Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2049 E. 2020/2270 K. 28.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2049 Esas
KARAR NO: 2020/2270
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 21. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI: 2020/296 E.
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 28/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İLK DERECE MAHKEMESİNE AÇILAN DAVADA
A-)Açılan dava ve iddia: İhtiyati tedbir isteyen davacı vekili dilekçesinde özetle; ciro silsilesi kopuk olan ve hırsızlık suretiyle ele geçirilen çekin kötü niyetli olarak el değiştirdiğinin çekte cirosu gözüken …Ltd.Şti. yetkilisinin 14.02.2020 tarihinde Arnavutköy Polis Merkezinde vermiş olduğu ifade ile, “..FARKLI KEŞİDECİ FİRMALARIN kargolardan ÇALINAN ÇEKLERİ üzerinde FİRMASININ SAHTE KAŞESİNİN ÜRETİLDİĞİ, çeklerdeki cirantalarla HİÇ BİR TİCARİ İLİŞKİSİNİN OLMADIĞI…” şeklindeki ifadesi ve … Kargo çalışanının ÇEKLERİ ÇALDIRDIĞINA dair vermiş olduğu Polis İfadesi ile, lehdar müvekkilden sonraki ciranta gözüken … firması ile aramzıda bir ticari ilişki olmaması, …’dan sonraki ciranta gözüken …’ın ciro ilişkisini inkar etmesi, …’dan sonraki ciranta olan …’ın cirantasının hükümsüz kalması, hamil gözüken … İnşaat’ın iyi niyetli hamil olmadığının sübuta ermesi karşısında, CİRO SİLSİLESİNİN BOZULDUĞU, …’ın ikrarı ile TÜM CİRANTALARIN şikayete konu çeki KÖTÜ NİYETLİ OLARAK ELE GEÇİRDİKLERİ ve haksız olarak tahsil etmeye çalıştıkları açığa çıkmış olduğundan, keşideci ve lehdar müvekkillerin haklarının zarara uğramaması adına, yargılama bitene kadar icra kasasına ödenecek paranın alacaklı gözüken davalı … İnşaata ödenmemesi için, tüm davalılar hakkında 06.07.2020 tarihinde İstanbul CBS’ında SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULDUĞU DA GÖZETİLEREK takdiren TEMİNATSIZ, teminatsız talebimiz kabul görmez ise TAKDİR OLUNACAK TEMİNAT KARŞILIĞINDA İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından başlatılan icra takibi yönünden tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
B-) Cevap ve Karşı Talepler: Davalı … Ltd.Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile … BANKASI A.Ş MARDİN Şubesine ait … seri no’lu 65.000,00 TL’lık 31.03.2020 keşide tarihli çekin tahsili amacıyla kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, davacı borçlu tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan takibe ilişkin olarak menfi tespit davası açmış olup işbu davacı tarafından ileri sürülen hukuki mesnetten yoksun tüm iddiaların reddedilmesi gerektiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde tedbir talep etmiş olmakla birlikte öncelikle verilen tedbir kararının reddi ile hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla Sayın Mahkeme tarafından verilen tedbirin devamı söz konusu olması halinde müvekkil şirketin alacağını tahsil etmesini engelleneceğinden ileride doğabilecek muhtemel zararların önlenmesi bakımından alacağımızın tümünü karşılar nitelikte teminat alınmasını ve İİK madde 72/3 maddesi uyarınca Sayın Mahkemeden ihtiyati tedbir yolu ile icra veznesindeki paranın verilmemesine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin davaya konu çekte iyi niyetli hamil durumunda olup, çekin veriliş koşullarını ve verilme sebebini araştırmak durumunda olmadığı gibi bunu bilebilecek durumda da olmadığını, bu nedenle iyi niyetli müvekkil açısından davanın reddi gerektiğini, kötü niyet tazminatının reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının ileri sürdüğü def’ilerin çeki ciro ve teslim yoluyla teslim alan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, çekteki başka cirantanın imzasının sahte olduğu iddiası ile ciro silsilesinin kopuk olduğu iddialarının gerçek dışı olduğunu, dava konusu çekin sahte imza ile keşide edildiği iddiası şahsi def’i niteliğinde olup iyiniyetli 3.kişi olan müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceği, davacı … Hiz. A.Ş çekte keşideci olup yine davacılardan … cirantadır ve kendi imzasına ve kaşesine itiraz edilmemiş, başka cirantanın imza ve kaşesine sahte olduğu iddiası ile iş bu davayı açmış olup, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini,  ağır kusur sadece kıymetli evrakı adi posta gibi kargoya veren davacı için söz konusu olduğunu, her türlü fazlaya ilişkin hakları saklı olmak kaydı ile, çek borçlusu ile lehdarı arasındaki şahsi def’iler iyiniyetli hamil olan müvekkile karşı ileri sürülemeyeceğinden, imza inkarı yapmayan davacının dava açma hakkı olmadığından her halükarda haksız ve mesnetsiz davasının reddine ve aynı zamanda davalının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilerek, yargılama gideri ve ücreti vekâletin karşı yana tahmiline karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
C-)İlk Derece Mahkemesi Kararı: İlk derece mahkemesince; İİK 72/3-4 maddesinde icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında borçlunun gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere göstereceği tazminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini isteyebileceği, dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararının kalkacağı, buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklının ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış olmaktan dolayı doğan zararını gösterilen teminattan alacağı, alacaklının uğradığı zararın aynı davada takdir olunarak karara bağlanacağının düzenlendiği, İİK’nun 72/3.maddesi gereğince icra veznesindeki paranın ödenmesi yolunda tedbir talep ettiğinden talebin kabulü ile %25 teminat karşılığında icra veznesine yatan paranın alacaklıya ödenmemesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verildiği görülmüştür. İtiraz üzerine ; duruşmada itirazın reddine dair ara karar oluşturulduğu ancak gerekçeli karar yazılmadığı anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Kararı davalı … istinaf etmiş ve dilekçesinde arabuluculuk dava şartının yerine getirilmeden dava açıldığını, davacı yanın ileri sürdüğü defilerin müvekkiline ileri sürülemeyeceğini, davacıların kendi imzalarına itirazlarının bulunmadığını yine davacılardan … yönünden İstanbul 16 İcra Hukuk Mahkemesi 2020/574 Esas dosyasından yetkili icra müdürlüğü DİYARBAKIR olarak belirlenmiş, süresi içerisinde İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya borçlu … yönünden yetkili icra müdürlüğüne gönderilmiştir. Bu sebeple ki İstanbul 21 Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/296 Esas sayılı dosyasından İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına DOSYAYA YATIRILAN PARANIN ALACAKLIYA ÖDENMEMESİ YÖNÜNDE verilen tedbir kararı dosya borçlusu … artık taraf olmadığından zaten hükümsüz kalmıştır…. “denilerek kararın kaldırılması talep ve istinaf edilmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Daa menfi tespit davası olup ; İstinaf konusu ;ihtiyati tedbire itirazın reddi hakkındadır. İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun(HMK) 355. maddesi hükmü uyarınca istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Mahkemece ihtiyati tedbir kararına itirazın duruşmalı olarak incelendikten sonra reddine karar verildiği; ancak gerekçeli ara karar yazılmadığı anlaşılmaktadır. Hâkim, gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz (Kuru, B./ Arslan, R./ Yılmaz, E.: Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ankara 2011, s. 472). Hâkim, tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuki sebepleri) kendiliğinden (resen) araştırıp bularak hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. Anayasa’nın 141. maddesi gereğince bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması gereklidir. Gerekçenin önemi anayasal olarak hükme bağlanmakla gösterilmiş olup, gerekçe ve hüküm birbirine sıkı sıkıya bağlıdır. Bu nedenle gerekçeli karar yazılmadığı anlaşılmakla istinaf incelemesinin yapılabilmesi açısından gerekçeli karar yazılmak üzere dosyanın geri çevrilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan gerekçe ile Gerekçeli karar yazılması için dosyanın ilk derece mahkemesine geri çevrilmesine Eksiklikler tamamlandıktan sonra istinaf incelemesinin yapılmasına Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu kesin olmak üzere ve oy birliği ile karar verildi. 28/12/2020