Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2153 E. 2022/1837 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2153 Esas
KARAR NO: 2022/1837
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/09/2020
NUMARASI: 2018/411 E. – 2020/144 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarımın Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın her türlü gıda maddesi üretimi, toptan ve perakende alımı, satımı, dağıtımı, ithalat ve ihtaracatı çalışma konusuna sahip ve bir uzak doğu lezzeti olan suşi üretimini, ülkemizde ilk olarak Tarım Bakanlığı izniyle ve Avrupadaki kardeş şirketlerin deneyimlerinden faydalanarak 2008 yılından bu yana ülkemiz sınırları içerisinde yaptığını, ilgili üretimi yapılan ürünlerin yine 2008 yılından bu yana ülkemiz sınırları içerisinde yer alan bazı marketlerde satıldığını, ilgili ürünlerin satılabilmesi için paketlenmesinin gerektiğini, davacının Almanya’da bulunan ortağı … Holdinge bağlı “…” şirketi tarafından suşi kaplarının 2005 yılından bu yana üretildiğini, davalının … numaralı endüstriyel tasarımı kendi adına tescil ettirdiği, dünyada pek çok firma tarafından suşi kabı tasarımın kullanıldığını, tescilden çok önce kamuya sunulduğunu, yenilik ve ayırt edicilik özelliğinin mevcut olmadığını, harcıalem ürün olduğunu, davaya konu tasarımın müvekkili firma tarafından uzun yıllardır ve en önemlisi davalı tarafından yapılan başvuru tarihinden önce kullanılmaya başlandığını, tasarımın bir bütün olarak dikkate alınması gerektiğini, parçalara bölünerek iki ve üç boyut olarak ayrı ayrı değerlendirilemeyeceğini, bir bütün olarak, yani genel görünüm itibariyle, önceki tasarımlarda kıyaslandığında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde genel izlenimde belirgin bir farklılık oluşturup oluşturmadığına bakılmasının gerektiğini, oysa somut olayda davalıya ait tasarımların hiçbirinin davacı müvekkilinin kullandığı, piyasada bulunan tasarımlardan farklılık arz etmediğini belirterek, tüm bu nedenlerle, davalı taraf adına Türk Patent Enstitüsü nezdinde … sayılı “…(…) …” başlıklı tescil belgesinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğunu, yetki itirazlarının kabulü ile dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini, ihtiyati tedbire yönelik itirazlarının kabulü ile tedbir kararının kaldırılmasını, dosyada yetkisizlik kararı verilmesi halinde dosyanın yetkili mahkemeye gönderilmesinden evvel ivedilikle ihtiyati tedbirin fekki için Türk Patent ve Marka Kurumuna müzekkere yazılmasına, tescil başvurusunda bulunan ilk kişinin tasarım hakkını kazandığını, bu tasarımım üçüncü kişiler tarafından kullanılabilmesi için tasarım sahibinden izin alınması gerektiğini, bu nedenle tasarımı kullanan davacının müvekkilini zarara soktuğunu, müvekkilinin tasarımının yeni ve ayırt edici olduğunu, tescilinde hukuka aykırılık ve kötü niyet bulunmadığını, TPE tarafından incelenerek tescil edildiğini, davalının bu kapları tescil ettirmeden önce de sattığını, buna ilişkin alım satım faturalarını da sunduklarını, davacının tasarım üzerinde hiç bir hakkı bulunmadığını belirterek, esasa ilişkin beyanlarının kabulü ile müvekkili adına tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne ilişkin açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul Anadolu 1.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 29.09.2020 tarih ve 2018/411 Esas – 2020/144 Karar sayılı kararıyla; “Somut uyuşmazlıkta davalı adına tescilli … numaralı tasarımın hükümsüzlüğü talep edilmiştir. Sınai Mülkiyet Kanunun 77. maddesinde tasarımların hükümsüzlük halleri belirtilmiştir. Buna göre, bu Kanunun 56. ve 57. maddelerinde belirtilen şartlara sahip olmadığı ispat edilen tasarımların hükümsüzlüğüne karar verilebilir. Kanunun 56. maddesinde yeni ve ayırt edici niteliğe sahip tasarımların belge verilerek korunacağı belirtilmiştir. Alınan bilirkişi raporunda davalıya ait dava konusu tasarımın ayırt edilemeyecek kadar benzerinin başvuru tarihinden önce www…com.tr adresinde 13 Mart 2009 ve 26 Şubat 2010 tarihlerinde yayınlanmış olduğu, her ne kadar davacı tarafça içi dolu olarak ve yalnızca sunumun nasıl yapılacağını göstermek amacıyla paylaşılan bu suşi kabı görsellerinin yeniliği ortadan kaldırmayacağı savunulmuşsa da, davalının başvurusundan önce yayınlanan bu ürün görsellerinin tasarımın kamuya sunumu niteliğinde olduğu, satılıp satılmamasının sonuca etkili olmadığı, tasarımların suşi sunum kabının içlerindeki boşluk sayısı dışında aynı oldukları, bu farklılığın küçük ayrıntı niteliğinde olup davalının tasarımına ayırt edicilik kazandırmadığı, tasarımcının farklı şekilde tasarım yapabilmesi için seçenek özgürlüğünün mevcut olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne ve davalı adına tescilli … numaralı ‘suşi taşıma ve sunumuna özgü yemek kabı’ başlıklı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Dava konusu ürünün, davacıya ait olup olmadığı araştırılmaması ve davalı müvekkilime ait tescilli ürün ile aynılık arz edip etmediğinin mukayeseye elverişli olmayan bir görsel üzerinden fiziken inceleme olmaksızın yapılmasının objektif bir inceleme olmadığını, …org sitesi üzerinde yapılan incelemede; raporda yer verilen tarihler olan 13 Mart 2009 ve 26 Şubat 2010 tarihlerine ilişkin www…com.tr adresinde bir yükleme kaydına rastlanmadığını, Bilirkişilerin tespitlerinde yer verdikleri görselin davacı tarafından davalı müvekkilin tescil tarihinden evvel internet sitelerine yüklenip yüklenmediğinin tek başına hükümsüzlük sonucunu doğurmasının hakkaniyete uygun olmadığını, bununla birlikte internet sitesine yüklendiği iddia olunan görselin, davalı müvekkilin tasarımı ile benzerliğinin de bulunmadığını, Bilirkişinin, davalı müvekkilimin tasarım ürünü ile davacının kendi tasarımı olduğunu iddia ettiği ürün arasındaki ayırt edicilik incelemesini tamamen hatalı olarak değerlendirdiğini, Davacının iddia ettiği ürün yalnızca görsel olarak internet sitesinde paylaşılmış olup, görselde sushilerin de bulunduğunu, sushi kabı boş olmadığından bu görsele dayanarak ayırt ediciliğe ilişkin herhangi bir inceleme yapılmasının, eksik ve hatalı olduğunu, Davacının dava konusu tasarımın aslında kendi tasarımı olduğu iddiasına ispata yarar herhangi bir somut delilinin bulunmadığını, yalnızca kendi internet sitesini delil olarak gösterdiğini, bu site içeriğinde de kabın ikinci planda kaldığını, özelliklerinin anlaşılamadığı bir görsel haricinde bir veri bulunamadığını, davacıya ait internet sitesinde yer alan dava konusu ürünün fotoğrafı somut ve inandırıcı delil olmadığını, Davacının internet sitesinde yer alan fotoğrafın, bir dijital veri olduğunu, bu dijital verinin nereden elde edildiği veyahut bu görüntüler üzerinde herhangi bir değişiklik (fotoshop) yapılıp yapılmadığının bilinemediğini, dolayısıyla internet sitesinte yer alan ürün fotoğrafının, davalı müvekkilimin tasarımı ile aynı olduğu hususunun somut bir şekilde kanıtlanamadığını, Müvekkilin söz konusu tasarımda, tasarımın kullanım amacı düşünüldüğünde şekil anlamında geniş bir serbestiye sahip olmadığını, bu hususun da mahkeme tarafından göz önünde bulundurulmadığını, Tescilsiz tasarımın SMK 69.maddesi gereğince süresiz korumaya tabi olmadığını, 69/fıkra 2’ye göre koruma süresinin koruma talep edilen tasarımın kamuya ilk sunulduğu tarihten itibaren üç yıl olduğunu, ürünün ilk kez 13 Mart 2009 yılında kamuya sunulduğu düşünülse dahi; 16/10/2012 olan başvuru tarihinde herhangi bir korumadan faydalanmadığını, Mahkemece davacının işbu davayı açmakta menfaatinin bulunup bulunmadığı araştırılmadan kabul kararı verildiğini, dava dilekçesine bakıldığında dava konusu tasarımla ilgili davacının herhangi bir hak sahipliği iddiasının bulunmadığını, kanaatimizce davacının hükümsüzlük talep etmekte hiçbir menfaati bulunmadığından işbu davada davacı sıfatına haiz olmasının mümkün olmadığını, Tescil hakkı sahibi davalı müvekkilin, kendi tasarımından evvel kamuya sunulmuş bir tasarımdan haberdar olmasının mümkün olmadığının dikkate alınmadığını, Tescil başvurusundan evvel benzer bir ürünün kullanıldığı tespit edilse dahi, kullanım hakkı tanınması yoluna gidilmeden hükümsüzlük kararı verilmesinin doğru olmadığını, SMK 60 maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümü noktasında makul ve orantılı bir karar verilmemiş olması nedeniyle verilen hükümsüzlük kararının kabulünün mümkün olmadığını, İlk derece mahkemesi tarafından verilen hükmün, tasarım tesciline güveni adeta zedelediğini, müvekkilin tasarımının tescilini usulüne göre yaptığını ve buna güvenerek kullandığını, davacının bu tescile üç ay içinde itiraz etme hakkı varken herhangi bir itiraz yoluna başvurmadığını, Davacı uzun yıllardan beri bu sushi kaplarını kullandığını iddia etmesine rağmen herhangi bir tescil başvurusunda bulunmadığını, davacı bu sessizliği sonunda kendi hakkı olduğunu ileri dahi sürmeyerek ve kendi hakkını aramak için hiçbir yola başvurmayarak hakkı varsa dahi bu hakkı kaybettiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: * Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtları incelendiğinde; davalıya ait … tescil numaralı “…” başlıklı endüstriyel tasarımın 16/10/2012 tarihinde yapılan başvuru sonucunda davalı adına tescil edildiği tespit edilmiştir. * Bilgisayar Mühendisi …, Marka Uzmanı …, Marmara Üniversitesi … Doç. Dr. … ‘dan oluşan bilirkişi heyetinin 14/02/2020 tarihli raporunda özetle; “Dava konusu tasarımın yenilik özelliğini ortadan kaldırdığı iddia edilen ürün görsellerinin www…com.tr adresinde 13 Mart 2009 ve 26 Şubat 2010 tarihlerinde yayınlanmış olduğunu, davalının tasarımının “suşi taşıma ve sunumlarında kullanılmak üzere yemek kabı” tasarımı olduğu, tasarımların dikdörtgen oranlarda olup, köşeleri radyus ile dönülmüş, her bir köşede içe bakan kenarın pah kırılarak oluşturulduğu, her tasarımda bir adet büyük boşluk yer almakta olup, bu boşluğun zemininin paralel kanallardan oluştuğu, (1) numaralı tasarımda büyük boşluğun yanında bir adet, (2) numaralı tasarımda büyük boşluğun yanında iki adet, (3) numaralı tasarımda ise büyük boşluğun yanında üç adet gözün yer aldığı, tescil başvuru tarihinin 16/10/2012 olduğu, 12 ay öncesinde yani 16/10/2011 tarihi öncesinde araştırma yapıldığında, hükümsüzlüğe dayanak olarak sunulan 13 Mart 2009 ve 26 Şubat 2010 tarihli ürün görselleri incelenmiş, tasarımların biçimlerinin, oranlarının, kenar köşe özelliklerinin ve iç boşluklu yapının ayırt edilemeyecek kadar benzer olduklarının görüldüğü, tasarımlar arasındaki farkın boşluk sayıları olup, bu farkın küçük ayrıntı olarak algılandığı, tasarımın ana karakterine ayırt edici nitelik kazandırmamakta, aynı tasarımın versiyonları olarak algılanmakta olduğu, bu nedenlerle 2012/06712 numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 16/10/2012 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı sonucuna varıldığını” beyan etmişlerdir.
GEREKÇE: Dava, tasarımın hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “…alınan bilirkişi raporunda davalıya ait dava konusu tasarımın ayırt edilemeyecek kadar benzerinin başvuru tarihinden önce www…com.tr adresinde 13 Mart 2009 ve 26 Şubat 2010 tarihlerinde yayınlanmış olduğu, tasarımların suşi sunum kabının içlerindeki boşluk sayısı dışında aynı oldukları, bu farklılığın küçük ayrıntı niteliğinde olup davalının tasarımına ayırt edicilik kazandırmadığı, tasarımcının farklı şekilde tasarım yapabilmesi için seçenek özgürlüğünün mevcut olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne ve davalı adına tescilli … numaralı endüstriyel tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine” karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı, davalı adına tescilli … numaralı ‘suşi taşıma ve sunumuna özgü yemek kabı’ tasarımının yenilik ve ayırt ediciliğininin bulunmaması nedeniyle davalı tasarımının hükümsüzlüğünü talep etmiş; davalı ise, davacı iddialarını kabul etmeyerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece aldırılan 14/02/2020 tarihli bilirkişi heyeti raporunun denetime elverişli ve yeterli olduğu, mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi incelemeleriyle, davalıya ait dava konusu tasarımın ayırt edilemeyecek kadar benzerinin başvuru tarihinden önce www…com.tr adresinde 13 Mart 2009 ve 26 Şubat 2010 tarihlerinde yayınlanmış olduğu, tasarımların suşi sunum kabının içlerindeki boşluk sayısı dışında aynı oldukları, bu farklılığın küçük ayrıntı niteliğinde olup davalının tasarımına ayırt edicilik kazandırmadığı, tasarımcının farklı şekilde tasarım yapabilmesi için seçenek özgürlüğünün mevcut olduğu anlaşıldığından; ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olduğundan davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yargılaması yönünden davalıdan alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/11/2022