Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2111 E. 2022/1818 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2111 Esas
KARAR NO: 2022/1818
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/09/2020
NUMARASI: 2015/596E. 2020/527K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senedine dayalı icra takibi başlattığını, 15.05.2012 vadeli 100.000,00.-TL. bedelli senet nedeniyle müvekkilin davalıya ödemesi gereken hiçbir borcu bulunmadığını, müvekkil şirketin Çorlu şubesinin yetkilisi olan …’nın takip müstenidi senedin tanzim tarihinde şirketi temsil ve ilzama yetkili olmadığını, davalının müvekkili şirkette doktor olarak çalışması için şifahi anlaşma yapıldığını, bu senette davalının çalışması karşılığı doğacak alacaklarının teminatı olarak … tarafından imza atılmadan düzenlendiğini, imza kısmı boş olan senedin şirket yetkilisi …’a imzalatılmak üzere davalıya verildiğini, ancak anlaşmanın hayata geçmediğini, davalının şirkette hiç bir zaman çalışmadığını, buna rağmen davalı tanzim tarihinde şirket yetkilisi …’a imzalatmak üzere teslim aldığı senet üzerinde …’nın basit olan imzasını taklit ederek icra takibine koyduğunu, davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından kaynaklanan alacağın icra tehdidi altında imzalanan 12/06/2013 tarihli protokol ile davalıya ödendiğini, protokol kapsamında davalının tüm alacakları ödenmiş ve müvekkilinden hiçbir alacağı kalmamasına rağmen davalının kötü niyetli bir şekilde icra takibini sürdürdüğünü beyanla, davanın kabulü ile Bakırköy … Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 12.06.2013 tarihli protokolü kabul etmediklerini, yapılan imza incelemesi sonucunda imzanın müvekkiline ait olması halinde protokol gereği taraflarına ödeme yapıldığı iddia edilmişse de borcu ortadan kaldıracak bir ödeme bulunmadığını, borçlu tarafın 40.000TL ödemeyi bankadan ödediğini, ancak 70.000T’lik kısmı ise elden ödediğini iddia ettiğini, öncelikle yaptığı ödeme makbuzlarını ve senetleri ibraz ederek ödeme iddiasını ispat etmesi gerektiğini, belirterek davanın reddini reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 11/09/2020 tarihli, 2015/596E.-2020/527K. Sayılı kararı ile; “…Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile takibe konulan borcun sona erdiği anlaşılmakla, davanın kabulü, davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespitine, yapılan ödemeler toplamı 6.620,56 TL’nin davalıdan istirdadına, kötü niyet tazminatının yasal şartlarının oluşmaması, davalının kötü niyetli olduğunun sabit olmaması nedeniyle kötü niyet tazminatı talebin reddine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece 12.06.2013 tarihli ”Protokoldür” başlıklı belgenin yenileme sözleşmesi olduğu kanaatine varıldığını, mahkeme hükmünün TBK Madde 133’e dayandırıldığını, oysa somut olaydaki protokolde tarafların borcun yenilendiğine dair açık iradesini içeren bir hükmün bulunmadığını, mahkemece TBK’nın 133. Maddesinin düzenlemesine aykırı yorum ve uygulama yapıldığını, protokol taraflarından …’nın protokol gereği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, protokol hükümlerinin yerine getirilip getirilmedeği incelenmeksizin karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, dolayısıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takibe konulan borcun sona erdiğinin kabul edilmesinin de protokol hükümlerine aykırı olduğunu bildirmiştir.
DELİLLER: 12/06/2013 tarihli “Prokokoldür” başlıklı belgede tarafların mutabakata vardıkları 1. maddesinde … tarafından açılan Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası borcuna karşılık olarak alacaklıya toplam 120.000 TL ödeneceği, bu paranın 10.000 TL’sinin 26/04/2013 tarihinde ödendiği, …’in … San. Tic. Ltd. Şti.’ den ve …’dan hiçbir alacağının kalmadığı, tarafların bu konuda tamamen mutabık olup hür iradeleri ile kabul ettikleri düzenlenerek, ödemenin nasıl yapılacağının kararlaştırıldığı, protokolün … ve … tarafından imzalandığı anlaşılmıştır.Yargılama sırasında alınan 22/01/2019 tarih, 5255 nolu ATK raporunda “Protokoldür” başlıklı belgede … adına atfen atılı imzaları … eli ürünü olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında; alacaklı … tarafından borçlu … San. Tic. Ltd. Şti. Aleyhine kambiyo senetlerine özgü yollu toplam 100.250,00TL’nin tahsili için takip başlatıldığı, takip dayanağı bononun 15/02/2012 tanzim, 15/05/2012 vade tarihli, 100.000,00TL bedelli teminat kaydı ile düzenlenmiş, keşidecesinin davacı, lehtarın davalı olduğu, borçlu tarafından 11/04/2013 tarihinde 3.022,50TL, 09/04/2013 tarihinde 1.934,44 TL, 23/11/2012 tarihinde 1.663,62 ödeme yapıldığı, takibin halen devam ettiği anlaşılmıştır. Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/833E.-2013/1324K. Sayılı ilamın incelenmesine davacı tarafından davalı aleyhine takibe konu 10.000,00TL bedelli bonodaki imzanın inkarına dayalı olarak dava açıldığı, bonodaki imzanın davacı şirket yetkilisi …’ya ait olduğunun tespit edildiği ve bonodaki teminat kaydının tek başına teminat iddiasını geçerli kılmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği, kararın Yargıtay’dan onandığı ve karar düzeltme isteminin de reddedilerek kararın kesinleştiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nın 72. Maddesi uyarınca açlına menfi tespit davasıdır. Davacı taraf takip nedeniyle borçlu bulunmadığını iddia etmiş, davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davacı taraf takip konusu bonodaki imzanın tanzim tarihi itibariyle …’nın şirket yetkilisi olmadığı ileri sürülmüş ise de dosya içeriğinden bononun tanzim tarihi itibariyle adı geçenin davacı şirketi temsil yetkisinin bulunduğu anlaşılmış olup, ilk derece mahkemesince bu yöndeki tespite karşı da herhangi bir istinaf başvurusunda bulunulmadığı görülmüştür. Öte yandan davacı taraf ayrıca borcun protokol ile sona erdiğini ileri sürmüş, davalı taraf ise protokoldeki imzasını inkar etmiş ise de yargılama sırasında alınan Adli Tıp Kurumu raporunda protokoldeki imzanın davalının eli ürünü olduğu belirtilmiş olup bu yöndeki davalı savunmasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Uyuşmazlık dava konusu borcun protokol kapsamında sona erip ermediğine ilişkindir. 12/06/2013 tarihli protokolün başlangıç kısmında icra dosyası borcuna karşılık 120.000,00 TL ödeneceği ve bu paranın 10.000,00 TL’sinin 26/04/2013 tarihinde ödendiği, davalının davacıdan ve …’dan hiçbir alacağının kalmadığının belirtildiği görülmüştür. Ayrıca protokoldeki şartların ihlali halinde takibe devam edileceğine dair bir kayıt bulunmadığı, buna göre tarafların borcu yeniledikleri kanaatine varılmıştır. Yine az önce de protokolün başlangıç kısmında hiçbir alacağın kalmadığı belirtildiğinden borcun artık sona erdiği kanaatine varılmış olup bu konudaki ilk derece mahkemesinin değerlendirmesi ve vardığı sonucun isabetli olduğu anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiştir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Alınması gereken 6.831,00 TL harçtan, peşin alınan 1707,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.123,25 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-Davacının gider avansından kullanıldığı anlaşılan 11 TL posta ve tebligat masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.02/11/2022