Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2121 Esas
KARAR NO: 2022/1625 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/10/2020
NUMARASI: 2018/1044 E. – 2020/568 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 06/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri …, yetkilisi ve sahibi bulunduğu … Tic. Ltd Şti.’nin, davalı … arasındaki hukuki münasebet sebebiyle kendisine şahsı adına 26.05.2017 vadeli 19.000,00-TL bedelli senet verildiğini, bu senede karşılık davalı …’nın … A.Ş.’de bulunan hesabına, … Bankası A.Ş. Merkez şubesinde bulunan hesabına, senet açıklamalı olarak ödemeler yapıldığını, davalının şahsına elden makbuz karşılığında ödeme yapıldığını ve yine davalının şahsına ait elektrik, su doğalgaz faturaları ile davalının evine alınan ankastre ürün vb. fatura ödemelerini şirketin … Ltd. Şti.’ne ait … kredi kartı ile , davacı … olarak makbuz karşılığı ve … kullanıcısı olması sebebiyle eşi … tarafından ödendiğini, borcu bulunmadığını, söz konusu borcu senedi takipten önce ödemesine rağmen senet aslını iade etmeyen ve bu senedi kullanan davalı alacaklı …’nın, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu icra dosyası ile davacılar aleyhine takip başlattığını, davalıya makbuz karşılığı yapmış olduğu muhtelif ödemeler ile icra takibine konu olan 26.05.2017 vade tarihli 19.000,00-TL bedeli ve senede konu olan borç ödenmesine rağmen kötü niyetli ve haksız olarak hakkında icra takibi başlatarak borçlu sıfatıyla şahsını ve şirketine baskı kurarak ödemeye zorladığını, şirkete ait … plakalı aracın haciz edilerek muhafaza altına alındığını beyanla, icra takibine konu olan 26.05.2017 vade tarihli 19.000,00-TL bedelli senetten dolayı davacıların davalı takip alacaklısı …’ya borçlu olmadığının tespitine, senedin iptaline, dava sonuna kadar teminat karşılığında icra veznesine yatırılan paranın davalıya ödenmemesine, ayrıca davalı haksız ve kötüniyetli olduğundan lehimize tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde; Taraflar arasında ticari ilişki bulunmadığını, nakit verilmesi nedeniyle bu senet düzenlenerek davalıya verildiğini, söz konusu senetlerin vadesi geldiğinde ödenmediğinden İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlatıldığını, davacı şirkette 01/03/2017 tarihinde belirsiz süreli iş sözleşmesine istinaden şirket müdürlüğü yaptığını, şirket çalışanı olduğu için, dava dilekçesinde belirtilen ödeme tablolarındaki rakamların bir kısmının kendisinin maaşı olduğunu, diğer bir kısmının ise firma adına çeşitli kurum ve kuruluşlarda kullandıkları paralardan ibaret olduğunu, bir kısmına sahte ödeme makbuzları ve dekontlar düzenlendiğini, 11/07/2018 tarihinde maaş alacağına yönelik hesap mutabakatı sağlamak istediklerinde, adına birden fazla sahte tediye makbuzları düzenlendiğini görerek şikayetçi olduğunu, davacının tarafına avans olarak verdiğini iddia ettiği ödeme tablosu ve 15. İcra Hukuk Mahkemesi’ne verdiği ödeme tablosunda 23/02/2018, 24/06/2018, 28/04/2018 tarihli tediye makbuzlarında ödemeler avans iken, mahkemenin yanıltılması için … isminin altına senet ödemesi ibaresinin sonradan ilave edildiğinin anlaşıldığını beyanla; davacının mahkemeden aldığı ihtiyati tedbirin kaldırılmasını ve dava yerinde olmadığını reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 06/10/2020 tarihli 2018/1044 E. – 2020/568 K. sayılı kararıyla; “..Dava konusu senede karşılık senet açıklamalı olarak davalı … A.Ş.’de bulunan … IBAN nolu hesabına, … Bankası A.Ş. Merkez şubesinde bulunan … İBAN numaralı hesabına, davalının şahsına elden makbuz karşılığını ve yine davalının şahsına ait elektrik, su doğalgaz faturaları ile davalının evine alınan ankastre ürün vb. fatura ödemeleri şirketin … Tic. Ltd. Şti. ne ait … kredi kartı ile ve şahsım … olarak makbuz karşılığını ve … kullanıcısı olması sebebiyle eşi … tarafından ödediği dosyaya sunulan dekontlar ile yapılan ödeme toplamının 19.506,94 TL olduğunun tespit edildiği. Söz konusu borcu senedi takipten önce ödemesine rağmen senet aslını tarafınca iade etmeyen ve bu senedi kullanan davalı alacaklı …, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas nolu icra dosyası ile şahsı … ve yetkilisi bulunduğu … Ltd. Şti. aleyhine takip başlatarak icra takip dayanağı senede istinaden ödeme emri gönderdiği” gerekçesiyle; “davanın kabulüne İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe konulan 26.05.2017 vadeli 19.000,00-TL bedelli senetten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine” karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; mahkemenin gerekçeli kararında bilirkişi raporuna atıfta bulunmuşsa da, kök ve ek raporun usulüne uygun olmadığını, yalnızca davacı delil ve beyanları dikkate alınarak hazırlandığını, davacı tarafın müvekkiline bono bedelini senet açıklaması ile ödeme yaparak, müvekkiline ait elektrik,su,doğalgaz faturalarını ödeyerek itfa ettiğini beyan ettiğini, müvekkilinin cevap dilekçesinde ise taraflar arasında 27/02/2016 tarihli iş ilişkisi olduğu, bu kapsamda kendisine maaş ve firma adına çeşitli kurum ve kuruluşlara ödenmek üzere para ödemelerinin yapıldığı, bunun dışında taraflar arasında iş ilişkisi dışında da nakit olarak borç para verilmesine ilişkin dava konusu bononun düzenlendiği ve söz konusu bononun ödenmemesi sebebiyle icra takibi başlattığının beyan ve ispat edildiği, buna rağmen bilirkişinin , davacı yanın banka dekont dökümünde açıklama bölümünde ”19.10.2019 – … düğün bedeli – 1.000 TL ” , ” 02.03.2018- limak enerji – 265,38 TL ”, ” 01.03.2018 doğalgaz fatura tahsilatı – 240,89 TL ” ve sayamadıkları pek çok farklı açıklama ile yatırılan paraların, taraflar arasında iş ilişkisi yokmuş gibi tamamının senede mahsuben ödendiğini beyan ettiğini. -Hiç bir şekilde kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için SNT açıklamasıyla yatırılan paraların senede istinaden yatırıldığının düşünülmesi ihtimalinde dahi, SNT açıklaması yazmayan diğer ödemelerin öncelikle iş ilişkisi kapsamında ödenmiş sayılacağının izahtan vareste olduğunu, bilirkişinin diğer ödemeler konusunda taktiri mahkemeye bırakması gerekirken tüm ödemeyi tamamlamış göstermesinin hukuka aykırı olduğunu.-Ek bilirkişi raporunun da mahkemeyi yanıltmaya yönelik olduğunu, cevap dilekçesi ekinde sundukları “… Avans 2018” başlıklı davacı … tarafından imzalanmış belgede 01/01/2018-27/04/2018tarihleri arasında müvekkiline AVANS veya FATURA açıklamaları ile toplam 7.358,94 TL maaş ödemesi yapıldığının tespit edildiğini, sunulan banka dekontları ile elden ödeme makbuzlarının bir kısmının bu belgedeki tarih ve miktarlarla uyumlu olduğunu, müvekkilinin iş ilişkisi devam ederken, davacıların paraya sıkışması üzerine, müvekkilinin eşinin arabasının satışından kaynaklanan parası olduğunu bildiğinden borç olarak istediğini, bono karşılığı müvekkilinin iş sözleşmesinden bağımsız olarak borç verdiğini, müvekkilinin hiçbir aşamada senedin iş sözleşmesi karşılığında verildiği beyan edilmemesine rağmen, ek raporda bilirkişinin bu yönde beyanda bulunduğunu, raporları kabul etmediklerini beyanla, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.Davacılar vekili istinaf dilekçesine cevabında; mahkemece alınan kök ve ek raporda müvekkilleri tarafından davalıya yapılan ödeme toplamının 19.506,94 TL olduğunun ve davacıların davalıya borcunun olmadığının tespit edildiğini, yapılan ödemelerin senet borcuna ilişkin olmasına rağmen senedin iade edilmediğini, davalının iddiasını ispatla mükellef olduğunu ve yapılan ödemelerin hangi amaçla yapıldığını ispatlayamadığını, müvekkilinin yaptığı ödemelerin senet karşılığı olmaması halinde, bu kere davalı aleyhine sebepsiz zenginleşme oluşacağını, taraflar arasında herhangi bir borç ilişkisi bulunmadığını, davalının ödemelerin iş ilişkisi kapsamında yapıldığına dair savunmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, 19.506,94 TL ödemenin davalının hem 28 aylık ücretini, hem de iş edimini yerine getirirken yapılan avans ve kurum ödemelerini karşıladığının ileri sürülmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, dekontların birçoğunda snt veya snet açıklamasının bulunduğunu, bu dekontlara davalı tarafça itirazda bulunulmadığını, takibin mesnetsiz olduğunu beyanla başvurunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; 19.000,00-TL asıl alacak, 4.560,00-TL temerrüt faizi ve 57,00-TL komisyon ile birlikte toplam 23.617,00-TL için kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapıldığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince alınan 16.09.2019 tarihli kök raporda; … “Davacı (Ödeyecek) … tarafından davalı … tarafından 26.05.2017 vade tarihli, 26.04.2017 düzenleme tarihli 19.000,00 TL tutarlı senet verildiği, verilen senette karşılık davacı yan tarafından davalı yana senet açıklaması ile yine davalının şahsına ait elektrik, su doğalgaz faturaları ödenmiş olduğunun müşahede edildiği, yapılan ödeme toplamının 19.506,94-TL olduğu tespit edildiğinden, davacı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine konu olan “26.05.2017 vade tarihli 19.000,00 TL bedelli” senetten dolayı davacı … ve yetkilisi ve sahibi bulunduğu … Tic. Ltd. Şti.’nin davalı takip alacaklısı …’ya borçlu olmadığı beyan edilmiştir. Bilirkişi raporuna davalı tarafça itiraz edilmesi üzerine, mahkemece alınan 29.01.2020 tarihli ek raporda; ödemelerin detaylarının belirlenemeyeceğini, kök rapordaki görüşlerini beyan ettiklerini, mahkemece davalı savunmaları üzerinden davalı lehine de karar vermekte muhtar olduğunu beyanla, kök rapordaki görüşünü tekrar etmiştir. Dosyaya davacı şirket ile davalı arasında imzalanan 27/02/2016 işe başlama tarihli, 01/03/2017 imza tarihli Hizmet Sözleşmesi sunulduğu, sözleşmeye göre davalının “Şirket Genel Müdürü” olarak görevlendirildiği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E: Kambiyo senedine özgü icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında, davacılar tarafından ödeme iddiasında bulunulduğu, ilk derece mahkemesince kök ve aynı bilirkişiden ek rapor alınarak davanın kabulüne karar verildiği, davalı vekilinin istinaf başvurusunda bulunduğu anlaşılmıştır. Davacı şirket ve … tarafından, alacaklı …’ya birlikte sorumlu olacak şekilde düzenlenen, 26/04/2017 tanzim tarihli, 26.05.2017 vadeli 19.000,00-TL bedelli senedin karşılığının nakden alındığının düzenlendiği, unsurlarının tamam olup kambiyo vasfında bulunduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça cevap dilekçesinde taraflar arasında iş ilişkisi bulunduğu beyan edilmişse de, senedin nakit verilen borç nedeniyle düzenlendiğinin ileri sürüldüğü, davacı vekilinin dava dilekçesinde de, taraflar arasındaki hukuki münasebet nedeniyle senet verildiğinin beyan edildiği, senet metnindeki bedel kaydı talil edilmediğinden, ispat yükünün davacı tarafta olduğu, davacıların senet bedelini davalıya ödediğini ispatla yükümlü olduğu anlaşılmıştır. Davacı tarafça dosyaya …’ta bulunan vadesiz mevduat hesabına ait hesap özeti ve banka dekontları ile makbuzlar ibraz edildiği, mahkemece kök ve ek rapor alınarak, senet borcunun ödendiğinden bahisle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılıyorsa da, yapılan havalelerin bir kısmında “snt” “snet” şeklinde açıklama bulunuyorsa da, bir kısmında herhangi bir açıklama bulunmadığı, davalı tarafça da kök ve ek rapora itiraz edilerek ödemelerin senede mahsuben yapılmadığının, iş ilişkisi çerçevesinde yapıldığının ileri sürüldüğü anlaşılmıştır. Mahkemece davalı itirazları üzerinde durularak, davalının … ve … Bankasındaki hesaplarına ait belirtilen tarihlerdeki hesap özetlerinin celp edilerek, yeni bir bilirkişiden rapor alınarak senede mahsuben yapılan ödemeler ile, senet için yapıldığı belirlenemeyen ödemelerin ayrılarak itirazları giderecek şekilde rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile karar verilmesi yerinde görülmemiş, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, dosyanın Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmesi için mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1-Davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince, İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’nin 06/10/2020 tarihli 2018/1044 E. – 2020/568 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2-Dosyanın, Dairemizin kararında işaret edilen hususlarda yargılamaya devam edilmek üzere mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davalı tarafa iadesine, 4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı avansından kullanıldığı anlaşılan; 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 31,20 TL (posta-teb-müz) masrafının davacılardan alınarak, davalıya verilmesine, b)Davacılar tarafından yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, 6-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 06/10/2022 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.