilen bir husus olduğunu, bu itibarla düzelmeye sahip” olduğu bilinmekte olduğundan davalı ürünlerinin patentin 1. davalı yanın ürünlerinde yer alan ipliklerin çekirdeğindeki ikinci elyafın polyester esaslı bir kopolimer olduğunun laboratuvar ortamında uygun ölçüm ve incelemeler ile tespit edilmesini takiben bu ipliğin %93’lük bir düzelmeye sahip olduğu hususunun da net şekilde ortaya çıkacağını, bunun karşısında bilirkişilerin “dual-core” yöntemini çift besleme yöntemi ile eş anlamlı olarak anmasının teknik olarak eksik bir açıklamaya yol açtığını, “…” ifadesinin Türkçe’ye tercümesinden de anlaşılacağı üzere çift özlü iplik üretim yöntemi olup teknik literatür ve müvekkil patentinde “birlikte ekstrüzyon” olarak ifade edilen üretim yöntemine Türkiye’deki makine üreticilerinin Türkiye’de sattıkları makineye verdikleri isim olduğunu, bilirkişi raporlarının tarafsızlığına ve çelişkilerin giderilmesine ilişkin itirazların Yerel Mahkeme tarafından dikkate alınmaksızın asıl davanın reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını bildirmiştir.Davalı/Karşı davacı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde; Patent dokümanında 1. İstemde yer alan %93’lük elastik düzelme oranının nasıl ve hangi yöntemle ölçüleceğinin belirsiz olduğunu, istinafa konu patentin yenilik ve buluş basamağı şartlarına haiz olmadığını, bilirkişiler raporlarında istinafa konu patent ile tekniğin bilinen durumundaki en yakın doküman olarak yer verilen … sayılı patent arasındaki farkın; “birinci ve ikinci elyaf büküldüğünde, metre başına bükümlerin sayısı, metre başına 75-125 bükümden farklıdır ve elyaf arasında bir bağlantının sağlanması için yeterince yüksektir” ifadesi olduğunu tespit ettiklerini, zira davacı-karşı davalı patentinin istemlerinde yer almakta olan sayısal aralıkların oldukça geniş olduğu ve davacı-karşı davalının rüçhan tarihinden önceki tarihlerde de bu aralıklarda üretilmiş esnek iplikler bulunduğunu, buna göre davacı-karşı davalının patent almayı başardığı 50-200 punta sayısı ve 75-125 büküm aralığının tekniğin bilinen ve uygulanan durumuna dâhil olduğunu, dolayısı ile her ne kadar davacı-karşı davalı patentini tescil ettirirken aralığı daraltarak kendisine aralık açmış gibi göstermiş olsa da aslında verdiği aralıkların oldukça geniş olduğunu ve farklı yöntemlerle yapılan üretimlerle de bu aralıklara ulaşılmasının mümkün olduğunu, bahse konu hususun da davacı-karşı davalı patentinin herhangi bir yenilik unsuru taşımadığının ve patente konu çözümün aşikâr olduğunun açık göstergesi olduğundan bu durumun davacı-karşı davalı patentinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi için yeterli olacağını, bilirkişi raporunda patentin yenilik ve buluş basamağı kriterlerini haiz olduğuna dair bilirkişi raporunun dinlenen bilirkişi beyanları ile uyumlu olmadığını bildirmiştir.
DELİLLER:TPMK’dan gelen cevabi yazıda davacıya ait … (…) sayılı patentin buluş başlığının kompozit streç iplik işlem ve kumaş olduğu, Avrupa Patent Ofisinden de patent aldığı görülmüştür. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda özetle; “…Defter kayıtlarında iş bu … kodlu ürün ile ilgili girişlerin 16.09.2017 tarihinde başladığı ve aynı gün de çıkışının yapıldığı, iş bu tarihte 154 metre kumaş girişi faturası 646 İSD olarak kaydedilmiş olup TL tutarının 2.401,88 TL olup çıkışının da 2.526,28 TL olduğu aradaki farkında 124,40 TL olduğunun görüldüğü…”yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 01/04/2018 tarihli bilirkişi … raporunda özetle; “…yapılan testler kapsamında değerlendirme konusu olan kops halindeki ipliğin, davacıya ait … nolu patentin, bağımsız istem olan istem 1’de belirtilen özelliklerden, “Bahsedilen ikinci elyaf, en azından %93 olan bir elastik düzelmeye sahiptir özelliği dışında diğer özellikleri karşıladığı…” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Talimatla yoluyla Kahramanmaraş 3. Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan bilirkişi raporunda özetle: “…Davalı şirketin keşif adresinde herhangi bir ticari defter, satış ve muhasebe departmanı bulunmadığından satışa ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığını, alınan numune, değerlendirme ve inceleme için rapor ekine konulduğunu, iş bu raporun bütün delillerinin nihai takdir değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu…” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.Yargılama sırasında bilirkişi …’dan alınan 13.12.2018 tarihli ek raporuda, “… esas sayılı dosyaya ait numunelerin testleri yapılırken, dava konusu olan bu dosyaya ait 1 adet kops ipliğinde, çekirdek iplik büküm değerleri, büküm önceki hüküm değeri olarak yazıldığı anlaşıldığından, ek değerlendirme yapılması zaruretinin hasıl olduğunu bildirmiş ve ek raporun sonuç kısmında, talimat dosyası ekinde gönderilen 1 adet kops halindeki iplikte çekirdek iplik olarak, elastan ve polyester iplik kullanıldığı, bu ipliklerin, büküm öncesi, tek besleme ile mi, yoksa iki ayrı besleme ile mi, silindirlere geldiğinin bilinmesine ihtiyaç duyduğu, bu hususun belirlenmesinin gerektiğini, eğer ipliğin tek besleme ile elde edildiğinin belirlenmesi durumunda, dava konusu 1 adet kops halindeki ipliğin davacıya ait … nolu patentin, bağımsız istem olan İstem 1’de belirtilen özelliklerden, “Bahsedilen ikinci elyaf en azından %93 olan bir elastik düzelmeye sahiptir” özelliği dışında diğer özellikleri karşıladığı, eğer ipliğin “…” adı verilen çift beslemeli teknikle elde edildiğinin belirlenmesi durumunda, dava konusu 1 adet kops halindeki ipliğin davacıya ait patent hakkına ihlal etmediği sonucuna varıldığı…” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında 15/01/2019 tarihli celsede bilirkişi … ve uzman …’in beyanlarına başvurulduğu, buna göre …’nın; …: Raporumdaki beyanlarımı tekrar ediyorum, … tarafından düzenlenen bilirkişi mütalaasınada her hangi bir itirazım yoktur ancka bu şekilde bir kesin yargıya varılamaz zira aynı ipliğin patent dışında farklı bir usulle üretilmesi dualcore tekniği ilede üretilmesi mümkündür. Esasen benim raporumda bu doğrultudadır. Kesin olarak kumaşların üretiminde kullanılan atkı ipliğinin üretim aşamasına makinenin üzerinde görülmek gerekir. Tek bobindenmi alınıyor farklı iki bobindenmi alınıyor bunun tespiti gerekir. Elastikiyet yönünden de yapılacak bir testinde esasen bir faydası olmayacaktır. Buluş üretim usulü ile ilgilidir. Dolayısı ile aynı elastikiyet olsa bile farklı bir üretim tekniği ile aynı sonuca ulaşmak mümkündür, Uzman … tarafından düzenlenen raporda makineler görülmeden düzenlenmiş olup, Uzman … tarafından düzenlenen raporda makineler görülmeden düzenlenmiş olup bu yönü ile kesin olarak patente müdahale olmadığı şeklindeki kısmına katılmıyorum, ürünler üzerinden inceleme yapmıştır. Üretim tekniğinin görülmesi gerekiyor. Davacı tarafın patentindeki şekilde tek bobinden beslendiği görülmektedir, daha öncede belirtiğim gibi üretim tekniğini görmeden patent ihlali olup olmadığın söylemem mümkün değildir, incelediğim davalıya ait numuneler ipliklerin beslemede bükümsüz gibi görünüyordu ancak bu hali ile tek bobinden mi geldiği yoksa iki ayrı bobindenmi geldiği tespiti mümkün değildir, yine ipliklerde bükümsüz gibi görünüyordu ancak bunun hangi teknik ile oluşturulduğu mümkün değildir dedi. Patente %93 elastikiyet ile ilgili tespitin hangi yöntem ile yapıldığı belli değildir. Hangi kuruluşta yaptırdılar bilemiyorum, İTÜ de sağlıklı şekilde yapılamıyor çünkü bunun yapılabilmesi için birden fazla koşulun birarada bulunması gerekiyor, bu koşullar sağlanmadan sağlıklı bir koşula varılamaz, Test raporunda önceden büküm değerleri verilmiş ancak nihayi iplikteki büküm değerleri verilmişti bizde raporu ona göre hazırladık, ancak patentin giriş ipliği ile ilgili olması ile ilgili olduğundan raporu daha önce ol şekilde hazırladık ancak bu durum ortaya çıkınca ek raporumuzla ve sonraki beyanlarımızda ifade ettik;” şeklinde beyanda bulunduğu; … ise; “Önceki beyanımı ve rapordumu tekrar ediyorum,. Davacıya ait patentin 1. İstem 14 ve15. Numaralarında ipliğin ne şekilde elastikiyet ve geri toparlanma sağlayan mekanizmanın 3 şekilde yapılabileceğinin yani bunu sağlayan çekirdekteki 2 elyafın 3 şekilde bağlanması gösterilmiş olup davalı tarafa ait numuneler üzerinde yaptığımtestlerde tarifnamedeki 3 bağlama şeklinin hiçbiride yoktur, elastikiyeti sağlayan çekirdekteki iki elyafta serbest halde duruyordu birbirlerine bağlı değillerdi. Bu nedenle ben patent ihlali olmadığını söylemiştim, bana numuleneri davalı taraf üniversiteye getirmiştir bana görev verildi bende raporumu hazırladım. Dava konusu edilen ürünler olup olmadığını bilemem, bana getirtilen numune üzerinden inceleme yaptım. Getirtilen numuneyide test yöntemlerinde belirtilidği şekilde inceleme altına aldım daha doğrusu TSE tarafından belirtilen test tarif namesinde bükümün tespitine ilişkin ne şekilde test yapılacağı belirtilmiştir. Sıyırma diye bir usul yoktur, tersine büküm yöntemi ile elyaflar ayrılmıştır. Üsteki kılıf ayrılıp çekirdeğe ulaşılmıştır. Bağımsız olarak çekirdekte iki adet elyaf dış elyaf tarafından güzelce sarılırsa ve yüksek bükümle sarılırsa elyaflardan biri dışarı taşmaz, İTÜ tekstil mühendisliği laboratuvar sorumlusu benim, … hocamız tarafından yapılan testlerde yine aynı labaratuvarda benim sorumluluğum altında yapılmıştır. Benim yaptığım testler ile hocamızın aynı labaratuvarda yaptığı tesler arasında bir fark göremedim. Çekirdekteki büküm sayısı ile dış yüzey yani sargı maddesindeki kılıftaki büküm sayısını birbirine yakın olmasının sebebi çekirdeğe aynı yönde veya farklı yönde önceden bir büküm verilmediği sonucuna götürüyor” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 28/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; “…Davacı/karşı davalıya ait … sayılı patentin 1-15 nolu tüm istemlerinin patent verilebilirlik koşullarını taşıdığı, yeni olduğu, buluş basamağı içerdiği ve sanayiye uygulanabilir olduğu, davalı/karşı davacı tarafa ait ürünlerin davacı/karşı davalı patentine tecavüz etmediği…” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, patente tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat taleplerine; karşı dava ise davacı karşı davalıya ait patentin hükümsüzlüğü talebine ilişkindir. Yargılama sırasında bilirkişi raporlarının alındığı buna göre özellikle 28/02/2020 tarihli bilirkişi heyet raporunun içeriğinden de anlaşılacağı üzere davacı karşı davalıya ait patentin buluş basamağını içerdiği ve sanayiye uygulanabilir olduğu, yenilik giderici olarak sunulan deliller karşısında karşı davaya konu patente ait 1 ve 14 no’lu bağımsız istemler ile bu istemlere bağımlı yazılmış 2-13 ve 15 No’lu bağımlı istemlerin yeni olduğu, dolayısıyla patentin hükümsüzlüğü koşullarının somut olayda mevcut olmadığı, ayrıca davalı tarafın eylemlerinin de patente tecavüz ve haksız rekabet koşullarını oluşturmadığı, söz konusu bilirkişi raporlarının ayrıntılı incelemeyi içerdiği gibi, istinaf denetimine de elverişli nitelikte bulunduğu, dolayısıyla mahkemece hükme esas alınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı … A.Ş vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı-karşı davalı vekili ile davalı-karşı davacı … TİC. A.Ş. vekillerinin istinaf taleplerinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca AYRI AYRI ESASTAN REDDİNE,2-Davacı-karşı davalı tarafından asıl davaya yönelik olarak istinaf talebinde bulunulduğundan, alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 54,40×2=108,8 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 28,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince davacı-karşı davalıya iadesine, 3-Davalı-karşı davacı … TİC. A.Ş. Tarafından karşı davaya yönelik olarak istinaf talebinde bulunulduğundan, alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 54,40×2=108,8 TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 28,10 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince davalı-karşı davacı … A.Ş’ye iadesine, 4-İstinafa gelenler tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendileri üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/11/2022