Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2122 E. 2020/2211 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2122 Esas
KARAR NO : 2020/2211
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2020
NUMARASI : 2020/204 2020/248
DAVANIN KONUSU Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)|Endüstriyel Tasarım (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, davalının müvekkilinin marka ve tasarım haklarına tecavüz ettiğini, bu eylemlerin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek marka ve tasarım haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu, konuyla ilgili yasal mevzuatın 01/01/2019’da yürürlüğe girdiği, eldeki davanın ise 23/06/2020 tarihinde arabulucuya başvurulmadan açıldığı gerekçeleriyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; mahkemenin kararının hatalı olduğunu, bu davada sadece maddi tazminat değil, tasarım hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespit, men’i ve ref’inin de talep edildiğini, arabuluculuğa tabi olmayan birdava ile birlikte açılan tahsil davasının arabuluculuğa tabi olduğunun ileri sürülemeyeceğini, konuyla ilgili Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2019/4851 Esas, 2020/2732 Karar sayılı ilamı bulunduğunu bildirdiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, marka ve tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Mahkemece, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı olduğu, bu şartın yerine getirilmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı davacı taraf istinaf etmiştir. Her ne kadar 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi uyarınca konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı ise de, somut olayda 6100 Sayılı HMK’nun 110.maddesinde düzenlenen davaların yığılması durumu mevcuttur. Maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden arabuluculuk dava şartı ise de, davacı tarafın aynı zamanda marka ve tasarım haklarına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, men’i ve ref’i taleplerinde bulunduğu görülmüş olup tazminat talebi dışındaki davalar arabuluculuğa tabi değildir. Bu durumda işin esasına girilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usule aykırıdır. Nitekim Yargıtay 11.Hukuk Dairesi’nin 2019/4851 Esas – 2020/2732 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir. Hal böyle olunca davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE,2-İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 16/07/2020 tarih, 2020/204 esas, 2020/248 karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde davacıya iadesine, 5-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 29,00 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 177,60 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-4 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.17/12/2020