Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2112 E. 2020/2218 K. 18.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2112 Esas
KARAR NO : 2020/2218 Karar
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI : 2016/811 E. – 2019/1070 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/12/2020
İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ tarafından verilen 24/12/2019 tarihli kararına karşı, davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında … marka iş makinası için finansal kiralama konusunda anlaşıldığını, çok uzun zaman ödemelerin düzenli olarak yapıldığını, müvekkili firmanın temerrüde düştüğünü ve davalı yanca 29/06/2011’de ihtarname çekilerek sözleşmenin feshedildiğini, ancak 56.519,00 TL temerrüt faizi tahakkuk ettirildiğini, müvekkilinin bu kadar borcu olmadığından bahisle menfi tespit davası açtığını, davanın reddedildiğini, ancak davada taleplerinin ve haklı dayanaklarının incelenmediğini, makinenin davalı yan tarafından açılan dava gereği muhafaza altına alındığını, müvekkilinin kefil olmak sıfatıyla gayrimenkullerinin haczedildiğini, alacağın garanti altına alındığını, söz konusu makinenin davalının deposunda olduğunu, uzlaşmak için karşı taraf ile görüşüldüğünü, ancak sonuç alınamadığını, tüm bu nedenlerden dolayı finansal kiralama konusu makinanın taraflarına tedbiren teslimini, borçlarının bakiyesinin ana para faiz ve faiz oranlarının tespiti ile çıkartılarak ödenmesinin sağlanmasını, talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının davasının menfi tespit davası niteliğinde olduğunu, daha önceden tarafları ve konusu aynı olan İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/359 Esas – 2012/150 Karar sayılı davasından 28/06/2012 tarihinde hüküm verildiğini, tekrar aynı dava hakkında hüküm verilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeple davanın başkaca bir inceleme yapılmaksızın dava şartı yokluğundan usulden reddedilmesi gerektiğini, İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/359 Esas sayılı dosyasından verilen kararda temerrüt faizi faiz miktarı alacak miktarı faiz oranları detaylı şekilde hesaplanarak hükmün oluşturulduğunu, davacı şirketin 31/08/2016 tarihi itibariyle müvekkili şirkete toplamda 255.382,13 TL borçlu gözüktüğünü, davacı şirketin hiçbir zaman düzenli ödemelerde bulunmadığını, davacının taraflarına vermiş olduğu senetlere ilişkin takibin İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından görüldüğünü, ihtiyati tedbir kararı verilmesinin malın taraflarına iadesi kararına ve mülkiyet haklarına aykırılık teşkil edeceği gibi ortada kesin hüküm bulunması sebebiyle malın icra vasıtasıyla iade alınarak taraflarına satılmış olması düşünüldüğünde yerine getirilmesinin imkansız olacağını, tüm bu nedenlerden dolayı müvekkili aleyhine açılmış bulunan davanın hukuki yarar ve kesin hüküm bulunması sebebiyle dava şartı yokluğu sebebiyle reddini, taleplerinin kabul edilmemesi halinde esas yönünden davanın reddini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI; İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/12/2019 tarihli 2016/811 Esas-2019/1070 Karar sayılı kararıyla; “Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanarak daha önce bir dava açıldığı ve bu davanın İstanbul 37.Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/359 esas sayılı dosyasından görülmekte olduğu, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılmasının mümkün bulunmadığı” gerekçesiyle; derdestlik nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF BAŞVURUSU;Davacı vekilinin süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesi gereğince, müvekkilinin kira bedellerinin toplamı olan 354.800,00TL bedelini , süresinde ödediğini ve hatta 25.121,00TL fazla ödeme yaparak 379.921,02TL olarak ödendiğini, İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/359 Esas sayılı dosyası ile tarafımızdan menfi tespit davası açıldığını, dosyada 28/06/2012 tarihinde hüküm tesisine rağmen, davalının kararı tebliğe çıkarmadığını, finansal kiralama sözleşmesine konu iş makinesini dosyaya hiçbir teminat yatırmaksızın sattığını, hak kaybının önlenmesi için bu davayı açtıklarını, davalının önceki kararı tebliğe çıkardığını temyiz ettiklerini beyanla kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.Davalı vekilinin istinafa cevabında; davacının İstanbul 37. Asliye Ticaret Mahkemesindeki davada hüküm duruşmasına katıldığını, davacı sıfatıyla kararı tebliğe çıkarma, üst mahkemeye taşıyacaksa itiraz etmesi gerekenin kendisi olduğunu, davacının davanın derdest olduğuna dair itirazının mevcut olmadığını, istinaf başvurusunun kötüniyetle yapıldığını, davacının ve vekilinin HMK 329, 351 maddeleri gereğince disiplin cezası ile cezalandırılması gerektiğini , beyanla istinaf başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLER; İstanbul 37.Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/359 esas, 2012/150 karar sayılı 28.06.2012 tarihli kararının incelenmesinde; …. TİC. LTD. ŞTİ.’ nin, davacı-karşı davalı olarak,davalı-karşı davacı …’ aleyhine , taraflar arasında akdedilen 20.11.2006 tarihli finansal kiralama sözleşmesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti istemli dava açtığı, davalı-karşı davacının da malın iadesi istemli karşı dava açtığı, 28.06.2012 tarihinde, asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne, davaya konu malın aynen iadesine, aynen iadesi mümkün olmazsa, karşı dava tarihindeki değeri üzerinden ve karşı dava tarihinden itibaren avans faizi ile davalı karşı davacıdan tahsiline, ihtiyati tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, davalı karşı davacının kötüniyet tazminatı ve fazlaya ilişkin talebinin reddine, karar verildiği ve davacı tarafça temyiz edildiğinden kesinleşmediği anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E :Menfi tespit ve tedbir talepli davada, mahkemece davalı tarafın derdestlik itirazının kabulü ile, davanın derdestlik nedeniyle HMK 114. Madde gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.Davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuş, dilekçesinde İstanbul 37.Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/359 esas, 2012/150 karar sayılı dosyasının bu dava yönünden derdestlik itirazına konu edilmeyeceğini ileri sürmemiştir. Finansal kiralama sözleşmesi gereğince ödemesi gereken kira bedellerinden daha fazla ödeme yaptığını, kararın davalı tarafça tebliğe çıkarılmaması ve tedbiren davalıya teslim edilen malın davalı tarafça satıldığı için hak kaybı oluşmaması nedeniyle bu davayı açtığını ileri sürmüştür. İstanbul 37.Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/359 esas, 2012/150 karar sayılı ilam örneğinden, asıl davada davacının borçlu bulunmadığının tespitini istediği, davalı tarafça da karşı davada finansal kiralama konusu malın iadesini talep ettiği, davanın tarafları ve yargılama konusu netice-i taleplerin, aynı olduğu, mahkemece davacının davasının reddine karar verildiği ancak kanun yollarının tüketilmediği, derdest dava varken ve temyiz dilekçesinde taleplerini ileri sürebilecekken, davacının bu davayı açmakta hukuki yararının bulunmadığı, mahkemece, derdestlik nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğu kanaatiyle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar verilmiştir.Davalı vekili, davacı ve vekilinin disiplin para cezasına çarptırılmasını talep etmişse de, davacı taraf ve vekilinin kötü niyetli olduğuna dair, dosya kapsamında somut bir delil bulunmadığından disiplin para cezasına hükmedilmemiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçe ile:1-6100 sayılı HMK.’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince davacı vekilinin yerinde görülmeyen istinaf isteminin ESASTAN REDDİNE,2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken harç peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 3-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına,4-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 5-Artan gider avanslarının talepleri halinde taraflara iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 18/12/2020 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.