Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2116 E. 2022/1724 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2116 Esas
KARAR NO: 2022/1724 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/02/2020
NUMARASI: 2017/209 E. – 2020/144 K.
ASIL DAVA : Faydalı Modele Tecavüz
DBİRLEŞEN DAVA: Faydalı Model Belgesinin Hükümsüzlüğü
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
ASIL DAVA: Davacı-birleşen dosya davalısı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafın faydalı model hakkı müvekkiline ait olan … sayılı “asansör cam kapaklı şömine haznesinde yenilik” isimli şömineyi üreterek, piyasaya sürerek faydalı model hakkına tecavüz ettiğini, bunun da İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2014/5 D.iş sayılı dosyası ile tespit edildiğini, davalının eylemlerinin dürüstlük ve iyi niyet kaideleri ile basiretli tacir ilkelerine aykırılık teşkil ettiğinin, TTK 54 ve devama maddelerinde düzenlenen haksız rekabet eylemi de teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkiline ait faydalı modele tecavüzün durdurulmasını, ortadan kaldırılmasını, tecavüzü konu mamul, yarı mamul ürünlerle kalıplar üzerinde müvekkiline mülkiyet hakkı tanınmasını, mümkün olmadığı takdirde imhasını, haksız rekabetin tespitini, menini, 1.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminatın tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı-birleşen dosya davacısı vekili cevap dilekçesinde özetle; HMK 5, 551 sayılı KHK 137 ve 166 maddeye istinaden faydalı model sahibi tarafından 3. kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkemenin davacının ikametgahı olduğu veya suçun işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkeme olduğunu, davacının ikametgahının Gaziosmanpaşa, suçun işlendiği veya fiilin etkilerinin görüldüğü yerin Çekmeköy olduğunu, bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu, davacıya ait faydalı model belgesinde açıklanan asansör cam kapak sistemli şöminenin 1988 tarihli olduğunu uzun yıllar evvel kamu malı haline geldiğini, … nolu ABD patentinde açıklanan asansör cam kapak sistemli şömineye benzer olduğunu, dava konusu faydalı model hakkında hükümsüzlük davası açacaklarını, faydalı modele tecavüzün ispatlanamadığını savunarak öncelikle mahkemenin yetkisizliğine, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA: Davalı-birleşen dosya davacısı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait faydalı model belgesi içerisinde bir uzmanın onu ortaya çıkarmasına imkan tanıyacak yeterlilikte açık ve tam olarak bir tanımlamanın yapılmadığını ileri sürerek öncelikle dosyanın Bakırköy 1 nolu FSHM’nin 2014/90 Esas sayılı dava dosyası ile tensiben birleştirilmesine, 551 Sayılı KHK 158.2 maddesi dayanak alınarak TPE nezdinde davalı adına … no ile tescilli faydalı model belgesinin 3.kişilere devrinin ihtiyati tedbiren engellenmesine ve anılan faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı-birleşen dosya davalısı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle yetkili mahkemenin davalının ikametgahının bulunduğu yerdeki mahkeme olduğundan bahisle yetki itirazında itirazında bulunduklarını, davacı tarafça müvekkili şirkete ait faydalı modelin yenilik vasfına haiz olmadığına dair dayanak olarak gösterdiği Fransa ve Amerikan menşeili patent belgelerine konu şöminelerin müvekkiline ait şöminelerden farklı olup, eski sistem olan asansör cam kapak sistemini açıkladığını, davacının faydalı modelin açık ve tam olarak tanımlanmadığı yönündeki iddiasının gerçeği yansıtmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 26.02.2020 tarih ve 2017/209 Esas – 2020/144 Karar sayılı kararıyla; “Davacı taraf ait … tescil numaralı “asansör cam kapak sistemli şömine haznesinde yenilik” başlıklı faydalı modeli ateş yanarken ateş yakılan açıklığın açık tutulması ya da hareket ettirilmesi için bir sistemi konu edinmektedir. Bu sistemde cam kapağın açıkken dengede durması gerekmektedir, açma ve kapamada bu dengeyi karşı bir ağırlık sistemi ile dengeye getirilmesi gerekir. Dava konusu … tescil numaralı faydalı model belgesinde bu husunun eksik olduğu, bu belgeye dayalı olarak yapılacak üretimde aynı sonucun ortaya çıkmayacağı, açılan kapağın düşeceği, uygulayıcının belgeyi aşan şekilde kendi bilgisine dayanması gerekeceği ve bu durumda faydalı modelin faydasına ulaşılmayacağı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla faydalı model belgesi konusu buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alandaki bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı sonucuna varılmıştır. Hükümsüzlük geçmişe etkili sonuç doğuracağı ve faydalı model koruması hiç ortaya çıkmamış olacağı için faydalı modele tecavüz de söz konusu olmayacaktır. Tüm bu sebeplerle asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı-birleşen dosya davalısı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “İşbu dava talebimizin konusu … sayılı faydalı model belgesinin tarifname özetinde bahsedilen müvekkile ait faydalı modeli yeni kılan özellikler sayesinde birçok kolaylığı beraberinde getirdiğini, ürünün tarifnamesi ve şekli görselleri ile birlikte değerlendirildiğinde piyasaya ve sanayiye ne kadar büyük kolaylıklar getirdiğinin daha net görüleceğini, Davalı taraf faydalı model hakkı müvekkile ait olan şömineyi üretip piyasaya sürerek faydalı model hakkına tecavüz etmek suretiyle haksız kazanç sağladığını, davalı tarafın bu tecavüz teşkil eden eylemlerinin İstanbul Anadolu 1.FSHHM’nin 2014/5 D.İş sayılı tespit dosyası ile de sabit olduğunu, Mahkemece bilirkişi raporları arasında bulunan çelişki giderilmeden karar verilmiş olup sırf bu husus bile hükmün eksik incelemeye dayalı olarak verildiğini gösterdiğini, mahkemenin hükme esas aldığı 29.07.2019 tarihli bilirkişi raporunun daha önce aldırılan raporlarla çeliştiğini, 10.07.2015 ve 02/03/2016 tarihli bilirkişi raporlarının ‘müvekkilin faydalı modelden kaynaklanan haklarının tecavüze uğradığını’ açık bir şekilde ortaya koyduğunu, mahkemenin işbu raporlara aykırı olacak şekilde karar verildiğini, Davalının açıklanan eylemleri dürüstlük ve iyi niyet kuralları ile basiretli tacir ilkelerine aykırılık teşkil etmesinin yanı sıra TTK 54 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız rekabet eylemi de teşkil ettiğini, müvekkilin bu nedenle maddi ve manevi zararının da davalı yandan tahsilinin gerektiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
G E R E K Ç E: Dava, asıl davada faydalı modelden kaynaklanan haklarına tecavüzünün tespiti, men’i, ref’i ve maddi manevi tazminat; birleşen davada ise faydalı modelin hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “… ASIL DAVA YÖNÜNDEN: Davacının davasının reddine;
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN: Davalı birleşen davacının davasının KABULÜNE, davacı birleşen davalı adına kayıtlı … tescil numaralı faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne.” karar verilmiştir. Hüküm davacı – birleşen dosya davalısı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Davacı – birleşen dosya davalısı tarafından, “Mahkemece aldırılan bilirkişi raporları arasında çelişki olduğu ve çelişki giderilmeden karar verildiği” ileri sürülmüş ise de; mahkeme tarafından aldırılan 10.07.2015 ve 02/03/2016 tarihli bilirkişi raporları arasında kısmen çelişki görülmesi nedeniyle mahkemece bu çelişkinin giderilmesi için yeni bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasında ve son olarak alınan 29.07.2019 tarihli bilirkişi raporunun teknik eksiklikleri giderdiği kanaatiyle hukuki değerlendirme hâkime ait olmak üzere yeni bilirkişi incelemesi yaptırılmayarak karar verilmesinde usule aykırılık bulunmamaktadır. Mahkemece yukarıda açıklandığı şekilde denetime elverişli bulunan bilirkişi raporu dikkate alınarak; dava konusu davacı -birleşen dosya davalısı adına tescilli … tescil numaralı “asansör cam kapak sistemli şömine haznesinde yenilik” başlıklı faydalı modelin “cam kapağın açıkken dengede durması” gerekirken, dava konusu … tescil numaralı faydalı model belgesinde bu husunun eksik olduğu, bu belgeye dayalı olarak yapılacak üretimde aynı sonucun ortaya çıkmayacağı, açılan kapağın düşeceği, uygulayıcının belgeyi aşan şekilde kendi bilgisine dayanması gerekeceği ve bu durumda faydalı modelin faydasına ulaşılmayacağı anlaşıldığından; faydalı model belgesine konu buluşun, buluş konusunun ilgili olduğu teknik alandaki bir uzmanın onu uygulamaya koyabilmesini mümkün kılacak yeterlikte, açık ve tam olarak tanımlanmadığı sonucuna varılarak birleşen davanın kabulüyle davacı -birleşen dosya davalısı adına tescilli faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmesi isabetlidir. Birleşen davada davacı-birleşen dosya davalısı adına tescilli faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne karar verilmiş olması karşısında, hükümsüzlük baştan beri sonuç doğuracağından davacının faydalı modelden doğan haklarına tecavüz söz konusu olmayacağı gibi, mevcut delillere göre haksız rekabetin de bulunmadığı anlaşıldığından ilk derece mahkemesi tarafından asıl davanın reddine karar vermesinde de usule aykırılık bulunmadığından, davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı-birleşen davada davalı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE, 2-Asıl dava ve birleşen dava yönünden ayrı ayrı alınması gereken (80,70 TL X 2)=161,40 harcın, peşin alınan 163,20 TL harçtan mahsubu ile artan 1,80 TL’nin talebi halinde davacı-birleşen davada davalıya iadesine, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf yargılama giderleri olarak; a)Davalı/birleşen davada davacı avansından kullanıldığı anlaşılan; 24,20TL (posta-teb-müz) masrafının davacı/birleşen davada davalıdan alınarak, davalı-birleşen davada davacıya verilmesine, b)Davacı/birleşen davada davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına,5-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda iş bu kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.