Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2097 E. 2020/2138 K. 09.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2097 Esas
KARAR NO: 2020/2138
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 1. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 14/02/2017
NUMARASI: 2015/87 2017/17
DAVANIN KONUSU: Markaya Tecavüz, Haksız Rekabet, Maddi ve Manevi Tazminat
KARAR TARİHİ: 09/12/2020
Dairemizin 01/11/2019 tarihli, 2017/2872 E. – 2019/2341 K.sayılı kararı, Yargıtay 11.HD’nin 12.10.2020 tarihli, 2020/140 E. 2020/4004 K.sayılı ilamıyla bozulmuş olmakla, duruşmalı yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …, 132 sayılı Kanun ile kurulmuş olan bir kamu kurumu olduğu TSE markalarını 5 ayrı biçimde Türk Patent Enstitüsü nezdinde tescil ettirildiğini, müvekkili ile hiçbir bağı bulunmayan davalıların, www…web.tr adresli web sitesini, gerek alan adı ve web sayfa görüntüleri gerekse içerik bakımından enstitüsünün resmi web sitesi www…org.tr ile iltibas oluşturacak şekilde adeta TSE’nin resmi sitesi görünümde hazırlanmış olduğunu, sitenin her sayfasında baklava dilimi şeklindeki …, “…” “…” tescilli marka ve loggolarının kullanıldığını, internet sitesi üzerinden müvekkili Enstitü’yü temsilen TSE belgeleri verildiği izlenimi uyandırılarak TSE belgesi almak isteyen kişilerin aldatılmakta olduğun müvekkili tarafından tespit edildiğini, adı geçen internet sitesinin iletişim başlıklı bölümünde şirket unvanı olarak “… Ltd. Şti” geçmekte ise de, Türkiye Ticaret Gazetesi Sicili resmi kayıtlarında Türkiye çapında bu ve buna benzer unvanlı bir şirketin bulunmadığını hatta hiç kurulmadığının anlaşıldığını, bu durum davalıların kötü niyetini de gösterdiğini, taraflarınca İstanbul Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 2015/4 d.iş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırıldığını, dosyaya ibraz edilen 26/02/2015 tarihli bilirkişi raporu ile de davalının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet fiillerinin belgelendiğini ve www…web.tr internet alan adının … adına kayıtlı olduğunun tespit edildiğini, davalıların fiilinin aynı zamanda suç oluşturduğundan şikayetleri üzerine İstanbul C.Başsavcılığı’nın 2015/36900 sayılı soruşturma dosyası açıldığını, davalılardan …’nin savcılıktaki 14/04/2015 tarihli sorgusunda, ortağı bulunduğu …nin www…web.tr adlı internet sitesinin sahibi olduğunu ifade edildiğini, netice olarak tescillil TSE marka ve logosunun müvekkili Enstitüsünden izin alınmaksızın, davalılara ait internet sitesinde kullanmış olmasının marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, davalıların izinsiz kullanmış olduğu tescilli TSE markasının, ancak Enstitü ile yapılacak bir sözleşme çerçevesinde kullanılabilen bir garanti markası olduğunu, dava konusu www…web.tr adlı internet sitesinin adresinin, müvekkili TSE’nin resmi internet sitesi olan www…org.tr ile iltibasa sebebiyet verecek şekilde benzer olduğundan ve sitede Enstitü adına hareket edildiği izlenimi uyandırıldığından bu durumun aynı zaman TTK’nda düzenlenmiş olan haksız rekabet hükümlerine de aykırılık oluşturduğunu, davalının bir kamu kurumu olan Enstitü’nün yıllardan beri elde etmiş olduğu itibarı ve saygınlığı üzerinden haksız kazanç sağlandığını ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; TSE logosunun, özü itibariyle Türk Standartlarına uygun olduğunu göstermek amacıyla kullanılan ve kullanımının marka tecavüzüne yol açması mümkün olmayan bir logo olduğunu, bu logonun kullanılmasının marka tecavüzüne yol açtığını söylemenin hukuken mümkün olmadığını, söz konusu işaretin, standartlara uygunluğun davacı kurum tarafından kontrol ve teyit edildiğinin işareti olarak kullanıldığını, davacı TSE’nin belirlediği şartları taşıyan kişilerin danışmanlık hizmetinde bulunmasına onay verildiğini, müvekkilinin de TSE’nin belirlediği lartlara uygun olarak … Firması üzerinden danışmanlık hizmeti verdiğini, www…web.tr adresinin gerçekten de müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin internet sitesinde TSE ile organik bağı olmadığını, yalnızca TSE belgesi almak isteyenlere bu konuda danışmanlık hizmeti verdiğini de açıkça beyan ettiğini, müvekkilinin … sicil numarasıyla patent vekilliği yaptığını, müvekkilinin vekil/danışmanlık sıfatıyla TSE belgesi almak isteyenlere danışmanlık hizmeti vermesinin Enstitüsü tarafından kabul edildiğini, Sınai danışmanlık hizmeti sunan birçok firmanın da bu logoyu kullanıldığını ifade ettiğini ve dilekçesinde belirttiği diğer nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda neticeten; “Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, davalının davacının … tescil sayılı markasına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine, davacı lehine, 12.980,00TL maddi ve 15.000TL manevi tazminata hükmedilerek 14/07/2012 tarihinden işleyecek %10,50 ve değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine, karar kesinleştiğinde hükmün ilanına” karar verilmiştir. Karara karşı davacı ve davalılardan … vekil istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti ve meni, haksız rekabetin meni ve tespiti ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Dairemizin 01/11/2019 tarihli 2017/2872 Esas, 2019/2341 Karar sayılı kararıyla; “….Davacının internet istesi; www…org.tr şeklinde olup davalılara ait sitenin alan adı ise; www…web.tr şeklindedir. Davalıya ait sitenin internet sayfalarının renkli çıktıları incelendiğinde; … isminin hemen üzerinde baklava dilimi içerisinde TSE markası ve logosunun kullanılmakta olduğu görülmektedir. Davalıların www…web.tr şeklindeki kendilerine ait internet sitesinde davacıya ait markanın kullanımına ilişkin hakkının yahut meşru bir bağlantısının olmadığı, davalı vekili kullanım amacının değerlendirilmediğini iddia ederek karara karşı istinaf yoluna başvurmuş ise de; internet sitesinde … ibaresinin üstünde TSE markasının olması ve web sitesinin www…web.tr şeklinde olması nedeni ile verilen hizmetin TSE garantisi altında izlenimini yarattığı ve keza kullanımın ticari etki yarattığı, bilirkişi raporlarının bu yönü ile yerinde olduğu dikkate alındığında davalı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Davalı vekili, maddi tazminatın hesaplanma metodunun hatalı olduğunu iddia etmiş ise de; ilk derece mahkemesince TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi’nin mahkemeyi bağlayıcı nitelikte olmadığı ancak hesaplanan maddi tazminatın yön gösterici olduğu gerekçesi ile rapordaki hesaplamanın kabul edildiği, mahkemenin kabulünün dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmakla maddi tazminatın hesaplanma usulü yönünden davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. Taraflar tacir olup uyuşmazlık esasen haksız eylem iddiasına dayalı olmakla davalı vekilinin faiz miktarı ve türü yönünden istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Mahkemece maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiş, davacı vekili tespitine karar verilen haksız rekabet istemi yönünden ayrıca tazminata hükmedilmemesinin hatalı olduğunu belirterek istinafa başvurmuştur. Ancak, somut olayda hakların yarışması mevcut olup davacının tekel hakkı olan bir kamu kurumu olması nedeni ile mahkemece haksız rekabete dayalı maddi tazminat talebinin reddi yerindedir. Bu nedenle davacı vekilinin bu husustaki istinaf isteminin reddi gerekmiştir. Somut olayın özellikleri ve mevcut delil durumu dikkate alındığında ilk derece mahkemesince takdir olunan manevi tazminat miktarı Dairemizce de yerinde bulunmuş olup bu husustaki istinaf istemlerinin reddi gerekmiştir. Davacı vekilinin yargılama giderlerine ilişkin istinaf istemi delil tespit dosyası ile birlikte incelenmiştir. 6100 sayılı HMK’nın “Geçici Hukuki Korumalar” başlıklı 10. kısmının içinde delil tespiti de bulunmakta olup, Kanun’un 323/ç maddesi gereğince de geçici hukuki koruma tedbirleri nedeniyle yapılan giderler, yargılama giderleri kapsamındadır. Bu durumda, Anadolu 1. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2015/4 D.İş sayılı dosyasındaki yargılama giderlerinin ve delil tespitinin yapıldığı 2013 yılı Tarifesinin İkinci Kısım Birinci Bölüm 1. maddesinde yazılı delil tespiti için öngörülen vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesi gereklidir. Davacı vekilinin istinaf isteminin bu yönden kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak; neticeten delil tespit dosyasındaki yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davanın kabul ve red oranına göre yargılama giderlerine eklenmesi sureti ile yeniden hüküm kurulmasına…” karar verilmiştir. Dairemizin kararına karşı davacı vekili ve davalı … vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/10/2020 tarihli 2020/140 Esas-2020/4004 Karar sayılı ilamıyla; “Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihi olan 01.11.2019 itibariyle Bölge Adliye Mahkemesinin verdiği kararlar hakkında temyiz kesinlik sınırı 58.700,00 TL olup, bu meblağın altında kalan hükümler, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-a bendi uyarınca kesin nitelikte olduğu, davacı tarafın reddolunan talep miktarının kesinlik sınırının altında olması nedeniyle HMK’nın 362/2. maddesi uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar verildiği, davalı vekilinin temyiz itirazları açısından; İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK’nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK’nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına ve hükmolunan tazminat miktarında 556 sayılı KHK’nın 66/son ve 67/1 maddeleri uyarınca hukuka aykırılık bulunmamasına göre davalı … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerektiği, davacı vekilinin, davacının garanti markasına tecavüz nedeniyle hesaplanan 11.000 TL tutarındaki tazminata %18 KDV’yi de ekleyerek 12.980 TL tazminatın davacıya ödenmesini talep ettiği, mahkemece hesaplanan tazminata KDV de eklenilmek suretiyle 12.980 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verildiği, ancak davalı vekilinin Katma Değer Vergisinin hükmolunan tazminata eklenmemesi gerektiği yönündeki itirazları hususunda, Bölge Adliye Mahkemesince, Katma Değer Vergisinin niteliği de dikkate alınmak suretiyle, hükmolunacak tazminata eklenerek talep edilip edilemeyeceği hususunda araştırma ve inceleme yapılarak neticesine göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmadığı” gerekçesiyle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, davalı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, davalı … vekilinin temyiz istemlerinin kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. Taraf vekillerine Yargıtay bozma ilamı ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davacı vekili bozmaya karşı direnilmesini ve davalı … vekili bozma ilamına uyulmasını talep etmiş, davalı şirket vekilinin bozma ilamına karşı beyanda bulunmamış, duruşmaya da katılmamıştır. Dairemizce bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur. Davalıların www…web.tr şeklindeki kendilerine ait internet sitesinde davacıya ait markanın kullanımına ilişkin hakkının yahut meşru bir bağlantısının olmadığı, davalı vekili kullanım amacının değerlendirilmediğini iddia ederek karara karşı istinaf yoluna başvurmuş ise de; internet sitesinde … ibaresinin üstünde TSE markasının olması ve web sitesinin www…web.tr şeklinde olması nedeni ile verilen hizmetin TSE garantisi altında izlenimini yarattığı ve keza kullanımın ticari etki yarattığı, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin oluştuğu, bilirkişi raporlarının bu yönü ile yerinde olduğu, somut olayda hakların yarışması mevcut olup davacının tekel hakkı olan bir kamu kurumu olması nedeni ile mahkemece haksız rekabete dayalı maddi tazminat talebinin reddinin yerinde olduğu, somut olayın özellikleri ve mevcut delil durumu dikkate alındığında ilk derece mahkemesince takdir olunan manevi tazminat miktarının yerinde bulunduğu, faiz miktarı ve türü yönünden davalının istinaf isteminin yerinde olmadığı; ancak geçici hukuki koruma tedbirleri nedeniyle yapılan giderler, yargılama giderleri kapsamında olmakla yargılama giderlerinin ve delil tespitinin yapıldığı 2013 yılı Tarifesinin İkinci Kısım Birinci Bölüm 1. maddesinde yazılı delil tespiti için öngörülen vekalet ücretinin yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiğine yönelik Dairemizin kararı yönünden temyiz istemlerinin reddine karar verilmekle karar kesinleşmiştir. Yargıtay bozma ilamında maddi tazminata KDV eklenmesine ilişkin davalı itirazlarının değerlendirilmediğine yer verilmiştir. TSE markalarını sözleşme akdetmeksizin kullananlar aleyhine davada ürünle ilgili TSE Ürün Belgelendirme Yönergesi’nin 10.2 maddesinde maddi tazminat hesabında 1 yıllık emsal belge kullanma tavan ücreti tutarının dikkate alınacağı, ücret çizelgesinde marka kullanma ücreti bedelinin KDV eklenmek suretiyle bulunacağı, maddi zararın bir kaleminin de KDV olduğu dikkate alındığında maddi tazminat miktarının KDV’si ile beraber tahsiline karar verilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinin kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığından davalı … vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. (Benzer yönde; Yargıtay 11.HD’nin 2015/15523 Esas, 2017/2525 Karar, 02.05.2017 Tarihli; 11.HD’nin 2015/1622 E, 2015/6795 Karar sayılı, 13.05.2015 Tarihli, 11.HD’nin 2014/15726 E, 2014/18739 Karar sayılı, 02.12.2014 Tarihli ve 11.HD’nin 2015/1552 E, 2017/2525 Karar sayılı, 02.05.2017 tarihli ilamları) Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf istemini kısmen kabulüne, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine, ilk derece mahkemesinin kararının HMK 353/1-b-2,3 maddesi gereğince kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul Anadolu 1.Firi ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2015/87 Esas, 2017/17 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 353/1-b-2,3 maddeleri gereğince KALDIRILMASINA, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 3-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE, 4-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, 5-Davalının, davacının 2014/32325 tescil sayılı markasına tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitine ve önlenmesine, 6-Davacı lehine tayin edilen 12.980,00 TL maddi, 15.000,00 TL manevi tazminatın 14/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek %10,50 ‘den başlamak üzere değişen oranlarda avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 7-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE, 8-Karar kesinleştiğinde hükmün traji en yüksek iki gazetede ilanına 9-İlk derece mahkemesindeki yargılama giderleri ve harca ilişkin; -1.911,31 TL karar ve ilam harcı tayini ile peşin alınan 683,10 TL ve ıslah ile alınan 221,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.006,54 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsiline, – Davacı tarafça yatırılan 27,70TL TL başvuru harcı, 683,10 TL peşin harç, 221,67Tl ıslah harcı, 4,10 TL vekalet harcı ki toplam 936,57TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, – Davacı tarafça yapılan 2.250,00 TL bilirkişi ücreti, 375,00 TL tebligat, müzekkere masrafı ile delil tespit dosyasında yapılan masraflar olan; 500TL bilirkişi ücreti, 300 TL delil tespit vekalet ücreti, 24,00TL tebligat masrafı ile 73,30 TL ilk dava açılış masrafı olmak üzere toplam 3.522,30TL yargılama giderinin kabul ve red oranları gözönüne alınarak 1860,12TL sinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, -Davacı yararına “marka için maddi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.860,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, -Davacı yararına “manevi tazminat yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.860,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, -Davacı yararına “tecavüzün tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.860,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, -Davacı yararına “haksız rekabetin tespiti yönünden” karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.860,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davalılardan müteselsilen alınarak, davacıya verilmesine, -Davalılar lehine bir kez “haksız rekabet için maddi tazminat yönünden” red olunan miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.860,00TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, -Davalılar lehine bir kez “manevi tazminat yönünden” red olunan miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.860,00 TL vekalet ücreti takdiri ile davacıdan alınarak, davalılara verilmesine, -Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına, -Davacı tarafından yatırılan gider avanslarından kullanılmayan miktarların karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine, 10-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderleri ve harca ilişkin; – Davalı …’nin İstinaf talebi reddolunduğundan alınması gereken 54,40 TL harçtan, peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,00 TL eksik harcın davalı …’den alınarak Hazine’ye irat kaydına, -İstinaf talebi kısmen kabul edildiğinden davacı tarafça yatırılan istinaf harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine, -İstinaf yargılaması için (Yargıtay bozma öncesi) davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf yoluna başvurma harcı, 33,00 TL tebligat, müzekkere ve posta gideri olmak üzere toplam 118,70 TL’nin, davalıdan alınıp davacıya verilmesine, -İstinaf yargılaması için davalı tarafça yapılan masrafların üzerinde bırakılmasına, – İstinaf incelemesi duruşmalı yapıldığından duruşma sayısı dikkate alınarak 2.040,00TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine, 11-Artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve istek halinde aidiyetine göre taraflara iadesine, Dair, davacı yönünden kesin, davalı yönünden tebliğden itibaren 2 haftalık süre içerisinde temyizi kabil olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.09/12/2020