Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/202 E. 2020/900 K. 04.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/202 Esas
KARAR NO : 2020/900
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 12/11/2019
NUMARASI : 2019/1366 E. – 2019/1505 K.
DAVANIN KONUSU: İhtiyati Tedbir
KARAR TARİHİ: 04/06/2020
İstinaf incelemesi için Dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ DAVA: İhtiyati tedbir isteyen vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile … arasında akdedilen finansal kiralama sözleşmesi gereğince, müvekkiline ait TC-FRK tescil işaretli, … marka, … seri numaralı iş jeti, 2015 yılı Haziran ayı içinde kiracı … teslim edildiğini, …, her ayın 1. gününde ödemesi gereken kira bedellerini ve yan edimleri, 1 Temmuz 2018′ den itibaren ödemediğini,1 Temmuz 2018′ den 1 Kasım 2018′ e kadar birikmiş kira bedellerini ödemesi için ihtarname gönderildiğini, … bu ihtarnameye 30 Kasım 2018′ de cevap vererek temerrüt durumunu kabul ettiğini, ödeme yapmadığı gibi, 1 Aralık 2018′ de ödemesi gereken kira bedelini de ödemediğini, gönderilen ihtarname ile 1 Aralık’ ta ödenmesi gereken kira bedeli istenmiş, ödenmediği takdirde sözleşmenin fesih edileceği ihtar edildiğini, İhtarname 10 Aralık 2018′ de tebliğ edilmiş olup, … yine ödeme yapmadığını, müvekkilim 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’ nun 31. Maddesinin (1) numaralı bendi ile kendisine tanınan yetkiyi kullanarak, kiracı …, bir yıl içinde kira bedellerini altı kez zamanında ödememesi ve üst üste iki kez haklı ihtara muhatap olması nedeniyle finansal kiralama sözleşmesini feshettiğini, Fesih ihbarı da tebliğ edildiğini, Kira sözleşmesinin feshi nedeniyle, uçağın iadesi talep edilmekle, MC Havacılık, bugüne kadar hiçbir ödeme yapmadığı gibi, uçağı iade etmediğini, herhangi bir cevap da vermediğini, arada geçen bu süre içinde, kira sözleşmesinin süresi de dolarak 4 yıl için akdedilmiş olan sözleşmenin süresi 30 Haziran 2019’da sona erdiğini, kiracının temerrüdü nedeniyle sözleşmenin feshedilmiş olması, hem de sözleşmenin süresinin sona ermiş olması nedeniyle tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Karşı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; Türk Mahkemelerinin yargı yetkisi dışında olan ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflar sözleşme özgürlüğü ve irade serbestisi uyarınca, akdettikleri işbu sözleşmede, uyuşmazlığın İngiliz Hukukuna ve İngiltere Mahkemelerinin yargı yetkisine tabi olacağını kararlaştırdıklarını, İhtiyati tedbirin ancak uyuşmazlık konusu hakkında açılmış veya açılacak olan bir dava kapsamında talep edilebilen bir geçici hukuki koruma olduğunu, dava açılmadan önce tedbir talebinde bulunulması halinde, talep dilekçesinde açılacak olan davanın ne olacağı da belirtilmek zorunda olduğunu, HMK madde 397/1 uyarınca tedbir talebinin kabulü halinde esas hakkındaki davanın açılması zorunlu olup aksi halde tedbir kararı hükümsüz hale geldiğini, somut olayda ise tedbir talep eden esas hakkında herhangi bir dava açmadığı gibi açıkça herhangi bir dava açmayacağını ikrar ettiğini, tedbir talebinin her şeyden bu nedenle de reddi gerektiğini, HMK’da aranan şartların mevcudiyeti halinde verilebildiğini, Yabancı kişi olan …, her ne kadar 6361 Sayılı Kanuna dayanmış ise de 6361 Sayılı Kanunun hükümlerine tabi olmadığını, ihtiyati tedbir talep eden, hakkını yaklaşık olarak ispat edemediğini, …nin, malın zilyetliğine hak kazanıp kazanmadığı, İngiltere Hukukuna göre ve İngiliz Mahkemelerince yapılacak yargılama sonucunda saptanacağını, Tedbir talep eden …’nin ilk dilekçesinde yer alan netice-i talebi, ihtiyati tedbirin değil, açacağı asıl davanın konusu olduğunu, açacağı asıl davanın konusunu tedbir talebiyle elde etmeye çalıştığını dilekçesinde dahi ikrar eden …’nin ihtiyati tedbir talebinin bu yönden de reddine karar verilmesi gerektiğini, hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere, itiraza konu ihtiyati tedbir kararının devamına ve/veya asıl tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi halinde, … tarafından uçağın rayiç değeri kadar teminat yatırılmasına karar verilmesini, ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca zilyetliğin teslimine dair tedbir esasa yönelik maddi hukuk işlemi olup ihtiyati tedbirin konusu oluşturmadığını, mahkemenin yetkisini kabul etmediklerini, müvekkilinin parasının bir kısmını ödediğini, kısmen borcu kaldığını ancak hem uçağın davacı tarafın kayıt maliki olduğunu, hem de zilyetlik teslim edildiğinde müvekkilinin alacaklı hale geldiğini belirterek talebin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI: İlk derece mahkemesince 10/10/2019 tarihli tensip tutanağında ihtiyati tedbir istemi yönünden talebin müraafalı olarak değerlendirilmesine karar verilmiş, 23/10/2019 tarihli müraafa öncesi ara karar ile “dosya kapsamı, mevcut delil durumu, tedbir talebinin vasıf ve mahiyeti nazara alınarak talebin kabulüne, takdiren 250.000,00 TL teminat karşılığında talebe konu iş jetinin HMK’nın 389.ve devamı maddeleri gereğince uçağın teslimine ilişkin tedbir talebi yönünden olumlu olumsuz bir karar verilinceye kadar geçici olarak seferden men edilmesine” karar verilmiştir.İlk derece mahkemesinin 07/11/2019 tarihli ek kararıyla; taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmesinin 16.14.maddesi gereğince İngiltere Mahkemelerinin yetkili olduğu düzenlendiğinden mahkeme yetkisiz olmakla MÖHUK 47 ve HMK 114/1-6 maddesi gereğince yetkiye ilişkin dava şartı yokluğundan yerinde görülmeyen ihtiyati tedbir talebinin reddine, mahkemece oluşturulan ihtiyati tedbir konusu uçağın seferden mennine ilişkin 23/10/2019 tarihli geçici tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Talep eden vekili istinaf isteminde özetle; yerel mahkemenin yetkisizlik kararının yerinde olmadığını, finansal kiralama sözleşmesinin 43.sayfasında yer alan 16.14.2 numaralı maddeye göre ihtilafların çözümünde İngiliz mahkemelerinin yetkili kılındığı, ancak bu yetkinin münhasır bir yetki olmadığını, hemen sonrasındaki 16.14.3 numaralı maddede kiralayanın kanunen yetkili başka mahkemelerde de dava açabileceğinin ön görüldüğünü, bu madde gereğince İngiliz mahkemelerinin yanı sıra Türk mahkemelerininde yetkili olduğu, Cape Town sözleşmesinin 43.maddesine göre; taraflarca seçilen bir akit devletin mahkemeleri ve nesnenin topraklarında bulunduğu akit devletin mahkemeleri madde 13/1-a,b,c ve madde 13/4 uyarınca; mezkur nesne hakkında ihtiyati tedbir kararı vermeye yetkilidir. 43/3 maddesine göre, madde 13/1’de atıf yapılan talebe ilişkin nihai karar bir başka akit devletin mahkemesine veya tahkim yolu ile verilecek veya verilebilecek olsa bile bir mahkemenin önceki fıkralar uyarınca yargılama yetkisi olduğunu,İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 2017/3595 Esas, 2017/2437 Karar sayılı ilamında; Cape Town sözleşmesi tahtında yetkili mahkemenin incelendiği ve yetki itirazının reddedildiği ayrıca tedbirin teminatsız verilmesine ve finansal kiralama sözleşmesinin uygulanamayacağına ilişkin itirazlarının da reddedildiğinin, gerek Cape Town sözleşmesi gerekse HMK gereğince aleyhine tedbir talep edilenin ticaret merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin tedbir kararı vermeye yetkili olduğunu belirterek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karşı taraf vekili istinafa cevap dilekçesinde; talep eden vekilinin tedbir talebiyle ilgili başka mahkemece verilen bir karar mevcut olduğundan istinaf isteminde hukuki bir yarar olmadığını, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğunu, sözleşmedeki yetki hükmünün münhasır yetki mahiyetinde olduğunu, Türk mahkemelerinin yargı yetkisinin bulunmadığı, tarafların sözleşme serbestisi gereğince akdettikleri sözleşmede uyuşmazlığın İngiliz hukukuna ve İngiltere mahkelerinin yargı yetkisine tabi olacağına kararlaştırıldığını, Bakırköy 7. ATM’nin tedbir talebine ilişkin görülen 24/10/2019 tarihli duruşmasında; talep eden vekilinin gerekirse İngiltere mahkemelerinde dava açılarak merasimin tamamlanabileceğini belirttiğini bu beyan ile İngiltere mahkemelerinin yargı yetkisine sahip olduğunu kabul ve ikrar ettiğini Cape Town sözleşmesinin 43.maddesine ilişkin talep eden vekilinin beyanlarının yerinde olmadığını, sözleşmenin 42.maddesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça mezkur yargılama yetkisinin münhasır olacağının yer aldığını, “Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşme ve Taşınır Donanım Üzerindeki Uluslararası Teminatlar Hakkında Sözleşmeye İlişkin Hava Aracı Donanımına Özgü Konular Hakkında Sözleşmenin” teminatlara ilişkin olduğunu, olayda Cape Town Sözleşmesinin 2.maddesinde belirtilen mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışın bulunmadığını bu nedenle bu sözleşmenin uygulanamayacağını, Bakırköy 7. ATM’nin 24/10/2019 tarihli kararında; hukuka aykırıda olsa tedbir talebinin kabulüne karar verildiği, asıl davanın ise İstanbul 7. ATM’nin 2019/584 Esas sayılı dosyasıyla açıldığını, bu durumda yetkisiz hale gelen Bakırköy 7. ATM’nin tedbirin kaldırılmasına ilişkin talebin asıl davanın açıldığı mahkemede değerlendirilmesi gerekeceğinden dosyanın esas mahkemesine gönderilmesine karar verdiğini, Talep edenin istinaf isteminde hukuki yararı bulunmadığından istinaf isteminin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE: Talep, finansal kiralama sözleşmesine konu uçağa yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesine ilişkindir. Dairemiz önüne gelen somut uyuşmazlık ise; ihtiyati tedbirin usul yönünden reddine ve geçici tedbir kararının kaldırılmasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemine ilişkindir.İstinaf incelemesi, HMK’nın 355. maddesi gereğince, ileri sürülen istinaf başvuru nedenleri ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İlk derece mahkemesince ihtiyati tedbir talebi ve itiraz 07.11.2019 tarihli duruşmada değerlendirilmiş ise de; davacı yanca 06.11.2019 tarihinde İstanbul 7.ATM’nin 2019/584 sayılı dosyası ile esas hakkında dava açılmıştır. Keza, dosyaya yansıyan belgelerden aynı uyuşmazlık hakkında Bakırköy 7. ATM’nin 2019/495 D.İş sayılı dosyasının 24/10/2019 tarihli kararında ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verildiği ve ihtiyati tedbire itirazın esas mahkemesince değerlendirilmesine karar verildiği görülmektedir. Bu durumda aynı talep hakkında İstanbul 7.ATM’nin 2019/584 esas sayılı dosyasında açılmış esas dava ve iki farklı mahiyette tedbir değerlendirme kararı oluşmuştur. İstanbul 7.ATM’nin 2019/584 Esas sayılı dosyasındaki istinaf istemine ilişkin Dairemizin 2020/202 Esas sayılı dosyası yönünden; dairemizce aynı gün inceleme yapılarak İstanbul 7.ATM’nin 2019/584 Esas sayılı dosyasında ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı HMK 397/4 ve 390/1 maddeleri gereğince esas dava açıldıktan sonra ihtiyati tedbir talebinin ve itirazların esas mahkemesince değerlendirilmesi gerekli olmakla değişik iş dosyası üzerinden karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Talep eden vekilinin istinaf isteminin bu aşamada esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin bu yönü ile kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına, ihtiyati tedbir talebinin ve geçici tedbire itirazın esas mahkemesince değerlendirilmek üzere İstanbul 7.ATM’ye gönderilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklandığı üzere;1-Talep eden vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulü ile,2-İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 07/11/2019 gün ve 2019/1366 D.iş Esas, 2019/1505 D.İş Karar sayılı kararının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, -Dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 3-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde talep eden tarafa iadesine,4-İstinaf aşamasında talep eden tarafça yapılan yargılama gideri olan 121,30 TL istinaf yoluna başvurma harcı ile 92,00 TL posta gideri olmak üzere toplam 213,30 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 04/06/2020 tarihinde HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.