Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2039 E. 2020/2203 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R
DOSYA NO: 2020/2039 Esas
KARAR NO : 2020/2203
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
NUMARASI : 2020/353
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili, müvekkilinin …Ticaret Ltd. Şti adına imzaladığı çeklere dayalı olarak ihtiyati haciz kararı alındığını ve müvekkili aleyhine takibe girişildiğini, söz konusu çekler üzerinde müvekkilinin kendi adına imzası veya cirosu bulunmadığını, müvekkilinin adı geçen şirketin eski ortağı ve yetkilisi olduğunu, çeklerin teslim edildiği tarihte müvekkilinin keşideci şirketin yetkilisi olarak bu çekleri düzenlediğini, bu çeklerin 05/09/2019 tarihli protokol gereğince satın alınan ürünlere karşılık olarak lehtar … Ltd.Şti’ne teslim edildiğini, çeklerin 26/06/2019 ve 29/07/2019 tarihlerinde düzenlenen teslim tutanağıyla bu şirkete teslim edildiğini, çeklerin keşide tarihlerinin ise 31/01/2020 ve 28/02/2020 olduğunu, teslim tarihinden şirket yetkilisince usulüne uygun olarak imzalanan çeklerden dolayı müvekkilinin kişisel mal varlığıyla sorumlu tutulamayacağını, Yargıtay kararlarının da bu yönde bulunduğunu belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötüniyet tazminatına, ayrıca takiplerin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, yine ihtiyati haciz dosyasına yatırılan %15 ‘lik teminat miktarı tutarı 56.467,12 TL’ye ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, İİK’nun 72/2 maddesi uyarınca icra takibinden önce açılan menfi tespit davasında teminat karşılığında icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, dolayısıyla takibin durdurulması talebinin reddi gerektiği, yine HMK’nun 389.maddesi uyarınca uyuşmazlık konusu üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, ancak ihtiyati haciz dosyasına yatırılan teminatın uyuşmazlık konusu olmadığı gerekçeleriyle takibin durdurulması ve yatırılan teminata tedbir konulmasına ilişkin taleplerin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili istinaf etmiştir. Davacı vekili, istinaf sebebi olarak; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar etmiş, ayrıca müvekkilinin çekler üzerinde gözüken vade ve ibraz tarihlerinde yetkili olmadığını, bu nedenle çekin yetkisiz olarak imzalandığı sonucunun çıkarılamayacağını, teslim tarihinde şirket yetkilisi tarafından usulen imzalandığı için şirketin sorumlu olacağını, 5943 Sayılı Çek Kanunu uyarınca vadeli çek düzenlenmesinin geçerli olduğunu, tarafların çekin teslim tarihini ispatlayabileceklerini, dolayısıyla müvekkilinin şirket adına imzaladığının ortada olduğunu, sorumluluğunun bulunmadığını, takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, ihtiyati haciz kararından infazı sırasında haberdar olduklarını ve karara itiraz ettiklerini, red kararının kaldırılması gerektiğini bildirmiştir. Davalı tarafından davacı aleyhine iki adet çeke dayalı olarak İstanbul …..İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında kambiyo senetlerine özgü yolla takip başlatıldığı dosya içeriğinden anlaşılmıştır. Takip konusu çeklerin dosyada mevcut fotokopilerinden, 31/01/2020 tarihli 40.000 USD ve 28/02/2020 tarihli 15.000 USD bedelli oldukları, keşidecinin …. Ticaret Ltd. Şti, lehtarın ise … Ltd.Şti olduğu, çeklerin bankaya ibraz edildiği görülmüştür. …Ticaret Ltd. Şti ile … Ltd.Şti arasında protokol düzenlendiği, protokolde … alacaklarına karşılık … Ticaret Ltd. Şti tarafından çekler verileceğinin kararlaştırıldığı, ayrıca çek senet girişi başlıklı fotokopi belgeler sunulduğu, bunların tarihinin ise 26/06/2019 ve 29/07/2019 oldukları, 26/06/2019 tarihli bordrodaki çek miktarları tutarının tam olarak okunamadığı görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davasıdır. Dairemiz önüne gelen uyuşmazlık ihtiyati tedbir taleplerinin reddi kararına yöneliktir. Davacı taraf, hem icra takibinin durdurulması yolunda, hem de davalı tarafın takip dayanağı çekle ilgili olarak verilen ihtiyati haciz nedeniyle alınan teminat üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir. Eldeki dava icra takibinden sonra açılan menfi tespit davası olup ilk derece mahkemesi kararında da isabetle belirtildiği üzere, icra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında İİK’nun 72/2 maddesi uyarınca icra takibinin durdurulması yolunda ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde değildir. Öte yandan yine ilk derece mahkemesinin kararında isabetle belirtildiği üzere HMK’nun 389/1 maddesi uyarınca sadece uyuşmazlık konusu üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceğinden ve davalı tarafça talep edilen ve mahkemece verilen ihtiyati haciz kararının teminatı olan para işbu davada uyuşmazlık konusu olmadığından, davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir. Hal böyle olunca usul ve yasaya uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelen davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;1-Davacı vekilinin istinaf talebinin HMK’nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliği ile HMK’nun 362/1-f maddesi uyarınca kesin olarak karar verildi.17/12/2020