Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi 2020/2013 E. 2022/1811 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
16. HUKUK DAİRESİ
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
DOSYA NO: 2020/2013 Esas
KARAR NO: 2022/1811
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/02/2020
NUMARASI: 2018/51 2020/148
DAVANIN KONUSU: Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 01/11/2022
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dünyaca ünlü … markasının sahibi olduğunu, TPMK nezdinde de başta … tescil no’lu marka olmak üzere … ibareli markalarının bulunduğunu, bu markanın Tanınmış Marka olduğunu … sicil numarası ile tanınmış markalar siciline kayıtlı olduğunu, davalı tarafın … ibareli marka başvurularında bulunduğunu, bu başvuruların reddedildiğini, davalı tarafın bu sefer … ibaresi ile marka başvurusunda bulunduğunu ve … numarası ile markanın tescil edildiğini, davalının www…com.tr internet adresinde … ve …işareti ile ürünler tanıtıp satışa sunduğunu, bu ibarelerin kullanılmasının marka hakkına tecavüz oluşturduğunu, buna ilişkin ihtarname gönderdiklerini, … markasının ise müvekkilinin markasına çok benzediğini ve karıştırılma ihtimaline sebebiyet verdiğini, tanınmışlığına zarar verdiğini, … ibaresinin öne çıkarılarak kullanılmasının davalının kötüniyetli olduğunu gösterdiğini belirterek markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, davalının …, …, … ibareli ürünlerin tanıtımının, imalinin, ithal ve ihracının, pazarlanmasının, dağıtımının ve ticaretinin durdurulmasını ve önlenmesini, bu ibareli ürünlerin ve tanıtım vasıtalarının el konulmasına ve masrafı davalı tarafça karşılanmak üzere imhasını, bu ibareli ürünlerin internetteki kullanımlarının durdurulmasını ve kaldırılmasını, davalının … tescil numaralı … markasının hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; …ve … markalarını müvekkilinin kullanmadığını, ihtarname geldikten sonra bu ibareyi taşıyan ürünlerin üretilmediğini, satışa sunulmadığını, üretilmiş olan ürünlerin imha edildiğini, internet sitesindeki kısımların kaldırıldığını, internet sitesininin İngilizce kısmındaki görsellerin sehven silinmediğini, hatayı farkedince hemen kaldırdıklarını, müvekkilinin … markasının davacının markası ile karıştırılma ihtimaline sebebiyet vermeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 26/02/2020 tarih, 2018/51E. 2020/148K. Sayılı kararı ile; “…Tüm bu çerçevede değerlendirildiğinde …’in çok uzun zamandan beri bilinen bir marka olduğu ve tanınmışlığa sahip olduğu kuşkusuzdur. Davalı tarafın markasındaki … ibaresi …’i çağrıştırmaktadır. Görsel ve işitsel olarak akıllara … markası gelmektedir. Dolayısıyla karıştırılma ihtimaline sebebiyet vermektedir. Nitekim davalının üretmiş olduğu ürünlerde … ve …gibi ibareler kullanılmaktadır ki doğrudan … markasının tanınmışlığından yararlanılmak istenmiştir. Bu bakımdan davalının …, … ibareleri ile ürün imal etmesi marka hakkına tecavüz ve karıştırılmaya neden olan davranış nedeniyle haksız rekabet yarattığı gibi … markası da karıştırılma nedeniyle hükümsüz addedilmeleri, Davanın KABULÜNE, davalıya ait … tescil nolu … ibareli markanın hükümsüzlüğüne, 2-Davalının …, …, … ibareleri ile ticari ürün üzerinde kullanımının davacının … markalarına tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, 3-Aynı eylem nedeniyle davalının haksız rekabet eylemde bulunduğunun tespitine, haksız rekabetin durdurulmasına, engellenmesine, 4-Davalının …, …, … ibareli ürünlerin tanıtımının, imalinin, ithal ve ihracının, pazarlanmasının, dağıtımının ve ticaretinin durdurulmasına ve önlenmesine, bu ibareli ürünlerin ve tanıtım vasıtalarının el konulmasına ve masrafı davalı tarafça karşılanmak üzere imhasına, bu ibareli ürünlerin internetteki kullanımlarının varsa durdurulmasına ve kaldırılmasına… ” şeklinde karar verilmiştir. Kararı davalı vekili istinaf etmiştir.
İSTİNAF İSTEMİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin inşaat malzemeleri imalatı, her türlü temizlik maddelerinin alım satımı ve dağıtımı işi için kurduğunu, ümkvekkilinin kendisine has marka ve ürünleri ile ülke içi ve dışında geniş ticari hacme sahip olduğunu, … ve …markalının müvekkili tarafından kullanılmadığını üretim ve satışının yapılmadığını, davacının kendilerine ihtarname gönderdiği dönemde davacı ile irtibat kurularak üretilen tüm ürünlerin imha edildiğinin kendilerine bildirildiği, iddianame tarihinden sonra da kesinlikle üretim satış ve pazarlama yapılmadığını, müvekkilinin hatayı telafi ettiğini, internet sayfasındaki hatayı düzeltildiğini, buna rağmen davacının kasıtlı ve kötü niyetli olarak iş bu davayı açtığını, … markasının davacı markasıyla benzerlik göstermediğini şayet bir benzerlik bulunsa ide davacının buna itiraz edecek olduğunu, alınan raporun markaların kullanıldığı ürünlerin ambalajları, fiziken ve görsel olarak incelemeden dosya ve TPMK’da yer alan tescil bilgileri üzerinde yapılan inceleme neticesinde oluşturulduğunu, söz konusu iki markanın standart tüketici nezdinde iltibas oluşturup oluşturmayacağının araştırılması gerektiğinin mahkemenin eksik inceleme ile karar verildiğini bildirmiştir.
DELİLLER: Yargılama sırasında alınan 22/05/2018 tarihli bilirkişi raporunda; “…http:/www…com.tr url adresi web sitesi incelendiğinde web sitesinin dns kayıtları olmadığı için açılmadığı, http:/www…com url adresi web sitesi incelendiğinde, web sitesinin boş bir sayfaya yönlendiği ancak, yurtdışmdan bağlanıldığında bu web sitesinin yeni kurulmuş bir … sayfası olduğu, http://www…com.tr url adresi web sitesi için web arşivi incelendiğinde, 25 Şubat 2015 tarihinde “…” markasının web sitesi üzerinde kullanılmış olduğu…” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür. Yargılama sırasında alınan 09/08/2019 tarihli bilirkişi raporunda; “…Davalının … tescil no.lu … markasının, davacının önceki tarihli … tescil no.lu … markasının tescilli olduğu 3. sınıfta aynı/”benzer” (SMK m.6/f.1) emtialarda tescilli olduğu, taraf markalarının 3. sınıftaki tescilleri bakımından aralarında SMK m.6/f.1 anlamında iltibasa sebep olacak nitelikte benzerlik bulunduğu; 3. sınıf açısından yapılan iltibasa sebep olacak derecede benzerlik bulunduğu (SMK m.6/£.1) yönündeki kanaatimizin “İnsan ve hayvan sağlığı için ilaçlar, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal ürünler, tıbbi ve veterinerlik amaçlı kimyasal reaktif maddeler” emtiaları bakımından da aynaı şekilde geçerli olduğu; davalı markasının, 5. sınıfın 1. alt grubunda bulunan aynı tür kabul edilen bu emtialar yönünden davacının eczacılık ürünlerinde ve “ilaç” emtiasında tescilli markaları ile iltibasa sebep verebileceği; Davalı markasının tescilli olduğu 5. sınıfın 1. alt grubu dışındaki alt gruplarında yer alan emtialardan bazılarının davacı markalarının tescilli oldukları eczacılık ürünleri kapsamında ya da SMK m.6/f.1 anlamında “benzer” olduklarının belirtilebileceği; her durumda, davalı markasının 5. sınıftaki diğer alt gruplarındaki tüm emtiaların “farklı” kabul edilmesi halinde bile, davacı markasının tanınmışlığı karşısında SMK m.6/f.5’teki şartlardan birinin (tanınmış markanın itibarına zarar verilmesi, ondan haksız fayda sağlanması veya ayırt edici niteliğinin zedelenmesi) gerçekleşebileceği; Kötü niyet hususundaki takdirin tamamen Sayın Mahkeme’ye ait olduğu ve 02.05.2019 tarihli görevlendirme kararı gereği SMK m.155’te öngörülen önceki hakların etkisi düzenlemesi ışığında takdir Sayın Mahkeme’ye bırakıldığından, Heyetimizce davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet iddiasına yönelik bir değerlendirmenin yapılmadığı…” şeklinde görüş bildirdikleri görülmüştür. TPMK’dan davacıya ait markalar ile davalıya ait … tescil numaralı … markasının ve yine davalı adına …, … kod numaraları ile kayıtlı başvurularına ilişkin evrakların celp edildiği görülmüştür.
GEREKÇE: Dava, markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ile davalıya ait markanın hükümsüzlüğü talebine ilişkindir. Dosya içeriğinden davacının … esas unsurlu markalarının bulunduğunu, ayrıca … ibareli tanınmış markasının da bulunduğu, davalının ise … tescil numaralı … ibareli 3. Ve 5. Sınıfta tescilli markasının bulunduğu anlaşılmaktadır. Yargılama sırasında alınan 22/05/2018 tarihli rapor içeriğinde davalının 25/02/2015 tarihli web sitesindeki kullanımının taraf markalarının görsel ve fonetik açıdan benzerlikleri karşısında davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği kanaatine varılmıştır. Ayrıca davacıya ait markaların da 1, 3 ve 5. Sınıflarda tescilli olduğu, marka tescil belgelerinde görülmektedir. Davalının davaya konu … markası davacıya ait özellikle … tescil numaralı … ibareli markası ile 3. Sınıfta aynı/benzer emtialarda tescilli olduğu bu nedenle 3. Sınıftaki tesciller bakımından iltibas durumunun bulunduğu, yine davalı markasının 5. Sınıftaki emtialar yönünden de davacının eczacılık ürünlerinde ve ilaç emtiasında tescilli markaları ile iltibasa sebep verebileceği ayrıca davacının tanınmış markası bulunması nedeniyle davalının markasının davacının tanınmış markasının itibarına zarar verme ve onun tanınmışlığından haksız fayda sağlama durumunun gerçekleşebileceği kanaatine varılmakla davalı markasının hükümsüz kılınmasında bir isabetsizlik bulunmadığı kanaatine varılmıştır. Nitekim Yargıtay 11. HD 2017/4209E,-2019/1283K sayılı kararında aynı davacı tarafından dava dışı kişilere karşı açılan davada davacı lehine verilen kararı onadığı, söz konusu kararda … markası ile “…” markaları arasında iltibas tehlikesinin bulunduğu ve bu konudaki YİDK kararının iptali gerektiğine ilişkin ilk derece mahkemesi kararında gerekçenin yer aldığı, ayrıca taraf markalarının emtia sınıfı bakımından aralarında bir benzerliğin bulunmadığı ancak görsel ve fonetik olarak benzer oldukları dava konusu marka içinde yer alan … ibaresi ile karşı karşıya kalan tüketicinin bu ibareyi … olarak algılayabileceği, davacı markasının tanınmış marka olduğu ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden kanuna uygun olduğu gerekçelerine yer veren BAM kararını onadığı, söz konusu emsal karar içeriği karşısında da davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf taleplerinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Ne var ki davacı tarafça ref talebinde bulunulmuş ve mahkemece bu yönde karar verilmiş ise de 22/05/2018 tarihli bilirkişi raporu içeriğinden de anlaşılacağı üzere davalının kullanımının web sitesinden kaldırıldığı dolasıyla ref talebinin konusuz kaldığı anlaşılmakla bu hususta karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, davalı vekilinin istinaf talebinin bu yönden kısmen kabulü gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davalı vekilinin istinaf talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,2-İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ’nin 26/02/2020 tarih, 2018/51 E. -2020/148 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, 3-Davanın KISMEN KABULÜNE, davalıya ait … tescil nolu … ibareli markanın hükümsüzlüğüne, 4-Davalının …, …, … ibareleri ile ticari ürün üzerinde kullanımının davacının … markalarına tecavüz ettiğinin tespitine, tecavüzün durdurulmasına, önlenmesine, 5-Aynı eylem nedeniyle davalının haksız rekabet eylemde bulunduğunun tespitine, haksız rekabetin durdurulmasına, engellenmesine, 6-Davalının internet sitelerindeki kullanımının kaldırıldığı anlaşılmakla, bu konudaki ref talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına,7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca hesap olunan 80,70 TL karar harcından peşin yatırılan 35,90 TL’nin mahsubu ile kalan 44,80 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,8-Kabul edilen, tecavüze ilişkin talepler yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 9- Kabul edilen, hükümsüzlüğe ilişkin talepler yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı vekili yararına hesap olunan 4.910,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, 10-Davacı tarafından yapılan: 2.400,00TL bilirkişi ücreti, 309,90TL posta gideri olmak üzere toplam 2.709,90TL ve 71,80TL harç (peşin+başvuru) olmak üzere toplam 2.781,7TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 11-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 12-İstinaf peşin harcının karar kesinleşince talebi halinde ilk derece mahkemesince davalıya iadesine,13- İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama gideri olan 148,60 TL istinaf yoluna başvurma harcının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 14- İstinaf aşamasında davacı avansından kullanıldığı anlaşılan 37 TL posta ve tebligat giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, 15-İstinaf incelemesi duruşmalı yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, 16-Gerek ilk derecede gerekse istinaf aşamasında yatırılan gider avanslarından kullanılmayan kısımların karar kesinleştiğinde ilk derece mahkemesince yatıran tarafa iadesine, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 361.maddesi uyarınca tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde Yargıtay ilgili hukuk dairesinde temyiz yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.01/11/2022