Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2073 E. 2022/1822 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2073 Esas
KARAR NO: 2022/1822
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/03/2020
NUMARASI: 2018/20 2020/176
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dünyaca ünlü ve tanınmış markaların sahibi olduğunu, 1973 yılında ABD de kurulduğunu, dünyanın en çok gayrimenkul satışı gerçekleştiren firması olduğunu, müvekkilinin …, .., …, …, …, …, …, …, …, … tescil numaralı markaların sahibi olduğunu, … ve … nolu markaların tanınmış marka olduğunu, balon şekli ve renk kombinasyonunun ABD de telif hakkı olarak tescilli olduğunu, yoğun reklam harcaması yaptığını, müvekkili ve iştiraklerinin dünyanın her tarafında franchise sözleşmeleri yaptığını, marka ve ticari bilgilerini gayrimenkul danışmanı olarak adlandırılan gerçek kişilere kullandırdığını, sözleşmelerde müvekkilinin sözleşmenin tarafları ile aynı haklara sahip lehdar olduğunu, dava konusu gayrimenkul danışmanlığı sözleşmesinde dava dışı … firması franschise alan sıfatıyla davalılardan … ın ise gayrimenkul danışmanı olarak yer aldığını, sözleşmenin işçi ve işveren ilişkisine ilişkin olmadığını, davalının sözleşmeyi ihlal etmesi sebebiyle sözleşmenin feshedildiğini sözleşmede kararlaştırılan rekabet yasağının kanuna ve içtihatlara uygun olduğunu, 2 yılı geçmemek ve belli coğrafi çevreyi aşmamak kaydıyla rekabet yasağının geçerli olduğunu, davada sürenin 2 yıl ve Çanakkale merkez ilçe ile sınırlı olduğunu, davalının sözleşmede kararlaştırılan cezai şartı kabul etmiş ve aynı ticari çevrede aynı konuda faaliyette bulunma yasağı olmasına rağmen davalının sözleşmeye aykırı olarak davalı şirketi kurduğunu, davalının … ibareli dava konusu … numaralı markasının davacıya ait aynı renklerini taşıyan balon logosundan oluştuğunu, … ibareli markaların tamamına itiraz edildiğini, itirazların kabul edildiğini, başvuruların geri çekildiğini, … ibaresinin … ibaresinden çok farklı değerlendirilemeyeceğini, kötüniyetli tescilin hükümsüzlük sebebi olduğunu, sözleşmenin 09.02.2016 tarihinde feshedilmesine rağmen davalının müvekkili markası ile birebir aynılık derecesinde benzer olan … ibaresini kullanmaya başlaması üzerine davalılara iadeli taahhütlü posta ile ihtarname gönderdiklerini, davalının itibar etmeyerek marka ve logoyu kullanmaya devam ettiğini, müvekkili markasıyla iltibas teşkil eden … numaralı ve … markalarının 39. sınıfta yapılan başvurularının itiraz üzerine müvekkilinin tanınmış markasından dolayı reddedildiğini, dava konusu … markasının 36. sınıfta yapılan başvuruya yapılan itirazın TPMK tarafından kabul edilmeyerek markanın tescil edildiğini, tanınmışlık kararının yok sayıldığını, TPMK nezdinde dava konusu … numaralı marka hariç tüm itirazların reddedildiğini, müvekkilinin tanınmış … markası ile iltibas oluşturması nedeniyle hükümsüz kılınması gerektiğini, … markasının ilk defa müvekkili tarafından yaratılarak, yıllar süren emek ve kaynak harcamaları sonucunda piyasada bilinir hale geldiğini, tanınmış olarak tescil edildiğini, dava konusu … numaralı markanın müvekkili markası ile iltibasa neden olacak derecede benzer olduğu gibi aynı sınıfta tescil edildiğini, kötüniyetli başvuruların iptalinin hükme bağlandığını belirtmiş gayrimenkul danışmanlığı sözleşmesine istinaden davalıların eylemlerinin markanın itibarını zedeleyici eylemler olduğunun tespiti, ortadan kaldırılması, eylemlerin rekabet yasağına girdiğinin tespiti, marka kullanımının sözleşmenin ihlali olduğunun tespiti, 20.000 ABD dolar cezai şartın ödenmesi, … tescil numaralı … markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinini, davalı şirket unvanından, internet adresinde … ibaresinin çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı müvekkili … ın davacı şirkette 2011 yılında çalışmaya başladığını, 2015 yılına kadar gayrimenkul danışmanlığı yaptığını, sözleşmesini feshederek işten ayrılarak diğer davalı şirketi kurup gerekli marka tescillerini yaptırdığını, Çanakkale’de müvekkilinin gayrimenkul alanında tanınmış bir kişilik olduğunu, iş hacminin yükselmesi sebebiyle davacının karalama kampanyası yaptığını, davalı … ın sigorta kayıtlarını sunduklarını, aralarındaki ilişkinin iş ilişkisi olduğunu, iş mahkemelerinin görevli olduğunu, 02.09.2014-09.02.2016 sigorta giriş çıkış tarihleri olduğunu, cezai şartın tek taraflı olması sebebiyle geçersiz ve fahiş olduğunu, markaların benzer olmadığını, logoların farklı olduğunu, tüketicinin yanılgıya düşmesinin mümkün olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede 2 yıl rekabet etmeme yasağının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacı şirkette gayrimenkul danışmanı olması sebebiyle şirket sırlarına sahip olmadığını, işçinin Anayasa kapsamında güvence altına alınmış olan işçinin dilediği alanda çalışma ve sözleşme özgürlüğü haklan sebebiyle rekabet yasağına ilişkin sözleşme hükümlerinin dar yorumlanması gerektiğini, BK md. 444 ün burada geçerli olmayacağını, kendi müşteri çevresini kullanmak suretiyle davacıya pay verdiğini davacının zararı olmadığını, … numaralı markanın davalı şirket adına davacının itirazları reddedilmek suretiyle tescilli olduğunu, … markasının 36. Sınıfta gayrimenkul alım satımı kiralamasında tescilleri olduğunu, kullanımının yaygın olduğunu, markaların benzer olmadığını, … markasının herkesin kullanabildiği kelime olduğunu, normal vatandaşın her iki firmanın farklı olduğunu ayırt edebileceğini belirtmiş davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 05/03/2020 tarihli 2018/20E.-2020/176K. Sayılı kararı ile; “…Tüm dosya kapsamı yukarıda izahı yapılan mevzuat ve açıklamalar kapsamında değerlendirildiğinde; “…” ibareli davacıya ait markaların tanınmış marka olduğu, dava tarihi itibarı ile uygulanması gereken SMK 5, 6 ve 9 maddeleri dikkate alındığında davalı markasının hükümsüzlük şartlarının oluştuğu anlaşılmakla davalıya ait markanın hükümsüzlüğüne, SMK 155 hükmü gereği tescilin tecavüz olgusunu ortadan kaldırmayacağı davalının marka üzerinde hak sahibi olan davacıya karşı marka tescil korumasından yararlanamayacağı, esasen davalının tescile uygun kullanımının da bulunmadığı dikkate alınarak markaya tecavüz ve haksız rekabete dayalı açılan davaların da kabulüne ve sözleşme hükümleri dikkate alındığında davalının sözleşmenin 10. Maddesinde düzenlenen rekabet yasağına aykırı hareket ettiği, sözleşmeden kaynaklı cezai şart şartlarının oluştuğu anlaşılmakla,1-Davacının hükümsüzlüğe yönelik açmış olduğu davanın KABULÜ ile, davalı … Ticaret Limited Şirketi adına … no ile tescilli “…” ibareli markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE, SİCİLDEN TERKİNİNE, 2-Davacının markaya tecavüze dayalı açmış olduğu davanın KABULÜ ile, davalıların kullanımlarının davacıya ait tescilli markalara tecavüz teşkil ettiğinin TESPİTİNE, ÖNLENMESİNE, ORTADAN KALDIRILMASINA, bu kapsamda davalı ticaret ünvanında irtibasa sebebiyet verdiği anlaşılan “…” ibaresinin çıkartılmasına, aksi takdirde ticaret ünvanının SİCİLDEN TERKİNİNE, davalılara ait www…com sitesinden bu ibarenin çıkartılmasına, aksi takdirde siteye erişimin engellenmesine, site içerisinde yer alan ve markayla iltibasa yol açan görsellerin kullanımının önlenmesine, siteden çıkartılmadıkları takdirde siteye erişimin engellenmesine, infazda 19/06/2019 tarihli bilirkişi raporunun dikkate alınmasına, raporun hüküm eki sayılmasına, 3-Davalı …’ın kullanım ve eylemlerinin sözleşmeye yine bu kapsamda sözleşmede düzenlenen rekabet yasağına aykırılık teşkil ettiğinin TESPİTİNE,4-Davacının cezai şarta dayalı açmış olduğu davanın KABULÜ ile, 20.000,00 USD’nin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine…” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; Davacı tarafın dilekçelerinde ve mahkemenin gerekçeli kararında her ne kadar müvekkil … rekabet yasağının çiğnendiğinden bahsedilse de söz konusu davalı firma ve müvekkil arasında yapılmış olan sözleşmenin geçerliliğinin olmadığı, müvekkil aleyhine ağır koşullar içeren maddeler eklenmek suretiyle müvekkilin zor durumda bırakıldığı, müvekkil … ile davacı firma arasında olan sözleşme kapsamında müvekkil aleyhine tek taraflı olarak cezai şart konulduğu, bu cezai şartın tek taraflı olması hasebiyle geçersiz olduğu, söz konusu cezai şartın 20.000,00 $ olarak belirtildiği ve bu fahiş bedelin talebinin haksız olduğu, kanunda işçinin müşterileri tanımasından veya iş sırlarını bilmesinden dolayı işverene önemli bir zarar vermesi ihtimalinin olması şartından bahsedilmekle Müvekkil …’ın zaten söz konusu davacı firmada gayrimenkul danışmanı olarak görev yaptığını ve bu işi neticesinde kendi çevresini kullanarak yer kiralayıp satmakta olduğunu, buradan da müvekkilin şirketten herhangi bir müşteri tanıması veyahut iş sırlarına ilişkin bilgi edinmesi söz konusu olmadığını, bu sebeple davacı firma ile yapılan sözleşme kapsamında müvekkili için belirtilen 2 yıllık rekabet yasağı maddesinin ihlal edilmediğini, rekabet yasağının şartları oluşmadığını, davalı şirket açısından; müvekkil davalı şirket, müvekkil davalı tarafından kurulmuş olup … tescil numaralı markanın sahibi konumunda olduğunu, davacı dava dilekçesinde her ne kadar söz konusu müvekkil şirket adına tescilli markaya itiraz etse de tamamen hukuki yollardan geçerek marka müvekkil firma adına tescil edildiğini, … başvuru numaralı … markası 36. Sınıfta başvurulmuş ve davacı firmaca yapılan itirazlar reddedilmek suretiyle TPMK işbu markanın tesciline karar verildiğini, karşı tarafın itirazlarının kabul edilmediğini, müvekkil … kurmuş olduğu şirketi ile gayrimenkul alanında bulunmuş olduğu ilde tanındığını, uluslararası şirket olan davacı … şirketi Çanakkale ilinde müvekkilin bu başarısından dolayı işbu davayı açmak mecburiyetinde kendisini hissettiğini, keza … ismi olarak başlayan birden çok gayrimenkul alanında uğraşan firma bulunduğunu, … kelime anlamı olarak ta birçok yerde kullanılmakla herkesin kullanabildiği bir kelime olduğunu, ancak …’la benzediği iddiasının kesinlikle geçersiz olduğunu, müvekkil firmanın ambleminin şemsiye, davacı firmanın ambleminin ise balon olduğunu, burada müvekkil ve müvekkil şirketin halk üzerinde tüketicileri yanılgıya düşürecek bir durumun olmadığını, davacının kötü niyetli dava açtığını bildirmiştir.
DELİLLER: Türk Patent ve Marka Kurumu kayıtlarının incelendiğinde; davacı adına … ibareli markalar 1997 yılından beri …, …, …, …, … Tescil numaralı ve daha pek çok marka ağırlıklı olarak 35 ve 36.sınıflarda tescilli olduğu, davalı adına hükümsüzlüğü talep edilen … tescil numaralı “…” markası 36. Sınıfta tescilli olduğu, davacının markasını koruma tescil tarihi davalı markasından önce olduğu, davacının “…” markalarının Türk Patent ve Marka Kurumu’nun Tanınmış Markalar Sicilinde … numara ve … numara ile tescilli olduğu anlaşılmıştır. Yargılama sırasında alınan 19/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…davacının markası ile davalının tescilli markası arasında bağlantı kurulması ihtimali dahil karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik olduğu, davacı markaları ile iltibas yarattığı, SMK m.25/1 gereği markanın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği, rekabet yasağı kaydının geçerli olduğu, davacının sözleşmede belirtilen 20.000 USD tutarındaki cezai şartı davalı …’dan talep edebileceği, sözleşmede açıkça düzenlenmediği için cezai şart talebi dışında davalının rekabet yasağına aykırılık oluşturan eylemlerine son vermesinin talep edilemeyeceği, davalı …’ın, davacının marka vb. başkaca bir hakkını ihlal etmemek kaydıyla faaliyetlerini sürdürebileceği…” yolunda görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi, … ibaresinin ticaret ünvanından çıkarılması, davalıya ait markanın hükümsüzlüğü ve cezai şart taleplerine ilişkindir Dosya içeriğinden davacının … esas unsurlu markalarının ve tanınmış markalarının bulunduğu, davalı …’a ait ise … tescil numaralı markanın 36. Sınıfta tescilli olduğu anlaşılmaktadır. Yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, kararın da davalılar vekilince istinaf edildiği görülmüştür.Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu içeriğinden de anlaşılacağı üzere davacının markaları ile davalılardan …’a ait markalar arasında iltibas bulunduğu, ayrıca markanın gerek kullanımı gerekse görsel ve işitsel açıdan benzerlikleri bulunması nedeniyle ortalama tüketici nezdinde taraf markaları arasında bağlantı bulunduğu izleniminin ortaya çıkacağı hususları birlikte değerlendirildiğinde hükümsüzlük kararı verilmesinde ve ayrıca markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve kaldırılması ile … ibaresinin davalı şirkete ait ticaret ünvanından çıkarılması ile ref kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, yine davalı … yönünden davacının daha önceden davacı ile davalı … arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu ve bu sözleşmede 2 yıl süreli benzer sektörde rekabet yasağının bulunduğu, davalının sözleşmedeki faaliyet merkezinin Çanakkale merkez adresinin gösterildiği, somut olay bakımından da davalının diğer davalı şirketi 2012 yılı içerisinde yani rekabet yasağı süresi içerisinde kurduğu ve şirket merkezinin de Çanakkale Merkez olduğu, buna göre rekabet yasağı yönünden kurulan hükümde de bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır.Davalı tarafça cezai şartın geçersizliği ileri sürülmüş ise de sözleşme kapsamı dikkate alındığında cezai şartın geçersizliğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde değildir.Ne var ki davalı tarafça hükmedilen cezai şartın fahiş olduğu ileri sürülmüş olup, alınan bilirkişi raporunda da bu konudaki takdirin mahkemeye ait olduğu yolunda görüş bildirildiği görülmüştür.TBK’nın 182/3 maddesi uyarınca hakim, aşırı gördüğü ceza koşulunu kendiliğinden indirir. Buna göre somut olay bakımından davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırtılarak söz konusu cezai şartın davalının ekonomik yönden mahvına sebep olup olmayacağı hususları üzerinde durularak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yön göz ardı edilerek sözleşmede yazılı cezai şartın tamamına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Açıklanan bu yön itibariyle davalılar vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalılar vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE 2-İstanbul 2. Fikrî Ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 05/03/2020 tarih, 2018/20E.- 2020/176K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Yukarıda gerekçede belirtildiği şekilde araştırma ve inceleme yapılarak bir karar verilmesi için yargılamaya kaldığı yerden devam edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf peşin harcının talebi halinde ilk derece mahkemesince dahalılara iadesine, 5- İstinaf aşamasında davalılaı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 31,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 180,10 TL’nin davacıdan alınarak davalılara verilmesine, 6-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, 7-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 353/1-a-6 maddesi uyarınca oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.02/11/2022