Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2145 E. 2021/21 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2145 Esas
KARAR NO: 2021/21
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 17/02/2020
NUMARASI: 2020/137 2020/137
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Haciz
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA A-)Açılan dava ve iddia: İhtiyati Haciz talep eden vekili 06/02/2020 tarihli dilekçesinde; davalıların müvekkili şirkete olan borçlarından dolayı 17/12/2014 tanzim, 22/07/2019 vade tarihli 1.044.615,00-TL bedelli 1 adet bonoyu müvekkili şirkete verdiğini, müvekkili şirketin bonoların yetkili hamili ve alacaklısı olduğunu, bononun vadesinde ödenmediğini, tüm bu nedenlerle, bonolardan kaynaklanan şimdilik 968.000-TL alacağı için davalının menkul ve gayrimenkul malları ile 3. şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konularak muhafaza altına alınmasını talep etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Karşı taraflar vekili itiraz dilekçesinde; ihtiyati haciz kararının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … e. Sayılı dosyası ile 24/02/2020 tarihinde infaz edildiğini, ancak davacının bu süreden sonra 1 hafta içerisinde tamamlayıcı merasim şartını yerine getirmediğini ve İİK 264 maddesi gereğince ihtiyati haczin hükümsüz kaldığını, taraflar arasında Finansal Kiralama Sözleşmesi bulunduğunu ve talep edenin ileri sürdüğü borcun bu sözleşmeden kaynaklandığını, ancak talep edenin bu sözleşmeden kaynaklanan senedin miktarının 1.044.615-TL olmasına rağmen talebini 698.000-TL üzerinden talep ettiğini, yani müvekkilinin üzerine düşen borçlarının tamamını ifa ettiğini, bu nedenle talep edenin müvekkiline borcunun söz konusu olmadığını, talep edene müvekkillerinin herhangi bir borcunun olmadığını ve aksine talep edenin müvekkillerine borcu olduğu hususlarında menfi tespit ve istirdat davası ikame edeceklerini, bunun için arabuluculuk başvurusu yaptıklarını, talep edenin ihtiyati haciz kararı ile müvekkillerinden haciz tehdidi altında alacaklı olmadığı paraları da tahsil ettiğini beyan ederek; ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; ” İİK’nın 257/1.maddesi gereğince rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği, İİK 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebepleri; mahkemenin yetkisi, teminat, ihtiyati haczin dayandığı sebepler olarak sınırlı şekilde sayıldığı, İİK 264. Maddesinde “dava açılmadan veya icra takibine başlanmadan önce ihtiyati haciz yaptırmış olan alacaklı haczin tatbikinden, haciz gıyabında yapılmışsa haciz tutanağının kendisine tebliğinden itibaren 7 gün içinden ya takip talebinde bulunmaya veya dava açmaya mecburdur” hükmünü açıkladığı, somut olayda İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/137 D.İş 2020/137 Karar sayılı 17/02/2020 tarihli kararı ile … A.Ş. ile itiraz edenler arasında bağıtlanan genel kredi sözleşmeleri gereğince düzenlenen 17/12/2014 tanzim, 22/07/2019 vade tarihli 1.044.615,00-TL bedelli 1 adet bononun ödenmeyen 968.000-TL tutarı için İhtiyati Haciz kararı verildiği, itirazın ihtiyati haciz kararı ile icra takibini öğrenmeden itibaren yasal süre içinde olduğu alınan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … e sayılı dosyasından anlaşıldığı, itiraz eden borçlular vekili; ihtiyati haciz kararının infaz edildikten sonra 1 hafta içerisinde tamamlayıcı merasim şartını yerine getirmediğinden ihtiyati haciz kararının hükümsüz kaldığından ve müvekkilinin finansal kiralama sözleşmesinden dolayı borcunun bulunmadığından bahisle ihtiyati haciz kararına itirazda bulunduğu, bu itirazların İİK 265 de sayılan mahkemenin yetkisi,teminat, ihtiyati haczin dayandığı sebeplerden olmadığı, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … e sayılı dosyasının incelenmesinde; ihtiyati haciz talep eden alacaklının gıyabında haciz işlemlerinin yapıldığı, haciz tutanağının alacaklıya tebliğ edilmediği böylece yasal 7 günlük sürenin başlamadığı (İstanbul BAM 21 HD 2019/2797-2020/1089 sayılı örnek karar da açıklandığı üzere) ihtiyati haczin bu nedenle hükümsüz kalmadığı, gerekçesiyle İİK 264 ve 265 koşulları oluşmadığından itirazın reddine, itiraz eden vekilinin ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı yan istinaf etmiş ve istinaf dilekçesinde “….mübrez ödeme dekontları ve Cari Hesap Ekstresi’nden açıkça görüldüğü üzere müvekkil, huzurdaki ihtiyati hacze konu bononun vade tarihi olan 22.07.2019’dan itibaren ihtiyati haciz kararının verildiği 17.02.2020’ye kadar Davacıya 514.100,00 TL ve ihtiyati haciz kararından günümüze kadar ise 800.000,00 TL olmak üzere toplam 1.314.100,00 TL ödeme yapmıştır. Netice itibariyle Davacıya, huzurdaki ihtiyati hacze konu bono bedelinden çok daha fazla ödeme yapılmıştır. Davacı, sözleşme bedeli ödenmiş olmasına rağmen tek taraflı olarak müvekkile karşı olan hakim konumunu da kullanmak suretiyle haksız faiz taleplerinde bulunmakta ve müvekkili mağdur ederek haksız tahsilatlar yapmaya çalışmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmeye göre makine bedelleri tamamen ödenmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının faize ilişkin talepleri noktasında toplanmaktadır. Alacak talepleri likit olmadığından, bu talepler yargılamayı gerektirmekte olup talep edilen miktarlar da sözleşme ile uyumlu değildir. Bu sebeple yargılamaya muhtaç bir konuda ihtiyati haciz kararı verilemez. Taraflar arasındaki sözleşme geçerli ve ayakta olup fesih ihtarı geçersizdir. Davacının müvekkil şirkete, Beşiktaş … Noterliğinin … Yevmiye numarası ile göndermiş olduğu 17.10.2019 tarihli fesih ihtarnamesi ile bildirdiği fesih ihtarı usulen geçerli bir fesih değildir. Zira, Davacı anılan ihtarnamenin tebliğ şerhini dosyaya ibraz etmediği gibi, sözleşmeye aykırı olarak, ihtarnameyi müvekkil şirketin sözleşmede yazılı adresinden farklı bir adrese göndermiştir Öyle ki; Müvekkil Şirket …’nin … no.lu Finansal Kiralama Sözleşmesi’nde yazılı adresi “… Mah. … Cad. … Sok. No:… Çankaya – Ankara” olup ihtarname bu adrese gönderilmemiştir. Bu nedenle, anılan fesih ihtarı ve dahi öncesindeki ödeme talebi geçerli olmayıp buna dayanılarak da sözleşmenin feshedildiğinden söz edilemez. Taraflar arasındaki sözleşme halihazırda geçerli olup hukuken ayaktadır, geçerli bir sözleşme olarak hüküm ve sonuç doğurmaktadır. Dolayısıyla, Davacı taraflar arasında görülmekte olan davasında da haklı değildir, bedeli ödenmiş bonoya dayanılarak talep ve ittihaz edilen ihtiyati haciz kararı da haksız olup kaldırılması gerekir. …” denilerek ek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava ; ihtiyati haciz istemine ilişkin olup; istinaf konusu ihtiyati hacze itirazın reddine dair ek karar hakkındadır. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. İcra ve İflas Kanunu’nun 265/1. hükmüne göre, “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyati haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuriyle yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi halde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir.” Bu hüküm uyarınca ihtiyati hacze itiraz nedenleri, ihtiyati haczin dayandığı sebepler, mahkemenin yetkisi ve teminat ile sınırlandırılmış olup, bunların dışındaki hususlardan dolayı ihtiyati hacze itiraz edilemez. Bu nedenle İİK.’nun 265. maddesi kapsamında olmayan ancak bir menfi tespit davasında dinlenebilecek nedenlerden dolayı ihtiyati hacze itiraz edilemeyeceğinden ilk derece mahkemesi kararı yerinde olup istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile 1 – İtiraz eden borçlu yanların istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE 2- Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40 TL nin mahsubu ile bakiye 4,90 TL karar ve ilam harcının istinaf edenlerden alınıp Hazineye gelir yazılmasına 3- istinaf edenler tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerlerinde bırakılmasına 4- İnceleme duruşmasız olarak yapılmış olmakla ücreti vekalet tayin ve takdirine yer olmadığına Dair ; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK 362/1-f maddesi gereğince KESİN olmak üzere 14/01/2021 tarihinde ve oy birliği ile karar verildi.