Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2055 E. 2022/1594 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2055 Esas
KARAR NO: 2022/1594
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 16/07/2020
NUMARASI: 2018/1002 E. – 2020/335 K.
DAVANIN KONUSU: Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
KARAR TARİHİ: 05/10/2022İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında Ankara … Noterliği’nin 10/01/2014 tarih ve … yevmiye nolu … sayılı Finansal Kiralama Sözleşmesi ve Ankara … Noterliğinin 06/03/2014 tarih ve … yevmiye nolu Finansal Kiralama Tadil Sözleşmesi imzalandığını, işbu sözleşmeye konu emtiaların davalı şirkete teslim edildiğini, davalı kiracının ödeme kurallarına uymadığından Beyoğlu …Noterliğinin 13/06/2018 tarih, … yevmiye nolu fesih ihtarnamesi ile finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklı 13/06/2018 tarihi itibariyle vadesi gelen ödenmesi gereken 45.885,46 TL kira, 542,82 TL kira temürrütü, 27.060,00 TL sigorta, 77,74 TL sigorta temerrüt borcunun, Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri kanununun 31. ve taraflar arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesinin ilgili maddeleri çerçevesinde borcun kiracı tarafından ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 60 gün içerisinde bugünden itibaren ödeme tarihine kadar tahakkuk edecek temerrüt faizi ile birlikte ödenmesi aksi taktirde Kanunun 31.maddesi uyarınca taraflar arasında akdedilen sözleşmenin işbu ihtarname ile feshedilmiş olacağı fesih neticesinde Finansal Kiralama Sözleşmesine konu tüm kira bedellerinin muaccel hale geleceğinden vadesi geçmiş kira bedeli işlemiş kira temerrüt faizi sigorta bedeli işlemiş sigorta temerrüt faizi, ihtarname masrafı ve muaccel hale gelen 474.838,51 TL kira bedeli ile birlikte toplam 548.404,53 TL nin Finansal Kiralama Sözleşmesi ve yasalardan başkaca haklar saklı kalmak kaydıyla işbu ihtarnamenin tebliğinden itibaren 60 günlük yasal sürenin sonundan itibaren 5 gün içerisinde ödenmesinin ihtar edildiğini, belirtilen ihtarnamelere rağmen davalının ödemede bulunmadığından davalı ile aralarında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmesi feshedildiğini ve bu nedenle iadesi talep edilen malların bu kez talep zorunluluğu doğduğunu, açıklanan nedenler ile dava konusu malların müvekkiline aynen iadesine, iade mümkün olmadığı taktirde infaz aşamasında icra müdürlüğünce İİK 24.maddesinin uygulanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazlarının bulunduğunu, müvekkili şirketin Çankaya/Ankara adresinde bulunduğunu, dolayısıyla işbu davanın müvekkilinin şirket merkezi adresinin bulunduğu yer olan Merkez Balgat Adliyesi ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, davacının sözleşmeyi fesih konusundaki işlemler bakımından öncelikle 6361 sayılı Kanunun 30. maddesi uyarınca değerlendirme yapılması gerektiğini, bu kapsamda Finansal Kiralama Sözleşmesi “sözleşmede aksi kararlaştırılmadıkça, sözleşme süresinin dolması, kiracının iflası, ölümü veya fiil ehliyetini kaybetmesi hallerinde kendiliğinden sona erer” düzenlemesi yapılmış olmakla başlı başına kiracının konkordato talep etmiş veya mühlet almış olmasının sözleşmeyi sona erdirmeye yeterli olmadığının kanunen açık olduğunu, davacının davalı müvekkilinin 6361 sayılı Kanunun 31.maddesi anlamında sözleşmenin ihlalinden söz etmekte ise de bunun için temerrüdün gerçekleşmesi gerektiğini, müvekkilinin sözleşmenin tarafı olduğu ve mühletten önce davacıya karşı ödenmemiş hiçbir borcu bulunmadığının açık olduğunu, açıklanan nedenlerle davanın görev ve yetki bakımından reddi ile dosyanın görevli ve yetkili olan Ankara Merkez- Balgat Mahkemesine gönderilmesine, dava ve takip yasağı bulunması nedeni ile davanın reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16.07.2020 tarih ve 2018/1002 Esas – 2020/335 Karar sayılı kararıyla; “Finansal kiralamaya konu malların iade koşulunun oluştuğu, temerrüt 18/08/2018 tarihinden en geç 3 gün sonrası 22/08/2018 tarihi itibariyle finansal kiralamaya konu malların davacıya iadesi gerektiği, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde rayiç bedelin talebi halinde malların iadesinin gerektiği 22/08/2018 tarihinden itibaren piyasa rayiç değerin 700.000 TL -(acil satış bedeli 482.000 TL) bedel üzerinden davacı alacak miktarını geçmemek üzere sözleşmenin temerrüt halinin başlaması ve uygulanacak temerrüt faizi başlıklı 17.maddesi doğrultusunda ödeme planında belirlenmiş olduğu üzere yıllık % 31,30 oranında temerrüt faizi istenebileceği yönünde görüş bildirildiği anlaşılmakla, davacının haklı olduğu, davalının süresinde kira bedellerini ödemediği ve 60 günlük süreye rağmen de edimini yerine getirmediği anlaşılmıştır. Sonuç olarak davacı sözleşmeye konu malları teslim ederek edimini yerine getirmiş, 6361 sayılı Kanun 23/1.maddesi uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyeti kiralayana ait olup, 31/1 maddesine göre belirlenen süreler belirtilerek ödeme yapılması için davalı tarafa ihtarname gönderilmiş, sözleşmede kendisine teslim edilen malların bedelini ödediğini, yahut ödememesi gerektiğini, bedelin istenebilir olmadığını ileri sürmediği gibi Türk Medeni Kanunun 6. maddesi ve HMK. 200 ve izleyen maddeleri uyarınca yasal delillerle kanıtlamış değildir. O halde, sözleşme hükümlerine göre malın aynen iadesi ile yükümlü olup, talebin kabulüne” karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili süresinde ibraz ettiği istinaf dilekçesinde; “Davalı müvekkil hakkında Ankara 1.Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/356 Esas sayılı dosyasında konkordato yargılaması yapıldığını, 14.05.2018 tarihinde geçici mühlet kararı ile başlayan sürecin 31.10.2019 tarihinde konkordatonun tasdiki kararı ile sonuçlandığını, Geçici mühlet kararı ile 3 kişilik geçici komiser heyeti atanarak müvekkil şirketin tüm eylem ve işlemleri, her türlü tasarruf yetkisi kısıtlanarak bu komiser heyetinin onayından sonra geçerlilik kazanacağına dair karar verildiğini, Her ne kadar dosya kapsamında müvekkil şirkete 13.06.2018 tarihinde ihtar çekildiği ve burada 60 günlük süre verildiğinden bahsedildiği görülmekte ise de, ihtar çekildiği tarih itibari ile İİK 297 maddesi gereğince müvekkil şirketin tasarruf yetkisinin bulunmadığını, geçici komiser heyeti onayı olmaksızın hiçbir tasarrufi işlemin yapılamadığını, İİK 294 maddesi gereğince mühlet içerisinde mühlet içerisinde borçlu aleyhine hiçbir takip yapılamayacağını, yapılan takipler duracağını; ihtarname çekilmesi işleminin de bir takip işlemi olup yapılan ihtarın geçersiz olduğunu, İİK 296 maddesi hükmü ile getirilen ve tedbir mahiyetinde “her türlü sözleşme feshinin yapılamayacağı” düzenlenen konkordato talebinde bulunan ve bu talebi geçici/kesin mühlet verilerek kabul edilen davalının taraf olduğu Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshinin mümkün olmadığını, Ayrıca yerel mahkeme kararı ile öncelikle tespit edilen sözleşmeye konu mal, malın bedeli ve bedel için hükmedilen faiz oranı ve miktarı ile yargılama giderleri de gerek bilahare sunulacak nedenleri, gerek dosya kapsamından anlaşılacağı üzere ve gerekse de resen nazara alınıp tespit edileceği üzere fahiş ve hatalı olduğunu.” beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istenmiştir.
GEREKÇE: Dava, finansal kiralama sözleşmesine konu malların davacıya iadesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı vekili, yasal süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Somut olayda, davalının finansal kira sözleşmelerinden doğan borç taksitlerini ödemeyerek temerrüde düştüğünden bahisle davacı tarafından gönderilen “Borçların 60 günlük süre içinde ödenmesi, aksi halde sözleşmelerin feshedilmiş olacağı, kiralanan malların 5 gün içinde teslim edilmesi gerektiği.” içerikli noter (Beyoğlu …Noterliği’nin 13.06.2018 tarih ve … yevmiye nolu) ihtarnamesinin 18.06.2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, yapılan tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, ihtarnamenin yasal unsurları taşıdığı, verilen sürede davalı tarafından yapılan bir ödemenin bulunmadığı görülmüştür. Davalı vekili tarafından “İİK 296 maddesi hükmü gereğince, geçici/kesin mühlet verilerek kabul edilen davalının taraf olduğu finansal kiralama sözleşmesinin feshinin mümkün olmadığını” ileri sürmüş ise de; maddede sözleşmelerin konkordato başvurusu yapılması nedeniyle feshedilemeyeceğinin düzenlendiği, oysa somut olayda finansal kiralama sözleşmesinin konkordato sürecine atıf yapılarak değil, kira taksitlerinin ödenmemesi nedenine dayalı olarak feshedildiği, bu nedenle anılan kanun maddesine aykırılığın bulunmadığı anlaşılmıştır. Dosya kapsamı ve mahkemece aldırılan 16.03.2020 tarihli bilirkişi raporu dikkate alındığında ihtarname tarihi itibariyle davalının finansal kiralama sözleşmesi kapsamında bakiye borcunun bulunduğu ve davacı tarafından verilen 60 günlük süre içinde ödemenin yapılmadığının sabit olduğu, davalının da bu durumun aksini gösterir ödeme belgesi sunmadığı görülmüştür. Bu duruma göre, davalının ihtarname tarihi itibariyle finansal kiralama sözleşmesi kapsamında borcunun bulunduğu, ihtarname ile verilen sürede ödemede bulunmadığı, davacının sözleşmeyi fesih hakkının bulunduğu ve bu hakkın kanuna uygun olarak kullanıldığı, 6361 Sayılı Finansal Kiralama Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu uyarınca finansal kiralama konusu malın mülkiyeti davacı … şirketine ait olduğundan sözleşmenin sona ermesiyle davacının malın iadesini isteme hakkının bulunduğu anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmakla davalı vekilinin istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2-İstinaf yargılaması yönünden davalıdan alınması gereken 47.817,00 TL harçtan, peşin alınan 11.954,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 35.862,75 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.05/10/2022