Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2125 E. 2020/2330 K. 30.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R
DOSYA NO: 2020/2125 Esas
KARAR NO : 2020/2330 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 14.07.2020
NUMARASI : 2020/92 E. Ara Karar
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/12/2020
İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ tarafından verilen tarihli kararına karşı tarafların istinaf başvurusu üzerine istinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA; Davacı vekili tedbir talepli dava dilekçesinde; müvekkilinin ülkemizde de tanınmış hale gelen “…”, “…”, “…”, “…”, “…”, “…” gibi markaların sahibi olduğunu, yurtdışında bulunan müvekkili şirket ve gruplarının Türkiye’deki faaliyetlerinin …San. Ve Tic. AŞ tarafından yürütüldüğünü, müvekkilinin www…..com.tr isimli internet sitesi aracılığı ile faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin geniş marka portföyünün önemli bir parçasını … ibareli markasının oluşturduğunu, müvekkili şirkete ait … seri markalarının TPMK nezdinde, 2017/49310, 2017/13309, 2016/72836, 2015/73775, 2014/29412, 1998/012815 numaraları ile tescilli olduğunu, müvekkilinin davalı şirket adına …. başvuru nolu 16 ile 35.sınıflarda tescilli … ibareli markasından haberdar olduğunu, yapılan araştırmalarda firmanın ortaklarından …’ın … markasını alan adı olarak tescil ettirdiğini, başta www…com isimli internet sitesi olmak üzere pek çok e-ticaret internet sitesi vasıtasıyla … markalı ürünlerini pazarlayıp müşterilerine satışa sunduğunun tespit edildiğini, davalı firmaya ait TORTE markasının şekil, harf dizilimi, kompozisyon, renk kombinasyonu ve işitsel olarak müvekkili şirkete ait TORK ibareli markası ile benzer olduğunu, markaların aynı mal ve hizmetler üzerinde kullanıldığını, davalılara ait markanın, müvekkili şirkete ait markaların yan markası olarak algılanabileceği ve tüketiciler nezdinde karıştırılma ve ilişkilendirilme ihtimalinin yüksek olduğunu, kullanımların durdurulması için davalılara noter kanalıyla ihtarname gönderildiğini, markaların benzer olmadığı gerekçesiyle müvekkilinin talebinin reddedildiğini, müvekkili şirket ile aynı sektörde faaliyet gösteren davalıların marka tescil başvurusunda bulunurken seçebilecekleri onca marka ve şekil unsuru bulunmaktayken müvekkili şirkete ait marka ile hem kelime unsuru bakımından hem de şekil unsuru bakımından ayırt edilemeyecek derecede benzer bir markayı tescil ettirmiş olmalarının tesadüfi olarak algılanmayacağını, bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, markaların tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin çok yüksek olduğunu, müvekkili şirkete ait … markasının tanınmış marka statüsünde olduğunu, davalıların amacının müvekkiline ait markanın tanınmışlığından istifade etmek olduğunu, müvekkili şirketin marka haklarını ihlal ve bu haklara tecavüz teşkil eden davalılara ait tüm ürünlerin üretiminin, satışının ve dağıtımının her türlü tanıtım vasıtasında, materyallerinde, web sitelerinde, sosyal medya hesaplarında, iş yerinde kullanılmasının durdurulması, müvekkilinin önceki tarihli haklarına tecavüz ve haksız rekabet oluşturan, davalılara ait ürünlere, ambalajlarına ve bu ürünün üretilmesinde kullanılan ürün ve kalıplara el konulması, davalı adına kayıtlı… tescil nolu “…” ibareli markanın 3.kişilere devrinin önlenmesi www…..com internet sitesinin 3.kişilere devrinin önlenmesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır.
CEVAP;Davalı vekili cevap/itiraz dilekçesinde ; dava dilekçesi müvekkili şirkete tebliğ olmadan, müvekkili şirketin savunması dahi alınmadan, dosyanın bilirkişilere tevdi edildiğini, davacı yanın sunmuş olduğu delillerin yaklaşık ispat şartlarını sağlamadığını, müvekkilinin markasını kendi adına tescilli sınıf ve emtialar bakımından bakımından kullandığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin Bakırköy mahkemeleri olduğunu, sektöründe adına tescilli … ibareli markasıyla tanınmış hale geldiğini, müvekkili şirketin tescil başvurusunun TPMK tarafından kabul edildiğini ve davacının bu aşamada hiçbir itiraz yöneltmediğini, davacının tescilden sonra bu davayı açmasının kötü niyetli olduğunu,n taraf markalarının benzerlik göstermediğini, markalar arasında görsel, sesçil ve dizayn açılarından herhangi bir benzerlik bulunmadığını, yazı stili, grafik düzeni, renklendirme gibi pek çok açıdan farklılık bulunduğunu, izah edilen farklılıkların da tüketiciler nezdinde iltibas yaratacak düzeyde olmadığını, markaların bir bütün olduğunu, müvekkilinin doğduğu memleketindeki torte yaylasından esinlenerek markayı yarattıklarını ve ayırt edici nitelik kazandırdıklarını, belirterek, ihtiyati tedbir talebinin reddini aksi halde müvekkilinin ileri telafisi mümkün olmayan mağduriyetine ve zararına sebep olacağını ve davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkemece alınan 23/03/2020 tarihli bilirkişi raporunda; bahsi geçen www…..com internet web sitesinin güncel olarak kullanımda ve aktif olduğu, alan adının 11/11/2017 tarihinde kayıt olunduğu ve alan adı sahibinin … isimli şahıs ve … San. Tic. Ltd. Şti isimli firma olduğuna dair bilgilerin görüldüğünü, web sitesi içerisinde güncel olarak dava konusu … ibareli 15 adet ürün bulunduğunu, ilgili ürünlerin tanıtımı yapıldığı, fakat internet sitesi üzerinden satışının yapılmadığı, tespite konu karşı tarafın TORTE ibareli ürünlerin … isimli şahıs tarafından www…..com isimli internet sitesinden satışının yapıldığı, internet sitesindeki ürünlerin torte.sahibinden.com mağaza linkinde yayınlandığı, tespite konu www….com internet sitesindeki whois sahip bilgileri incelendiğinde alan adı sahibi ile aynı olduğu bahsi geçen torte.sahibinden.com mağaza hesabı ile www……com internet sitesinin sahibinin aynı kişi/kişiler olduğu kanaatine varıldığı, davacı markası … ile davalı markası … 16.sınıfta örtüşmekte olup marka şekilleri bütünsel olarak benzerlik gösterdiği, bu iki markanın aynı sektörde faaliyette bulundukları 16.sınıf kapsamında benzer olmaları dolayısı ile halk nezdinde de karıştırılma veya markalar arası bağlantı kurulması ihtimali bulunduğu bildirilmiştir.MAHKEME KARARI;İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/07/2020 tarihli kararı ile;”a)6100 sayılı HMK’nın 389-390 maddeleri ile 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 159.maddesi gereğince davacı yanın İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN takdiren 50.000,00 TL (ellibintürklirası) nakdi teminat veya aynı miktarda kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibrazı şartıyla KABULÜ İLE; b)Davacıya ait “…” ibareli markanın ya da bilirkişi raporunda benzer oldukları değerlendirilen davalılara ait tüm ürünlerin üretiminin, yurt dışı da dahil olmak üzere satışının ve dağıtımının, her türlü tanıtım vasıtasında, metaryallerinde, www…com adlı web sitesinde, sosyal medya hesaplarında, iş yerinde davalı KULLANIMLARININ DURDURULMASINA, talep halinde ilgili Gümrük Müdürlüklerine ve Erişim Sağlayıcıları Birliğine müzekkere yazılmasına, Davalılara ait ürünlere, ambalajlarına ve bu ürünün üretilmesinde kullanılan ürün ve kalıplara -diğer üretim araçlarının kallanımını önlememek ve münhasıran davaya konu ürünlerin üretiminde kullanılmak ve başkaca üretimde fayda sağlamamak kaydıyla- ” EL KONULARAK bu aşamada masrafı talep edene ait olmak üzere YEDDİ EMİNE TEVDİİNE, Kararın infazında bilirkişi heyet raporunun dikkate alınmasına, c)Davalıların faaliyet gösterdiği www.t….com adlı internet sitesinin 3.kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, bu hususta talep halinde Bilgi Teknolojileri Kurumu’na müzekkere yazılmasına,2-ANCAK davalı tarafça, takdiren 250.000,00 TL (ikiyüzellibintürklirası) teminatın kararın kendilerine tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde yatırılması halinde tedbirin UYGULANMAMASINA, aksi takdirde tedbirin derhal uygulanacağı hususunun ihtarına, bu hususta davalıya tebligat yapılmasına,2-6100 sayılı HMK’nın 393/1 maddesi gereğince 1 haftalık süre içinde kararın infazı için ilgili icra dairesine başvurulmadığı takdirde iş bu tedbirin kendiliğinden kalkmış sayılacağının talep eden/davacı tarafa ihtarına, davacı yönünden infaz süresinin; davalıya kararın tebliğ tarihinden başlamak üzere 1 haftalık kesin süresinin bitiminden itibaren başlamasına” karar verilmiştir.DavalI …Ltd. Şti. ‘nin 17/07/2020 tarihli dilekçesi ekinde 250.000 TL’lık teminat mektubunu ibraz ettiği görülmüştür.Davacı vekilinin tedbire itiraz dilekçesinde; marka hakkına tecavüz ve marka hükümsüzlüğü talepli dava açtıklarını, mahkemece alınan rapor ile haklılıklarının kanıtlandığını, mahkemenin 1-a maddesinde marka hakkına tecavüz teşkil eden ve haksız rekabet yaratan kullanımlarının durdurulması amacıyla tedbir talebinin kabulüne karar verildiğini, mahkemenin 2 nolu kararının taleple bağlılık ilkesi ile örtüşmediğini, HMK 395. Maddesinde tedbir kararının uygulanmasını istemeyen tarafın teminat gösterilmek suretiyle tedbirin kaldırılmasının önlenmesini talep edebileceğinin düzenlendiğini, davalı talepte bulunmamışken 2 nolu ara kararın oluşturulmasına ve karşı tarafça yatırılan teminat miktarına itiraz ettiklerini, teminatın en az 1.000.000 TL olacak şekilde hüküm tesis edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.Davalılar vekilinin tedbire itirazında; Davacının sunduğu tedbire itiraz dilekçesinin süresinden sonra sunulduğunu, tedbir kararının davacıya 26/07/2020 tarihinde e-tebliğ edildiğini, son gün 02/08/2020 tarihine denk gelmesine rağmen 05/08/2020 tarihinde itiraz edildiğini, davacı dilekçesinin dikkate alınmaması gerektiğini, -1 nolu tedbir kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, tedbir koşullarının oluşmadığını, davacının yaklaşık ispat koşullarını gerçekleştirmediğini, müvekkilinin markasının tescilli olduğunu, taraf markalarının benzer olmadığını, davalı markasının müvekkilinin doğduğu Diyarbakır Karakaya’da bulunan “… Yaylasından” esinlendiğini, … markasına benzetme amacı güdülmediğini, -yargılama yapılmaksızın davanın esasını çözer mahiyette tedbir kararı verilemeyeceğini, beyanla usul ve yasaya uygun görülmeyen 1 nolu tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir.MAHKEME KARARI;İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 25/09/2020 tarihli kararı ile;” sunulan rapor içeriği dikkate alındığında takdir olunan teminatla verilen ters teminatla tedbirin yerinde olduğu tarafların tedbirin şartlarına ve teminat miktarına yönelik itirazlarının yerinde olmadığı kanaatiyle tedbire itirazlarının reddine” karar vermiştir.
İSTİNAF BAŞVURULARI;Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde; marka hakkına tecavüz ve marka hükümsüzlüğü talepli dava açtıklarını, mahkemece alınan rapor ile haklılıklarının kanıtlandığını, mahkemenin 1-a maddesinde marka hakkına tecavüz teşkil eden ve haksız rekabet yaratan kullanımlarının durdurulması amacıyla tedbir talebinin kabulüne karar verildiğini, mahkemenin 2 nolu kararının tasarruf, taraflarca getirilme ve taleple bağlılık, ilkeleri ile örtüşmediğini, HMK 395. Maddesinde tedbir kararının uygulanmasını istemeyen tarafın teminat gösterilmek suretiyle tedbirin kaldırılmasının önlenmesini talep edebileceğinin düzenlendiğini, davalı talepte bulunmamışken 2 nolu ara kararın oluşturulmasına ve karşı tarafça yatırılan teminat miktarına itiraz ettiklerini, bu aşamada 250.000 TL teminat karşılığında tedbirin uygulanamadığını, davalı tarafın tecavüz teşkil eden eylemlerine devam ettiğini, mahkemenin davalıların talebi olmaksızın ters tedbir kararı verdiğini, teminatın ölçülülük ilkesine aykırı olduğunu, teminatın en az 1.000.000 TL olacak şekilde hüküm tesis edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.Davalılar vekilinin istinaf dilekçesinde; 1 nolu tedbir kararının usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, tedbir koşullarının oluşmadığını, davacının yaklaşık ispat koşullarını gerçekleştirmediğini, müvekkilinin markasının tescilli olduğunu, taraf markalarının benzer olmadığını, markaların karşılaştırılırken parçalara bölünemeyeceğini, TORK markasına benzetme amacı güdülmediğini, marka üzerindeki ve altındaki çizgilerin kağıt havlu ve tuvalet kağıdının açılmış şekli olduğunu, davalı markasının müvekkilinin doğduğu Diyarbakır Karakaya’da bulunan “… Yaylasından” esinlendiğini, bir anlamının bulunmadığını, kavramsal benzerlik bulunmadığını, -yargılama yapılmaksızın davanın esasını çözer mahiyette tedbir kararı verilemeyeceğini, beyanla usul ve yasaya uygun görülmeyen 1 nolu tedbir kararının kaldırılmasını, davacı vekilininteminatın yükseltilmesi talebinin reddini talep etmiştir.Davacı adına 03/16/21. Sınıflarda … başvuru tarihli … başvuru numaralı …, 03/16/20/21. Sınıflarda 2014/29412 başvuru numaralı 09/04/2014 başvuru tarihli …şekil markası ve … markaları tescillidir.Davalı adına 16/35. Sınıflarda 2017/77518 başvuru numaralı 28/08/2017 başvuru tarihli … şekil markası tescillidir.Davacı vekiline mahkemenin tedbir kararının 26/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekilinin 05/08/2020 tarihinde itiraz ettiği görülmüştür.
G E R E K Ç E : Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı adına tescilli …. markasının hükümsüzlüğünü ve davalının davacı markalarına tecavüz teşkil ettiğini ileri sürdüğü fillerinin durdurulması ve sonuçlarının ortadan kaldırılması yönünde ihtiyati tedbir talep etmiştir. Mahkemece bilirkişi raporu alınmış, üç kişilik bilirkişi heyetinin raporunda davalı markası ile davacı markasının aynı sınıfta tescil edildiği ve tüketici nezdinde iltibasa yol açabileceği beyan edilmiştir. Mahkemenin 14/07/2020 tarihli kararı ile 50.000 TL teminat karşılığında davacı tarafın tedbir talebinin kabulüne karar verilmiş, ara kararın devamında 2. bentde “ANCAK davalı tarafça, takdiren 250.000,00 TL (ikiyüzellibintürklirası) teminatın kararın kendilerine tebliğinden itibaren 1 haftalık kesin süre içinde yatırılması halinde tedbirin UYGULANMAMASINA, aksi takdirde tedbirin derhal uygulanacağı hususunun ihtarına, bu hususta davalıya tebligat yapılmasına” şeklinde hüküm kurularak çelişki yaratılmış, şartlı tedbir kararı verildiği izlenimi yaratılmıştır. Oysa mahkemenin vermiş olduğu iki ayrı tedbir kararının koşulları farklıdır. Mahkemenin kararının gerekçesinde de “talebe konu tedbir yönünden yasal şartların oluştuğu açıklandıktan sonra, tedbirin ağırlığı göz önüne alınarak muhtemel zararların temini yönünden ters tedbir uygulanmasının yerinde olacağı” açıklanarak yine çelişki oluşturulmuştur.Davalı adına tescilli marka bulunduğu ve hükümsüzlük davasının yargılamayı gerektirdiği, davacının tedbir talebinin kabul edilerek, markanın kullanımının durdurulması, el koyma ve yeddiemine teslim tedbirinin uygulanması halinde davalı yönünden doğacak zarar ihtimali ile, davacının önceki tarihli tescilli markaları ve davalının markayı kullanması halinde davacı yönünden doğacak zarar ihtimali göz önüne alındığında, taraflar arasındaki yarar dengesinin kurulması yönünden tedbir talebinin kısmen kabul edilerek, ters tedbir kararı verilmesi ve davalı tarafın, davacının olası zararlarının karşılanması yönünden teminat yatırmasına karar verilmesi yerinde ise de, davacı vekilinin tedbir talebinin de kabulüne karar verilerek çelişki oluşturulması yerinde görülmemiştir. Mahkemece ters tedbir kararı verilerek, davalı tarafın teminat yatırmasına, davalı tarafça teminat yatırılmadığı taktirde, davacı tarafın tedbir talebinin kabulüne karar verilebileceğinin ihtar edilmesi gerekirken, önce davacının tedbir talebi kabul edilerek, tedbir talebinin davalının teminat yatırması halinde uygulanmamasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Dairemizce yapılan inceleme sonucunda, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş, mahkemenin davalı itirazının reddine ilişkin kararının kaldırılmasına, davalı itirazının kabulüne, mahkemenin 14/07/2020 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde, tedbir talebinin kısmen kabulüne kararı verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Davacı vekiline mahkemenin tedbir kararının 26/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, HMK 394/2 maddesi gereğince bir haftalık süre içerisinde itiraz etmesi gerekirken, itiraz süresinin son günü 03/08/2020 tarihine denk geldiği halde, davacı vekilinin süre geçtikten sonra, 05/08/2020 tarihinde tedbire itiraz ettiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince itirazın süresinde olmadığı nazara alınarak süre yönünden itirazın reddine karar verilmesi gerekirken esas yönünden incelenerek itirazın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiş, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile, davacının tedbire itirazının süre yönünden reddine, karar verilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE 2-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE ,3-İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 25/09/2020 tarihli ara kararının 6100 Sayılı HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,4-a)Davacı vekilinin tedbire itirazının süre yönünden REDDİNE, b)Davalı vekilinin tedbire itirazının KABULÜNE, c)İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 14/07/2020 tarihli tedbir kararının kaldırılmasına,5-Dosyanın Dairemizin kararında işaret edildiği şekilde tedbir talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi için mahkemesine gönderilmesine,6-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harçlarının taraflara iadesine,7-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 169,50 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 84,75 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, b)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 32,50 TL (posta-teb-müz) masrafının 1/2 oranında 16,25 TL’sinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, 8-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 30/12/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.