Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2156 E. 2021/47 K. 15.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2156 Esas
KARAR NO: 2021/47
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 20/10/2020 tarihli ara karar
NUMARASI: 2019/4 E. –
DAVANIN KONUSU: Patent (Maddi Tazminat İstemli)|Patent (Manevi Tazminat İstemli)|Patent (Tecavüzün Ref’i İstemli)|Patent (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 15/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekilinin 19/09/2020 tarihli ihtiyati tedbir talepli dilekçesi üzerine, mahkemece yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde, 23/09/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile, dosya kapsamı deliller, dava konusu patentin tescilinin yapılmış olması, Bakırköy 1. FSHHM’nin 2018/310 D.İş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu gözetilerek 200.000,00 TL teminat karşılığında, davacı tarafa ait 2018/01504 Türkiye başvuru numaralı patente benzeyen davalı tarafa ait “…” markalı “Tek Kullanımlık Doku Ayrıştırma ve Süspansiyon Kiti”nin davalı tarafından kullanımının, satışının, pazarlanmasının, internet ve sosyal medya dahil her türlü mecrada tedbiren durdurulmasına, bu ürünlere el konularak yed-i emine teslimine” karar verilmiştir. itirazın duruşmalı olarak değerlendirilmesine karar verilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili dilekçesi ve ilk derece mahkemesinde görülen duruşmadaki beyanları ile, başlangıçta açılan davaya konu patentin hükümsüzlüğü talepli davanın, tescil gerçekleşmeden açılmış olması sebebiyle dava şartı yokluğu sebebiyle reddine karar verildiğini, patent tescili sağlandıktan sonra zorunlu olarak yeniden Ankara 4. FSHHM’nin 2020/297 Esas sayılı dosyası ile hükümsüzlük davası açıldığını ve hükümsüzlük davasına dayanak Türkiye’de uzman olan Prof. …’den bu konuda rapor aldıklarını ve görüşün patentin yeni olmadığı yönünde olduğunu, bu dosyada sadece değişik iş dosyasında alınan raporunun söz konusu olduğunu ve raporda da ürün incelemesi yapılmadan sadece görseller üzerinden inceleme yapıldığını iddia ederek, Bakırköy 1. FSHHM tarafından verilen 23/09/2020 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbire itiraz duruşmalı olarak incelenmiş ve 20.10.2020 Tarihli ara karar ile; “…davalı vekilinin itiraz dilekçesinde belirttiği Ankara 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2020/297 Esas sayılı dosyasının Uyap üzerinden yapılan incelemesinde, davaya konu patentin hükümsüzlüğü istemiyle dava açıldığı ve dosyanın derdest olduğu, dosya kapsamı deliller, Ankara 4. FSHHM’nin 2020/297 Esas sayılı dosyasında patente ilişkin hükümsüzlük davasının bulunması, davalı tarafın Bakırköy 1. FSHHM’nin 2018/310 D.İş değişik iş dosyasında alınan bilirkişi raporuna itiraz etmiş olması ve henüz esas dosyada bilirkişi incelemesi yapılmamış olması karşısında, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin emsal hukuk uygulaması da gözetildiği, gerekçesiyle davalının tedbire itirazının kısmen kabulüne; Bu aşamada SMK’nın 159-c maddesi uyarınca, davalı tarafça davacının muhtemel zararlarına karşılık olmak üzere, iki hafta kesin süre içerisinde takdiren 400.000,00 TL (DörtYüzBin TL.) nakdi veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu yatırılmasına, süresinde teminat yatırıldığında Bakırköy 1. FSHHM’nin 23/09/2020 Tarih ve 2019/4 Esas sayılı ihtiyati tedbir kararının, esasa dair bilirkişi raporu geldiğinde tedbirin yeniden değerlendirmek kaydıyla uygulanmasının kaldırılmasına, aksi halde tedbirin devamına…” karar verildiği anlaşılmıştır.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yaklaşık ispat koşullarının gerçekleştiğini, hükümsüzlük davası açılmasının tedbirin kaldırılması kararına gerekçe oluşturmayacağını, mahkemece İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16.Hukuk dairesi’nin emsal kararlarına dayanarak ters teminat şartına bağlı ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmiş ise de; ilgili Daire’nin kararlarında faydalı model yahut tasarımla ilgili uyuşmazlıklara ilişkin değerlendirmeler bulunduğunu, somut olayda patent hakkının söz konusu olduğunu ve patent mülkiyetine sahip ürün uzun yıllar Ar-Ge çalışmalarına dayalı teknik çalışmalar ile ortaya çıktığını, her sınai mülkiyetin niteliğine göre ayrılması gerektiğini, davalının sunduğu raporun Dr … tarafından alınan raporun yabancı argümanlar ile dolu olup yenilik unsurunun oluşmadığı değerlendirilmiş ise de; teknik çizimlerin karşılaştırılmasından bu sonuca varıldığı, teknik özelliklere girilmediği, uzmanlık raporuna göre karar verilmesinin mümkün olmadIğını, Mahkemece tedbirin kaldırılması şartı olarak 400.000TL ters teminata hükmedilmiş ise de; bu teminat tutarının da oldukça düşük olduğunu, ürünlerin İtalya’da üretildiğini, Euro bazından TL çevrilerek Türkiye’de satıldığını, teminatın yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davaya dayanak patentin tescil süreci henüz tamamlanmamıştır, epo nezdinde itiraza açık ve hükümsüzlük davası ikame edilmiş bir patent açısından, “yaklaşık ispat” mümkün olmadığından, tedbirin teminatsız kaldırılması gerektiğini, davaya dayanak … nolu patent, her ne kadar TPMK tarafından tescil sertifikası verilmiş olsa da, ana başvurusu EPO nezdinde … no ile devam ettiğini, EPO patent başvurusunun henüz sonuçlanmadığı, Mart 2021’e kadar ilgili patentin EPO nezdinde itiraza açık olduğu hususu tartışmasız olduğunu, patente EPO nezdinde itiraz edilecek olup, itirazın kabulü halinde işbu davanın dayanaksız kalacağını, TMPK tarafından dava konusu patente dair verilen tescil kararından sonra, Türkiye açısından geçerli olmak üzere, tarafımızca Ankara 4. Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2020/297/E. Sayılı dosya ile hükümsüzlük davası ikame edildiğini ve ilgili dosyadaki rapor ve içerikler ile, dava konusu patentin hükümsüz kalacağı gerçeği yaklaşık olarak ispat edildiğini, tedbirin uygulanması için davacıya 200.000,00 tl, kaldırılması için müvekkile 400.00,00 tl teminat şartına hükmedilmesi hakkaniyetli olmadığını, eşitlik ilkesine aykırı bu kararın kaldırılarak, teminatın düşürülmesi gerektiğini belirterek öncelikle ihtiyati tedbirin teminatsız kaldırılması, olmadığı takdirde teminat miktarı yüksek olduğunun teminat miktarı yönünden kısmen kaldırılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, patent hakkında tecavüz iddiasına dayalı, haksız fiilin tespiti, tecavüzün meni, durdurulması, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ise ilk derece mahkemesinin ihtiyati tedbirin ters teminat karşılığı kaldırılmasına ilişkin 20.10.2020 tarihli kararına yöneliktir. Karara karşı, davacı ve davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Somut uyuşmazlıkta; davacı yanın iddiasının dayanağı olan TPE’de 14.12.2015 tescil tarihli … numaralı “Biyolojik Materyal Araştırma Cihazı ve İlgili Üretim Yöntemi ve Hücre Süspansiyonları ve Doku Nakilleri Hazırlamak için Yöntem” başlıklı patentin hükümsüzlüğü için davalı yanca dava açıldığı, delil olarak yabancı menşeili patent belgeleri ve tercümleri ile Biyomedikal Mühendisi …’e ait uzman mütalaası ve patent vekili …’a ait rapor örneği sunulduğu görülmekle mahkemece bu aşamada delil tespit dosyası ve hükümsüzlük davasına ilişkin deliller dikkate alınarak mevcut delil durumuna göre SMK 159/2-c maddesi gereğince ters tedbire hükmedilmesi menfaat dengesine uygun bulunmuştur. Her iki taraf vekili teminata ilişkin istinaf başvurusunda da bulunmuş ise de; dosyada mevcut delil durumu, henüz bilirkişi incelemesi yapılmadığı, rapora göre tedbir hususunun yeniden değerlendirilebileceği de dikkate alındığında mahkemece hükmolunan teminat yerinde görülmüş ve teminata ilişkin istinaf istemlerinin esastan reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenle davacı ve davalı vekilinin istinaf isteminin HMK 353/1-b-1 maddesi gereğine ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere; 1-6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince, davacı ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 59,30’ar TL harçtan, peşin yatırılan 54,40’ar TL’nin mahsubu ile bakiye 4,50’şer TL harcın davacıdan ve davalıdan ayrı ayrı alınarak hazineye irad kaydına, 3-İstinaf yargılama giderlerinin taraflar üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti tayinine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 15/01/2020 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.