Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2124 E. 2022/1726 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2124 Esas
KARAR NO: 2022/1726 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/01/2020
NUMARASI: 2018/538 E. – 2020/36 K.
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Maddi Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin yıllardır bayan giyim tekstil alanında faaliyet gösteren bir firma olduğunu, tüm marka ve endüstriyel tasarımları üzerinde tescilli yada tescilsiz mevzuatın öngördüğü şekilde münhasır hak sahibi olduğunu, tunik olarak nitelendirdikleri ve ekte görselleri bulunan ürünün karşı tarafça haksız bir şekilde tasarım ihlaline sebebiyet verilerek piyasaya sunulduğunu, bahse konu ürünün kolları büzmeli ön kısmında kısa detay görünüm ve yine ön kısmında büzmeli bağlamalı görüntüsü ve diğer detayları ile ayırt edicilik arz ettiğini, bu hususun tespiti amacı ile İstanbul 2. FSHHM’nin 2018/148 değişik iş sayılı dosyası üzerinden davalıya ait adreste inceleme yapıldığını, bahse konu ürün tasarımında ayniyet derecesinde dört adet taba renkli taklit ürününün bulunduğu ve satışın perakende olarak yapıldığının tespit edildiğini, ayrıca bilirkişi raporunda müvekkiline ait tescilsiz korunma sahip tasarım ile davalıya ait adreste bulunan ürünün birbirine iltibas yaratacak şekilde benzer olduğunun tespit edildiğini, davalının SMK 55 ve devamı maddelerinde düzenlenen müvekkiline ait tescilsiz tasarıma tecavüz ettiğinin ve eylemlerinin haksız rekabet teşkil ettiğini belirtmiş dava konusu ürünün müvekkiline ait tescilli tasarıma tecavüz ettiğinin tespiti, önlenmesi, durdurulması ile bu tecavüzden kaynaklı olarak SMK 151/2-a kapsamında 10.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile ele geçirilen ürünlerin imhası ve verilecek olan hükmün ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın asılsız isnad ve haksız taleplere dayalı olduğunu, dava konusu tasarım üzerinde davacının hak sahibi olmadığı gibi ürünler arasında benzerlik ve iltibasın bulunmadığını, davacıya ait olduğu iddia olunan tescilsiz tasarımın “…” başlıklı sitede yayınlandığını, bayan giyime ait ürünlerin esas itibariyle birbirine benzeyebildiğini, değişik iş dosyasındaki rapora itiraz ettiklerini, bahse konu tasarımın ilk kez davacı tarafından piyasaya sunulmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 21.01.2020 tarih ve 2018/538 Esas – 2020/36 Karar sayılı kararıyla; “Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiği her ne kadar davacı SMK hükümleri kapsamında tescilsiz koruma şartlarına haiz tasarımının davalı tarafça taklit edilmek suretiyle piyasaya sunulduğundan bahisle tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması önlenmesi ve ortadan kaldırılması talebi ile işbu davayı açmış ise de yapılan inceleme sonucunda davaya konu ürüne ait tasarımın kamuya ilk kez davacı tarafça sunulmadığı, dolayısıyla yukarıda izahı yapıldığı üzere SMK 55/4, 57 ve 56/4-b hükümleri dikkate alındığında davaya konu tasarım yönünden tescilsiz korunma şartlarının davacı lehine oluşmadığı, ispat yükü altındaki davacının bilirkişi raporundaki tespitlerden önceki tarihlerde piyasaya sunulduğuna ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, kamuya sunulmuş olan harcı alem nitelikteki ürün ve tasarıma ilişkin davalı tarafça yapılan üretim ve pazarlamanın TTK 54 vd maddeleri uyarınca haksız rekabet olarak kabulünü gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla davacının tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminata yönelik açmış olduğu davanın reddine” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davalı tarafça müvekkile ait tescilsiz tasarım ile iltibas yaratacak derecede birebir benzeterek; haksız ve hukuka aykırı bir şekilde üretilmekte ve satılmakta olduğu dosya kapsamındaki değişik iş delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmesine rağmen, mahkemece tespit dosyasındaki raporun esas alınmadığını, Mahkemece alınan kök bilirkişi raporundaki ‘İş dosyasında yer alan görsellerde “…” giyim etiketini taşıyan tunikte görülen tek fark yakadır, bu fark modelleri birbirinden ayıracak özellikte değildir. Modeller aynıya yakın benzerdir.’ tespiti ile müvekkile ait tescilsiz korumaya sahip tasarıma yönelik davalının eylemlerinin tecavüz niteliğinde olduğunun sabit ve çekişmesiz hale geldiğini, Kök Bilirkişi raporunda “davacı tarafın hak sahipliğine ilişkin yapılan değerlendirme dosya içeriğinde yer alan davaya konu tunik ürünün davacı adına tescilli olduğunu gösterir bir veriye ulaşılamamıştır. Aynı şekilde tescilsiz bir tasarım için gerekli olan kamuya sunuluş tarihini gösterir bir evrak/doküman/delil dosya içeriğinde görülememiştir. Bu sebeple davacının dava konusu tunik ürünü üzerinde hak sahibi olduğunu gösterir bir sonuca ulaşılamamıştır.” tespitinde bulunulmuşsa da dilekçemiz ekinde dava konusu tescilsiz tasarıma ait faturaların sunulduğunu, ancak müvekkil mevsimlik tasarım ürünleri ürettiğinden faturalardan da daha eski tarihli olarak kamuya sunmakta bu sebeple faturalar tek basına delil niteliği arz etmediğini, Müvekkil dava konusu tunik ürününü tunik-pantolon olarak satışa sunmakta olup 06.04.2018 düzenleme tarihli faturada da dava konusu ürün ikili takım olarak yer aldığını, işbu husus İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2018/148 D.İş sayılı dosyasına sunduğumuz görselle de sabit olduğunu, bilirkişi tarafından ikili tasarım takımı olarak inceleme yapılması gerekirken bilirkişi tasarımları ayırarak inceleme yapmasının hatalı olduğunu, ‘tasarımların bölünmezliği ve bütüncül izlenim üzerinde inceleme yapılması’ gerekliliği göz önüne alınarak haksız rekabet gerçekleştirdiğinin kabulü gerekecektir. Bilişim uzmanı bilirkişi tarafından yapılan değerlendirmede, davalı tarafça sunulan ürün görselinin sisteme yüklenme tarihinin 10/09/2017 olarak tespit edilmiş olduğundan ve müvekkile ait 2 li tunik takımın kamuya sunulma tarihinden önce olduğu gerekçesi ile davaya konu ürün üzerinde müvekkilin herhangi bir hak sahipliği olmadığı yönünde tespitinin hatalı olduğunu, zira eski tarihli olduğu iddia edilen ürünler ikili tasarım dahi olmadığını, Davalı tarafça sunulan 10/09/2017 tarihli ürün görseli ile müvekkile ait 06/04/2018 tarihli görsel ile, 11/05/2018 tarihli instagram görseli ve yine 06/04/2018 tarihli … numaralı tunik ikili takım faturasından da anlaşılacağı üzere kıyaslanan görseller arasında ortalama 7 ay bulunduğunu, hazır konfeksiyon sektöründe hiçbir tasarım tasarlandığı gün üretime geçip aynı gün sosyal medyada yayınlanmadığını, sosyal medyada yayınlanmasının da tek başına bir kriter olmadığını, müvekkil toptancı olup 2017 yılı içerisinde satışa sunulacağı ilgili sezonu öncesinde showroomunda numune üzerinden kamuya sunarak sergileyerek, ürünün satışa çıkacağı sezon için siparişleri temin ettiğini, Dolayısıyla yapılan tespit müvekkile ait ürünün kamuya sunulma tarihinin söz konusu görselden daha eski olmadığını ispata yeterli olmadığını, bu sebeple yerel mahkemenin başkaca delil araştırmasına gitmesinin gerektiğini, zira tarihler çok yakın olup müvekkile ait ürünün sonraki tarihli olduğunu ispatlamaya elverişli de olmadığını.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *Mahkemenin 2018/148 Değişik İş sayılı dosyasında; davalıya ait adreste yapılan inceleme sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda ‘İş yerinde tespit edilen dört adet taba renkli … markalı tunik üzerinde tespit isteyen firmaya ait tescilsiz tunik tasarımının iltibas yaratacak derecede benzerinin kullanıldığının’ belirtildiği anlaşılmıştır. *Mahkemece aldırılan 02/08/2019 tarihli bilirkişi heyeti raporunda; “Davaya konu ürünün … isimli sitede paylaşıldığını, ancak paylaşım tarihinin tespit edilemediğini, değişik iş dosyası üzerinden alınan görseller üzerinden yapılan incelemede … Giyim etiketi taşıyan tunikte görülen tek farkın yaka olduğunun tespit edildiğini, bu farkın ürünleri birbirinden ayırt etmeye yeterli nitelikte olmadığını, modellerin aynıya yakın benzer olduğunu, davacı tarafın hak sahipliğine ilişkin olarak davaya konu tunik ürününün davacı adına tescilli olduğunu gösterir veriye ulaşılamadığını, bu sebeple hak sahibi olduğu sonucuna ulaşılamadığının” bildirildiği anlaşılmıştır. *05/12/2019 tarihli heyet ek raporunda; “Her ne kadar kök raporda bahse konu ürünün internet paylaşımına ilişkin olarak tarihin tespit edilemediği belirtilmiş ise de yapılan incelemede görselin üzerinde bulunan …com linkinin üzerinde tıklandığında yeni bir linkin açıldığı, görselin detay kısmına bakıldığında ise göndericinin … olduğunun ve görselin 10/09/2017 tarihinde eklendiğinin tespit edildiğini, dosyaya sunulan deliller karşılıklı olarak değerlendirildiğinde değişik iş dosyasında tespit edilen davaya konu ürün ile sosyal medyada paylaşılan görsel karşılaştırıldığında model kalıp özellikleri modele ayırt edicilik özelliği kazandıran ön parçanın büzülerek toplanması, model stili ile aynı ya yakın benzediğinin tespit edildiğini, hak sahipliği konusunda davacı tarafça sunulan deliller ile birlikte değerlendirildiğinde davaya konu ürünün davacıdan önce kamuya sunulduğu, davacının hak sahipliğinin oluşmadığı” yönünde kanaat bildirildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Dava, tasarıma tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… davaya konu ürüne ait tasarımın kamuya ilk kez davacı tarafça sunulmadığı, dolayısıyla SMK 55/4, 57 ve 56/4-b hükümleri dikkate alındığında davaya konu tasarım yönünden tescilsiz korunma şartlarının davacı lehine oluşmadığı, ispat yükü altındaki davacının bilirkişi raporundaki tespitlerden önceki tarihlerde piyasaya sunulduğuna ilişkin iddiasını ispatlayamadığı, kamuya sunulmuş olan harcı alem nitelikteki ürün ve tasarıma ilişkin davalı tarafça yapılan üretim ve pazarlamanın TTK 54 vd maddeleri uyarınca haksız rekabet olarak kabulünü gerektirir bir durumun bulunmadığı anlaşılmakla davacının tasarıma tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, ortadan kaldırılması ile maddi ve manevi tazminata yönelik açmış olduğu davanın reddine” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece toplanan deliller ile aldırılan ve denetime elverişli bulunan bilirkişi raporları uyarınca; davacı tarafından davaya konu edilen tescilsiz tasarım ile davalı kullanımındaki tunik ürününün karşılaştırılması sonucunda; davalı ürününün kısmen farklılık taşıdığı, ancak bu farkın ürünleri birbirinden ayırt etmeye yeterli nitelikte olmadığı, modellerin aynıya yakın benzer oldukları; ancak davacının tescilsiz tasarımı daha önce kamuya sunduğunu ve tasarım üzerinde hak sahibi olduğunu ispat edemediği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL eksik harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; Davacı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.