Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2105 E. 2022/1832 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2105 Esas
KARAR NO: 2022/1832
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 10/07/2020
NUMARASI: 2018/419 2020/145
DAVANIN KONUSU: Endüstriyel Tasarım (Tasarımın İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin 1988 yılında kurulan mobilya sektöründe önemli bir güç haline gelmekte olduğunu, davaya konu tasarımların, müvekkili şirketin … ve … no ile tescilli ve … no ile tescilli tasarımlarının olduğunu, davalı tarafın sınai mülkiyet kanunu uyarınca tasarım hakkı müvekkiline ait olan TPE nezdinde … ve … no ile tescilli, … nolu tasarımların aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer ürünleri üreterek ve piyasaya sürerek müvekkili şirketin tasarım hakkına tecavüz etmek suretiyle haksız kazanç sağlamakta olduğunu, müvekkiline ait tasarıma konu ürünlerin birebir aynısını üreten ve satışını gerçekleştiren davalı, bu yol ile ticari alanda faaliyet göstermekte olduğunu, davalı tarafın, müvekkilinin büyük bir çaba ve yılların verdiği emek ile oluşturduğu tasarıma konu ürünlerinin ayırt edilemeyecek derecede benzer ürünlerini üretmek/ kullanmak suretiyle taklit etmekte ve böylelikle haksız rekabete yol açarak haksız kazanç elde ettiğini bu nedenle tasarım hakkına vaki tecavüzün tespiti, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün giderilmesi ve fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi zararın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tazminini, masrafı davalıdan karşılanmak üzere mahkeme kararının Türkiye çapında yayın yapan tirajı yüksek bir gazete kamuya ilan yoluyla duyurulmasını, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin merkezi Adana’da olsa da Türkiye ve Dünya çapında satış ve pazarlama ağına sahip olan bir şirket olduğunu, davacının, müvekkili tasarım tecavüz eylemi ile itham eden kötü niyetli yaklaşımının sırf TPE nezdinde tescil edilmiş olmaya dayanmak suretiyle gerek müvekkili için gerekse de piyasadaki diğer üreticiler için haksız rekabet teşkil etmekte olup, bizatihi davacı şirket tarafnıdan … ve … nolu tasarım ve … nolu tasarımların piyasaya daha önce başka tasarımcılar tarafından unuluş ve üretimi yapılan, kamuya mal olmuş ve anonim nitelik kazanmış harcıalem olma özelliğini haiz masa ayaklarına tecavüz eylemi gerçekleştirilmiş ve daha önceki tarihlerde kamuya arz olunan tasarımlardan hiçbir farklı yönü ve ayırt edici özelliği olmadığı halde tescile bağlandığını, hükümsüzlüğü talep olunan … tescil numaralı 2. Sıradaki tasarım tescil tarihinden çok önce müvekkili tarafından 2012 yılı kataloğunda sayfa 17’de “slide desk” adı ile yer almış ve kamuya sunulduğunu, ancak müvekkilinin 2012 yılı kataloğuna alınmasından da önce 03.06.2004 tarihli başvuru ile … WIPO numarası ile tescil olunan tasarımın başvuru tarihi ile davalı tarafın tescil başvuru tarihi arasında 11 yıl gibi uzun bir tarih aralığının mevcut olduğunu, karşı davalı adına tescilli hükümsüzlük davasına konu … nolu tescil belgesinin 1. Sırasındaki tasarım ve … nolu tescil belgesinin 2. Sırasındaki tasarımlar müvekkilişirketin 2013 yılına ait kalaoğunda kamuya daha önce sunulduğunu, hükümsüzlüğü istenen … nou tescil belgesinin tasarımı ise müvekkilinin 2012 yılı kataloğunun 17. Sayfasında kamuya karşı davalıdan önce sunulduğunu, hükümsüz kılınması istenen … nolu tescil belgesi ile tescile bağlanan masa ağı tasarımına aynılık derecesinde benzer asa ayağı tasarımların ise müvekkiline ait 2005 ve 2006 yılı kataloglarında kamuya karşı daha önce sunulduğunu,… ve … tescil numaralı masa ayaklarınnı daha önce kamuya sunulan masa ayaklarından farkı oladığına ve harcı alem olduğuna dair örnek tasarımların sunulduğu iddia ederek ası dava yönünden haksız davanın tüm taleplerin esastan reddine, karşı dava yönünden ise davanın kabulü ile … nolu tasarımın, … no ile tescilli 2. Sırada yer alan tasarımın, … nolu tescil belgesinin 1. Ve 2. Sırada yer alan tasarımların SMK 56/1 ve 56/4 vs. Maddelerindeki yenilik ve ayırdediciik şartlarını taşımaması nedeniyle hükümsüzlüğüne ve TPMK sicilden terkinine, karar kesinleştikten sonra bir suretinin infaz için TPMK’ya gönderilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 10/07/2020 tarihli, 2018/419E.-2020/145K. Sayılı kararı ile; “…bu yönden alınan ve hükme dayanak yapılan heyet raporunda gerekçeli ve yeterli inceleme ile yeniliği ortadan kaldıran önceki tarihli ürünlerin tespitinin yapıldığı, kaldıki önceki tarihli raporda … nolu tasarımın harcıalem olduğunu ispatlayan verileri rastlandığının tespit olunduğu, bu açıdan raporların birbirini desteklediği, ancak 9.05.2019 tarihli raporun marka ve patent vekili bir makina mühendisi tek bir bilirkişi tarafından düzenlendiği, heyet raporunu düzenleyen bilirkişilerin uzmanlık alanlarının somut olay açısından daha uygun olduğu ve taraflarca sunulmuş tüm delillerin değerlendirildiği, bu itibarla hükme esas alınması gerektiği anlaşıldığından karşı davanın kabulü ile yenilik ve ayırdedicilik vasıfları bulunmayan tasarımların hükümsüzlüğüne; hükümsüzlük sonucu söz konusu tasarımlara bağlı haklar hiç doğmamış kabul edileceğinden bu tasarımlara tecavüz iddiasıyla açılan asıl davanın reddine, …, …, …,… nolu tasarımların hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davacı/karşı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davacı/Karşı Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davalı/karşı davacı tarafın sınai mülkiyet kanunu uyarınca tasarım hakkı müvekkile ait olan TPMK nezdinde … ve … no ile tescilli 2. sırada yer alan masa ayağını TPMK nezdinde … no ile 1. ve 2. sırada yer alan tescilli masa ayağı isimli tasarımların aynı/ayırt edilemeyecek derecede benzer ürünleri üreterek ve piyasaya sürerek müvekkil şirketin tasarım hakkına tecavüz etmek suretiyle haksız kazanç sağlamakta olduğunu, davalı/karşı davacının basiretli tacir ilkelerine aykırılık teşkil etmesinin yanı sıra TTK’nın 54 ve devamı maddelerinde düzenlenen haksız rekabet eylemini de teşkil ettiğini, müvekkil şirketin müşterisi … şirketinin müvekkiline davalı/karşı davacı şirketin müvekkil şirketin ürünlerini taklit ettiğini ve piyasada söz konusu ürünleri 2017’den beri Alman firmalarına sattığını, bu nedenle hem kendisinin hem de müvekkil şirketin ciddi zararı bulunduğunu belirten 29.08.2018 tarihli bir yazı gönderdiğini, davalı/karşı davacı tarafından hükümsüzlüğe mesnet gösterilen tasarımların müvekkil şirket tescilli tasarımları ile ne görünüş açısından ne de teknik açıdan bir benzerliğin bulunmadığını, davalının haksız rekabeti ve SMK’ya aykırı eylemleri nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi yönden zarara uğradığını, mahkemece alınan 1. Bilirkişi raporunu kabul etmediklerini ancak 09/05/2019 tarihli raporun netice bölümündeki c bendinde bilirkişi …’ün tasarımların benzerlik taşımadığı yolunda görüş belirtmesine rağmen mahkemenin 2. Bilirkişi raporundaki bu tespitin aksine tasarımlar arasında benzerlik bulunduğu yolunda gerekçeye yer verdiğini, bilirkişi heyetince bu çelişkiyi giderir açıklama yapılmadığını, 2 bilirkişi incelemesi sonucunda iki farklı ve birbiriyle çelişen iki ayrı rapor bulunduğunu, raporlar arasındaki çelişkiler giderilmeden karar verildiğini bildirmiştir.
DELİLLER: TPMK’dan celp edilen tescil belgelerinin incelenmesinde, … tescil numaralı tasarımın çoklu masa ayağı tasarımı olup, davacı adına 10/11/2006 tarihinde,… tescil numaralı masa ayağı çoklu tasarımının 15/12/2016 tarihinde davacı adına ve … tescil numaralı çoklu masa ayağı tasarımının 12/10/2015 tarihinde davacı adına tescil edildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 09/05/2019 havale tarihli bilirkişi … tarafından hazırlanan raporda; “davacıya ait … tescil nolu tasarımın siyah metal parçaların birleşiminden oluştuğu, sağ ve sol yan parçaların ortasının boşluk olduğu yine aynı şekilde üst parçanında orta kısmının boşluklu bir yapısı olduğunun tespit edildiğini, davacıya ait … tescil nolu tasarımın, davalı firmaya ait “…” isimli ürün ve ilgili WIPO ayıtlarındaki tasarımlar bakımından incelendiğine, aralarında ayırt edilemeyecek seviyede benzerlikler bulunduğunun tespit edildiğini, davalıya ait tasarım ile davacının “…” isimli ürünü arasında benzerlik belirlenmediğini, ayrıca davacıya ait bu tasarımların davalının ortağı …’e ait … nolu tasarım ile de benzerlik taşımadığını, davalı tarafından … nolu tasarım,… ve … nolu tasarımlara emsal gösterilen ürünlerin davaya konu tasarım ile karşılaştırılması sonucunda bu ürünlerin WIPO tarafından farklı tarihlerde tescil edilen tasarımlar ile benzerlik taşımadığı belirlendiğini, … nolu tasarıma emsal gösterilen ürünlerin daha 2004 ve 2006 tarihlerinde tescil aldıkları ve … San.ve Tic. Ltd. Şti. Firmasının tasarımları ile birebir aynı olduğu tespit edildiğini, dosyada davalının davaya konu olan … nolu tasarımının harcıalem olduğuna dair iddiasını ispatlayan verilere rastlandığı için davalının bu iddiasının bir dayanağı olduğu” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 13/01/2020 havale tarihli bilirkişiler …, … ve … tarafından hazırlanan raporda; “davacı/karşı davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 10/11/2006 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, davacı/karşı davalı tarafa ait … ve… numaralı tasarım tescillerinin başvuru tarihi olan 12/12/2015 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edicilik özelliklerine sahip olmadığı, davacı/karşı davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 15/12/2016 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı, davacı (karşı davalı) … San.ve Tic. Ltd. Şti.’nin ibraz edilen ticari defterlerinin ilgili kanun hükümlerine göre uygun tutulduğu, davacı tarafından dava dosyasına ibraz edilen faturaların muhasebe kayıtlarında yer aldığı, dava konusu ürünlerin dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre içerisindeki toplam satışları içerisindeki payının büyük olduğu ve yoğun ciddi bir şekilde kullanımı olduğu” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür. İlk derece mahkemesince sunulan heyet raporunun karşı davaya konu … tescil numaralı tasarım yönünden değerlendirme yapılmadığı ve sonuç kısmında yer almadığı anlaşıldığından bu eksikliğin giderilmesi ve davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor alınmasına karar verildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 08/06/2020 havale tarihli bilirkişiler …, … ve … tarafından hazırlanan Ek Raporda; “davacı/karşı davalı tarafa ait … numaralı tasarım tescilinin başvuru tarihi olan 15/012/2016 tarihi itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı” yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, davacının tasarım haklarına tecavüzün tespiti, durdurulması, giderilmesi ile maddi ve manevi tazminat, karşı dava ise davacı karşı davalının tasarımlarının hükümsüzlüğü taleplerine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde davacı tarafa ait çoklu masa ayağı tasarımlarının bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında alınan ayrıntılı incelemeyi içeren ve istinaf denetimine elverişli nitelikte bulunan bilirkişi raporlarının içeriğinden de anlaşılacağı üzere davacı-karşı davalıya ait tasarımların yenilik ve ayırt edicilik unsurlarını taşımadığı, dolayısıyla hükümsüz kılınmasına dair mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca tasarımların hükümsüz kılınması nedeniyle asıl davaya konu taleplerin de yerinde olmadığı anlaşılmakla asıl davanın reddine dair hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı-karşı davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı-karşı davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Asıl ve karşı dava yönünden alınması gereken (80,70×2=)161,40 TL harçtan, peşin alınan (54,40×2=)108,80TL harcın mahsubu ile bakiye 52,60 TL harcın davacı-karşı davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davacı-karşı davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.02/11/2022