Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2079 Esas
KARAR NO: 2022/1604
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 11/02/2020
NUMARASI: 2016/198 E. – 2020/89 K.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin promosyon malzemeleri satın almak üzere; davalı …-… ile, 01.10.2015 tarihli bir sözleşme imzalayarak avans olarak çekler verdiğini, davalının edimlerini yerine getirmemesi üzerine sözleşmenin 20.12.2015 tarihinde feshedilerek çeklerin iadesinde mutabık kalındığını, ancak çeklerin iade edilmediğini, verilen çeklerden 29.350.-TL meblağlı çekin davalı … şirketine ciro ile devredildiğini ve faktoring işlemine tabi tutulduğunun öğrenildiğini, davalı … şirketinin mevzuat gereklerini yerine getirmeden çeki iktisap etmiş olmakla, davaya konu bu çekin meşru hamili olmadığı, açıklanan nedenlerle; davaya konu işbu çek ile ilgili olmak üzere davalılara borçlu olmadığının tespiti ile çekin iadesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Factoring vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı … -… ile 6361 sayılı yasa kapsamında sözleşme akdedildiğini, iş bu sözleşme kapsamında diğer davalı tarafından davacı şirkete ve dava dışı … şirketine kesilen 44.540,00 TL’lik ve 34.220,00-TL’lik faturaların temlik alındığını, faturanın araştırılarak borçlu …-… muhasebesinden teyit edildiğini, fatura ekinde davaya konu çekin ciro yoluyla yasa ve yönetmelik şartlarına uygun olarak iksitap edildiğini, davaya konu işbu çeklerin iyi niyetli yasal hamili olduklarını, davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı …- …; davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 11.02.2020 tarih ve 2016/198 Esas – 2020/89 Karar sayılı kararıyla; “Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, “Faktoring Sözleşmesine ve Çek’e Dayanan Menfi Tespit ve İstirdat” talebine ilişkin olduğu, dava konusu somut olaya ilişkin olarak tüm delillerin toplandığı, dava konusu çekin, davacı ile davalı …-… arasında akdedilen 01/10/2015 tarihli sözleşme kapsamında teslimi öngörülen mallara karşılık avans olarak verilen çeklerden birisi olduğu, ancak taraflar arasında akdedilen 01/10/2015 tarihli sözleşmenin yine tarafların karşılıklı anlaşması sonucu 20/12/2015 tarihinde fesih edildiği, fesih protokolünün incelenmesinde de, çeklerin bedelsiz kaldığı ve iade edileceğinin taraflarca kararlaştırıldığı ve böylece çeklerin karşılıksız kaldığı ve davacının dava konusu çek nedeniyle davalı …-…’e borçlu olmadığının kesin olarak kanıtlandığı, dolayısıyla davacının davalı …-…’e borçlu olmadığının ve tahsil edilen bedellerinin istirdadının gerektiği, davacının bedelsizlik defini, yukarıda yazılı gerekçelerle davalı … şirketine karşı da ileri sürmesi mümkün olduğu anlaşıldığından, davanın her iki davalı yönünden de kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; “Müvekkil faktoring şirketinin Kanun ve BDDK kurallarına uyduğunu, faturanın gerçekliğini araştırmış olup, iyiniyetli davranıp çek keşidecesinin zararına hareketlerde bulunmadığını, Müvekkil, faturayı temlik aldığı ve davaya konu çekleri iktisap ettiği aşamada Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre hareket ettiğinin açıkça bilirkişi raporunda yer aldığını, Mahkemece aldırılan her iki raporda da, müvekkil şirketin herhangi bir kötü niyetle hareket ederek davacıyı zarara uğratma amacıyla işlem yapmadığının belirtildiğini, bu sebeple dahi davanın reddinin gerektiğini, Ayrıca İlk derece mahkemesi 6361 sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun 9/3. maddesini de görmezden geldiğini, bu yasa maddesi gereğince hiçbir tedbir ve definin müvekkile karşı ileri sürülemeyeceğini.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmişti.
DELİLLER: *Bilirkişi …In 18/10/2017 tarihli raporunda; “Davalılardan … A.Ş.’nin dava konusu faktoring işleminde, 6361 sayılı yasada belirtilmiş bulunun işlemleri yerine getirdiği ve riskin teminatına da ciro silsilesi düzgün ve davalılardan …’nun faturasının borçlusu olan davacının çekini aldığını, davalı … şirketinin işlemlerini yaptığı sırada özen göstermediği bir kısım eksikliklerin dava konusu olayı etkilemeyen usulü eksiklikler olduğu, davalı … firmasının kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin kanıtlanamadığı, davacının değinilen çek nedeni ile zarara uğradığı iddiasının faktör firma ile bir ilgisinin bulunmadığı, davacının uğradığı zararı … firmasından talep etmesi gerektiği …” kanaati bildirilmiştir. *Bilirkişi …’nün 28/06/2019 tarihli raporunda; “… davalı … şirketinin, faturayı temlik aldığı ve çekleri iktisap ettiği aşamada mevzuat hükümlerine uyduğu, faktoring işlemleri için kendilerine ibraz olunan belgeler arasındaki uyuma dikkat ettiği, davaya konu çeki faturaya bağlı olarak devralmış olmakla yönetmelik ve yasa şartlarına aykırı hareket etmediği ancak, davalı … şirketinin davaya konu faturayı temlik alırken (ve çeki iktisap ederken) temlik alınan fatura konusunda, 6361 sayılı yasanın 9/2. md’si ile Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine-BBDK tarafından yayınlanan genelge ve tebliğlere-TTK mad. 686/2, 687/1. maddelerindeki (iktisapta ağır kusur ve borçlurunun zararına hareket etmememe…) kurallarına yeterince uygun hareket etmediği, bu şartlar altında davaya konu çekin iktisabında kusurlu olduğu …” kanaati bildirilmiştir.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasıdır. Davacı, davaya konu edilen çekin keşidecisi olduğunu, çekin avans çeki olarak davalı …’e verildiğini, daha sonra davalı ile anlaşmayı iptal ettiklerini ve çekin bedelsiz kaldığını, çekin lehtar tarafından içeriği teslim edilmemiş faturaya dayalı olarak davalı … firmasına temlik edilmesinin usule aykırı olduğunu beyanla menfi tespit isteminde bulunmuş; davalı … ise çekin faktoring hukukuna uygun olarak ciro yoluyla temlik alındığını beyanla davanın reddini savunmuştur. İlk derece mahkemesi tarafından; “…davacının dava konusu çek nedeniyle davalı …-…’e borçlu olmadığının kesin olarak kanıtlandığı, davalı … şirketine karşı da ileri sürmesi mümkün olduğu anlaşıldığından, davanın her iki davalı yönünden de kabulüne, çek bedeli ödendiğinden bedelin davalılardan alınmasına” karar verilmiştir.Hüküm davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.Davacının davaya konu çekin keşidecisi olduğu, davacının çeki mal alımı için avans olarak davalı … – …’e verdiği, daha sonra alım sözleşmesinin 20.12.2015 tarihinde feshedilerek çeklerin iadesi konusunda tarafların mutabık kaldığı, çekin davalı tarafından davacıya iade edilmeyerek diğer davalı …’ye ciro ile devredildiği, çekin bedelsiz kaldığının dosyadaki deliller uyarınca sabit olduğu, bu durumda çek keşidecisi olan davacı ile lehtar arasındaki defilerin faktoring şirketine karşı da ileri sürülebileceği, tüm bu hususlar gözönüne alındığında davacının davaya konu çek nedeniyle davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi isabetli olduğundan, davalı … vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yargılaması yönünden alınması gereken 2.004,89 TL harçtan, peşin yatırılan 502,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.502,89 TL harcın davalı …’den alınarak hazineye gelir kaydına, 3-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.05/10/2022