Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2081 E. 2022/1719 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2081 Esas
KARAR NO: 2022/1719
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI: 2017/567 2019/558
DAVANIN KONUSU: Marka (Manevi Tazminat İstemli)|Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
KARAR TARİHİ: 19/10/2022
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin Türkiye’nin ilk GSM, 2G ve 3G operatörü olduğunu, şirketin isim ve logosunun TPE nezdinde marka olarak tescilli olduğunu, bu kapsamda şirketin markası “…”in tanınmış marka statüsünde olduğunu, ayrıca müvekkil şirketin “…” markalarına ilişkin TPE nezdinde koruma altında bulunan …, … vd. tescil numaralı marka tescilleri de bulunduğunu, www…com alan adlı web sitesinde ve … adlı facebook kullanıcısının hesabında müvekkil …’e ait tescilli markaların aynen ve/veya benzerini taşıyan ürünlerin satışa sunulduğu tespit edildiğini, sitede satılan ürünlerde müvekkilin izni olmaksızın müvekkilinin tescilli markasının kullanıldığını, müvekkilinin izni olmaksızın markasının kullanılmasının, müvekkilinin tescilli markalarına ilişkin üretilen ürünlerin satışı ile haksız kazanç elde etme fiilinin Sınai Mülkiyet Kanunu madde 7 ve madde 29 bağlamında marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, davalı tarafın marka hakkına tecavüz teşkil eden bu fiillerinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir talepli dava ikame edildiğini, İstanbul 1. FSHHM nezdinde görülen davada ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ve söz konusu ürünlerin satışının yapıldığı www…com alan adına erişimin tedbiren engellenmesine karar verildiğini, www…com isimli site incelendiğinde “sipariş hattı” olarak … nolu GSM hattının belirtildiği görüleceğini, yine davalı taraf olan …’nun dilekçe ekinde sunulan Facebook paylaşımlarına ilişkin E-Tespit tutanakları incelendiğinde bu paylaşımlarda … nolu GSM hattının “sipariş hattı” olarak belirtildiği görüleceğini, dava konusu web sitenin ekran görüntülerinde “iletişim” kısmında … ve … numaralan hatların iletişim bilgisi olarak verildiğini, ayrıca internet sitesinin sahiplik bilgisinin sorgulandığında alan adı yer sağlayıcısının “…, …, … Mah. … Sok. Bağcılar, İstanbul” olduğu bilgisine ulaşıldığını, davalının tespit edilmesi amacıyla bahsi geçen GSM hatlarına ilişkin hat sahibi/kullanıcısına ilişkin adres bilgilerinin …, … ve … şirketlerinden sorgulanması ve yer sağlayıcıya müzekkere yazılarak alan adının tescilini yaptıranın isim ve adres bilgilerinin sorulması gerektiğini, müvekkil tarafından tescil edilmiş bulunan “…” ve “…” markalarının www…com alan adında müvekkilinin izni ve bilgisi dışında aynen kullanıldığı açık olduğundan ve davalının müvekkil şirketin tescilli markalarına ilişkin ürünleri satışa sunduğundan Sınai Mülkiyet Kanunu madde 29 ve buna istinaden 7/3-b maddesi kapsamında marka hakkına tecavüz fiili oluştuğunu beyan ederek müvekkil şirketin tescilli markalarına tecavüz teşkil eden fiillerin durdurulmasını, tecavüzün giderilmesini ve devamının önlenmesini, 50.000 TL manevi tazminata karar verilmesini, tecavüz teşkil eden ürünlere ve bu ürünlerin üretiminde münhasıran kullanılan araçlara el konulmasını, www…com alan adına erişimin kalıcı olarak engellenmesini diğer talepleriyle birlikte talep ve dava etmiştir. Davalı taraf 13/09/2018 tarihli beyan dilekçesinde; gerçek davalı … Ltd. Şti, … ve … firma ve şahısları olmasına rağmen müvekkiline de davanın dokundurulduğunu, davada husumet yönlendirilmesi hatası bulunduğunu, işbu sebeple müvekkil hakkında ikame edilen davanın hukuki destekten yoksun kaldığını, Sayın Mahkemenin davacının davalı … Ltd. Şti.’ye karşı açtığı davadan feragat ettiğini, dava konusu üretim, satış ve eylem hakkında feragat uygulanan bu davalıya ait olduğunu beyan ederek müvekkili aleyhine ikame edilen davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 24.12.2019 tarih ve 2017/567 Esas – 2019/558 Karar sayılı kararıyla; “İstanbul 1. FSHHM’nin 2017/71 değişik iş numaralı dosyasındaki tespitler, internet kayıtları, … şirketinin cevabi yazısı birlikte değerlendirildiğinde; davalı …’nun davacının … ve … ibareli markalarının bulunduğu ürünleri taklit etmek suretiyle internet üzerinden satış yaparak marka hakkına tecavüzde bulunduğu, bu ürünlerin internet üzerinden satıldığı anlaşıldığından bu internet alan adının terkininin gerektiği, davacının manevi zarara uğradığı, taklit ürünlerin üretilmesinden manevi olarak elem ve keder sonucunun doğduğu sonucuna varılmış ve gerçekleşen ihlalin niteliği, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi gereği manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle takdiren 7500 TL manevi tazminata, diğer davalı … şirketi aleyhindeki davanın ise takipsiz bırakıldığı anlaşıldığından açılmamış sayılmasına” karar verilmiştir. Davacı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davalının müvekkil şirketin marka hakkına tecavüz teşkil eden fiiller işlediği isabetle tespit edilmiş olup, Mahkeme’nin kararının ve gerekçesinin bu yönüyle yerinde olduğunu, Ancak hükmedilen 7.500 TL tutarındaki manevi tazminatın son derece yetersiz ve caydırıcı olmaktan uzak olduğunu; davaya konu ürünlerin satıldığı www…com isimli internet sitesinin sırf taklit ürünlerin satışına özgülendiği dosyadaki delillerle sabit olduğunu, davalının taklit ürünlerin satışını adeta meslek haline getirmiş olup, hükmedilen manevi tazminatın caydırıcı olmadığını, Yargıtay içtihatlarında ve doktrinde, manevi tazminatın haksız fiili işleyen kişi bakımından caydırıcı nitelikte, manevi zarara uğrayan kişi bakımından ise manevi tatmin duygusu yaratacak nitelikte olması gerektiğinin kabul edildiğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının hükmedilen manevi tazminat yönünden kaldırılmasına, davalı aleyhine somut olayın koşullarına uygun bir tutarda manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesi istenmiştir. Davalı … vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davada husumet yönlendirilmesi hatası olduğunu, dava konusu üretim ve satış eylemi hakkında feragat uygulanan diğer davalının … Tic. Ltd. Şti nin internet adresinden yapıldığı halde Mahkemece Müvekkilimin sorumlu tutulmasının hatalı olduğunu, Müvekkilemin dosyada mübrez … ve …dafone yazıları muvacehesinde iddia edilen fiili işlemediği, aykırılığı teşkil eden GSM numaralarının müvekkile ait olmadığı sübut bulduğundan Mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
DELİLLER: *İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 2017/71 D.lş sayılı dosyası kapsamında alınan 31/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda; “www…com alan adının içerik sağlayıcısının kimliği tespit edilememek ile birlikte alan adının yer sağlayıcısına ilişkin olarak yapılan araştırma neticesinde …, …, … Mah. …. Sok. Bağcılar/İstanbul bilgilerine ulaşılabildiği, www…com uzantılı alan adının tamamında talep eden yana ait markalar ile iltibas yaratır kullanımların yoğun bir şekilde gerçekleştirilmekte olduğu, aleyhine tespit talebinde bulunana ait olduğu bildirilen her iki adreste aleyhine tespit talep edilen yanların ya da sair bir kişi/işletmenin herhangi bir ticari faaliyetinin bulunmadığının tespit edildiği” görüş ve kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün tespiti, meni ve refi ile manevi tazminat taleplerine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, “…-Davanın kısmen kabulüne, davalı … yönünden davalının davacının … ve … ibareli markalarının bulunduğu ürünleri taklit etmek suretiyle internet üzerinden satış yaparak marka hakkına tecavüzde bulunduğunun tespitine, men’ine, ref’ine, -Davacının markalı ürünlerinin taklit edilmesi nedeni ile manevi zarara uğradığının kabul edilerek manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 7.500,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, – www…com internet sitesinin sırf taklit ürünlerin satışına özgülenmiş olduğu alınan bilirkişi raporundan anlaşıldığından alan adının terkinine, -Davalı … Şirketi yönünden dava takipsiz bırakıldığından davanın açılmamış sayılmasına, ” karar verilmiştir. Hüküm davacı vekili ile davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Üsküdar … Noterliği’nin 07/07/2017 tarih ve … yevmiye nolu E-Tespit tutanağında geçen tespite konu “…” isimli facebook hesabından alınmış ekran görüntüleri, Üsküdar … Noterliği’nin 07/07/2017 tarih ve … yevmiye nolu E-Tespit tutanağında geçen tespite konu www…com isimli web sitesinden alınmış ekran görüntüleri ve iletişim bilgisi olarak da (… A. Ş.’nin 15.11.2017 tarih ve … sayılı yazısı ile) davalı …’ya ait olduğu anlaşılan … nolu GSM numarasına yer verildiğinin tespiti, … şirketine yazılan yazıya verilen 15.10.2017 tarihli www…com adresinin kendileri tarafından davalı …’ya satıldığını bildirir yazı cevabı, İstanbul 1. FSHHM’nin 2017/71 değişik iş numaralı dosyasındaki tespitler, internet kayıtları bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davalı …’nun davacının … ve … ibareli markalarının bulunduğu ürünleri taklit etmek suretiyle internet üzerinden satış yaparak marka hakkına tecavüzde bulunduğu anlaşıldığından mahkemece bu davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir. Davacı vekili her ne kadar “Mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının düşük olduğunu” ileri sürmüş ise de; gerçekleşen ihlalin niteliği, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilkesi gereği mahkemece hüküm altına alınan 7.500,00 TL tutarındaki manevi tazminatın somut olaya uygun ve kabul edilebilir olduğu anlaşıldığından, davacı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekili ve Davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-Alınması gereken 80,70 TL harçtan, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Alınması gereken 512,32 TL nispi harçtan, peşin alınan 128,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 384,24 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 5-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davacı yönünden kesin, Davalı … yönünden HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.19/10/2022